Cunda Adası, Ayvalık koyunda yer alan ve Ayvalık Adaları olarak adlandırılan irili ufaklı 22 adadan biri. Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı olan bu 22 adanın içerisinde yerleşime açık tek ada olan Cunda, Türkiye’nin Ege Denizi’nde bulunan Gökçeada, Bozcaada ve Uzunada’dan sonra gelen dördüncü büyük adası. Yerli turizmin gözdesi olan Cunda Adası, özellikle sahil şeridindeki zeytinyağlı mezeler sunan enfes balık lokantaları ile tanınıyor.
Alibey Adası olarak da bilinen Cunda, Batı Anadolu’da deniz yollarının kesişim noktasında bulunuyor. Ayvalık ile bağlantısı iki ayrı köprü ile sağlanan Cunda’ya ilk köprü Dolap Boğazı mevkiinde 1964’te inşa edilmiş. Bu köprü Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliği ile Cunda’yla Lale Adalarını birleştiriyor. Lale Adası ise anakaraya 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılan 700 metrelik hemzemin bir köprü-yol ile bağlanıyor.
Doğal güzellikleri ve tarihi yapıları nedeniyle koruma altına alınan ve 1976’da doğal ve tarihi sit alanı olarak kabul edilen Cunda Adası’nda mübadele öncesinde, Rum Ortodoks cemaatinden kalma birçok kilise ve manastır bulunuyor.
Cunda Adası Gezi Rehberi
Cunda, Moshonisia, Kokuluada isimleriyle anılan adaya bugünkü adı, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlara teslim olmayıp silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’ya ithafen verilmiş. Nüfusunun çoğunu Girit ve Midilli’den 1924 nüfus mübadelesiyle gelen den Türklerin oluşturduğu adanın yaşlılarının çoğu Yunanca biliyor. Huzurun, doğanın, tarihin ve tatilin adresi olan Cunda, kendine has bozulmamış dokusuyla her ziyaretçisini kendine hayran bırakıyor.
Ayvalık’ın gözbebeği olan Cunda Adası, renkli kültürü, sarımsak taşı tarihi evleri, tarihi dokusunu oluşturan Taksiyarhis, Agios Yannis ve Panaya Kiliseleri, incecik kumlu mavi bayraklı cennet plajları, sahil boyu Ege’nin en leziz tatlarını sunan restoranları, doğal güzellikleri ve masmavi deniziyle cennetten bir köşe.
Kuzey Ege’de görülmesi gereken, en güzel tatil beldelerinden biri olan Cunda, hem doğal ve tarihi güzellikleri, hem de zengin mutfak kültürü ve deniz, güneş turizmiyle Ege’nin incisi.
Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı şirin mi şirin adası Cunda, rakı-balık-Ayvalık keyfinin en güzel yaşandığı yerlerden biri. Kendine özgü dokusu, tarihi Rum evleri, dar Arnavut kaldırımlı sokakları, çeşit çeşit mezeleri ve mavi bayraklı sahilleriyle tam bir tatil yeri.
Taptaze otların, kekikli sepet peynirlerinin, Ayvalık zeytinlerinin, meyvenin, sebzenin en güzelini bulabileceğiniz bir şenlik alanına dönüşen cumartesi pazarını gezin. Kahvaltınızı, tadını özel unundan alan ve sosis, sucuk, kaşar, turşu gibi bol malzemeyle yapılan Ayvalık ve Cunda’ya özel Ayvalık tostuyla yapın.
Rahmi Koç Müzesi Taksiyarhis Kilisesi’nde oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçüm aletlerine uzanan geniş koleksiyona hayran kalın. Şahane Cunda manzarasını fotoğraflamak için Aşıklar Tepesi’ne çıkın, tarihi yel değirmenini görün. Buz gibi bir limonata eşliğinde Aşıklar Tepesi kafesinde soluklandıktan sonra Selim ve Necdet Kent Kitaplığı’nı ziyaret edin.
Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı‘ndaki 10’ar kilometrelik parkurlarda yürüyün veya bisiklete binin. Ada Camping’de Midilli Adası’na karşı, Patriça, Ortunç plajlarında ve Çataltepe’de denize girin.

Cunda sahilindeki mekanlardan birine oturup soğuk bir şeyler için ve mis gibi deniz kokusunu içinize çekin. Rüzgarla birlikte hissedeceğiniz huzura değer! İçinde kırlangıçların yuva yaptığı, vitraylı camlarıyla farklı bir yapı olan meşhur Taş Kahve’de Türk kahvesi molası verin.
Tekneyle, 22 adadan oluşan Ayvalık Takımadalarını keşfe çıkın, Güvercin ve Tımarhane Adalarını gezin. Meyhanelerin önünde dolanan Cunda kedilerini, sahilde uzanan köpeklerini fotoğraflayın. Güzel Cunda Sahilinde yürürken dondurmacılardan sakızlı dondurma ve lokma, tezgâhlardan buzlu badem alın. Şirin dükkânlardan, el yapımı bebekler, yel değirmeni bibloları, oyalı yazmalar; hediyelik eşyalar alın.
Oteliniz Ayvalık’ta ise, karşıya tekne ile geçip Ege rüzgarını hissedin. Cunda’da kalacaksanız ve imkanınız varsa günümüzde butik otele dönüştürülen tarihi taş evlerde konaklayın. Romantik bir akşam yemeği için şarap eşliğinde Cafe Uno’nun leziz pizzalarını ve Ege mutfağını deneyin. Ayvalık ve Cunda yöresine özgü yüzlerce mezeyi tadabileceğiniz Hop Cunda Restaurant’ta deniz ürünlerinin ve otların tadına varın.
Yöreye özgü sarımsak taşın kullanılarak yapılmış kilise ve manastırları, 22 takımada manzaralı Şeytan Sofrası, tarihi yel değirmenin bulunduğu ve tüm adayı izleyebildiğiniz Aşıklar Tepesi, taptaze otları, dondurması ve sımsıcak insanıyla Cunda Adası dopdolu bir gezi vadediyor.
Cunda Gezilecek Yerler
1. Aşıklar Tepesi

Aşıklar Tepesi, Cunda Adası’nın nefis manzarasını izleyebileceğiniz en güzel yer. Köprüyü geçtikten sonra Cunda’ya gelirken adanın girişinde solda kalan ve denize de hâkim bir tepe olan Aşıklar Tepe’sinde, adanın ilk yel değirmeni ile Agios Yannis Kilisesi var.
Kilisenin restore edilmesiyle oluşturulan Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı ise adanın tarihi dokusuna 1300 kitaplık arşivi ile eşlik ediyor. Tepeye çıktığınızda muazzam manzarayı fotoğraflayıp kütüphaneyi gezin, sonra da kafesinde oturup manzaraya karşı soğuk bir şeyler için.
2. Yel Değirmeni ve Agios Yannis Kilisesi

Yel Değirmeni, Aşıklar Tepesi’nin sembol yapısı. 1600-1650 yılları arasında kurulan adanın yel değirmenlerinin ilki, Aşıklar Tepesi’nde Agios Yannis Kilisesi’nin batısındaki yer alıyor. Adanın kuzeydoğusunda iki, kuzeybatı yönündeki Ayvalık girişinde de bir değirmen var. Son yapılan değirmense limanın güneybatı kısmında bulunuyor.
Aşıklar Tepesi’nde bulunan Agios Yannis Kilisesi Edremitli iki kesiş tarafından Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden kısa bir süre önce Aziz Yahya’ya atfen inşa edilip Patrik Teodosios zamanında İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlanmış. Aynı zamanda burada bulunan kitaplığı 1835’den itibaren zenginleşmeye başlamış. Mübadele sonrası zaman içinde tahrip olan yapı Rahmi Koç tarafından restore edilerek kütüphaneye, yanındaki değirmen de hoş bir kafeye çevrilmiş.
3. Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı

Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, Agios Yannis Kilisesi’nin restore edilmesiyle oluşturulan bir kütüphane. Cunda Adası’na gelen Rahmi Koç’un 2007 yılında restore ettirdiği yel değirmeni Cunda’nın sembolü haline gelmiş, öyle ki siz de Cunda pazarlarından şirin bir yel değirmeni magneti almadan dönemeyeceksiniz.
Günümüzde Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde hizmet veren yapı, pazartesi hariç haftanın her günü ziyarete açık. İlerleyen yaşı nedeni ile göz sağlığı bozulan, “Göremediğime değil, okuyamadığıma üzülüyorum.” diyen Emekli Büyükelçi Necdet Kent’in ve eşinin ismi verilen kitaplığa, Necdet Kent’in oğlu Muhtar Kent, merhum babasından kalma 1.300’ü aşkın kitap bağışlamış.
4. Rahmi Koç Müzesi Taksiyarhis Kilisesi

Rahmi Koç Müzesi Taksiyarhis Kilisesi, Cunda Adası’nın Rum Ortodoks cemaati tarafından, 1873’de inşa edilmiş ve 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürmüş adanın en önemli anıtsal yapısı. Neo Klasik mimari üsluba sahip yapı 1927-1928 yıllarında camiye çevrilmesinin ardından bir süre bu amaçla kullanıldıktan sonra 1976’da tescillenerek korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak kabul edilmiş.
Rahmi M. Koç’un girişimiyle, 2014’te Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi olarak ziyarete açılan Taksiyarhis Kilisesi, Cunda’da görülmesi gereken yerlerin en başında geliyor. Oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçüm aletlerine geniş bir yelpazesi olan müze koleksiyonu, tüm ülkelere ve geçmişten günümüze tüm dönemlere ait endüstri ve mühendislikle ilgili objelerden oluşuyor.
5. Tarihi Cunda Evleri

Cunda Evleri, en az tarihi Ayvalık Evleri kadar eski ve özgün. Cunda Evleri, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında arzı endam ediyor. Çoğu 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan ve Rum mimarisinin inceliklerini gözler önüne seren bu tarihi evler, genellikle iki katlı olarak inşa edilmiş.
Ayvalık’a özgü sarımsak taşı gibi malzemelerle yapılmış pek çok farklı renge sahip evlerin çoğu günümüzde restore edilerek şirin butik otellere, el işi satan dükkânlara ve restoranlara dönüştürülmüş.
6. Tarihi Kilise ve Manastırlar

1873’te inşa edilen Taksiyarhis Kilisesi haricinde, Cunda’nın еn еski yapılarından biri olan ve 1865 yılındaki ilk kilise olarak inşa edilip 1922’ye kadar ibadete açık olan Agia Trіyаdа Kіlіsesі, Pаteriçа Koуu’ndа yer alan ve adını Ay ışığında büründüğü güzellikten alan Aуışığı Manastırı, denize nazır bir tepede yer alan ve günümüzde özel mülk konumunda olan Panagia Manastırı; Güvercin Adası’nda bulunan ve yalnızca deniz yolu ile ulaşılabilen Kızlar Manastırı Cunda’nın tarihi kilise ve manastırlarının en önemlileri.
7. Ada Camping

Ada Camping, Cunda’nın en popüler kamp alanı. Cunda Adası’nın her yanı plaj olmasına rağmen bazı bölgeler öne çıkıyor. Adanın Midilli’ye bakan kısmında yer alan ve Cunda merkezine 3 kilometrelik asfalt yolla bağlı olan Ada Camping, Cunda’da denize girmek için en çok tercih edilen yerlerden.
Günübirlik gelip duş, soyunma kabini, şezlong ve şemsiyelerden ücretsiz yararlanabileceğiniz gibi, konaklamayı düşünenlere de bungalovlardan, karavanlara, kamp çadırlarından çocuk parkı, spor sahası ile tekne ve dalış turlarına kadar her şey var. Midilli’ye karşı masmavi denizi ve enfes yemekleri de cabası.
Yaz döneminde hizmet veren Ada Kamping’e giriş ücreti günlük plaj (kişi başı) 65TL, kamp gecelemesi 75TL, karavan 30TL, oto-çadır 25TL. Ada Kamping, yaz döneminde 24 saat hizmet veriyor.
8. Plajlar ve Koylar

Cunda’nın eski yol denilen bölgesinden geçen minibüsler veya özel araçla ulaşabileceğiniz Arkadeniz Plajı sakinliği ile dikkat çekerken tamamen kum ve berrak denizi ile her zaman Cunda’nın gözde plajları içerisinde bulunuyor. Yine aynı yol bölgesinde yer alan ve adını çatalı andıran kayalardan alan Çataltepe Plajı hareketli yapısı, temiz berrak denizi ve eğlenceli insanları ile Cunda’nın adasında popüler plajlarından.
Sakin çevresi diz seviyesini geçmeyen ılık denizi ve incecik kumsalıyla özellikle küçük yaşta çocuğu olan aileler için ideal olan Pateriça Plajı, şehrin içinde kalmış ulaşımı en kolay ancak çok fazla büyük olmayan sakin bir plaj olan Cunda Plajı, Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünün yakınında bulunan ve küçük bir kumsala sahip Duba Plajı tertemiz bir denize sahip. Denize girmek için en ideal уerlerden olan Cennet Ada ve Ortunç da en çok tercih edilen yerlerden.
9. Tımarhane ve Güvercin Adaları

Tımarhane Adası, mübadele öncesi dönemde çevredeki meyhanelerde içkiyi fazla kaçıran veya akli dengesi yerinde olmayanların bırakıldığı ada olarak biliniyor. Adanın garip şekilli kaya oluşumları çok ilginç bir görünüme sahip. Rüzgârda uğultulu sesler çıkardığı düşünülen adada, Aya Paraskevi Manastırı da yer alıyor.
Pateriça Körfezi’nde yer alan Güvercin Adası üzerinde ise adanın en eski yapılarından biri olduğu düşünülen Kızlar Manastırı bulunuyor.
10. Taş Kahve

Taş Kahve, 1800’lerin sonları ile 1900’lerin başında inşа edilmiş. Taş Kahve, tarih boyunca kahvehane, gazino, meyhane olarak kullanılmış adanın tarihi eğlence mekânı olarak biliniyor. Denizin yanı başında olması nedeniyle
Adanın en hareketli yerinde bulunan, yüksek tavanlı, taş duvarlı tarih kokan Taş Kahve’de, dibek kahvenizi ve el yapımı buz gibi limonatanızı yudumlarken, cennet ada Cunda’da olmanın keyfini yaşayacaksınız. İçinde kırlangıçların yuva yaptığı, vitray pencereli yapı denizin kıyısında adaya gelen ziyaretçilere hizmet veriyor.
Cunda yeme ve içme
Cunda Adası’nda yeme-içme başlı başına bir şölen. Taptaze deniz ürünleri, dillere destan zeytinyağı ile yüzyıllar boyunca Türk ve Rum kültüründen beslenen ada mutfağı, Ayvalık ve çevresine ait yüz elliden fazla çeşit mezesiyle ziyaretçilerin doyamadan ayrıldığı bir lezzet mucizesi.
1991’de kurulmuş bir aile işletmesi olan Cunda Uno Restaurant, adanın en nezih mekanı. Arkadaşlarınızla keyifli sohbetler ederken bir yandan Ege mutfağına dair lezzetleri tadacağınız, sevdiklerinizle şarap eşliğinde romantik bir yemek yiyebileceğiniz gecenin geç saatlerine dek hareketli olan Cunda Uno, Cunda’da kime sorsanız göstereceği sahilde, balık restoranlarının hemen arka sokağında, özenli bir bistro.
Burada birbirinden leziz pizzalardan karidesli pizzayı, mezelerden de kekikli sepet peynirini mutlaka deneyin. Üstelik fiyatları gayet uygun, İsmet ve Ali Haydar Somay’ın keyifli sohbetleri de cabası.
Ada demek balık demekse, Cunda’da rakı-balık-Ayvalık keyfinin birbirinden çeşitli ve enfes mezeleri için gidilecek adres de, Hop Cunda Restaurant. Yüz elliden fazla meze çeşidine sahip olan Ayvalık’ta en zengin meze menüsüne sahip olan Hop Cunda, tam sahil yolu üzerinde bulunuyor. Birbirinden iştah açan mezelere canlı fasıl müziği eşlik ediyor. Püfür püfür rüzgara karşı gerçek bir ada gecesi yaşamak ve deniz ürünleri ile zeytinyağı ve yöreye özel otlara doymak isterseniz uğramadan geçmeyin.
Yalnızca yemek mi, hayır! Sahildeki tezgahlardan buzlu badem, simit alın; rengarenk dondurmacıların damla sakızlı dondurmasını deneyin ve Taş Kahve‘de dilerseniz kahve, dilerseniz limonata için; meşhur Ayvalık tostunun tadına bakmadan dönmeyin.
Cunda alışveriş

Cunda’da alışveriş deyince akla ilk gelen elbette zeytin ve zeytinyağı ile, zeytinyağlı sabunlar oluyor. Ancak bunların dışında Ayvalık tostundan vazgeçemeyenler için özel Ayvalık tost ekmeği, lorlu kurabiyeler, yöreye özgü otlar, taptaze meyve ve sebzeler ile el işi bez bebekler, çeşit çeşit oyalı yazmalar, takı ve aksesuarlar ile otantik tekstil ürünleri satın alabilirsiniz. Cunda ve Ayvalık yöresinde çok fazla el yapımı özel ürün bulunuyor, bunların başında da seramik ürünleri geliyor.
Her hafta sonu pazar günleri kurulan Cunda pazarı ise mutlaka uğramanız gereken bir panayır yeri! Küçük fakat çok çeşitli olan bu pazarda yöresel her türlü ürünü bulabilir, dilerseniz kara yolu veya tekne ile Ayvalık’a geçerek oradaki pazarlara da uğrayabilirsiniz. Cumartesi günleri kurulan Bitpazarı’nı, Antikacılar Çarşısı’nı ve Yeniçarohori’deki (Küçükköy) sanat atölyelerini gezebilirsiniz.
Cunda’da nerede kalınır
Cunda’nın tarihi Rum evlerinin çoğu günümüzde butik otel olarak hizmet veriyor. Cunda Adası’nda Pür Beyaz Otel‘de kaldım. Nefis deniz manzaralı huzur dolu bir yer. Yamaçta olduğundan şahane Ayvalık Denizi manzarası var. Kendine ait restoranda leziz yemekler de sunuluyor. Sabah serinliğinde kuş sesleriyle uyanıyorsunuz. 21 odaya sahip. Altı farklı tipte odası var, her biri birbirinden şık ve iç açıcı. Akşam yemeği alabiliyorsunuz. Havuzu da var.
Ayvalık’ta konaklamayı düşünürseniz, bütçenize uygun seçenekler mevcut. Konforlu ve lüks konaklama, spa hizmeti, tekne, dalış ve su sporları gibi hem tatil hem de pek çok aktivite sunan Murat Reis Otel, plajına Mısır’dan bembeyaz kumların getirildiği nefis bir koyda ziyaretçilerini ağırlıyor.
Butik otel konseptinden hoşlananlar için ise tarihi bir Rum konağı olan Macaron Konağı, Ayvalık ilçe merkezindeki konumu, orijinalliği korunarak restore edilmiş otantik odaları, yemyeşil bahçesi ile yerli-yabancı dünyanın her yanından misafir ağırlıyor.
Cunda’ya nasıl gidilir
Cunda Adası‘na gelmek için öncelikle Ayvalık’a ulaşmak gerekiyor. Efes-Bergama-Truva transit yolu üzerinde olması sayesinde ulaşımı kolay olan Ayvalık’a özel aracınızla, şehirler arası otobüslerle veya İzmir Mavi Treni ile Balıkesir’e kadar gelip buradan aktarma otobüsleri ile Ayvalık’a gelebilirsiniz.
İstanbul’dan deniz yolunu kullanarak gelmek isterseniz de İDO feribotları ile Bandırma’ya gelip oradan Ayvalık ve Cunda’ya ulaşabilirsiniz. Ayvalık’a ulaştıktan sonra, yaklaşık 8 kilometrelik boğaz köprüsünü kullanarak veya tekne ile Cunda’ya ulaşabilirsiniz.
Ayvalık, İstanbul’a 520 km, Ankara’ya 650 km, İzmir’e 150 km, Bursa’ya 185 km ve Balıkesir’e 125 km mesafede yer alıyor. Bursa-Balıkesir şehirleri üzerinden geliyorsanız eğer, Bursa-Balıkesir-Havran-Edremit yolunu takip ederek Edremit’e girmeden Burhaniye-Gömeç üzerinden Ayvalık’a ulaşım mümkün. Balıkesir’e geldikten sonra şehir merkezinden kalkan minibüs ve ya otobüslerle Ayvalık’a, oradan da Cunda’ya ulaşabilirsiniz.
Cunda’ya hava yolu ile ulaşımı Balıkesir Edremit Koca Seyit Havalimanı üzerinden gerçekleştiriliyor. Havalimanından hareket eden toplu taşıma araçları ile veya Pegasus Hava Yolları’nın ücretli servisleriyle Burhaniye-Karaağaç-Gömeç-Ayvalık güzergâhından Ayvalık’a, Ayvalık merkezinden ise kara veya deniz yolu ile Cunda’ya ulaşım kolay. Benzer şekilde Bora Jet’in kendi yolcuları için havalimanından Ayvalık’a hareket eden ücretsiz yolcu servisleri var.
Cunda Adası, Kuzey Ege’nin Yıldızı Ayvalık’ın en popüler tatil merkezlerinden biri. Geleneksel atmosferini korumayı başaran Cunda, masmavi koyları, tarihi yapıları, hareketli sokakları, renkli pazar yeri ve muhteşem balık lokantalarıyla bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor.
Esnafı tamamen çakal olmuş, çok şükür istisnalar var. Bir daha asla gelmek istemem. Bayat çay kötü hizmet yüksek fiyat rezalet. Adada da bir numara yok
Rehber gerçekten çok başarılı, oldukça detaylı. Müsadenizle tek ilavem yerel lezzetlerin restoran zincirlerinden değil de ara mahallelerdeki butik mekanlardan tadılması. Kalabalıktan ayrılın ve ara mahallelere dalın, yerel işletmelerden çok daha ucuza çok daha lezzetli ve samimi bir yemek bekleyebilirsiniz.
Gezilmesi,görülmesi gerekn bir yer.Tatil için muhteşem bir tercih.Güzel paylaşım için teşekkürler.
Cok guzel bir rehber olmus.. yarin orada olacagim..
Tesekkurler
Teşekkür ederim (:
Cunda Adası güzel bir yer. Sıcak bir ortamı var. İnsanın içini ısıtan sokaklarında gezmek, şehrin gürültüsünden biran olsun uzaklaşmanıza vesile oluyor. Açıkçası burada yazılan birçok gezilecek yerleri gezmedim. Cundayı sahil alanı ve sokaklarından ibaret gezdim, diyebilirim. Fakat şu bir gerçek ki bu bile yetiyor. Hemen her yaz gideriz, kısmet olursa bu yaz da yolumuz Cunda ‘ya düşecek. İmkanı olan herkesin gidip, görmesini tavsiye ederim. Saygılar.
Çok özledim, yaz gelse de gitsek ama…. Soğuk İstanbul kışları artık çekilmiyor.
Bayramda Cunda’da baktığımı otellerin hepsi dolu. Sizin önereceğiniz kamp yeri var mı? Kamp yapalım dedik artık biz de.
Üç senedir Ayvalık’ta yaşıyorum. Cunda elbette ki güzel ama Ayvalık’ın da Tik Mustafa’sını, White knight’ını, Cafe Bistro, o dar sokaklarda tarih kokan güzelim evler, Macaron Konağı’nı, Cafe Caramel ini, bit pazarını, seramik sanatçılarının atölyelerini, Zeustone1nu. Daha sayamadığım bir sürü şahane yerleri de konuşmak lazım. Ayvalık sırf Cunda değil.
Kaç defa Ayvalık’a gelsem de dediklerinizden bazılarını hala bilmiyorum. Güzelim yerlere çok az vakit ayırıp, sonra gördük dememek gerek, tek tek dediklerinizi ziyaret etmek şart!