Üsküp Türk Çarşısı (Skopje Old Bazaar), Balkanların en büyük çarşısı. Eski Çarşı ismiyle de anılan bu yer, Makedonya‘nın başkenti Üsküp‘ün can damarı. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü (Taş Köprü), Mustafa Paşa Camii ile Üsküp Kalesi arasındaki geniş bir alana yayılıyor. Vardar Nehrinin iki kıyısına kurulmuş Üsküp, Makedon dilinde Skopje olarak adlandırılıyor. Burası tarihi ve kültürel özellikleriyle yabancılık hissetmediğimiz bir yer.

Üsküp, Makedonya’nın başkenti ve kültür merkezi. Bu şehirde en az birkaç gün geçirmenizi tavsiye ediyorum. Modern Avrupa yaşantısının ülkenin antik geçmişi ile nasıl harika bir uyum içinde olduğunu kendi gözlerinizle görmelisiniz. Şehrin yeni bölgesini Tarihi Üsküp Eski Çarşı bağlayan Taş Köprü geçmiş ile modern günümüzün birbiriyle bağını o denli güzel yansıtıyor ki başka hiçbir şeye bakmaya gerek yok.

Makedonya nüfusunun neredeyse yarısı Üsküp’te yaşıyor, bu yüzden böyle bir şehrin zıtlıklar şehri olması mantıklı ama size biraz bilgi vereyim. Şehir meydanında dolaşırken kendinizi süslü bir Batı Avrupa başkentinde gibi hissediyorsunuz.

Ancak efsanevi Taş Köprü’yü geçtikten sonra bu hava kayboluyor ve kendinizi Türkiye’de gibi hissetmeye başlıyorsunuz. 500 yıldan fazla bir süre Osmanlı egemenliğinde kalan şehrin Eski Türk Çarşısı bölümünde çok sayıda Osmanlı mirasına rastlamak mümkün.

Malta

Serbia

ÜSKÜP ESKİ ÇARŞIDA NEREDE KALINIR
Üsküp Eski Çarşıda ilk akla gelen seçenek Hotel Arka, tartışmasız eski çarşının en iyi manzarasına sahip. Otelde ayrıca çatı katı barı ve restoranı, kapalı havuzu ve saunası var. Diğer iyi otel seçenekleri ise BH Hotel Hamburg, Üsküp Eski Çarşının kalbinde yer alan AEN Hotel ve Göce Delcev Bulvarı ile Eski Çarşı’ya giden caddenin kesiştiği noktada bulunan Hotel De Koka.

Üsküp Eski Çarşı, Makedonya

Üsküp Old Bazaar (Türk Çarşısı), Balkanlar’ın en eski ve en büyük çarşılarından biri. Üsküp’ün merkezi bölgesinin büyük bir bölümünü kaplıyor. Vardar Nehri’nin doğu kıyısından, tarihsel olarak şehrin en önemli parçası olan Üsküp Kalesi eteğine kadar uzanıyor. Şehrin bu yakasında Arnavutlar ve Müslümanlar yaşarken, diğer tarafta Ortodoks Hıristiyanlar yaşıyor.

Tarihi Osmanlı Çarşısında Türkçe konuşan esnaf sanki bir Anadolu şehrindeymiş hissi yaşatıyor. Bölgeye 7/24 erişilebilir durumda ancak mağazaların çoğu saat 20.00’den önce kapanıyor. Bazı restoran ve barlar ise 12.00 veya 01.00’e kadar çalışıyor.

1555 depremi, 1689 şehrin yanması ve 20. yüzyılın en büyük depremlerinden biri olan 1963’te çarşının büyük bir kısmı yıkılmış. 1963’ten sonra Eski Çarşı’nın bir kısmı yeniden inşa edilse de bugün eskiye nazaran önemli ölçüde daha küçük bir alanda yer almış. Ancak buna rağmen bölge, cazibesinin çoğunu korumayı başarmış.

Makedonya turlarının başlangıç rotası Üsküp’te kentin simge yerleri arasında bir bölge. 500 yıldan fazla bir süre Osmanlı egemenliğinde kalmış çarşı içerisinde bedesteni, kubbeli mekanları, dört kapısı, dört ana cadde var. 1600’lü yıllarda 2 bin 150 civarında dükkanın hizmet verdiği çarşı görmeye değer.

Taş Köprü’yü geçtikten sonra Üsküp Eski Çarşıya girdiğinizde ilk dikkatinizi çekecek yer Davut Paşa Hamamı olacak. Bu heybetli yapı, Üsküp’te restore edilerek eski ihtişamına kavuşan iki Türk hamamından biri. 1950’lerden beri sanat sergi alanı olarak kullanılıyor. 1948’den beri Makedonya Ulusal Sanat Galerisi’nin ihtiyaçları için kullanılan binada birkaç kalıcı çağdaş sanat ve geçici sergi var.

Hamam, 15. yüzyılda Doğu Rumeli Büyük Vaziri Davut Paşa için yaptırılmış. Yapının on beş odası ve on üç kubbesi vardır. Harika bir fotoğraf noktası arıyorsanız, Güney Doğu Avrupa Üniversitesi’nin karşısındaki merdivenleri çıkın ve arka planda eski çarşı ile hamamın ledli kubbelerinin muhteşem manzarasını göreceksiniz.

Üsküp Eski Çarşısı, 12. yüzyıldan beri şehrin ticaret merkezi konumunda oldu ve günümüzde ise şehrin tarihi bir simgesi halinde. Ülkenin Osmanlı imparatorluğundan miras kalan renkli kültürünün en güzel örneği. Halen mücevher ve el yapımı eserlerin satıldığı otantik dükkânlar da bulunuyor.

Bedesten de dahil olmak üzere günümüzde 712 dükkanın faaliyet gösterdiği Eski Çarşı, yakın geçmişte yaşanan ekonomik krizlerden olumsuz etkilenmiş. Ne zaman gitsem esnafın çoğu dükkanını kapalı görüyorum. Makedonya’da sürdürülen resmi tarih ve kimlik yaratma çabalarından da nasibini alan çarşı, özellikle yabancı turist gruplarının bölgeden uzak tutulması ile iş yapamaz hale getirilmiş.

Balkan’daki en eski çarşısında kuyumcu, çantacı, kitapçı, butik, hediyelik eşyacı ve esnaf lokantasına kadar farklı meslek gruplarını bir arada görebiliyorsunuz. Üsküp Eski Çarşıda yer alan Mustafa Paşa Camii, Kurşunlu Han, Sulu Han, Davut Paşa Hamamı tarihi yerleri sevenlerin ilgisini çekecek nitelikte.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından restore edilen Murat Paşa Camii’nde cumaları Türkçe vaaz duymak mümkün. Şehri ziyaret eden müslümanların namaz saatleri dışında da ilgi gösterdiği cami bahçesi günün her saati dolup taşıyor.

Üsküp Kalesi de rotanıza ekleyebileceğiniz bir tarihi miras. Şehri yukarıdan izleyebileceğiniz Üsküp’ün en yüksek yerine kurulu. Çarşıdan yürüyerek gitmesi kolay. Kalenin doğu kapısının yakınında bulunan İsa’nın Yükseliş Kilisesi, Üsküp’te kalan en eski kiliselerden biri. geçmişi 16. yüzyıla kadar uzanıyor.

Çifte Hamam, Üsküp Eski Çarşı’da bulacağınız ikinci hamam/galeri. Hamam 15. yüzyılda inşa edilmiş ve biri erkekler, diğeri kadınlar için olan iki kanada bölünmüş. Bu nedenle çifte hamam adını almış. Yapı, Makedonya’nın Osmanlı egemenliğinin sona erdiği 1915 yılına kadar hamam olarak kullanılmış.

Hamam, 1963 Üsküp depreminde büyük zarar görmüş, ancak birkaç yıl sonra yenilenmiş. 1970’lerden beri Çağdaş Sanat Galerisine ev sahipliği yapıyor. Birçok ilginç kültürel etkinliğe ev sahipliği yapan hamamın giriş ücreti 50 dinar (Davut Paşa Hamamı gibi).

Üsküp Bezisteni, 15. yüzyılda Üsküp naibi Gazi İshak Bey tarafından yaptırılmış. Bezisten, 1689 yangınında tamamen yanmış ancak daha sonra 1899’da yapılan son restorasyonla yeniden inşa edilmiş. Bugün, Bezisten binası bir başka sanat galerisine ev sahipliği yapıyor. Gezilecek yerler listesine kesinlikle eklemeye değer.

2008 yılından bu yana, çarşıyı kapsayan alanın tamamı, Makedonya için özel bir öneme sahip bir kültürel miras alanı olarak kabul edilmiş olsa da Üsküp Türk Çarşısı tarihi değerine rağmen benden yüksek not alamayan bir yer. Bu bölgenin tarihi dokusu daha da güzel bir şekilde ortaya çıkartılabilir.

Osmanlı İmparatorluğundan kalma tarihi yapıların ötesinde Eski Çarşı, aynı zamanda bir lezzetler dünyası sunuyor. Şehirde ev yemeklerini özlediğimde yemek yemeye hep eski çarşıya kaçtım. Yarım asırdan fazla bir süredir değişmeyen bazı restoranlar, aynı aile tarifiyle en iyi yemekler sunuyor. Keşfetmesi size kalmış.

Tarihi bir Osmanlı yerleşimi olan Üsküp’ün merkezi çok sayıda heykellerle süslenmiş. Çoğu yakın zamanlarda yapılmış ve ciddi miktarda para harcamışlar heykellere. Şehrin dokusuyla örtüşüyormuş gibi görünen şaşalı köprüler, havuzlar ve bronz ve mermer heykeller şehre serpiştiriliyor. Skopje 2014 projesiyle şehir sanki bir tema parkı haline geldi.

Şehir merkezinden sadece 15 km uzaklıktaki yemyeşil Matka Kanyonu, şehri izleyebileceğiniz en güzel nokta Vodna Dağı Seyir Terası da listenizde muhakkak olsun.

Makedonya’nın Türk vatandaşlarından vize istememesi ve Türkiye’den daha ekonomik olmasıyla birlikte artan Türk turist sayısı, çarşı esnafını sevindiriyor. Hemen hemen her köşesinde Türkçe bilen, Türkiye’de akrabası bulunan birilerine rastlamak güzel. Üsküp’te yer alan Alexander The Great havalimanına uçabilirsiniz.

Serbia

7 Yorumlar

  1. Eski carsida kofte gemeden donmemek lazim cay kafve icin ise carsidan yukari dogru ciktiginizda sag tarafta kalan alaattinin yeri diye bi kafe var yanilmiyosam isimde. Sahibi turk kokenli biri sehrin triklerini paylasmak konusunda oldukca yardimci oldu tavsiye edebilirim

  2. Türk kahvesini bir de burda deneyin. Balkan Köftesi, kuru fasülye, kebaplar, Boşnak böreği, Balkan böreği tadılmadan oradan dönülmez.

  3. Sizin daha once gittiginiz yerlerle kiyaslayinca Balkanlar bu mevsimde soguk kaliyor. Benim yasadigim Isvec’e gore nispeten sicak yerler. Ben de bu sene yaz aylarinda Balkanlar’da gordugum tek yer olan Makedonya’ya gitmistim. Kucuk bir ulke oldugu icin bir kac gunde neredeyse tamamini gezmistik. Turkiye’ye kesinlikle cok benziyor, bu da bana kendimi evde gibi hissettirmisti.

    Makedonya icin fikir verir belki diye hazirladigim gezi yazilarina goz atabilirsiniz:
    http://www.gizemakkan.com/2013/07/makedonya-i/
    http://www.gizemakkan.com/2013/07/uskup/

    • Yazılarını okudum Gizem. Mevsimin kış olması beni biraz zorluyor. Fotoğraf çekerken dahi parmaklarım dondu. Keşfedecek ne çok yer var aslında. Teşekkürler.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz