Bali, dünyaca ünlü el sanatları üreten bir ada. Balinese kültürün en önemli ürünlerinden biri olan bu el sanatları gerek tarz gerekse de kalite olarak görenleri etkisi altına alıyor. Bali’de sanat ve sanatçıya çok önem veriliyor. Hemen herkes de bir sanat yeteneği var, kimisi nadide el ürünleri üreten bir oyma ustası iken, kimisi bir enstrüman çalıyor veya kimisi görenleri büyüleyen geleneksel dans sanatları icra ediyor.

Bali’de sanat tamamen gönülden geliyor ve her bireyin kendine özgü bir tarzı ve tekniği bulunuyor. Sanatçılar bu yeteneklerini kişisel çıkarları için değil içinde bulundukları topluma hizmet ya da tapınaklar için icra ediyor. Prensler, kuyumcular ve şoförler sadece aynı orkestrada farklı çalgılar çalan hatta dans eden kişiler.

Bali El Sanatları

Ubud ve Batuan’da resimler, Mas’da ahşap oymacılığı, Celuk’da gümüş ve altın dükkânları, Batubulan’da da taş oymacılığının en muhteşem örnekleri görülüyor. Sanat, tapınaklarda ve buralarda yapılan seremonilerde çok önemli bir rol oynamış.

Toplumu ve yaşadıkları kasabayı her zaman kendi çıkarlarının önünde tutuyorlar. Bu geleneklerini nesilden nesle geçiren Balililer bu şekilde geçmiş atalarına da saygılarını sunmuş oluyor. İsimlerinin ölümsüz olması onlar için hiçbir şey ifade etmiyor, yaptıkları ahşap oymaların bir gün çürüyeceğine, taş heykellerin toz olacağına ve tuvallerinin bir gün termitler tarafından yenip bitirileceklerini çok iyi biliyorlar.

Malta

Hem dans hem de el sanatları yönünden oldukça üretken olan Ubud ve çevresini motosikletle keşfetmeye karar verdik. Cacanbali adında, içerisinde siyah pirinç, ezilerek hazırlanmış beyaz pirinç, tatlı şurup ile hazırlanan Endonezya mutfağına ait yemekle kahvaltımı yaptım.

Yol arkadaşım Farid, Batubulan’a nasıl gideceğimizi araştırırken bize gönüllü kılavuzluk edecek birilerini oracıkta bulmuştu bile. Hayvanat bahçesinde güvenlik görevlisi olan Batubulanlı birisinin motosikletinin peşine takıldık biz de.

Güzel yemyeşil bahçeler içinde, pirinç tarlaları ve ormanlık tepelerle çevrili Ubud eteklerindeki yollardan geçip Batubulan‘a vardık.

Bali’de hemen herkes yardımcı olmaya çok gönüllü. Sizi istediğiniz yere götürmek isteyen bu kişiler aynı zamanda size şöyle bir yer var görmek ister misiniz diye kibarca teklifte de bulunuyorlar. Götürdükleri yerde yapacağınız alışverişten komisyon aldıklarından yöreyi görmeye gelen herkese yardımcı olmak da oldukça istekliler.

Ubud’un gümüş ve altın işçiliği ile ünlü Celuk Köyü’ne geçtik. Uğradığımız dükkandaki gümüş ustası, gümüş ve gümüş işçiliği hakkında bilgiler verdi. Birkaç nesildir bu işi yapan ustaların hünerli ellerinden çıkan ürünlerin satıldığı shopu gezdik.

Motorla rastgele yollara saparak, mahalle aralarında motorumuzla dolaşmaya başladık. Öyle ki bazen çıkmaz sokaklara dalıp geri dönüyorduk.

Siyah kumlarıyla ünlü plajda biraz mola verdik.

Güneş altında parıldayan simsiyah kumlara sahip plaj ışıl ışıldı. Bir yanda dalgaların beyazı bir yanda kömür gibi kumlar ilginç bir tezat oluşturuyorlardı.

Sonraki istikametimiz ağaç oymaları ile ünlü Mas Köyü’ydü. Ubud kasabasının 15 km uzağında yer alıyor. Hinduizm’in etkisinde hümanizm ve naturalizm sinerjisiyle üretilen nadide el oyması ürünlerin doğduğu köy, Ubud’un alt bölgesi olan Gianyar’da bulunuyor.

Yine yön sorduğumuz biri bizi köye götüreceğini söyledi. Bu defaki kılavuzumuz ise bizi Mammoth Art Gallery adında, her biri oyma sanatının şaheserleriyle dolu bir yere götürdü.

Bali Mas Köyü

Bali Mas Köyü, sanatsal ahşap oymacılığına odaklanmış, kırsal bir köyü. Bali’nin doğu kesiminde, Ubud alt bölgesinde ve Gianyar Regency’de yer alıyor. Ahşap oymacılık zanaatı ile çok eş anlamlı olan Mas köyü, eğer ahşap oymacılığı ile ilgilenenleri kabesi gibi.

Hümanizm ve natüralizmin ayırt edici sinerjisini öne çıkaran ahşap oyma sanatı üslubuna sahip. Bir sanat köyü olarak hem ulusal hem de dünya çapında ünlü bir köy.

Bu artistik köyde el oyma sanatları uzun ve köklü bir geçmişe sahip. Rutin hayatını sürdüren çiftçi, balıkçı, işçi, entelektüel, tüccar köylü aynı zamanda bir sanatçı olarak nesiller boyu ağaç oymacılığıyla uğraşmış.

İlk oyma sanatı, tapınaklar için çiçek ve yaprak desenli oymalarla başlanmış ve zamanla ahşaptan heykellerin yanı sıra masa, sandalye ve kapı oymacılığına dönüşmüş. Bugün mas köyünün tipik oymalarından üretilen motifler, nesilden nesile aktarılan önceki krallık döneminin kalıntılarını taşıyor.

Otantik Balinese yaşam tarzını keşfetmenin en güzel yerlerinden birisi. Bölgede köylüler tarafındın işletilen çok sayıda misafir evleri ve pansiyonlar da bulunuyor. Tahta ve ağaç oymacılık yanında, taş işçiliği ve gümüş işleme sanatı da yine burada yaygın.

Mas köyünün yerini bulmak o kadar zor değil. Çünkü Ubud’un merkezine giden ana yol üzerinde bulunuyor, Yol boyunca pek çok çeşitte ahşap oymacılığı satan pek çok sanat dükkân var.

Uzun uzun içerideki her biri birbirinden güzel, inanılmaz hayal gücü ağaç oymacılık ürünlerini inceledik. Galerideki ürünleri bize tek tek tanıttılar. Bazı oyma eserler üzerinde sanatçılar 10 yıla yakın süre çalışabiliyormuş. Mağazanın girişinde bir usta ve onun çırağının nasıl oymacılık yaptıklarını izledik.

Galeriyi bize tanıtan kız ile sohbet ederken, Mas Köyü’nün büyük tapınağı olan Penataran Sasih Temple‘da (The Moon Temple), Odalan ayini yapılacağını öğrendik. Sabah erken yola çıkmıştık ve daha öğlen bile olmadan çok yer gezmiştik. Sonraki rotamız belli olmuştu.

Day 350: Endonezya:7, Bali, Ubud, 19 Temmuz 2011

3 Yorumlar

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz