Mostar Köprüsü, Bosna-Hersek‘in güzel şehri Mostar‘daki Neretva Nehri üzerinde, hilal görünümündeki yekpare özelliğiyle dünyanın en zarif köprülerinden biri. Eski Köprü olarak bilinen Stari Most, eski şehir merkezinin tam kalbinde yer alıyor. Güzel ve berrak Neretva Nehrinin iki yakasını birbirine bağlayan köprü, tüm Balkanların en ikonik simge yapılardan biri.
Mostar şehrinin Boşnak ve Hırvat kesimlerini birbirine bağlamakla kalmamış, şehre ismini de vermiş olan köprü, Osmanlı Döneminden kalma eserlerin serpiştiği Eski Şehir bölgesinin ortasında ünlü bir ressamın elinden çıkmış bir gravür gibi duruyor. Gözalıcı güzelliği ve mimari özellikleriyle, 1986 yılında Ağa Han Dünya Mimarlık ödülüne layık görülmüş.
Bosna Hersek’teki Mostar şehri, yaklaşık 113 bin nüfusuyla ülkenin en büyük şehirlerinden biri. Her yönden muhteşem manzaralı eski şehri, sayısız cazibe merkezi ile Balkanlar’ın en güzel yerleri arasında. Mostar’ın ortasından geçen Neretva Nehri üzerinde yer alan eski köprüsü ‘Stari Most’ ve cesur köprü atlayıcılarını görmek için bu enfes şehre akın ediyor.
MOSTAR’DA NEREDE KALINIR
Mostar’da kalabileceğiniz bütçeye uygun her türlü konaklama var. Mostar Köprüsüne yürüyerek 1 dk uzaklıktaki Hotel Emen, manzarası mükemmel Hotel-Restaurant Kriva Ćuprija ve Shangri La Mansion, her şeyiyle mükemmel Hotel Almira ve uygun fiyatlı Villa Globus, Hostel Miran ve Hostel Majdas, şahane konaklama seçenekleriniz.
Mostar Köprüsü, Bosna Hersek
Mostar Köprüsü, Bosna Hersek’in dünyaca ünlü sembollerinden biri. ‘Most’ Boşnak dilinde köprü anlamına geliyor; ‘Stari Most’ ise eski köprü, Mostar ise ‘köprü tutan’ anlamına geliyor. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı topraklarına katılmış olan Mostar, Osmanlıların bölgeye gelmesiyle adı ‘Köprühisar’ olarak değiştirilmiş ve kısa zamanda önem kazanmaya başlamış.
Bu dönemde, Mostar’da bulunan çok eski ve emniyetli olmayan zincir köprünün yerine 1481’de ahşap asma bir köprü inşa edilmiş. Osmanlı Dönemi taş köprüleri içinde efsanevi bir yeri olan Mostar Köprüsü, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566’da inşa edilmiş.
Avrupa’daki Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden Mostar Köprüsünün inşasına Ekim 1557’de başlanmış ve yakın civarındaki tahkim duvarlarıyla birlikte 9 yılda tamamlanabilmiş. Neretva Nehrinin geçiş sağlanabilecek en dar yerine kurulmuş olan Mostar Köprüsünün taşıyıcı kemeri, her iki taraftan sağlam kayalar üzerine sabitlenmiş.
Katolik, Ortodoks, Yahudi ve Müslümanları birleştirerek kültürel bir simge görevi üstlenmiş köprü 24 metre yüksekliğe, 30 metre uzunluğa ve 4 metre genişliğe sahip. Yaklaşık % 20 eğime sahip olan köprüden insanların ve atların rahat geçebilmeleri için zemin taşlarının aralarına belli aralıklarla, zeminden daha yüksek olacak şekilde bordür taşları döşenmiş.
Köprü döşemesinde ‘kreçnyak’ denilen, mermer sertliğinde olan kireç taşı kullanılmış. Üzerinde gezile gezile aşınan zemin taşları günümüzde oldukça parlak ve kaygan hale gelmiş. Köprü yanlarını çevreleyen yaklaşık 1 metre yüksekliğindeki korkuluk taşlarının üzerine ise Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Döneminde demir korkuluklar eklenerek yükseltilmiş.
Mostarlı cesur gençlerin köprü kemeri üzerinden suya atlama geleneği köprü yapıldığından beri kesintisiz olarak devam etmiş. Ancak ne yazık ki cesaretin sınandığı köprü, Bosna’daki acımasız savaşın tahribatına tıpkı Bosnalılar gibi maruz kaldı. Bosna-Hersek’te başlayan iç savaş sırasında, ilk defa Bosnalı Sırplar tarafından saldırıya uğramış.
9 Kasım 1993’te ise Hırvat tankları daha büyük bir zarar vererek, 427 yıldır ayakta olan köprüyü tamamen yıkmış. Köprünün dev taşları, Neretva Nehri’nin sularına gömülmüş. Bu olay aslında, Mostar’ın çok uluslu mirasının reddedilmesi anlamına geliyordu.
Savaş sonrasında, Mostar’daki tarihi köprünün inşasına, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), UNESCO, IRCICA ve Dünya Bankası’nın desteğiyle 1997’de yeniden başlanmış. Macar ordusu dalgıçları tarafından, Neretva Nehri’nden Dere yatağındaki 19 tonluk 5 sıra hâlindeki kemer kütlesi ile 45 tonluk 7 sıra hâlindeki kemer kütlesi üç parça hâlinde çıkarılmış.
Orijinal taşlar, bombalama ve nehir suları ile zarar görmüş olduğundan, yeteri kadar mukavemeti sağlamayacağından dolayı kullanılamamış. Nehirden çıkartılan bu özgün taşlar, bugün düzgün bir şekilde istiflenerek sergileniyor.
Köprünün ilk yapıldığında kullanılan taşların çıkarıldığı, günümüzde kapalı olan taş ocağı tekrardan bu iş için açılıp, buradan çıkartılan taşlar ile köprü, aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş. 4 Mimar, 2 İnşaat Mühendisi ve 1 jeoloji mühendisinden oluşan yönetici ekibin üçü Türkiye‘den, dördü ise Bosna-Hersek’ten olmuş.
Usta, tercüman, vinç operatörü, kurşuncu, şoför, bekçi, düz İşçi vb.den 17 kişi Türkiye’den, 12 kişi Bosna-Hersek’ten ekipte yer almış. Türkiye’den getirtilen taş ustalarının tamamı taş işleme merkezinde UNESCO tarafından sınavdan geçirilmiş.
Haziran 2002’de başlayan yeniden inşa çalışması, son kilit taşının Ağustos 2003’te yerine konmasıyla tamamlanmış. Türkiye köprü yapımına yaklaşık 1 milyon dolarlık yardım yapmış. Neretva ırmağı üzerindeki Mostar Köprüsü, 23 Temmuz 2004’de, aralarında Türkiye’nin de olduğu çok sayıda ülkenin temsilcilerinin hazır bulunduğu bir törenle, İngiliz Prensi Charles tarafından açılmış.
Boşnakça ‘Stari Most‘ olarak adlandırılan köprü, nehrin iki yakasında yaşayan Hırvat ve Müslüman halkaları birbirine bağlayarak yüz yıllarca Balkanlar’ın en önemli figürleri arasında yerini almıştı. Bugün Hırvatlar nehrin batısında, Müslümanlar ise doğusunda yaşıyor. Savaş sırasında şehirden ayrılan Sırplarsa bir daha geri dönmedi.
Şehrin simgesi olan Mostar Köprüsü ve iki tarafındaki kuleleri, 43 cami, mescit, hamam vb. yapıları ile, 2 Sırp Ortodoks ve 1 Katolik Kilisesi bulunan şehir, bu özelliği nedeniyle 1986 yılında Ağa Han Dünya Mimarlık ödülüne layık görüldü.
Mostar Köprüsü, Osmanlı dönemi mimari eserleri arasında fonksiyonelliği, estetiği ve şehrin dokusuyla oluşturduğu uyumuyla nadide bir eser. Köprü, Mostar Old Town ile birlikte 2005 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.
Mostar’da yapılacak gerçekten harika şeyler var. Keşfedilecek güzel camiler, eski Osmanlı konakları, Türk çarşısı, ilginç müzeler var. En iyi cazibe merkezlerinin neredeyse tamamı, tarihi eski kentin ortasında oldukça merkezi bir konuma yer alıyor. Yürüyerek kolayca şehri keşfedilebilirsiniz.
Etraftaki cay bahcelerinin coca cola yazili şemsiyelerinden köpruyu görebilirseniz cok guzel. Yıkildiktan sonra Turkiye’nin buyuk emegiyle yapilan bu eser ne yazik ki panayir gibi.
Etraftaki cay bahcelerinin semsiyelerinden bir duzgun fotograf bile cekilemeyecek durunda. Üc paralik coca cola semsiyeleri resimlere dahildir.
Muhteşem manzara! Köprüden nehre atlayanların showları görülmeye değer
3 hafta sonra Balkanlar’ da olacağım. Mostar (Bosna) dan Kotor’a (Karadağ) ulaşım ile ilgili bilgi bulamıyorum.
Bulduğum bilgiler otobüslerin mutlaka Hırvatistan sınırından geçtiğine yönelik. Vizesiz seyahat edeceğim. Dolayısıyla Hırvatistan’ a giriş – çıkış yapamayacağım. Konu ile ilgili bilgisi ve/ya deneyimi olan kimse/lerden yardım rica ediyorum. Teşekkür ederim
Ben bunun tersi yönde Karadağ’ın Kotor şehrinden Mostar’a geçtim. Sizin izleyeceğiniz yol:
Mostar-Trebinje
Trebinje-Herceg Novi (Karadağ)
Herceg Novi – Kotor şeklinde olacak. Yalnız saatleri bilmiyorum. Direk otobüsler Hırvatistan’dan geçtiğinden, vizeniz yoksa gidemezsiniz dediğiniz gibi.
Mostar-Trebinje otobüsler her gün 6:15, 15:10 ve 17:30.
Trebinje ile Kotor arası otobüs yok bildiğim. Herceg Novi gidip oradan Kotor’a geçmek gerekiyor. Trebinje-Herceg Novi hergün 8:00, 9:30 ve 21:10.
Neretva Nehri
Kasım başında Belgrad’da konakladıktan sonra Saraybosna’ya geçmeyi planlıyorum. Mostar’a ulaşımımı nasıl sağlayabilirim ?
Hvala 🙂
Ben tarih çocuğuyum, muhteşem!
Çok güzel. Uzun süre oturup izliyor insan. Çevre de çok güzel. Tarih, acı, sanat yan yana….
Nisan ayında ben de gitmeyi düşünüyorum.
Mostar Köprüsü üzerinden para karşılığı atlayan gençleri görünce sasirmistim.
Bizimkilerin geldiği yer. Çok acılar yaşanan topraklar, gönül bağımız var. Geçen yıl gittim, herkese tavsiye ederim gönülden.
Siz aslında çok normal olarak “Boşnak ve Hırvatları birleştiren köprü…” yazmışsınız, fakat bu köprünün aslında iki tarafı ayıran bir yanı da var maalesef. Köprünün bitiminde yazan “don’t forget 93” yazısı hissettiriyor bu gerilimi halen. Köprünün bitiminde yine köşede yer alan kitapçıda izlediğim belgeselden sonra Mostar’ı çok farklı hislerle gezdim. Beni en çok etkileyen şehirlerden biri halen Mostar. Teşekkürler.
Bosna-Hersek ve Mostar Köprüsü en çok görmek istediğim yerlerden birisi ama kısmet olmadı. En kısa zamanda görmeyi umut ediyorum.