Vietnam Turu Yapmak İçin 10 Neden

Vietnam, keşfetmeyi seven herkesin seyahat programlarında ilk sırayı almayı hakkeden bir ülke. Dünyada başka yerinde eşine az rastlanır etkileyici manzaraları, renkli ve dinamik şehirleri, sıcakkanlı ve güler yüzlü insanları ile eski ve yeninin harmanlandığı, görülesi bir ülke.

Vietnam’a ilk gitmek istediğimde yıl 2012’di ve Bangkok’ta vize alamamıştım. Hakkında etkileyici ve baştan çıkarıcı bir çok bilgiye sahip olduğum bu güzel ülkeyi, Mart 2015’te ProntoTour ile ziyaret etme fırsatı buldum.

Vietnam’a Gitmek İçin 10 Neden

1. Az bilinen bir rota

Yüzlerce yıl süren savaşlar, yabancı devletlerin işgali altında ezilen ve yoksulluklar içerisinde yaşmış ülke Vietnam, bugün kapılarını yabancılara, turistlere ve yatırımcılara sonuna kadar açmış, güler yüzü ve misafirperverliğiyle ağırlamaya çalışıyor.

Vietnam turizm açısından yeni bir ülke sayılır. Tayland, Malezya, Singapur’un aksine, sokaklarında dolaştığınızda az sayıda turist görüyorsunuz. Fazla turist alan ülkelerin şımarıklığı Vietnam’da yok. Yerli halk, turistlere o nedenle de çok ilgi gösteriyor. Az İngilizceleriyle sizinle sohbet etmek istiyorlar. Gidin bir merhaba diyin, sonrası kendiliğinden geliyor. Vietnam gezilecek yerler blog yazımda ülkenin görülmesi gereken yerleri hakkında detaylı bilgiler paylaştım.

2. Güvenli bir ülke

Vietnam yalnız seyahat eden kadınlar da dahil olmak üzere ziyaretçiler için oldukça güvenli bir ülke. Doğrusu kendi açımdan şunu diyebilirim ki, Güney Asya’da seyahat etiğim hiçbir yerde kendimi güvensiz hissetmedim. Budist kültüre sahip ülkelerin bir çoğunun güvenli olduğunu söyleyebilirim.

Vietnamlıların çoğu çiftçi ve bir çoğu köylerde doğmuş. Komünist hükümet, ilkenin güvenli bir yer olması için elinden geleni yapmış görünüyor. Ülkenin yakın tarihi göz önüne alındığında pek çok turist, özellikle Amerikalılara dahi sıcak bir tavır var. Geçmişin acılarını sarıp, geleceğe bakıyorlar artık. Arada bir kap kaç olayları olsa da bu çok sık değil.

3. Fiyatlar ugun, ekonomik bir ülke

Vietnam, isteyene süper lüks seyahat konforu, isteyene çok düşük bütçe ile seyahat etme imkanı sunuyor. Sokakta tezgahta 1 Dolar’a karın doyurmak mümkün, isteyen gidip süper lüks restoranların zengin menülerinden faydalanabilir, bu tür mekânlarda bile fiyatlar makul.

Sırt çantalı gezginler için de gözde bir ülke olan Vietnam’da günde 15$ bütçe ile seyahat etmek mümkün. Ülkenin hemen her yanında uygun fiyata oteller, guest house ve hosteller var. Örneğin Hanoi’de kaldığım 4 yıldızlı Sunway Hotel Hanoi’nin gecelik ücreti 2 kişi için 49$’dan başlıyor.

4. Büyüleyici Ha Long Bay bu ülkede

Tonkin Körfezi’nin zümrüt sularından, gökyüzüne yükselen 2,000’den fazla kireç taşı kayalıklarını hayal edin! Vietnam’ın düneyada en çok bilinen turistik yeri olan “Halong” ejderhanın denize girdiği yer anlamına geliyor. Ha Long Bay efsanesinde, Vietnamlıların Çinlilerle yaptıkları bir savaşta zor durumda kalırlar ve tanrılar yardım için bir ejderha gönderir.

Bu ejder ağzından yeşim ve mücevherler saçarak, gördüğümüz kireçtaşı kayalıklarını oluşturur ve bu set sayesinde Çinliler burayı ele geçiremez.

Gökyüzüne yükselen ve ağaçlarla kaplı, ilginç kireç taşı kayalıklarının arasında cruise gemileriyle dolaşmanın deneyimi ömür boyu hatırlanacak lezzette. Hayal ettiğim kadar güzel ve büyüleyici, UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Halong Bay, ülkenin kuzeyindeki güzel şehir Hanoi’ye 4 saat uzaklıkta yer alıyor.

5. Kendine münhasır bir kültüre sahip

Vietnam, Güney Doğu Asya’daji en eski kültürel birikime sahip ülkelerinden birisi. Geçmişi Bronz çağına kadar uzayan bu yerleşim yerinde 1,000 yıldan fazla Çinliler hüküm sürmüş. Bu yüzden ülke kültüründe Çin kültürünün etkisi büyük.

Çin’den bağımsızlığını takiben, bir süre Khmer imparatorluğunun etkisinde kalana ülke; Fransız kolonyal döneminde Avrupalı kültürüyle etkileşimde olmuş. Latin alfabesi kullanıldığı Vietnam’da yaşlılara, atalara, toplumsal ve aile değerlerine, el sanatları ve emeğe saygı önemli bir değere sahip. Ayrıca bizlerin pek bir yabancı olduğu Uzak Doğunun bu egzotik kültüründe ejderhalar, kaplumbağa önemli bir yere sahip. Ayrıca bambu bitkisi ve lotus çiçeği de kutsal kabul ediliyor.

6. Vietnamlılar güleryüzlü ve samimiler

Güneydoğu Asya’da birçok komşu ülkesi gibi, Vietnam insanı da samimi, güler yüzlü ve sıcakkanlı. Göz göze geldiğinizde yüzlerinde bir gülümseme beliriyor, oldukça zarif ve tatlılar.

Alışveriş mekanlarında ve pazarlarda insanın yakasını çekiştiren, bir şeyler satmaya çalışan kimseyle karşılaşmadım. Hanoi’nin esnaflarının sıralandığı tarihi bölgesinde dolaşırken de aynı hava hakim. Herkes sanatı icra etmek ve içeri giren müşterilerle ilgilenmekle meşgul.

Tarihi yerleri ve tapınakları gezerken herkes saygı içerisinde ve gürültü etmeden kurallara riayet ediyorlar. Hemen her yerde dilediğiniz ile rahatlıkla sohbete başlayabiliyorsunuz. Mekong Deltası çevresinde yaşayan çiftçiler ise gerek üretkenlikleri, gerek çalışkanlıkları ile oldukça etkileyiciler. El sanatları ve enstrüman çalmada da şaşırtıcılar.

7. Mekong Deltası hayat kaynağı

Mekong Nehri, yaklaşık 4350 km uzunluğu ile Güneydoğu Asya’nın hayat damarı olan bir nehir. Bir damlanın serüveni Tibet’ten, doğu Himalaya Dağlarında 5224 metre rakımdan başlıyor ve Yunnan (Çin), Myanmar, Laos, Tayland, Kamboçya ve Vietnam gibi 6 Güneydoğu Asya ülkelerini aşarak Güney Çin Denizine dökülüyor.

İşte Vietnam topraklarında Mekong Nehrinin denizle buluştuğu Mekong Deltası ise 7 milyondan fazla insanın yaşadığı bu coğrafyayı benzersiz hale getiriyor. Beyaz kumlu plajlar, tropik ormanlar, şelaleler arasına serpilmiş irili ufaklı köy ve kasabalarıyla burası çok ilginç ve zengin bir coğrafya.

8. Nefis kahve kültürü

Benim gibi kahve seven biriyseniz, Vietnam’ın kahve kültürünü seveceğinize eminim. Vietnam pek bilinmese de dünyanın en büyük ikinci kahve üreticisi. Bu yüzden ülke kültüründe kahvenin önemli bir yeri var. Genelde sütle ve şekerli içiyor olsalar da ben sade olanını (ca phe den) tercih ediyorum.

Sokaktaki tezgahlarda bile lezzetli kahve alıp, bir ağaç gölgesine veya parka oturmak mümkün. Buzlu soğuk kahvesini de deneyin derim. Café Mai (79 Le Van Huu, Hanoi) or Highland Coffee (26 Le Loi, Ho Chi Minh City) adresleri aklınızda olsun.

9. Olağanüstü mağaraları

Mağaraları severim ve gittiğim her ülkede, yakınımda mağara olduğunuz duyduğumda hemen ziyaret etmek isterim. Vietnam dünyanın en büyük ve etkileyici mağaralarına sahip ülkelerinden birisi. Bir coğrafya düşünün ki, daha yakın zamanlarda dünyanın en büyük mağarası keşfedilsin. İşte burası Vietnam. Sơn Đoòng Mağarası, henüz 2009 yılında keşfedildi.

Ülkenin diğer ünlü mağarası olan 44,5 km uzunluğundaki Phong Nha Cave’den sonra Sơn Đoòng Mağarası dünya basınında oldukça yer etti. Sơn Đoòng Mağarası’nın bazı odalarının genişliği 5 km’yi buluyor. İçine kaç uçak sığar hayal edin artık! Ha Long Bay’e gidenler ise Surprise Cave mağarasının güzelliğini iyi bilirler.

10. Vietnam mutfağı ve tropikal meyveler

İster meyve yemeyi seven ister sevmeyen biri olun, damakta daha önce bildik bir tat dışında bambaşka hisler uyandıran tropikal meyvelerle tanışınca, herkes meyveleri sever hale gelir. Bu benim iddiam. Mangosten, dragon fruit, rambutan benim favorilerim.

Bugün Vietnam restoranlarını dünyanın hemen bir çok şehrinde görmek mümkün. Nedeni mutfak kültürünün gelişmişliği ve sunduğu lezzetlerin çeşitliliği. Taze sebzelerin sıklıkla kullanıldığı Vietnam mutfağında deniz ürünleri, tavuk ve etin de önemli yeri var.

Hele deniz ürün seviyorsanız Güney Doğu Asya zaten cennetin ta kendisi! Her ne kadar damak tadında çok tutucu olsak da, yerel lezzetleri tatmadan gelmek seyahati eksik kılar. En azından bir Pho çorbası tadın.

2015 yılında, Amerikan-Vietnam Savaşının 40. Yıl dönümünü anan Vietnam’ın ikonlaşmış anıtlarını, olağanüstü doğasını, capcanlı şehirlerini, kolonyal binalarını görmek için uygun bir zaman. Halong Bay ve Mekong Deltası ise seyahatin kalbini oluşturmalı.

TripAdvisor’un 2015’de görülecek yerler listesinde yer alan Vietnam’a turla gitmek en iyisi, özellikle zaman sıkıntısı olanlar için tavsiyem bu. Zira Vietnam vize alması kolay bir ülke değil. ProntoTour ile gittiğim bu gezide Qatar Airways ile Doha üzerinden önce Bangkok’a, oradan da Hanoi şehrine uçtuk.

Hanoi, Halong Bay, Ho Chi Ming ve Mekong Deltasını kapsayan harika bir gezi deneyimi sonrası bunları yazıyorum. Dönüşü de yine Qatar Airways ile Ho Chi Minh City’den Doha ve İstanbul olacak şekilde yaptım. Yine gitmeli!