Sziget Festivali, Orta Avrupa ülkelerinden Macaristan’da, 1993 yılından bu yana gerçekleştirilen ve oldukça ilgi gören festival. Yerel olarak başlayan festival yıllar geçtikçe büyüyerek Avrupa’nın en önemli etkinliklerinden biri olmayı başarmış. Öyle ki her yıl 400 binin üzerinde müzik severi ağırlıyor.
Başkent Budapeşte’nin kalbinde, Tuna Nehri üzerindeki, yemyeşil Obudai Adası’nda düzenlenen Sziget Festivali’ne, Budapeşte Turizm Ofisi’nin davetlisi olarak ben de katılacağım. Hayatımda ilk defa bu büyüklükte ve açık havada düzenlenen bir müzik performansına şahit olacağım; evet heyecanlıyım. 14-23 Ağustos arasında Budapeşte’te de festivale katılacağım, eğleneceğim; Budapeşte’nin tarih kokan sokaklarını ve müzelerini keşfedeceğim.
Obudai Adası üzerinde 1 milyon 100 bin metrekarelik bir alana kurulu festival alanı, 185 futbol sahası büyüklüğünde bir alana yayılıyor. Ülkemizin ünlü festivallerinden Rock’n Coke alanının 100 katı büyüklüğünde bir alan demek bu. Sadece ana sahnesi 100 bin kişi alabiliyor. Her yerin özgürlük ve eğlence koktuğu, birbirinden renkli görüntülere sahne olacak gibi görünüyor.
Son yıllarda Batı Avrupalı gençler arasında oldukça popüler hale gelen festivale katılanların çoğu Macaristan’ın dışından geliyor ve bu oran yaklaşık %60 civarında. Özellikle Hollanda ve Almanya’dan çok ilgi olduğu söyleniyor. Festivalin katılımcı yaş ortalaması 18-40 gibi duruyor olmasına rağmen Blues, Jazz, World Stage gibi sahnelerin yer alması her yaştan müzik severin ilgisini çekiyor. Yaşı bu ortalamanın üzerinde olan biri olarak, festival daha da eğlenceli olacak sanırım. 🙂
Sziget Festivali, 60’dan fazla sahnesi, binden fazla sergilenen performanslarla 7/24 eğlencenin sürdüğü bir atmosfer olacak. Sadece konserlerin yapıldığı müzik festivali olarak kalmayıp, festival kapsamında çok sayıda farklı etkinlikler de düzenleniyor. Festival alanında ayrıca tasarım stantları, Olimpiyat açılışlarında sahnelenen dev şov benzeri gösteriler, tiyatro oyunları, turnuvalar, evlilik çadırı, striptiz kulübü, slow dans sahnesi, basketbol, futbol ve diğer sporları barındıran bir tesis de yer alıyor.
Farklı müzik tarzlarının ayrı sahneleri olması, benzer müzik zevki olan müzik severleri birleştirecek. Alanda 24 saat aralıksız dans edilen, sürekli bir kalabalığın bulunduğu bir sahne de var. Yemek alanlarında da, dünya mutfağından seçenekler sunuyor.
Bu seneki Sziget Festivali’ne katılacak müzisyen ve topluluklardan bazıları; Queens of the Stone Age, Placebo, Blink-182, Korn, Lily Allen, Bastille, Imagine Dragons , Madness, Jake Bugg, Die Fantastischen Vier, Ska-P, Bombay Bicycle Club, Tom Odell, Klaxons, Michael Kiwanuka, Kelis, Triggerfinger, Anti-Flag, Fink, The Big Pink, Leningrad, The Bloody Beetroots, Jagwar Ma, Girls in Hawaii, Starlight Girls, Band of Skulls ve dahası…
Her yıl Türkiye’den festivale gidenlerin sayısı katlandığı için tur şirketleri, Orta Avrupa turları programına Sziget’i de artık alıyorlar. Hem Orta Avrupa’nın keyifli bir festivalinde eğlenmek hem de Budapeşte’yi gezip görme fırsatı bir bakıma iyi de bir tatil seçeneği.
Budapeşte’ye bundan 10 yıl önce gitmiştim ve sevmiştim. Bu defa Budapeşte’de 15 gün kaldım ve her sokağını keşfetmek için fırsat buldum. Güzel ve keyifli şehir Budapeşte hakkında yazacak çok şey var.
Festival Türkiye resmi sayfası: http://szigetturkiye.com
Sayfada genel bilgiler ve festival program yer alıyor. Ayrıca festival giriş biletlerinin alınabileceği online ödeme sayfası mevcut. Sziget için kalacak Budapeşte otelleri için bakılacak yer ise booking.com/budapest. Hostel arzu edenler ise turkish.hostelworld.com/budapest sayfalarına göz atabilir. Sziget’in sizin için en iyi festival olduğunu kanıtlayan 10 neden adlı yazıya göz atmayı da unutmayın.
Ben şehrin Buda tarafında, Tuna Nehri manzarasına sahip nefis bir otel olan Art’otel Budapest‘de kaldım. Budapeşte sorasında 2 hafta süren Orta Avrupa gezimden tekrar Budapeşte’ye döndüğümde, şehrin en merkezi yerindeki ünlü Vaci Caddesi’ndeki Estilo Fashion Hotel’de 2 gece daha kaldım. Booking.com sitesinde Estilo Fashion Otel sayfasında fotoğraflar şahane, dizayn otelleri severim ve Budapeşte’ye yolu düşenle bu otelden memnun kalacaklarına eminim.
Geçtiğimiz 2014’ün Ocak ayında da belirtmiştim; Orta Avrupa beni çekiyor demiştim, kısmet Ağustos ayına oldu. 14-23 Ağustos arasında Budapeşte ve devamında da 8 Eylül’e kadar Orta Avrupa ülkelerini gezdim. Her zamanki gibi rotam seyahatim boyunca kendiliğinden şekillendi. Macaristan, Slovakya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Almanya gezdiğim ülkeler oldu…
Tadı damakta kalan bir festival ve sonrasında da Orta Avrupa turu nefisti! Bu coğrafyaya yolu düşecekler için öneri ve tavsiyeleri yorum kısmından iletebilirsiniz.
En sevdiğim festival!
Burada rehberlik yapan birisi olarak derim ki “Guzel Budapeste sanırım ancak bu kadar hoş fotoğraflarla ancak bu kadar kisa sekilde ozetlenebilinirdi.’
Yasam paylasildikca guzeldir. Bu kadar gezginin buraları sevmesi baska bir hoş. 🙂
Bu festivale burada yer verdiginiz icin tesekkur ederim. Tam anlamıyla bu festivalin bir fanıyım. Her sene bir hafta tatilimi burada geciriyorum. Herkese siddetle tavsiye ederim. Yazıda belirtildigi gibi sadece müzik festivali olarak düsünmemek gerekir. Bircok etkinlik ve sürprizin yanı sıra, yaz tatili bile olarak düsünülebilir. Hava iyi oldugu zamanlarda Tuna nehrinde serinleyebilirsiniz. Vip kısmında havuz da mevcut.
10-12 Agustos tarihlerinde Budapeste’deydim malesef donus icin rezervasyonumu yaptirirken festivalden haberim olmustu. Tren garina onlarca interrailci kamp kurmustu bu festival icin. 🙂 Avrupa da bicok ulkeye gittim ancak Budapeste (ozellikle geceleri) inanilmaz görkemli bir sehir.
Çok eğlenceli geçmiş olmalı. Şu aralar adlarını daha yeni duyduğumuz birçok DJ ‘in yeni yeni müzik tarzları çıkardığını görüyoruz.
The Bloody Beetroots ‘un Warp adlı müziğini çok sevmiştim. Bu adamlar müzik yapmayı gerçekten çok iyi biliyorlar.