Dresden’e “Elbe’nin Floransa’sı” da derler. Bu tür tanımlamalar her zaman isabetli olmayabilir ama bu kez tam 12’den vurmuş gibi görünüyor. Gerçekten de iki kent mimari güzellik, sanata düşkünlük, zengin tarihi arka plan ve canlı kültür ortamı açısından birçok ortak noktaya sahip ve Avrupa’nın sayılı merkezleri arasında yer alıyorlar. Nitekim Dresden ve Floransa’yı özel bir “kardeş kent” anlaşması birbirine bağlıyor ve birçok projede bir araya getiriyor.
Almanya‘nın Saksonya Eyaletinin başkenti Dresden, yansımaları Elbe Nehri üzerinde oynaşan alımlı bir Alman kenti. Yaklaşık 520 bin nüfusa sahip, metropoliten alan nüfusuysa 1 milyonu aşıyor. Bu özelliğiyle ülkenin önemli yerleşimlerinden biri olan Dresden ziyaretçilerine ihtişamlı bir geçmişin izlerini, Elbe Vadisi’nin güzelliklerini ve canlı bir turizm kentinin nimetlerini bir arada sunuyor.
Dresden, II. Dünya Savaşının sonlarında, 13-14 Nisan 1945’te Amerikan ve İngiliz uçakları tarafından ağır şekilde bombalandı. Hava saldırıları nisan ayına kadar aralıklarla devam etti ve kent büyük bir yıkım yaşadı. “Dresden Bombardımanı” hâlâ savaşın en tartışmalı yanlarından biri olarak kabul ediliyor.
O sırada Almanya artık diz çökmek üzereydi, bu kadar ağır bir saldırıya ve sivil kıyımına gerek yoktu. Üstelik bu güzel kentin bombalanmayacağına inanan siviller civar yerleşimlerden buraya akın etmiş ve nüfus iyice kabarmıştı. Ama savaş çirkin yüzünü yine gösterdi, söylendiğine göre biraz da Stalin’e güç gösterisinde bulunmak isteyen müttefikler Dresden’i aleve boğdu.
Savaşın ardından bütün kentin yıkılmasının en iyi çözüm olduğunu düşünenler bile çıktı ama neyse ki onlara kulak verilmedi. Doğu Almanya sınırları içinde kalan Dresden, zaman içinde kaybettiği anıtlarını birer birer yeniden inşa etti. Semperoper bu açıdan dikkat çekici örneklerden biri.
Orijinali 1878 yılında tamamlanan Neo-Rönesans tarzındaki opera binası uzun çalışmalarla yeniden ayağa kaldırıldı ve 1985’te içinden tekrar müzik sesi yükseldi. Sahnede yankılanan ilk eserse “Der Freischütz” idi; 1945’te yıkımdan hemen önce sergilenen operaydı bu. Müzik hâlâ Dresden’in en iddialı olduğu konu, kentin salonları yıl boyunca birçok festivale ev sahipliği yapıyor.
Dresden Bombardımanı, Almanya’nın Dresden şehrinin 13 Şubat ile 15 Şubat 1945 arasında Amerikan Hava Kuvvetleri ve Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından bombalanması, II. Dünya Savaşı’nın tartışmalı olaylardan birisi.
II. Dünya Savaşının sonuna varıldığında, Müttefiklerin genel komutanlığı, Rus birliklerinin doğudan ilerleyişini kolaylaştırmak amacıyla, Alman stratejik ve lojistik bölgelerini bombalamak ve Alman kuvvetlerine ikinci bir sorun vermek istiyordu. Bunu gerçekleştirmek üzere, hedefler seçildi. Hedefler arasında Berlin ve etrafındaki askeri mühimmat fabrikaları dışında pek stratejik önemi olmayan tarihi Dresden şehri de vardı.
13 Şubat’ta başlayan saldırı, 15 Şubat’a kadar devam etti. Saldırı sona erdiğinde, Dresden neredeyse tamamen yerle bir olmuştu. Müttefiklerin kullandığı bombalar arasında Fosfor bombası da bulunuyordu ve bu nedenle de Dresden bombalanma sona ermesine rağmen günlerce yanmaya devam etti ve oldukça tahrip oldu. 28.410 binadan 24.866’sı yok oldu kayıtlara geçti.
Düşük tahminlere göre ölenlerin sayısı 35,000, yüksek tahminlere göre ise 135,000’i aştığı söyleniyor. Dresden tarih Komisyonu’nun 5 yıl boyunca arşivlerde, mezarlıklarda ve resmî belgelerde yaptığı araştırmanın raporunu 2010 Mart ayında yayınladı. Komisyonun raporuna göre ölü sayısının 25.000’den fazla olduğu bildirildi.
Ne acı olaylar yaşanmış, çoğundan haberiiz yok. Savaşlar olmazın, çok üzülüyorum.