Ağva Gezilecek Yerler

Ağva, Karadeniz kıyısında Şile’ye bağlı romantik ve huzurlu bir sahil kasabası. İstanbul‘da şehrin koşturmacasından ve stresinden uzaklaşmak isteyen birçok kişinin aklına gelen kaçış rotalarından. Ağva tam bir su şehri, adı Latince ‘su’ anlamına gelen ‘aqua’ kelimesinden türemiş. İki yanı nehir, önü Karadeniz.

Batısını Göksu nehri, doğusunu ise Yeşilçay deresinin sarmaladığı Ağva, her iki nehrin Karadeniz’e döküldüğü yerde oluşmuş bir delta üzerine kurulu. Ne kadar bakir ve doğayla iç içe olduğunu tahmin edebilirsiniz. Yetmezmiş gibi etrafındaki dağları yamaçları çam, kestane ve kayın ağaçlarıyla kaplı, alabildiğine yeşil.

İstanbul’un Romantik Tatil Rotası: Ağva Gezilecek Yerler

Yaklaşık 3000 nüfuslu kasaba, İstanbul’un Şile ilçesine bağlı. İstanbul’a sadece 97 km uzaklıkta. Yemyeşil doğası, masmavi denizi, tertemiz havasıyla İstanbul’a bu kadar yakın olup da Ağva kadar huzurlu bir başka örnek yok sanırım. Yazın nüfusu 20 bine kadar çıkıyor.

İstanbullular daha çok hafta sonu buraya kaçsa da ben daha çok hafta içi gitmeyi seviyorum. Daha sakin ve dingin. Kasabanın çevresindeki çam koruları temiz hava alıp doğaya karışmak için enfes. Son yıllarda ekoturizm konusunda kasaba gelişmeye başladı. Yürüyüş yolları işaretlendi.

Kandıra yolundan sapılarak gidilen Kilimli ve Kadırga koyları nefis. Yüzmek için değil ben manzarasını seyre dalmak için gidiyorum. Ben bisiklet kiralayıp kasabayı gezmiştim. Size de tavsiye ederim.

Aşıklar Yolu, Onbir Göller Vadisi, Dudu Bayırı Tepesi, Kurfalı Ormanı trekking için enfes yerler. Romalılara ait kilise kalıntıları ve mezar taşlarının bulunduğu Kalemköy, doğal yaşamın en güzel örneği olan Göksu ve Hacıllı köyleri de çevrede görülecek arasında.

Ancak Ağva’da son derece kirlilik ve çöp artışı var. Ağva içerisinde Kilimli Koya kadar yaptığım yürüyüşte yol kenarları, ev önleri pet şişe, plastik poşet, uçuşan gazeteler ve çalılara takılmış ambalaj kağıtlarıyla doluydu. Bu sadece bir iki yerde değil gerek kasaba içerisinde gerekse de kasaba dışındaki koylarda, yollarda her yerde böyleydi.

Kilimli Koyundaki şahane güzellikteki kayalıklarında üstü de ha keza öyleydi. Kamp yapanların bıraktığı atıklar, közler, cam kırıkları, şişeler hemen her yerde önüme çıkması üzücü. Bu kadar güzel bir yer bu kadar pis nasıl bırakılır anlamak mümkün değil. Bu konuda belediyenin işleri sıkı tutması gerekiyor sanırım.

1. Göksu Nehri

Göksu Nehri, Ağva’nın batısını sarmalayan, doğası ve yeşiliyle kendisine hayran bırakıyor. Bitkilerle içi içe olduğundan nehrin rengi zümrüt renginde. Göksu Nehrinin kıyısında sıra sıra romantik butik oteller, balık lokantaları ve kafeler var.

Tekneyi komple kiralamak zorunda olduğunuz için fiyatları çok yüksek, 120 TL civarındaydı sanırım. Bunun dışında rutin, düşük fiyatlı tekne turları var mı doğrusu bilmiyorum. Doğanın korunması için sadece elektrikle çalışan teknelere izin verilse daha iyi olur aslında.

Ağva gezisi sırasında soluklanmak ve huzurlu atmosferiyle bölgenin tadını çıkarmak için Göksu Nehri çevresindeki mekanlarda oturup bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Kano veya deniz bisikleti kiralayarak nehirde geziye çıkabilirsiniz. Nehri kıyıdan içeriye kadar 5 km kadar gidiyor. Bu bölgeler daha bakir, yerleşim olmadığından kuş gözlemi yapmak mümkün.

2. Aşıklar Yolu

Ağva’nın merkezi Göksu Nehri ile Yeşilçay Deresi arasına kurulu. Kasabayı doğu tarafında çevreleyen Yeşilçay Deresi boyunca uzayan yürüyüş yolu Aşıklar Yolu olarak isimlendirilmiş. Yeşilçay’ın paralelinde, İskele Caddesine paralel uzanan Aşıklar Yolu özellikle bahar aylarında rengarenk çiçekleriyle romantizmin tadını çıkarabileceğiniz güzellikte.

Yeşilçay Deresinde sıralanan balıkçı tekneleri de Ağva’nın meşhur fotoğraf karelerine hayat veriyor.

3. Ağva Plajı

Ağva Plajı, kasabanın önünde, Karadeniz kıyısı boyunca 3 km kadar uzanan bir kumsala sahip. Ağva sahili ince taneli, yumuşak kumlu. Denizin her dönem dalgalı olduğu plajda deniz suyu ortalama sıcaklıkta olsa da çocuklu ailelerin hemen derinleşen denize karşı dikkatli olmaları gerekiyor.

Cankurtaranlar dubalarla işaretlenen yüzme alanı dışında denize girilmesine izin vermiyor. Ağva merkeze yakın olması nedeniyle Ağva’nın en popüler plajı burası. Kasaba merkezinden yürüyerek veya bisikletle mutlaka Ağva Fenerine kadar yürüyün. Çevre düzenlemeleriyle çok daha güzel bir yer olabilirdi burası.

Özellikle yaz aylarında en kalabalık zamanlarını yaşayan Ağva Plajı’nda tuvaletler, soyunma kabinleri, şezlong ve şemsiye kiralama yerleri de bulunuyor. Plajın yakınlarında ayrıca kafe ve çay bahçeleri, sağlık ocağı ve eczane de mevcut.

Karadeniz’in hırçın sularında hareket eden gemiler ve balıkçı teknelerine kötü havalarda ve gecelerde yön gösteren Ağva Deniz Feneri, sahilin ucunda yer alıyor. Ağva Plajı rüzgarlı zamanlarda dalgalı olacağından Kilimli Koyu daha yüzmek için alternatif olarak aklınızda bulunsun.

4. Kilimli Koyu

Kilimli Koyu, beldenin galiba en görülesi ilginç ve güzel yeri. Ağva’nın doğusunda yer alan Kilimli’yi bu kadar popüler yapan ise koyun sol tarafında uzanan falez ve kayaların muhteşem görüntüsü. Diğer tarafta ise yüzülebilir plaj kesimi olan Kilimli Sahili uzanıyor.

Delikli Kaya, hemen kıyıda yer alan, kocaman bir kaya kütlesinin altında dalgaların aşındırarak bir oyuk oluşturduğu görmeniz gereken bir yer. Burada olta ile balık da tutulabiliyor.

Aynı Kayayı geçip gittiğinizde ise Cehennem Kuyusu çıkıyor karşınıza. Derinliği belki 3 katlı bir apartman kadar yüksek olan yarık inanılmaz heyecanlandırmıştı beni gördüğümde. Yarığa vuran dalgalar şahane görüntü oluşturuyor, ancak gezerken dikkatli olmanızda fayda var.

Bu enfes bölümün sol tarafında ise meşhur Gelin Kayası yer alıyor. Gökyüzüne bir insan edasıyla yükselen kaya Ağva’dan yapılan tekne turunun duraklarından biri. Beyaza çalan rengiyle, kıyıdan bakıldığında duvaklı bir geline benzetildiğinden Gelin Kayası adını almış. Adına çeşitli hikayeler de uydurulmuş.

5. Kilimli Plajı

Kilimli Sahili, Karadeniz’de yüzebileceğiniz Kilimli Koyunda yer alan plaj bölümü. Çakıllı ve iri taşlardan oluşan koyda denizinin içerisinde de büyük kaya parçaları ve çakıl bulunuyor. Denize girer girmez derinleşen koy çocuklu aileler için uygun değil, deniz ayakkabısı denize girmeyi kolaylaştırıyor. Taşlık sahilini belediyenin veya burayı kullanan işletmenin bir an önce düzenleyip temizlemesi gerekiyor.

Kilimli Plajında şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz bir tesis de var, ancak bir şezlong ve şemsiye 40 TL. Duş, kabin ve tuvaletler de ücretli, verdiğiniz paraya dahil değil. Fiyatlar pek de makul değil. Yaz dönemi çok kalabalık ve gürültülü.

Ben Kilimli Koyuna sadece fotoğraf çekmeye ve manzarasının güzelliği için gidiyorum. Koyunun sol tarafına düşen bölümde, Karadeniz’in sert dalgalarının kireçtaşı kayalıklarını oyarak oluşturduğu sanki sanat eseri gibi görünen kayalıklar yatıyor. Kaya heykelleri, doğal köprüleri ve havuzlarıyla etkileyici bir güzelliğe sahip.

Koyun şahane manzarasına nazır Kilimli Restaurant yeme içme için tercih edilebilir, ama TripAdvisor yorumlarına baktığımda oldukça kötüydü. Hangi mevsim olursa olsun koyu ve kayalıkları gezdikten sonra manzaraya bir de yukarıdan bakma için gidilebilir.

Restoranın önüne kadar araçla gidebiliyorsunuz. Ağva merkezden Kilimli Parkura yürüyerek gitmek ise yaklaşık 1 saatinizi alır. Son gittiğimde girişte bir kulübe gördüm ama para isteyen olmadı. Okuduğum yorumlarda Kilimli Koyuna girişte ücret almaya başlandığı yazıyor.

Kilimli Koyunda ateş yakmak ve kamp yapmak yasak. Koy bölgesi kiralanmış, ancak restoran hizasından denize doğru uzanan kayalıklarda kamp yapabilirsiniz. Şahane yer ama açık alan olduğundan rüzgâr yiyeceğiniz kesin. Ayrılırken hem kendi çöpünüzü hem de orada gördüğünüz çöpleri yanınızda taşımanızı tavsiye ediyorum, doğadan keyif alırken ona saygı gösterelim biraz da.

6. Kadırga Koyu

Kadırga Koyu, Ağva gezilecek yerler içerisinde ihmal edilen noktalardan biri. Kilimli Koyundan sonra geliyor, Ağva merkezin 7 km doğusundaki yer alıyor. Karadeniz’in hırçın dalgaları buradaki kaya oluşumlarını da aşındırarak ilginç kaya oluşumları ve falezler ortaya çıkarmış.

Aşınan kireç taşları 40-50 metre genişliğinde platolar oluşturmuş. Denize doğru uzayan merdiven şeklinde kayalıklar adeta amfi tiyatroya benziyor. Şile Çevre Gönüllüleri Dernek Başkanı Nabi Evren’in Amfikayalar adlandırması bence gayet de güzel yakışmış buraya.

Kadırga Koyu, deniz keyfi yapmak için de oldukça elverişli. 60 metre kadar olan genişliği ve Karadeniz’in dalgalarından korunaklı yapısıyla çocuklu ailelerin de tercihi. Koyda herhangi bir tesis ya da işletme yok. Hazırlıklı gidilmediği durumda yeme-içme sıkıntısı yaşayabileceğiniz koya en yakın market 1 km uzaklıktaki Büyükbucaklı Köyünde.

Kadırga Koyu’ndan bir 7 km daha gittiğinizde ise Sardala Koyu çıkıyor karşınıza. Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı burası. Yakın gibi görünmesine rağmen yollar virajlı olduğundan ulaşım uzun sürüyor. Pınarlı Köyünü geçince orman içinden bozuk bir yoldan koya iniyorsunuz.

Burası da bakir bir plaj. Kamp atmayı sevenlerin çok ilgisini çekeceğine eminim. Bu civarda her yerde olduğu gibi kampçıların ve gelenlerin geride bıraktığı pislik ve çöp utanç verici.

7. Hacıllı Köyü

Hacılı Köyü, Ağva merkeze 19 km uzaklıkta yere alan Şile’nin köyleri içinde özel bir yere sahip bir köy. Hafta sonu piknikçilerin akın ettiği köy, bölgenin huzurlu köşelerinden. Daha çok profesyonel doğa sporları ile uğraşanların ziyaret ettiği Hacılı Köyü çevresinde harika doğa fotoğrafları çekebileceğiniz yerler bulunuyor.

Roma Dönemi kale kalıntılarının bulunduğu Hacıllı’da Roma askerlerinin esir kaldıkları yer olarak bilinen Gürlek Mağarası ve Hacıllı Şelalesi Ağva gezilecek yerler listenize almanız gereken yerler. Araçla gitmek yarım saati biraz geçiyor. Şelale ve mağaraya gidip dönmeniz zaman alacağından ya tok gelin ya da yanınızda yiyeceğinizi getirin.

Köy turistik rotaların dışında olduğundan lokantası ve marketi yok, sadece küçük bir bakkal var. Köy meydanındaki çay ocağında çay içebilirsiniz.

Gürlek Mağarası, Hacıllı Köyünün güneydoğusundaki tepede yer alan 241 metre uzunluğunda bir mağara. Ağız kısmında çıkan su sesi nedeniyle bu adı almış. Köyün öğretmeni Osman Yardımcı tarafından 1985’de keşfedilmiş. İstanbul Arkeoloji Müzesinden gelen arkeologlar tarafından yapılan incelemelerde mağaranın derinliklerinde kap, kacak ve kemikler bulunmuş.

Hıristiyanlığın yayılma döneminde Bizans Askerlerinin yakaladığı misyonerleri hapsettikleri bir yer olduğu düşünülüyor. Doğu Roma İmparatoru Diokletianus zamanında (284-305) döneminde gördükleri zulümden kaçan ilk Hıristiyanların bir sığınağı olma ihtimali de yüksek.

Mağaranın olduğu tepenin zirvesine vardığınızda müthiş bir manzarayı ayaklarınızın altında göreceksiniz. Mağara ağzında olan dantelsi ve yosunlu traverten sarkıtların görüntüsü olağanüstü. Gürlek Mağarası’nın adından da anlaşılacağı gibi, gürleyen yani ağız kesimi aktif, iç kesimi yarı aktif ve sulu bir mağara.

Gürlek Mağaranın tehlikeli olduğuna dair uyarılar var. İçerisinde yaz döneminde dört sığ gölün, sarkıt ve dikitlerin olduğu mağaraya iple tırmanılarak çıkılıyor. Profesyonel dağcı veya mağaracılık konusunda deneyimli değilseniz derinliklerine inmeyin!

8. Hacıllı Şelalesi

Hacıllı Şelalesi ise Hacılı Camisinin sağından aşağıya doğru inen, 3 km kadar biraz da zorlu olabilecek patikadan gidiliyor. Yönlendirme tabelalarını ve nehri takip edip yürürseniz şelale önünüze çıkıyor. Yürüyüş ayakkabısı ve rahat kıyafet şart. Botanik bahçesini andıran ormandan geçen patikada yeşilin her tonuyla gözünüz şenleniyor, ruhunuz dinleniyor.

Yaklaşık 5-6 metre yüksekten akarak kendi göletini oluşturmuş, iki tane küçük yan yana, bir de büyük bir şelale var. Şelaleler yaz aylarında kuruma noktasına geldiğinden keşfetmek için en iyi dönem ilkbahar ayları. Tuvalet ve çöp ihtiyaçları için alan yok. Tüm coğrafyada olduğu gibi burada da kampçıların ve piknikçilerin atıkları ile karşılaşıyorsunuz.

9. On Bir Göller

On Bir Göller, Hacıllı Köyünün su değirmenini arkanıza alarak yukarı doğru Değirmen Deresini takip ederek yürüdüğünüzde ulaşılan, henüz tam keşfedilmemiş bir doğa harikası göller yöresi. Peş peşe göller dizili olduğu olağanüstü güzellikte bir doğanın içerisinde buluyorsunuz kendinizi.

Birbiri ardına gelen minik göller arasındaki eğimler nedeniyle şelaleler ve kırıkların altında dev kazanlar oluşmuş. İrili ufaklı göller birbirini izliyor. Yürüyüş için kayalardan atlamanız gerekiyor, kaygan zemin tehlikeli olabilir. Bu yürüyüş yolu henüz pek bilinmiyor. İyi bilgi sahibi olmadan gitmeyin.

10. Saklı Göl

Saklı Göl, Karamandere Köyünde yer alan, doğa meraklısıysanız Ağva gezilecek yerler listenize ekleyebileceğiniz bir kaçış noktası. Meşe ormanı ile çevrili yemyeşil bir yapıya sahip. Çok da abartılacak bir yer değil. Kıyısında yemek ve sportif aktiviteler yapmak için tesislerin ve piknik yerlerini var.

Saklı Göl tertemiz havası ve hoş doğasıyla şehirden uzakta olduğunuzu hissettiriyor. Gölün kıyısında yer alan yeme-içme tesislerinin göl sularının üzerine inşa ettiği ahşap platformlarda bir şeyler yiyip içip Saklı Göl’ün doğası ve yemyeşil ormanın huzurlu atmosferini hissedebilirsiniz.

Çardakları, çocuk parkları, restoran, kafeterya ve piknik imkânı olan bir işletmeler var. Fiyatlar da ortalama, yemekler vasat ancak konumu oldukça güzel. Fazla profesyonellik beklememek lazım.

11. Kalemköy ve Kurfallı Köyü

Kalemköy, Ağva’nın sırtlarında yer alan bir yerleşim bölgesi. Kalemköy’de Roma döneminden kaldığı düşünülen kilise ve mezar kalıntıları var. Tarımsal üretim açısından zengin bir köy.

Kestane ağaçları ve doğal kaynak suyuyla bölge insanının doğayla buluştuğu bir yer özelliği taşıyan köyde defne, ıhlamur ve kekik gibi birçok aromatik bitki bulunuyor. Kalemköy’de çok küçük bir şelale de var. Ağvalılar köydeki doğal kaynak sularından içme suyu ihtiyaçlarını karşılıyorlar.

Ağva ve çevresindeki köylerde yaşayanların ormanlık alanda bulunan doğal mantarları toplamak için sık sık ziyaret ettiği Kurfallı Köyü, birbirinden güzel yürüyüş parkurlarına sahip. Köyün hemen aşağısında Kurfallı Plajı bulunuyor.

Ağva’da gözleme ve mantı yemek bir Ağva klasiği. Çorumlunun Yeri Gözleme ve Mantı Evi tavsiyem. Sırf gözleme yemek için buraya gelenler olduğunu duydum. Balık ise en çok tercih edilen lezzet burada.

Kasabada her cuma çevre köylerden gelen yöre insanının yetiştirdiği ürünlerin satıldığı pazar yeri kuruluyor. Taze, leziz, sağlıklı sebze ve meyveleri burada bulabilirsiniz. Dönerken alışveriş yaparsanız yöre insanına da katkıda bulunmuş olursunuz.

Yine alışveriş düşünüyorsanız çarşıdaki dükkanlardan meşhur Şile bezi ile yapılmış ürünler bulabilirsiniz. Çarşı içinde yer alan 70 yılı devirmiş tarihi fırından ekmek alabilirsiniz.

Ağva, her geçen gün sayısı artan şahane romantik otellere ve ahşap bungalovlara sahip. Ağva’da nerede kalınır diye merak edenlere iki yer tavsiye edebilirim. Göksu Nehri kıyısında yer alan Ağva Park Mandarin‘in şömineli odasını çok beğenmiştim. Kahvaltısı da nefis. Otel odası daha çok köy odası tadındaydı ama pencere önünde jakuzisi dahi vardı.

Ağva’ya yukarıdan bakan, nefis manzaraya sahip Ağva Teras Garden Otel ise şahane teraslı bungalovlara sahip. Ana bina dışındaki odaların her birinde hem jakuzi hem de şömine var. Buradan Kilimli Koyuna yürüyerek gitmek de keyifli.

Ağva’ya nasıl gidilir

Ağva, Sakarya’ya 128 km (2 saat 10 dakika), Kocaeli’ne 62 km (1 saat 15 dakika), Ankara’ya 424 km (5 saat) ve Bursa’ya ise 215 km (3 saat 30 dakika) uzaklıkta bulunuyor.

İstanbul kent merkezine 105 km (Taksim Meydanı) uzaklıkta bulunan Ağva’ya toplu ulaşım Üsküdar’dan kalkan İETT otobüsleri ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi denetimli özel firmanın otobüsleri ile gerçekleşiyor. Üsküdar Marmaray çıkışının solunda, ana cadde üzerindeki 4 numaralı perondan Şile-Ağva otobüsleri kalkıyor.

Otobüs bileti durağın yanı başındaki gişede satılıyor. Üsküdar’dan yaklaşık 3,5 saatte Ağva’ya varabilirsiniz. 139A numaralı Üsküdar-Şile/Ağva İETT otobüsü bilet ücreti tam 16TL, öğrenci 11TL. İstanbul Kart geçerli.

İstanbul Avrupa Yakasından Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü geçerek yola çıkarsanız Ümraniye-Şile çıkış bağlantı yolundan devamla Ömerli istikametinde yeni Şile yolundan devam ederek Ağva’ya yaklaşık 1 saatte ulaşabilirsiniz.

İstanbul’a yakın gezilecek yerler arasında İstanbulluların en çok ilgi gösterdiği sahil kasabalarından biri olan Ağva, sadece İstanbul için değil, Sakarya ve Kocaeli için de günübirlik bir gezinin en iyi duraklarından. Huzurlu atmosferi, yemyeşil doğası, Karadeniz kıyısı boyunca uzanan sahil şeridi ve tarihi zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.