Avustralya‘nın güney kıyılarındaki Port Campbell Milli Park‘ta, okyanus kıyısında yükselen Twelve Apostles adlı görkemli kalker kayalıklar, milyonlarca yıldır kocaman dalgaların ve Güney Okyanus rüzgârının aşındırmasıyla oluşmuş. Bazıları yıkılmış olan bu kayalıklar 12 adet olduğundan İsa’nın 12 havarilerisine atfedilerek Twelve Apostles olarak adlandırılmış.

Victoria eyaletinin yer alan, 1919-1932 yılları arasında I. Dünya Savaşında ölen askerlerin anısına yapılmış 285 km uzunluğundaki Great Ocean Road kıyı yolu üzerinde olağanüstü manzaralara şahit olmak mümkün. 1950 yılından önce Sow and Piglets olarak bilinen bu kayalıklar her yıl 2 cm daha erozyona uğruyor. Şimdi 7 tanesinin ayakta olduğu bu kayalıklardan biri 2005’te çökmüş. Bu kayalıklarda günbatımı ve gündoğumu izlemenin çok etkileyici olduğu söyleniyor.

Twelwe-Apostles
Twelwe Apostles

Bu sabah sekiz buçukta, hafif çiseleyen yağmur altında, Avustralya’nın en ünlü 3 doğal güzelliğinden biri olan Twelve Apostles’i izliyordum. Birçok Japon turistle ile birlikte fotoğraflar çektikten sonra, 12 Appostles’in hemen yakınında bulunan Gibson’s Steps’e geçtik. Sarp kayalıklar oyulup, zikzaklar halinde 70-80 metre aşağıdaki plaja inen dik merdivenler yerleştirilmiş.

Falezlerden indikten sonra aşağıdaki plajda, beş altı balıkçı oltalarıyla bu büyük dalgalı sularda balık avlıyorlardı. Hem yağmur hem de güneş bir arada olunca beliren gökkuşaklarını fotoğraflamak keyif verici oldu. Tekrar karavana atlayıp Port Campell yönüne doğru 5 dakikalık sürüşten sonra bu defa Loch Ard Gorge’a geçtim.

Malta

George Gibb adlı bir kaptan 1878’de, 36 mürettebat, 18 yolcu ve 2275 tonluk kargo ile İngiltere’den yola çıkıp üç aylık bir yolculuktan sonra bu kıyılara vardığında mürettebat bunu bir partiyle kutlamışlar. Ertesi gün yolculuk eşyalarını toparlamakla meşgulken kıyıya çok yakın olan gemi hem ufuk çizgisini hem de, dün benim gidip de göremediğim, Cape Otway Deniz Fenerini yoğun sisten dolayı görememişler.
Geminin güvenliğinden şüphe eden kaptan gece boyunca güvertede kalmış. Sabaha doğru sis aralanınca, gözcü mürettebatın birinin acı dolu keskin kayalar! diye bağırması duyulmuş…

Kazadan sadece 18 yaşlarında iki genç kurtulabilmiş. King Adası ve Cape Burnu arasında kalan bu dar ve tehlikeli deniz iğne deliğinden ipliği geçirmek olarak tarif ediliyor. Yine bu kıyılar birçok filme ev sahipliği yapmış. Bu kıyının iç kısmında ise akan sular sarkıtlar oluşturmuş.

Loch Ard Gorge’ın hemen yakınında, Port Campbell National Park’ının diğer görülesi yerleri olan Broken Head, Thunder Cave, Muttonbird Island ve Sherbrook’ı ziyaret ettim. Bu bölümde otopark ziyaret edilecek yere uzak yapılmış. Bazı yerlerde dalgalar bu kıyıları aşındırdığından çokça mağara ve arch var ve bazı yerler her an çökme tehlikesi altında. Parkın bu bölümünü gezmek ise bir saatimi aldı.

Uzun yürüyüş ve bolca fotoğraftan sonra, Port Campbell National Park’ının diğer bir popüler turistik durağı olan London Bridge diğer bir durağım oldu. Ana karayla bağlantısı 1990 yılı Ocak ayında denize çökmüş.

Bay of Martyrs ve Bay of Islands’ı da ziyaret ettikten sonra Shipwreck Coast olarak adlandırılan ve 700’den fazla gemi batığına sahip olan Pasifik Okyanusu kıyısındaki bu muhteşem kayalardaki ziyaretimi bitirip, Great Ocean Road’dan devam ederek Warrnambool’a doğru yola çıktım.

Day 313: Avustralya:58. Port Campbell National Park, 12 Haziran 2011

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz