Deniz Çingeneleri Köyü: Koh Panyee

Koh Panyee, bir Güneydoğu Asya ülkesi olan Tayland’ın, Andaman Denizi ile Siam Körfezi tarafında bulunan ilginç adalarından biri. Adadan ziyade deniz üzerine kurulmuş şirin bir balıkçı köyü olan Koh Panyee, her türlü zevke ve deneyime hitap ediyor. Tayland’ın zengin kültürel yaşamı ve muazzam doğası ile öne çıkan bir yerleşimi.

Anakaradan tekne ile yaklaşık 20 dakikalık uzaklıkta bulunan Koh Panyee, 200 yıla yakın bir geçmişe sahip. İsmini, Endonezya’dan ayrılarak kendilerine yeni bir yurt arayışında balıkçıların yolunun buraya düşmesinden alan ada, Malay dilinde ‘Bayrak Adası’ anlamına geliyor. Tekneden indiğinizde buranın ilginç bir yer olacağını hemen anlıyorsunuz.

Koh Panyee Rehberi

Koh Panyee, Tayland’ın Phang Nga Körfezi‘ndeki küçük bir balıkçı köyü. Bazen Koh Panyi veya Ko Panyi olarak da yazılan köyün en önemli belirleyici özelliği büyük ölçüde körfezin sığ sularında kazıklar kurulmuş olması. Köy yüzmüyor, evlerin hepsi kazıklar üzerinde.

Kuruluş hikayesi tabi bir efsaneye dayanıyor. Endonezya’dan ayrılıp kendilerine yerleşilebilecek yeni bir yurt arayan 3 balıkçı ailenin yolu buralara kadar düşmüş. Çevreyi araştırmak için ayrılan aileler, yaşanılabilir bir yer bulunduğunda diğerlerine işaret olabilmesi için en yüksek yere bayrak asılmasına karar verilmiş.

Toh Baboo adındaki balıkçı, Panyee Adası ve çevresinin balıkçılık için zengin kaynaklara sahip olduğunu fark edip burasının aradıkları yer olduğuna karar kılmış ve kayalığın tepesine çıkıp bayrak asmış. Bunu gören diğer balıkçılar da gelip buraya yerleşerek adanın ilk sakinlerini oluşturmuşlar. O günden sonra ada Malay dilinde ‘Bayrak Adası‘ anlamına gelen Koh Panyee olarak anılmış.

⛵️ KOH PANYEE NASIL GİDİLİR
Koh Panyee Köyü, Phang Nga eyaletindeki Surakul iskelesinden uzun kuyruklu bir tekne ile yaklaşık 20 dakika uzaklıkta bulunan küçük bir ada topluluğu. Adaya ulaşmanın en kolay yolu uzun kuyruklu tekne, pek de ucuz değil. Dahil olabileceğiniz bir tekne olursa 300 Baht uygun.

Phang Nga iskelesinden yaklaşık 3000 bahta bir tane kiralayabilirsiniz (1-20 kişi). Ama inanın bana buna değer. Mangrov ve devasa kireçtaşı kayaları arasında geçen tekne yolculuğu harika. Sizi Suragul iskelesinden alıp Phang-Nga Körfezi Milli Parkı’nda bir geziye çıkarıyorlar.

Talu Mağarası, Khao Pingkun ve James Bond Adası’nı ziyaret ediyorsunuz. Koh Panyee’de öğle yemeği yiyip köyü geziyorsunuz. Phang Nga Körfezinde 3-4 saat süren gezi sonrası Phang Nga’ya geri dönüyorsunuz. Öğle yemeği, Ulus Park ücreti ve deniz kanosu dahil değil.

⛵️ KOH PANYEE NE ZAMAN GİDİLİR
Koh Panyi tüm yıl boyunca ziyarete açık. Tüm yıl boyunca sıcaklık 27°C civarında. Ziyaret etmek için en iyi zaman Kasım ve Mart ayları arasındaki kurak mevsim. Eylül ve Ekim en yağışlı aylar ve kötü hava koşulları nedeniyle tur ve ulaşım sekteye uğrayabiliyor.

🏨 Jamesbond Bungalow, köyde kalabileceğiniz aile işletmesi bir otel. Denize uzanan mis gibi bir terası var. Konaklama yanında tekne kiralama, James Bond Adası turu, Phang Nga transfer gibi hizmetleri de veriyor. Kahvaltı dahil 2 kişi fiyatı 30$ civarında. Phang Nga şehrinde kalmayı düşünürseniz Thaweesuk Hotel, Lukmuang 2 Hotel, Phangnga Keeree Resort otelleri uygun seçenekler ✔︎

Krabi’deki ilk günümde bir tekne turu yapmıştım. Bu tekne turunda ziyaret ettiğimiz balıkçı köyünü çok sevmiş ve orada kalmak istemiştim. Köyde internet olmamasından dolayı gidememiştim. Kısmet Panyee Adasındaki 200 yıllık balıkçı köyüneymiş. Ada dediğime bakmayın belki 300 metre uzunluğunda kireçtaşı kayalarının eteğinde denizin üzerine kurulu bir köy.

Panyee Köyü, adımımı attığım hiçbir yere benzemiyordu. Çok kalabalık değil. Halkı Müslüman olan adanın 360 aileden oluşan 200 sakini var. Ben aday geldiğimde hoparlörlerden yüksek sesle vaaz veriliyordu. Sonra köyü gezerken fark ettim, evinin önünde atletiyle oturan bir abimiz konuşmayı yapıyordu.

Koh Panyee sakinleri muhafazakar olduğundan ziyaretinizde yerel kültüre saygı göstermekte fayda var. Mütevazı bir kıyafet iyi olur. Şort veya kısa etek giymeyin. Alkolün yasak olduğunu akılınızda bulunsun.

Kazıklar üzerine kurulmuş köy, ağırlıklı olarak sakinlerin evlerinden, birkaç yerel mağazadan ve günün taze avlanmış deniz ürünleri sunan restoranlardan oluşuyor. Gördüğüm kadarıyla adanın yarısı turlarda günübirlik gezilere hizmet veren restoranlarla dolu.

Köy, gelirinin önemli bir kısmını balıkçılıktan kazanıyor, ancak turizm artık yerel ekonominin büyük bir parçası. Köylülerin çoğu mallarını evlerinin dışında satıyor. Sokaklar biraz labirent gibi. Köyü gezdiğinizde ise deniz üzerine kurulmuş bir yerde olduğunuzu hissetmiyorsunuz.

Düzgün sokaklar boyunca el sanatları, süs eşyası, deniz kabuklarından yapılmış eşyalar, batik baskılar, giysi ve yiyecek satan dükkânlar var. Her şey birbirine oldukça yakın. Köyün misafirperverliğine hayran kalacağınıza eminim. Yerliler cana yakın ve yardımseverler, kaybolursanız yardım istemekten çekinmeyin.

Köyde elektrik ve internet var, hatta banka ATM’si bile bulabilirsiniz. Köydeki en pahalı şey elektrik, maliyeti anakaradakinden 6 kat pahalı. Köyde sadece bir polis memuru var. Köy halkı, eski teknelerden, buldukları tahtadan kendilerine yüzer bir futbol sahası yapmışlar.

Panyee Futbol Klübü Güney Tayland’ın en başarılı genç kulüplerinden birisi. Halk, ‘hydroponics‘ denilen suda bitki yetiştirme tekniğiyle kendi ihtiyaçları olan sebzeleri yetiştirebiliyor. İhtiyaç fazlasını da pazarda satışa çıkarıyorlar. Bu eğitim köydeki okulda öğretmenler tarafından öğrencilere öğretiliyor.

Bu kadar izole bir topluluk olduğu için, yerliler çevrelerine gerçekten iyi bakıyor. Şişe ve teneke kutuları topladıkları bir geri dönüşüm programı gibi birçok çevresel projeleri var. Toplanan atıklar satılıp gelir okula gidiyor. Hem köy temiz tutulmuş oluyor hem de eğitim için gelir elde ediliyor.

Bize ilginç ve renkli gelen ama onlar için sıradan bir gün geçiyordu adada. Ahşap sokakta oynayan çocuklar, gelip geçenleri izleyen yaşlı kadınlar ve erkekler, basketbol oynayan çocuklar, laptopuyla yerde uzanmış internet keyfi yapan gençler… Turistik bir yer olsa da çocuklar turistler tarafından fotoğraflanmaya alışkın.

Koh Panyi, çok renkli ve canlı bir yer. Sokağın birinde oldukça yaşlı bir kadın güler yüzle ‘donate, donate’ diye seslenip bana para yardımı kutusunu gösterdi. Köye cami yaptıklarından köye gelenlerden bağış topluyorlarmış. Sokağın sonunda da kadınlı, erkekli, çoluk çocuk çalışıp camilerini yapan bir grupla karşılaştım.

Kuru mevsiminde adanın gelirinin %40’a yakını turizmden geliyormuş. Yine de ana uğraş balıkçılık. Köyde onlarca otel ve restoran var. Kimisi günlük turlarla buraya gelenlere yemek hizmeti verirken kimisi aynı zamanda konaklama hizmeti de sağlıyor.

Kaldığım yerin adı Panyee Otel ve restoran. Belki 1000 kişiyi ağırlayacak kapasiteye sahip bir genişliğe sahip. İçerisinde banyosu olan sadece 4 odaları var. Günübirlik adayı ziyarete gelen tur gruplarına yemek hizmeti veriyorlar. Konaklama ücreti 300 THB (17TL) ve buna 3 öğün yemek dâhil.

Konaklama kalitesi çok iyi olmasa da Tayland’da çoğu yerde bu miktar parayla ancak restoranda bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Fiyata dâhil olan akşam yemeğimde pilav, balık, sebzeli tavuk, sebzeli omlet, körili kızartma tavuk but ve kaju fıstıklı kızartma sebze vardı.

İçme şişe suyu bile masadaydı ki çoğu yerde içecekler ücrete dâhil değildir. Amerikalı bir diğer misafirle birlikte ikram edilen akşam yemeğinin ancak yarısını yiyebildik.

Yemek sonrası oturup internetteki işlerimi halledeyim dedim ama fazla oturamadım, çünkü hava çok serindi. Odama geçmek zorunda kaldım. Zaman bu köyde çok yavaş akıyordu. Ertesi gün hafif bir kahvaltı sonrası teknemiz gelip bizi aldı.

Hua Hin şehrine gidecek 7 saatlik gece yolculuğu beni bekliyordu. Doğum günüme yolda girecektim.

Day 546: Tayland:35, Koh Panyee, 31 Ocak 2012