Tatil anlayışında deniz, kum ve güneşi olmazsa olmazları arasında sayanlar için en ideal noktalardan biri olan Şarm El Şeyh, dalış severlerin de gözdelerinden. Şarm El Şeyh’e her yıl sadece dalış nedeniyle gelen ciddi bir turist varlığından söz etmek mümkün.
Klasik tatil anlayışının deniz kısmı plajda güneşlenip tembellik yapmak olan iki arkadaş Kızıldeniz‘e gidince neler yaparız diye düşünürken kendimizi bizim için hazırlanan yoğun programın içerisinde buluyoruz.
Türk Hava Yolları Şarm El Şeyh ofisi tarafından hazırlanan bir tam günlük Kızıldeniz turunda neler yaşayacağımızdan habersiz otelimize gelen servis aracına binip yola koyuluyoruz.
Dünyanın en büyük sualtı milli parkı olan Ras Mohammed Milli Parkı‘na yaklaşmışken bir nebze geriliyoruz. Zira yanımızda pasaportlarımız bulunmuyor. Rus tatil grubunun arasında karışırken az sonra bineceğimiz teknede herhangi bir pasaport kontrolü yapılması halinde neler yapabileceğimiz yönünde kafa patlatıyoruz.
Uluslararası çevre örgütlerinin girişimi ve Mısır devletinin yoğun gayretiyle her türlü imar faaliyetinin yasaklandığı bölgede iki tip turistik aktivite yapılıyor. Birincisi tekne turlarıyla koyları gezip Kızıldeniz’de yüzme ve sualtı dalış molası vermek, ikinci aktivite ise kara yoluyla kıyılardan Kızıldeniz’i seyretmek.
Şarm El Şeyh’in en büyük turizm şirketlerinden Cinderella Company‘nin teknesine geçip az sonra açılacağımız Kızıldeniz’i ve kıyıları gözlemlemeye başlarken, koy boyunca sıralanan tekneler Türkiye’nin tanıdık tatil beldelerinde düzenlenen turları anımsatıyor.
* Cinderalla Company | Telefon: +20 1090199960 | www.cinderellasharmgroup.com
Bölgeye Rus ve İtalyan turistlerin sıkça gelmesinden ötürü bu iki dil de Mısırlılar tarafından biliniyor. Özellikle Rusça konusunda kendilerini aşmışlar. Teknedeki 30-35 kişilik grubun içinde 2 Türk olarak kendimizi yalnız hissetsek de görevlilerden birinin tümü Rusça yapılan anonsların arasında bize dönüp İngilizce tercüme yapması hoşumuza gidiyor.
Henüz hareket etmeyen teknede elden ele dolaştırılan formda isim ve pasaport numarası bilgilerinin doldurulması istenince iyiden iyiye panik oluyoruz. Formun akabinde gelen görevlinin pasaport kontrolü yapmasıyla soğukkanlılığımı koruyarak cüzdanımda ilk karşıma çıkan kimlik belgemi gösteriyorum. Kısa bir afallamanın ardından görevli pasaporta ihtiyacımız yokmuş gibi bir anlam çıkartarak yanımızdan uzaklaşıyor. Ben de Sezgin de derin bir nefes alıp şimdi Kızıldeniz zamanı diyoruz!
Saat sabah 9 buçuk gibi başlayıp öğlen 3’e kadar devam eden tekne turunda koyları dolaşan tekne ilk olarak önceden aktiviteler için hazırlanan bir koyda mola veriyor. Muz ve deniz yatağı tura katılanlar için tekneye yanaşıyor.
Özenle giydiğimiz can yeleklerimizle kendimizi güvende hissettikten sonra muza atlıyoruz. Püfür püfür esen rüzgar ve yüzümüze vuran su damlacıklarıyla Kızıldeniz’le ilk yakınlık kuruluyor.
Teknede muza ve deniz yatağına herkes bindikten sonra başka bir koya geçiyoruz. Bu kez dalmak ve yüzmek isteyenler için mola veriliyor. Yaklaşık bir saat süren bu molada deniz gözlüğü getirmeyen ben, herkes ikili üçerli deniz dibini gözlemlemeye giderken yüzmeyi tercih ediyorum. O anda imdadıma yetişen görevlilerden biri fazla deniz gözlüğünü uzatıyor bana.
Profesyonel hiçbir ekipmana ihtiyaç duymadan çıplak gözle bile görülebilen muhteşem denizaltı anlatıldığı kadar var. Basit bir deniz gözlüğü ile suyun altındaki o muhteşem görüntülere şahitlik ederken inanılmaz hisler yaşıyorum.
Rengarenk balıklar ve mercan resifleri tüplü dalışa gerek olmadan parmaklarımın ucuna geliyor. Dikkat etmekte yarar var: Mısır’da en büyük cezalardan biri milli parkın dokusuna zarar vermek. Bu yüzden denizden hiçbir şeyi almamaya, zarar vermemeye ve çevreyi kirletmemeye özen göstermek zorunlu.
Kızıldeniz’in ferahlatan suyundan sonra tekne kalabalık grupla harekete geçerken; bu kez dönüş yolunda yine koylara selam vere vere ilerliyoruz. Salata, makarna, köfte ve balıktan oluşan menüyle acıkan midelerin sesi bastırılırken, gördüklerimizi fotoğraflamayı ihmal etmiyoruz.
Kızıldeniz Glass Boat
Dalmayı sevmeyenler ya da ürkenler için en önemli alternatiflerden biri Glass Boat (Cam Bot). Yaklaşık 14 metre uzunluğunda ve 35 kişi kapasiteli cam botlar tekne turlarının ikinci bölümünde turistlere sunuluyor.
İki kattan oluşan ve alt katı deniz seviyesinin altında bulunan cam botlarda yolculuğun ilk 15 dakikasından sonra tüm konuklar botun alt katına iniyor. Her tarafı camlarla kaplı botta Kızıldeniz’in sualtı yaşamına tanıklık edilirken, onlarca farklı türdeki canlının bir adım ötesinde olmak inanılmaz bir duygu yaşatıyor.
Dolu dolu süren Kızıldeniz turunda muhteşem fotoğraf kareleri ve bronzlaşan bedenlerle otelimize dönerken; Şarm El Şeyh’in dalışseverler tarafından neden bu kadar popüler olduğunu bizzat deneyimlemiş oluyoruz… Türk Hava Yolları’nın haftanın her günü İstanbul’dan karşılıklı olarak uçtuğu Şarm El Şeyh’te türlü aktivite ile dünyamızı renklendi.
Fiyatları nasıl?
Ah Kızıldeniz ah, var mı onun gibisi. Çok özledim, az kaldı yakında dalıyor olacağım. Gitmeyenlere mutlaka gitsinler derim. Kızıldeniz’de yüzdükten sonra diğer denizleri pek beğenmezsiniz artık ona göre. 🙂
Muhteşem bir coğrafya, muhteşem renkler. Bir kere gittikten sonra devamı mutlaka gelir.
Ocak sonuna bilet aldım sizce denize girebilirmiyim?
Kızıldeniz deniz sıcaklığı Ocak-Şubat aylarından 21-23 derece arasında. Biraz serin olsa da yüzülür.