Misi Köyü, Bursa şehir merkezine 12 km uzaklıkta, ziyaretçilerini tüm doğallığıyla karşılayan şirin bir köy. Resmi adı Gümüştepe Mahallesi olan köy, Nilüfer ilçesine bağlı, Uludağ’ın batı yamaçlarında yer alan eski bir Rum köyü.

Misi Köyü Bursa’nın en özel yerleşimlerinden biri. Şehre çok yakın fakat doğanın kucağında bir yer burası. Osmanlı’nın izlerini taşıyan çivit mavisi evleri, köyün içinden geçen Nilüfer Çayı ile kavak ve çınar ağaçları gölgesinde günübirlik de olsa stres ve işlerden uzaklaşmak için bir kurtarıcı gibi.

Misi Köyü

Bursa’nın en eski yerleşimlerinden biri olan Misi Köyü, sahip olduğu eski, rengarenk hoş evleriyle son zamanlarda yıldızı parlayan yerlerinden. Çayın kenarına nazır, çınar ağaçlarının gölgesinde yeşillikler altındaki çay bahçelerindeki masalarda kahvaltı hafta sonları çok popüler. Koruma altında bulunan Misi Köyü, gün geçtikçe turistik bir bölge olma yolunda ilerliyor.

Misi Köyünde Nermin Ablanın Evi, konuklarını ağırlıyor. Misi Köyü’nün içinde harika bir lokasyonda, doğanın içinde harika bir yer. Her köşesi buram buram tarih kokan Tarihi Türk Evinde konaklayabilirsiniz. Keyifli, nostaljik, çok hoş bir yer, masadan, tabağa, bardağa kadar her şey özenle zevkle seçilmiş. Bu Müze Konak’ta kalıp köyün atmosferini gündüz ve gece yaşayabilirsiniz.

Malta

Şehre Yakın Misi Köyü, Bursa

Bursa-Orhaneli Yolu’nun güneyinde, Nilüfer Çayı kıyısında yer alan Misi Köyü, 2 bin yıllık bir geçmişe sahip. Heredot’a göre MÖ 2000 sonlarında Trakya’dan Anadolu’ya geçen altı kavimden biri olan Mysler, Mysialılar olarak bilinen bir birlik kurmuş. Kurulan bu birliğin dünya tarihinde ilk kez batıdan doğuya geçen kavim olduğu söyleniyor.

Günümüzde Gümüştepe Mahallesi olarak anılan, Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı kırsal bir mahalle olan Misi’nin ilk adının Mysia olduğu düşünülüyor. MS 183’te Hristiyanların öncüleri olarak Alex adlı keşişle birlikte bölgeye gelen 85 kişilik grubun İnkaya ve Misi çevresine yerleştiği biliniyor.

Konsülün toplandığı, İncil tartışmaları ve dini sohbetler yaptığı Misi Köy’nde kalıntıları bulunan manastırda İncil’in bir nüshasının gömülü olduğuna inanılıyor. Bu kalıntılar ve söylenceler nedeniyle Misi, Hristiyanların kutsal kabul ettiği bir yerleşim yeri.

Misi Köyü, Osmanlı Dönemi’nde ağırlıklı olarak Rum nüfusun yaşadığı, üzüm bağları, şarap ve pekmez üretimiyle ünlü bir yerdi. Kurtuluş Savaşı sonrasında Rumların terk ettiği köy, Cumhuriyetin ilk yıllarında da şarap üretim geleneğini sürdürdü.

Köklü şarap üretimi geleneği günümüze kadar ulaşmamış. Asma yaprağı, misket üzümü ve pekmezi ile ünlü köyde sınırlı bir biçimde sürdürülmeye çalışılan şarap üretimi, yalnızca bu yörede yetişen ve özel aromasıyla öne çıkan misket üzümünden yapılıyor.

Koruma altında olan, 1989’dan itibaren sit alanı ilan edilen köyün Misi evlerinin sıralandığı sokakları fotoğraf tutkunlarının uğrak noktası. Her biri restore edilen Osmanlı ve Rum mimarisini yansıtan rengarenk evlerden bir kısmında hala yaşayan var. Bazı evler ise restoran ve kafe olarak kullanılıyor.

Tarihi ve doğal değerleri nedeniyle sit alanı olan köyde ilk yapılacak şey köyün renkli evlerinin sıralandığı sokaklarında dolaşmak olmalı. 17. ve 18. yüzyılda inşa edilen, kerpiç dolgulu ahşap köy evleri, yapım tekniği, plan ve malzeme özellikleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Cumalıkızık Köyü ile benzerlik gösteriyor.

Misi’nin sayfiye bölgesi Dağyenice, gölet çevresindeki piknik alanları ile Bursalıların hafta sonları akın ettiği bir yer. Köyün ahşap yapılarından birinde yer alan çocuk kütüphanesi görülmeye değer. Yorulduğunuzda Nilüfer Çayı etrafınaki kahvehanelerde mola verip dinlenebilirsiniz.

 Misi Etnografya Evi
Misi Etnografya Evi

Karagöz gölge oyununu gelecek nesillere ulaştırmak isteyen gölge sanatçısı Şinasi Çelikkol’un 2011’de açtığı Etnografya Evi, el işlemeleri, hediyelik eşyalar, yöresel kıyafetler ve minik Karagöz perdesi ile hoş bir durak.

Nüfusu bin 200 olan Misi’de ipek üretim merkezi, çocuk kütüphanesi, kafe ve ev pansiyonlarında kadınların emeği büyük. Misi Köyü’nde bulunan geleneksel kırsal yapının korunması ve yaşatılması için çeşitli projeler yürütülüyor.

Köyün şarap dışındaki en önemli gelir kaynağı yakın döneme kadar ipek böcekçiliğiydi. Gelecek Turizm’de sürdürülebilir turizm girişiminin ‘Yüzde 100 Misia Projesi’ ile ipek böcekçiliği yeniden canlandırılıyor. Köyde ipek üretimi olan bir merkez bulunuyor. Burada ipeğin yolculuğunu öğrenmenin yanı sıra düzenlenen atölyelere de katılmanız mümkün. Köyün kadınları restore edilmiş bir binada Koza Evi isimli bir restoran açmışlar.

46 kişi dönüşümlü olarak çalışıp birbirinden lezzetli yemekleri hazırlayıp, yöresel lezzetleri her gelene sevdiriyorlar. Amaç, aynı zamanda kaybolan lezzetlerin yaşatılmasını sağlamak ve onları köye gelen ziyaretçilerle buluşturmak.

Misi’den Gölyazı‘ya uzanan 310 km’lik Mysia Yolları, antik dönemin iki yerleşimini yürüyüş parkurları ile birbirine bağlarken, bu rotada çeşitli doğa sporu aktiviteleri yapılıyor. 35 doğa yürüyüşü, 4 atlı doğa yürüyüşü ve 6 bisiklet parkurunun yer aldığı rotada kamp ve karavan alanları, yamaç paraşütü bölgesi de bulunuyor.

Misi Köyüne nasıl gidilir

Bursa şehir merkezine 12 km uzaklıkta, Nilüfer ilçesinin Gümüştepe Mahallesi olarak geçen Misi’ye özel aracınızla gitmeyi düşünüyorsanız, Orhaneli kavşağından sola dönüp Doğancı Barajı istikametinde devam edin. Yaklaşık 7 km devam ettiğinizde köye varıyorsunuz.

İstanbul’dan deniz otobüsü ile gelmeyi düşünüyorsanız, Kabataş’tan kalkan Budo ile Bursa Mudanya’ya ya da İstanbul Yenikapı’dan kalkan İDO ile Bursa Mudanya’ya gelerek, Bursa merkeze devam edip belediye otobüsleri ile Misi Köyü’ne ulaşabilirsiniz.

Toplu taşıma ile, Bursa şehir merkezinden metro ile Acemler Durağına gelip buradan B-20 otobüslerine binerek 10-15 dakikada köye ulaşım mümkün.

Misi artık hafta sonları turistlerin uğrak yeri. Bursa’ya neredeyse 15 dakika uzaklıktaki Misi Köyü, İstanbul’a yakın hafta sonu gidilebilecek yerler arasında iyi bir alternatif. Vaktiniz varsa siz benim gibi hafta içi gidin. Daha sakin, daha dingin.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz