Seyahat özgürlüğünün önünde bir çok engel var. Kimisi için para, kimisi için zamandır sorun; kimimiz gerçekten seyahat etmek için özgür olabilsek de, bu defa seyahatin önünde bazı bür0kratik engeller çıkabiliyor. Bunlardan birisi vize, bir diğeri de pasaport. Dünyanın en pahalı pasaportuna sahip ülkemizde parayı ödeyip pasaportu almak da pek kolay olmuyor.
Süresi Ocak 2010’da bitecek olan pasaportumu değiştirip, yeni bordo çipli pasaport almak için Sydney Türk Konsolosluğu’na başvurduğumda red edilmiştim. Turistik amaçla yurtdışında olanların pasaport sürelerini uzatamayacaklarını söylemişlerdi. Ben de şansımı bir de Melbourne’deki Türk Konsolosluk’unda denemiştim. Bu defa Sydney’deki olaylardan ders almış ve daha sağlam hikayelerle başvurumu yapmıştım.
Sidney‘deki elçilik görevlilerinin aksine Melbourne’dekiler daha saygılı ve güler yüzlüydüler. Burada da 10 yıllık pasaport istedim, ancak bunu yapamayacaklarını, yetkilerinin ancak 6 ayla sınırlı olduğunu söyleyince benim moralim yine hepten bozulmuştu. Ricalarımla birlikte 1 yıl vereceğini, daha uzun verebilmek için de Ankara’yı arayacağını söyleyince sevinmiştim. Sevincim kısa sürecekti.
Ankara’yı arayan görevli memur beni tekrar gişeye çağırdığından kötü haberi vermişti. 6 aydan daha uzun vermemesi üzerine Ankara’dan emir almıştı. Ne güzel kafadan 1 yıllık alacakken 6 ayla idare etmek zorunda kalacağım.
Sanırım bizim Dışişleri, vatandaşının yurt dışında gezmesini sevmiyor. Hem zaten konsolosluk uygulamalı bile kurallara bağlı olmayıp keyfi olduğunu kendi kendime ispat etmiş oldum. Sydney’in imkansız dediğini istediğim gibi olmasa da Melbourn’de halletmiştim.
Pasaportumu içeri verip bi gidip gezip geleyim diye kendimi Tazmanya’ya atmıştım. Pasaportum artık cebimde. Pasaportumda 6 ay süre vardı ve bu da en az 6 ay daha yolda olacağım anlamına geliyor. Pasaportumun yine son 6 ayına girmeden, yani 6 ay kadar sonra yine Türk Elçiliklerinin kapılarını aşındırıyor olacağım.
Seyahatinde en stresli zamanların ne zaman diye soranlara cevabım hazır: Tek stresim devlet babamızın kendisi derim.
Day 311: Avustralya:56, Melbourne. 10 Haziran 2011
Ahh o yeni pasaportlar yok mu! 🙂 Onun yüzünden ilk çıktığında Hırvatistan-Karadağ sınırında fazladan 1,5 saat beklemiştim. Anlayabildiğim kadarıyla gümrük memurunun eline geçen ilk yeni Türk pasaportuydu. Sırf meraktan yarım saat inceledi ve daha sonra gümrük binasında kim varsa, bak yeni Türk pasaportu diyerek gösterdi. Günahını almayayım peşin peşin sorun yok merak etmeyin dedi de rahatladık. 🙂