Bergama Müzesi, İzmir’in Bergama ilçesinde yer alan ve Kültür Bakanlığına bağlı bir arkeoloji ve etnografya müzesi. İzmir’in tarihe açılan kapısı Bergama ve yöresi, Eski Tunç Çağından günümüze kadar sürekli iskan görmüş olduğundan pek çok zengin mirasa sahip.
UNESCO Dünya Mirası Listesinede yer alan, Anadolu’daki Arkeolojik yerleşimler arasında en erken keşfedilen antik kentlerden Pergamon Antik Kenti Bergama’da yer alıyor. Pergamon Antik Kenti ve civardaki arkeolojik sit alanlarından getirilen eserler ve etnografik değeri olan eşyalar bugün Bergama Arkeoloji Müzesinde sergileniyor.
Bergama’nın eski adı Pergamon, Yunanca öncesi bir dile ait ve ‘kale’ veya ‘müstahkem mevkii’ anlamına geliyor. Bergama Krallığına başkenti olan Pergamon, kuruluşundan bugüne kadar bilim ve kültür tarihi alanında pek çok olaya ev sahipliği yaptı. Antik çağın en önemli sağlık merkezlerinden biri Asklepion da Pergamon kentindeydi.
Bergama Müzesi
Bergama Müzesi, hikayesi Bergama Akropol’deki Bizans duvarı içinde, 1865’te Zeus Sunağı’nın yüksek kabartmalarının bulunması ve devamında Pergamon Antik Kentinde kazılarıyla başlamış. Çıkarılan eserlerin bir bölümü şehir merkezinde yer alan ve 1934 yılında Halkevi Binası olarak kullanılmış olan binaya 1924’te nakledilerek günümüz anlayışında Müzecilik hizmeti verilmeye çalışılmış.
Müzenin yönetimine 1928’de Osman Bayatlı getirilmiş. Bayatlı etnografik eserleri de aynı binada toplayarak burasını
Arkeoloji ve Etnografya Müzesine dönüştürmüş. Akropol ve Asklepion’da sürdürülen kazı faaliyetlerinin artması ardından mevcut bina yetersiz kalınca yeni bir müze binasının yapılmasına ihtiyaç duyulmuş.
Bergama’ya 1932’de gelen Mareşal Fevzi Çakmak konuyla yakından ilgilenmiş, ziyaretinden sonra yeni bir müze kurulması için emir vermiş. Mimarlar Bruno Meyer ve Harold Hanson tarafından planlanan proje 1933’te hayata geçirilmeye başlanmış.
Akropolde yapılan kazılarda çıkarılan eserler bugünkü Alman Kazı Evi yanında bir depoya konmuş. 13 Nisan 1934 tarihinde Bergama’ya ziyaretinde Asklepion’u da gezen Atatürk, müze binası inşaatını da ziyaret etmiş. Yapımı tamamlanan Bergama Müzesi, 30 Ekim 1936’da, İzmir Valisi Fazlı Güleç tarafından ziyarete açılmış.
Bergama Halk Evi binasında 1924’te Etnografya ve Arkeoloji Müzesinin faaliyete geçmesiyle birlikte arkeolojik eserler de yeni müze binasına taşınmış. Müze binası, geniş ve etrafı galerilerle çevrili enlemesine yerleştirilmiş dikdörtgen bir avlu ile bu avlunun arkasında yine enlemesine yer alan dikdörtgen teşhir salonundan oluşuyor.
Bergama Müze girişinden itibaren sol taraftaki koridor boyunca Helenistik Dönem ile Roma ve Bizans Dönemine ait mermer mimari eserler, heykeller, Zeus Sunağının maketi ve Berlin’deki orijinal yapının fotoğraflarıyla canlandırılması, Demeter Kutsal Alanı’nın maketi yer alıyor.
Arkeolojik eser salonunda, teşhir edilen eserlerin büyük çoğunluğunu Akropol, Asklepion, Kızıl Avlu (Serapeion), Musalla Mezarlığı alanında yapılan kazılardan bulunan eserler oluşturuyor. Bergama yakın çevresindeki Pitane (Çandarlı), Myrina, Gryreion (Yeni Şakran) antik kentleri ve son yıllarda Kestel ve Yortanlı Baraj gölünde ortaya çıkartılan eserler de müzede teşhir ediliyor.
Antik Dönem gömü geleneklerini yansıtan, Pers, Helenistik ve Roma Dönemine ait figürlü mezar taşları, lahitler, onur ve adak yazıtları diğer önemli eserler arasında. Pergamon’da şehir düzenlemesi ve idaresini anlatan Şehir Yasası’nın yer aldığı yazıt müzenin önemli eserlerinden.
Bergama Müzesi’nde Helenistik Dönem sanatını yansıtan eserler arasında Myrina’dan gelen terra kotta (pişmiş toprak) figürler önemli bir yere sahip. Özellikle, yöre üretimi Megara kaseleri, Aplike seramik grubuna ait kaplar müzenin önemli seramik buluntuları arasında.
Bergama Müzesi Görülecek Eserler
Nymphe Heykeli, Allionai kazısında çıkarılan MS 2. yüzyıl Nympheler (nimf/nemf) Yunan ve Roma mitolojilerinde doğada bulunan ve genç kız olarak betimlenen tanrısal varlıkları betimliyor.
Medusa Mozaiği, Pergamon Akropolü kazısında bir mimari yapının tabanında bulunmuş. Yılan saçlı Medusa, mitolojide gözlerine bakanları taşa çevirme özelliğine sahip üç Gorgon kız kardeşten biri. Birçok vazoda, taban mozaiğinde ve heykelde Medusa betimlemesine rastlanıyor.
Zafer Tanrıçası Nike Heykeli (Akroter), Asklepion’da bulunmuş MS 2. yüzyıl, Roma Dönemi eseri. Yine Roma dönemi Sokrates Büstü, Ksenephon Büstü, Arkaik Dönem genç erkek heykeli Kuros, Şans Tanrıçası Fortuna Heykeli, Antik dönemde sağlık merkezi olan Asklepion’un simgesi olan Yılanlı Sütun ve Yunan mitolojisinde tarımın ve bereket tanrıçası Demeter Kabartması görülecek eserler arasında.
İzmir’de görülmesi gereken müzelerden olan Bergama Müzesi Etnografya seksiyonunda bölgeye ait halı, kilim (Yuntdağ, Yağcıbedir, Kozak Bergama dokumaları), kumaş dokuma örnekleri, el işlemelerinin yanı sıra Anadolu’nun diğer yörelerine ait el emeği eserler de sergileniyor.
Yakın geçmişine ışık tutan Bergama Arkeoloji Müzesi, Etnografya Bölümündeki geleneksel tekstiller sergileniyor. Etnografik eserler ek binanın yapımından sonra, 1979’da bugünkü müze binası içine alınmış. 19. yüzyılın sonlarında bölgeye yerleşmeye başlayan Türkmen, Çepni, Yörük aşiretlerine ait gelin giysileri, efe kıyafetleri ve Bergama’nın yöresel gelin ve günlük kıyafetleri çok güzel sergilenmiş.
Zengin desenleri, canlı renkleri ve yöresel motifler yansıtan 18 adet halı ve düz dokumalar, duvarda pamuklu kumaşla kaplanmış çerçevelere dikilerek sergileniyor. Bergama Müzesi Madeni Eser Koleksiyonu’nda buhurdan, şamdan, fincan zarfı, fincan, tas, sahan, sini, lenger, leğen gibi günlük kullanım eşyaları bulunuyor.
Müzenin Roma Dönemine ait kandil koleksiyonu, mantar, kupa, testi tekniğiyle oluşturulmuş zengin bir cam eser koleksiyonu arkeoloji seksiyonunda sergileniyor. Bergama Müzesi cam eserleri içerisinde en yoğun grubu parfüm şişeleri oluşturuyor.
Bergama Müzesi giriş ücreti ve ziyaret bilgileri
Adres: Zafer Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi No:6, Bergama ☎️ (0232) 631 28 83
Bergama Müzesi ziyaret Saatleri:
Bergama Müzesi giriş Ücreti: 10 TL.
Bergama Müzesi nasıl gidilir 🚘
Bergama Müzesi, İzmir çevresinde gezilecek yerler arasındaki Bergama ilçesi çarşı merkezinde yer alıyor. İstanbul yönünden gelenlerin Soma ve Kınık üzerinden ya da Ayvalık rotasını kullanmaları öneririm.
İzmir merkezden gitme isterseniz İZBAN’a binerek Aliağa’ya gidin. İzmir Büyükşehir Belediyesinin otobüs işletmesi ESHOT’un 835 numaralı Aliağa-Bergama aktarma hattını kullanarak Bergama’ya gidebilirsiniz.
Bergama, sahip olduğu zengin tarihi geçmişi ile arkeolojik açıdan önemli kentlerden birisi. Yapacağınız bir Ege gezisinde Ayvalık, Cunda Adası ile birlikte güzel bir rota olabilir.
Guzel hoş bir yazı, bilgiler benim için harıka oldu!
Ben Beragamalıyım, bilmiyordum 🙁 🙂 Blogunuzun sıkı takipçisiyim Kemal Bey. Beragama’ya gelirseniz yine çok mutlu oluruz.