Kızıldeniz, beni en çok etkileyen ve şimdiye kadar gördüğüm en güzel deniz. 2004 yılında ilk defa Şarm El Şeyh’te tanışmıştım bu büyüleyici denizle. Mart ayında Hurgada’da tekrar yüzme, şnorkelle dalma ve dalış yapma fırsatı buldum. Hurghada, 36 km’yi bulan kıyı şeridine sahip, kıyıların sonrasında ise çöl başlıyor.

Hurgada’da farklı olarak hayatımda ilk defa denizin altını farklı bir yolla yeniden görme fırsatı buldum. Bu defaki denizaltı ile Kızıldeniz’in altına indim ve bu hayatımdaki ilk denizaltı deneyimiydi. Islanmadan, elimde fotoğraf makinem ile heyecanlı bir şekilde bolca fotoğraf ve video çektim. Nefis bir deneyimdi!

Kızıldeniz’e Denizaltı’ndan Bakmak, Hurghada

Hurgada Sindbad Submarines, Kızıldeniz’in sualtı dünyasının inanılmaz manzarasının keyfini çıkarmanın en güzel yollarından birisi. Yüzmeyi bilmeyen veya dalış yapamayanlar için ise inanılmaz bir fırsat. Kızıldeniz, beni en çok etkileyen ve şimdiye kadar gördüğüm en güzel deniz zaten.

Bu deniz altı, Mısır’ın ünlü tatil şehri Hurgada’da yer alıyor. 18 panoramik pencereli denizaltı ile Kızıldeniz’in 16-22 metre derinliğine inip, 50 dakika boyunca Kızıldeniz’deki sualtı ekosistemini seyre dalıyorsunuz. Denizaltı’da 44 kişilik oturma yeri var. Kızıldeniz’deki renkli yaşamına şahit olan çocukların özellikle eğleneceği bir aktivite. Kızıldeniz’deki sualtı ekosistemi deneyimlemek müthiş!

Malta

Serbia

Otelden 09.00’da alınıyorsunuz ve 13.00’de de geri bırakılıyorsunuz 50$’lık fiyata, otelden alıp, otele bırakma, soft içecekler, Marine Müzesi giriş ücreti dahil. Bilet ücretini ödedikten sonra Marine Müzesi’ne giriş yapıyorsunuz. Fiyatlar katılacak kişi sayısına göre daha da düşük olabiliyor.

Marine Müzesi’nde, Kızıldeniz’in zengin deniz yaşamı gözler önüne seriliyor. Köpek balığı, balon balığı ve diğer bir çok eşsiz deniz yaşamına dair bilgiler alıyorsunuz. Sonrasında bir tekne ile yarım saat uzaklıktaki deniz altının olduğu platforma geçiyorsunuz. Sonra da deniz altına iniyorsunuz.

hurghada submarine
hurghada denizaltı

Panoramik pencerelerin önünde oturma yerleri var ve buradan deniz altında yavaşça yol alan denizaltından, Kızıldeniz’deki renkli yaşamı gözlemliyorsunuz. Çocuklar için çok çok eğlenceli bir aktivite.

Tabi bu deniz altı, bildiğimiz askeri amaçlı kullanılan deniz altılar gibi değil. Önde 2 kaptanın denizaltını kontrol ettiği bir kokpitten ve arkada da motorların olduğu yerden de dışarıyı görebiliyorsunuz. motorlar ve kaptan arasında uzayan sanırım 20 metrelik alanda 44 kişilik oturma yerleri var.

hurghada denizaltı turu

Denizin altında da, yapay ortamlar oluşturarak, balıklar için bir yaşam alanı oluşturulmuş. Yine bir dalgıç da balıkları elleriyle beslerken, oluşan renkli ortamı izleme fırsatını buluyorsunuz.

En az bir dalış deneyim kadar eğlenceliydi benim için. Türk Hava Yolları haftada 4 sefer İstanbul-Hurgada arası tarifeli seferler yapıyor. Belki de en ucuz deniz, güneş, kum tatili yapılabilecek yerlerden biri olan Hurgada’yı tatil planlarınıza eklediğinizde Sindbad Submarines’e de uğramayı unutmayın.

Arkanıza yaslanın ve Kızıldeniz’deki sualtı zenginliğinin keyfini çıkarın!

Serbia

5 Yorumlar

  1. Islanmadan denizaltı keyfi yaşamakta güzel. Fakat ben – birazda adrenalin tutkunlarından biri olarak-dalış yapmayı tercih ederdim. Tatlı bir telaşla, rengarenk balıklarla yüzmek, harikulade bir deneyim olurdu. Kızıldeniz adını: kızıl renkli ve yılın bazı mevsimlerinde su yüzüne renk veren, bir tür deniz canlısından alıyormuş. Daha doğrusu Kızıldeniz isminin, anlamına dair bilinen bir kaç teoriden, en sevdiğim ve kabul etmek istediğim buydu diyebilirim.

  2. Sharm el Seikh’e 2012’de yapılan Dünya Gençler Taekwondo Şampiyonası için milli takım kafilesiyle gitmiştim. Müsabakalarım ikinci gün olduğu için kalan günlerim boştu ve destek olmaya kendi antrenörüm de gelmişti. Federasyon yetkilileriyle denizaltına bindiklerini anlatmıştı, çok beğenmiş. İzin aldı ve beni de götürdü. Normal şartlarda kafileden ayrı herhangi bir yere gidilmez.

    Taksiciyle el kol hareketleriyle anlaşma sağlandı, kazanan taraf hocamdı. 🙂 ilk kez uçağa bindiğim gün aklıma geldi. Aynı heyecanı yaşadım bir an. Sahile vardığımızda temizlik yapılıyordu. O kadar pisti ki sahil, çer çöp doluydu her yan. Mart ayında olduğumuz için olabilir diye düşünüyorum şimdi. Sezon henüz açılmadığı için pisti galiba. Fakat sahilin berbatlığı denizin güzelliğine gölge düşürememişti. Cömertçe güzelliğini sergiliyordu. Akdenizliliğime verdim hayranlığımı. Fakat denizin altına indiğimizde Japon, Fransız, İngiliz turistlerin de benimle aynı hisler içinde olduğunu fark ettim. Yüzmeyi ve balıkları çok severim fakat balıkların yanımdan geçmeleri, ayağıma değmeleri gibi konularda çok hassasım. Tedirgin olurum balıkların yanında. Yani kendimde dalış yapacak cesareti hiç görmemişimdir. Ama dalmadan da o güzellikleri görmek büyük fırsat. Ayrı bir dünyaya misafir olmak, olağanüstü! Herkese tavsiye ederim. Bir gün yine gidip Kızıldeniz’e bir Akdenizli gözüyle bakmak isterim.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz