Kazablanka, Fas’ın en büyük şehri. Atlantik kıyısında yer alan şehrin ünü ülkenin ününün önüne geçmiş. Sebebiyse 75 yıl önce çekilmiş siyah beyaz bir Hollywood film. Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın olağanüstü oyunculuklarını sergiledikleri 1942 yapımı ‘Casablanca’ filminin hiçbir sahnesinin Kazablanka’da çekilmemiş olmasına rağmen film şehrin dünyaca tanınırlığına çok katkısı oldu.
Afrika’nın kuzeydoğu kıyılarındaki Kazablanka, 7. yüzyılda Berberiler tarafından kuruldu. Fenikeliler, Romalılar, Portekizliler, İspanyollar ve Fransızları ağırladı. İspanyolca ‘beyaz ev’ anlamına gelen ‘casa blaca’ bugün şehrin dünyaca bilinen adı. Arap ve Berberi kültürlerinin kaynaştığı egzotik bir şehir olan Kazablanka, bembeyaz evleriyle hafızalarda yer etmiş, monotonluktan uzak hareketli bir liman şehri.
Görkemli Atlas Dağları, gizemli Sahra Çölü, zarif riyadları, Atlantik ile Akdeniz kıyıları, renkli kültür ve coğrafi güzellikleriyle oldukça zengin olan Fas’ı keşfetmeye başlamak için de uygun bir şehir. Az zaman ayrılınca kendini hissettirmeyen, çok zaman ayırınca da yaşanılmak istenen tezatlıklar şehir burası. Bir yanda modern sokaklar, bir yanda Orta Çağ havası, bir yanda banliyöler hemen önünde ultra lüks villalar, sokak tezgâhları yakınında devasa AVM’lerin harmanlandığı, geçmiş ve günümüzün bir harmanı gibi burası.
Beyaz Şehir Kazablanka Gezilecek Yerler
Fas vize istemeyen bir ülke. Pasaportunuzun ve otel rezervasyonunuzun olması yeterli. İstanbul’dan Kazablanka Muhammet 5 Havalimanına direkt uçuşlar var. Ben Kazablanka’ya Sabiha Gökçen Havalimanından Pegasus Havayolları ile yaklaşık 5 saatlik bir uçuşla gittim ✈️
Şehri yürüyerek gezmek gerçekten kolay. 3 gün kaldığım bu şehirde günde 15 km’den fazla yürüdüm. Kazablanka’da görülecek yerlerin hemen birçoğu birbirine şöyle veya böyle bir yürüyüş mesafesinde. Az yürüdüğüm şehirleri anlamakta zorlandığımdan, yorucu olsa da yürümek bilinçli bir tercih bende. Yürümeyi sevmiyorsanız ya da havanın sıcak olduğu mevsimde gittiyseniz oldukça uygun fiyata taksi bulabiliyorsunuz.
Taksimetre açmakta nazlanan taksilerle önceden pazarlık yapmakta fayda var. Çoğu yere gitmek için 10-20 TL aralığında bir ücret yeterli. Taksimetre açanlara binerseniz bu rakam çoğunlukla 10 TL altı kalıyor. Kazablanka’da ulaşım konusunda ayrı bir içerik yazacağım.
Şehrin okyanus kıyısında yer alan güzel yerlerinden Korniş bölgesinde yer alan Four Seasons Casablanca Hotel kaldığım yer oldu. Atlantik kıyısında enfes bir otel. İnanılmaz kahvaltısı olan, tüm odalarının deniz gördüğü Kuzey Afrika’nın en iyi otellerinden biri.
Şehre varır varmaz sırt çantam belimdeyken kendimi şehrin önemli yerlerinden Hasan II Camii’nde buldum kendimi. Eğer öncelikle otele geçip dinlenecekseniz şehri gezmeye siz şehrin eski bölümü Old Medina’da başlayın. Kendinizi renklerin, seslerin, karmaşanın içerisine bırakın.
1. Old Medina
Fas’ın tüm büyük ve eski şehirleri iki bölümden oluşuyor. Medina yani Eski şehir, genellikle surlar içerisinde kalan, Orta Çağ dönemine kadar geçmişi olan tarihi şehir merkezine verilen ad. Diğeri ise Ville Nouvelle yani Yeni Şehir bölgesi olan surların dışında kalan çoğunlukla modern bölge. Yeni Şehir’in kalbi olan Habous bölgesi ise Kazablanka’nın en çekici yeri.
Kazablanka Medina 19 yüzyıldan kalma. Eski binaların sıralandığı labirenti andıran dar sokakları boyunca geleneksel ürünler satan esnaf dükkanları sıralanıyor. Turistik bir Pazar yerinden ziyade, hayatın doğal akışının her noktasında hissedildiği otantik bir alan burası.
Yerel kıyafetler, el işi deri ürünleri, ünlü Fas ayakkabıları ve puflar, otantik enstrümanlar satan dükkanlar, taptaze kokan ekmekler yapan fırınlar, pastaneler ve hediyelik eşya dükkanları sokaklar boyunca dizilmiş. Sokak aralarında top oynayan, koşuşturan çocuklar, başında kalabalıkların toplandığı ilginç yerel ürünler satan sokak tezgâhları, öylesine bir arada toplanıp gelip geçeni izleyen yaşlılar, duvar diplerinde dilenciler…
Sokaklar karmaşık, mekanlar karmaşık, sesler karışık… Bana çekici gelen yönü de bu oldu zaten. Bildiğim yerlere bir yer ne kadar benzemiyorsa o kadar hoşuma gidiyor. Önerim sokaklarında yoruluncaya kadar gezin. Hediyelik eşya alışverişinizi yapın. Pazarlık ise şart, söylenenin, bırakın yarısını, üçte bir fiyatına anlaşmaya çalışın. Bir şey almasanız da dükkanlara girip bakmak keyifli.
Marche Central, yani Merkez Pazar yeri deniz ürünleri seven misafirlerini bekliyor. Fransız sömürgesi olduğu dönemde Fransızların inşa ettiği bu pazar bölgesindeki küçük dükkanlarda, birkaç blok ötedeki rıhtımdan getirtilen taze deniz ürünleri ve balıklar pişirilip sunuluyor. Hem de oldukça hesaplı fiyata. Piramit gibi şekillendirilmiş rengarenk keskin kokulu baharatlar, kuruyemiş ve antika dükkanları da bu bölgeye renk katıyor.
Medina yakınlarında yer alan Rick’s Café ise Casablanca filminden esinlenerek dekore edilmiş, filmdeki kafeye öykünen, şehrin en havalı yerlerinden biri. Amerikalı eski bir diplomat tarafından 2004 yılında açılmış. Kemerli kapıları, mozaik zeminleri ve Fas lambalarıyla hoş bir atmosferi olan kafede bir kahve molası vermek iyi fikir. Filmin hayranı iseniz ve filmdeki sahneleri yaşamak isterseniz daha da iyisi rezervasyon yaparak bir akşam yemeği yemek. Yemekten ziyade içeride olan bitene şahit olmak daha keyifli olabilir.
Yerel Fas yemekleri tercih etmeyecekseniz her türlü Amerikan fast food ürünleri bulabileceğiniz Gare de Casa Port, Medina’ya yakın sayılır. Sturbucks’a kadar bir çok marka burada var.
2. Place de Nations Unies Meydanı
Medina’dan çıktığınızda şehrin yeni bölgesine yani Ville Nouvelle’ye geçtiğinizde ilk göreceğiniz yer Kazablankalıların buluşma noktalarından Place de Nations Unies Meydanı. Burası Medina ile şehrin en çekici yerlerinden, yeni şehrin kalbi Hobous Bölgesinin arasında kalıyor. Gösterişli binalar, dinlenebileceğiniz kafeler ve bir saat kulesi var burada. Hayatın akışını ve insanları izlemek için birebir.
Fransız şarkıcı Edith Piaf’ı da ağırlamış ikonik Hotel Transatlantique ile 1920’lerde Paris’te fırtınalar estiren siyahi kadın dansçı ve şarkıcı Josephine Baker’ın sahneye çıktığı Art Deco tiyatro binası Cinema Rialto görülmesi gereken yakındaki yerler.
Yakınlardaki Beth-El Sinagogu’na ziyaret etmek istesem de sadece Museviler içeri alındığından izin verilmedi. Neyse ki kapıda tanıştığım İsrailli kızlar telefonumu alıp içeri gidip fotoğraf çekip bana getirdiler. Burası da belki dışarıdan görmek için ilginizi çekebilir.
3. Mohammed V Square
Yeni şehirdeki mimari cazibenin büyük bir bölümü V. Muhammed Bulvarı civarında yoğunlaşıyor. Bulvar üzerinde yer alan Muhammed 5 Meydanı yerellerin gün batımından sonra veya hafta sonları toplaştıkları genişçe capcanlı bir yer. Meydanın ortasındaki Güvercin Çeşmesi’nin etrafı ise her daim kalabalık.
Meydana bakan Palais de Justice (Adalet Sarayı) ve Wilaya du Grand Casablanca (Valilik Binası) kolonyal dönem mimariye sahip çekici yapılar. Öte tarafta da Büyük Tiyato CasArts (Grand Theatre of Casablanca) yer alıyor. Bank Al Maghrib ve La Poste Centrale (Postane Binası) da ilginizi çekebilir.
Abderrahman Slaoui Müzesi (Musée de la Fondation Abderrahman Slaoui), aynı zamanda bir sanat meraklısı ve koleksiyoner olan işadamı Abderrahman Slaoui tarafından Mayıs 2012’de açılmış. Berberi mücevherleri, seramikler ve el yapımı mobilyaların sergilendiği, Art-Deco tarzı bir binada hizmet veren bir müze. Bölgeyi şöyle bir dolaşıp Habous’a yürümek en iyisi.
4. Kazablanka Katedrali ve Arab League Park
Habous’a geçmeden kapalı olsa da görkemli beyaz cephesi ile görmeye değer Kazablanka Katedrali’ni görün. Yapımı 1930’da tamamlanmış kutsal mekân Fas’ın 1956’daki bağımsızlığı ardından sömürgecilerin ülkeden ayrılmasıyla işlevini yitirmiş. Neo-Gotik tarzındaki kilise kültür merkezi olarak kullanılsa da şimdilerde oldukça kötü durumda ve kapalı.
Arab League Park ise Kazablankalıların temiz hava solumaları ve yeşille buluşmaları için tasarlanmış. Kazablanka’daki az sayıdaki büyük parklardan biri. Palmiye ağaçlarının büyüleyici güzelliğini özleyen gezginler için harika bir yer.
Oliveri Hassan 2, retro dokusu ile 1950’lerden bu yana hizmet veren enfes bir kafe. Ev yapımı dondurma çeşitleri şahane. Çok iyi de kahveleri var. Habous’a geçmeden önce dinlenilecek bir yer. Buradan Habous’un kalbine geçmek yürüyerek yarım saat. Taksiye binin veya yürüyün. Yürüyerek giderseniz Eglise Notre Dame De Lourdes Kilisesi tam da yolunuzun üzerinde.
5. Quartier Habous
Kazablanka’nın Habous Bölgesi (Quartier Habous/ New Medina), şehrin yeni bölgesinin yani Ville Nouvelle’nin kalbi. 1930’lu yıllarda konut sorununu çözmek için Fransızlar tarafından inşa edilmiş. Fransız mimar Henri Prost tarafından Medina dokusuna uyumlu olarak yapılan Habous Bölgesi, Fransız Art Deco stili ile Fas kemerlerinin harmanlandığı harika bir mimariye sahip. Bölge Avrupa esintileri taşıyan daha temiz sokaklarıyla, eski şehir Medina’ya tezat bambaşka karaktere sahip.
Zarif tramvayların geçtiği geniş caddeler, lüks mağazalar, daha yeşil yaşam alanları, okyanus manzaralı upuzun sahil, lüks restoranlar ve canlı gece yaşantısı…
Royal Palace adlı kraliyet sarayı da Habous Bölgesinde yer alıyor. Fas’ta hemen her büyük şehirde Kralın bir sarayı var. Ne yazık ki ziyarete açık değil, ama muazzam dış cephesi ile görmeye değer.
Mahkama du Pacha, bölgenin fantastik mimarisinin açık bir örneği. Paşa’nın Adliye Binası hem adalet mahkemesi hem de devlet etkinlikleri için bir etkinlik alanı olarak inşa edilmiş. Bugün de aktif kullanıldığından içeri girmek her zaman mümkün değil, ancak güçlü Mağribi etkileri sergileyen muhteşem dış mimarisi ile birkaç fotoğraf almaya değer. İçeri girebilecek kadar şanslı olanların ise muhteşem oyma sedir tavana ve beyaz mermer sütun tasarım ve mobilyalara hayran kalacağı kesin.
Moulay Youssef Camii ve Muhammadi Camii, küçük boylarına rağmen geleneksel Fas mimarisinin en iyi örnekleri arasında yer alıyor. Buraya kadar gelmişken vaktiniz varken bunları da görün. İnce ahşap oymaları ve tipik köşeli minare tasarımları ile ilgi çekici camiler.
Camilerin hemen yakınındaki, dar bir avluya sıkışmış The Great Habous Olive Market/Olive Souk da kaçırılmayacak bir pazar yeri. Habous Quarter’daki Olive Souk, turistlere Fas kültürünün gerçek bir tadını veren geleneksel, yerel ürünler satın almak için harika bir yer.
Geleneksel Fas mutfağı ile ünlü Zayna Restoran da aklınızda bulunsun. Fas ve Fransız mimarisine sahip binada ideal bir konumda konforlu ve sıcak bir butik otel olan Jnane Sherazade, bu civarda konaklamak isteyenlerin ilgisini çekeceğine eminim. Gece eğlence mekanı olarak Kazablanka şehrinin panoramik manzarasına sahip olkaollü içkileri de bulabileceğiniz Sky 28, ilginizi çekebilir.
6. Hasan II Camii
Kazablanka’da Atlas Okyanusu’nun hemen kıyısında yer alan II. Hasan Camii, 25 bin kişilik iç mekânı ve 80 bin kişinin ibadet edebileceği avlusu ile Afrika’nın en büyük camisi. 210 metre uzunluğundaki devasa minaresi ise dünyanın en yüksek minaresi. Neredeyse Kazablanka’nın her yerinden görülebiliyor.
Kuran’da geçen “Allah’ın arşının su üzerinde olması” ayetine bir saygı duruşunda bulunan caminin dörtte üçü okyanusa dolgu yapılması sureti ile inşa edilmiş. Şimdiye kadar gördüğüm en görkemli, en fotojenik cami burası oldu. Geometrik desenlerin temel alındığı zümrüt tonlu süslemeleriyle insanı kendine hayran bıraktırıyor. Sedir ve mermer kakması ise Fas sanatının zarif birer örneği.
Cuma hariç çoğu zaman vakit namazlarında kapalı. Namaz kılacağınızı söylerseniz içeri girebiliyorsunuz. Fas’ta Müslüman olmayanlar camilere alınmıyor.
Gün batımında burası yerellerin bir çeşit buluşma ve vakit geçirme yeri oluyor. İnsanlar fotoğraf çektiriyor, kadınlar köşede oturmuş sohbet ediyor, çocuklar ise cıvıl cıvıl sesleriyle güvercinleri kovalıyor. Güneş Atlantik ufkuna doğru aktıkça caminin zümrütsü rengi pembeye ve kızıla boyanıyor. Fotoğraf için en güzel zamanlar bu saatler.
7. Korniş
Hasan II Camii’nden Atlas okyanusu kıyısınca kilometrelerce uzayıp giden sahil boyu Korniş (La Corniche) olarak adlandırılıyor. Yer yer yıkılmış binalar ve tenha sahil durumunda olsa da şehrin en şık kafe ve gece hayatı mekanları bu kıyı boyunca sıralanıyor.
Bu kıyı şeridinde dolaşırken kendinizi Mağripte değil Akdeniz kıyılarında hissediyorsunuz. Kazablanka’da 2 gece konakladığım ülkenin en iyi otellerinden biri olan Four Seasons Hotel de bu kıyıda yer alıyor.
Ain Diab Sahili, Korniş’re insanların yüzmeye veya eğlenmeye gittiği yerin adı. Devasa beyaz dalgaların vurduğu uçsuz bucaksız romantik kumsala Kazablankalılar, yüzmeye, sörf yapmaya, futbol oynamaya, yürüyüşe ya da yaz döneminde kafelerden birinde şemsiye gölgesinde oturup nane çayını yudumlamaya geliyor. Bizim gibi Akdeniz’in en güzel sahillerine sahip bir ülkeden gelenler için deniz keyfi pek leziz değil ama okyanusta yüzmek ve devasa dalgalarla boğuşmak için neden olmasın.
Morocco Mall, Korniş üzerinde yer alan devasa bir alışveriş merkezi. Louis Vuitton ve Dior gibi lüks markaları burada bulabiliyorsunuz. Afrika Kıtası’nın ikinci en büyük bu alışveriş merkezi 2011’de açılmış. Dev akvaryumu Aquadream görülebilir. Yakınlardaki Sindibad Parkı ise Fas’taki tek eğlence parkı. Çocuklu aileler birkaç saat boyunca çocuklarıyla burada güzel vakit geçirebilir. Küçük bir de hayvanat bahçesi var.
Kazablanka’ya dair fikriniz, dünyanın diğer ucundaki bir stüdyoda 75 yıl önce çekilmiş siyah beyaz bir filme dayanıyor olabilir. Bu pek de olağan bir durum değil. Kolonyal dönemin mirasını yerel kültürle çok iyi harmanlandığı bu şehir her yönüyle oldukça çekici olan Fas seyahatinin başlangıç kapısı olabilir. Fas seyahati planlıyorsanız egzotik şehir Kazablanka’ya en az 2 gün ayırın.
Gezmek vardı
Kazablanka gezimin üzerinden onca vakit geçmesine rağmen, yazının her kelimesinde soluksuz bir şekilde o günlere döndüm.
Bir çok ülke gezdim gezmediklerimin arasında Fas vardı ve çok merak ediyordum. Sayenizde gidip gezmiş kadar oldum desem yeridir. En kısa zamanda gidicem ve vermiş oldugunuz tavsiyeleri degerlendiricem teşekkürler.
Merhaba
İnstagramdaki hikayelerinizi takip etmekten kendimi alamadığım bir geziydi. Fas ile ilgili diğer yazıları da heyecanla bekliyorum. Ben de mart ayında gitmeyi planlıyorum (tek başıma :). Özellikle de çöl safarinizi ayrıntılı olarak yazarsanız çok sevinirim 🙂
Merzouga ile ilgili detaylı bilgiyi https://gezgingo.com/merzouga-gezilecek-yerler/ bu yazıda bulabilirsiniz.
Kazablanka ilginç bir şehir. Bir yanı modern, özellikle sahil kesimi, diğer yanda geleneksel çarşılar, sokaklar, şehrin her yanına dağılmış murallar…Hasan2 cami ise Kazablanka’nın en güzel noktalarından biri. Caminin mimarisi, turkuaz mavisi süslemeleri, altın sarısı kemerleri etkileyici. Kazablanka’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.