Dünya’nın en önemli yelkenli yarışlarından biri olarak kabul edilen Extreme Sailing Series (ESS) 2014’ün 6. Ayağı 11-14 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilmişti. 2014 sezonunda Singapur, Muskat, Qingdao, St. Petersburg ve Cardiff şehirlerinden sonra 6. ayağı için İstanbul’a gelen Extreme Sailing Series Yenikapı sahilinde izleyicilerin meraklı bakışları altında yapıldı.
İki kıtanın birleştiği çok öze bir yerde, İstanbul‘da gerçekleştirilen heyecan verici Extreme Sailing Series yelken yarışları 6. Ayakta 12 takım 4 gün boyunca mücadele etti.
Extreme Sailing Series
2007’den bu yana gerçekleştirilen ve ‘uçan tekneler’ olarak adlandırılan Extreme 40 katamaranlarını her yıl karşı karşıya getiren organizasyonun bu yılki İstanbul etabında, bu sene ilk defa bir Türk takımı da yer aldı. Türkiye adına ilk kez yarışa katılan Team Turx takımı ise yarışlar süresince dünyanın en iyi yelkencileri ile verdiği kıyasıya mücadele ile gurur kaynağı oldu.
Dünyanın en hızlı katamaranlarını ve en iyi yelkencilerini karşı karşıya getiren yarışmada ben de misafir yelkenci, yani 6. Adam olarak Oman Air teknesindeydim. Motor Boat & Yachting Dergisi davetlisi olarak katıldım.
Başlangıçta organizasyon görevlileri Yeni Zelanda teknesinde olacağımı iletmişlerdi. 7 ay yaşadığım ve Yelkenler Şehri olarak adlandırılan Auckland anılarım canlanmıştı gözümün önünde. Ancak organizasyondaki bir hata nedeniyle kendimi Oman Air teknesinde buldum.
Teknelerin hızları nedeniyle uçan tekneler olarak adlandırılan bu yarışmada hangi teknede olacağım benim için pek de mühim değildi doğrusu.
Önce botlarla teknelere yakın buluşma noktasını getirildim ve sonra oradan, sizi katamaranlara taşıyacak hızlı bir bota transfer edildim. Denizlerin formulası olarak da adlandırılan yarışmayı bu kadar yakından izlemek heyecan verici bir deneyim oldu.
Asıl heyecanlı deneyim ise yarışmanın bizzat içerisinde olmaktı. Her şeyin saniyelerle ölçüldüğü bu yarışta, hızlı bir organizasyonla kendimi Oman Air Extreme Sailing teknesinin üzerinde bulundum.
Yarışma için son hazırlıkları yapan tekne ekibinden birisi, gelip elimi sıkarak sıcak bir hoş geldin dedikten sonra, bana nerede kalmam gerektiğini ve dikkat edilecek şeyler konusunda kısa bir bilgi aktardı. Teknenin ön kısmının orta yerinde, elimde GoPro camera ile görüntüler almaya başladım.
Alanında dünyanın en iyilerinin arasında olup onları izlemek ve görüntülemek farklı bir his. Yarışma başladığında her bir ekip üyesi hızlı bir şekilde hareket edince ben de hangisini çekeceğimi şaşırmadım değil.
Hızlı bir şekilde boğazın sularında hareketlenen tekne öyle süratli akmaya başlamıştı ki teknede bana gösterilen yerde uzanıp, kamerayı bırakıp yarışmanın o anını yaşamayı tercih ettim.
Virajlarda teknenin bir ayağının havalanması ise heyecanın doruk noktası. Teknenin ayağının suları yarmasıyla, yükselen dalgalardan payıma düşeni alıp ıslanmak ise hiç umurumda değildi.
Ekip sporlarını hep sevmişimdir. Saniyelerin önemli olduğu, taktiğin ön plana çıktığı böylesi bir yarışta ekibe bu kadar yakın olmak ve onların heyecanına şahit olmak unutulmayacak anılar bıraktı bende.
Müsabakalar sonunda Umman’ın The Wawe, Muscat takımı puanını 95’e çıkararak, zirvede yer aldı. Emirates Team New Zealand ekibinin 92 puanla 2. sırada bulunduğu yarışlarda, 3. sırayı 87 puanla Umman’ın Oman Air takımı aldı. Türkiye adına yarışan Team Turx takımı ise 2. günü 56 puanla 12 tekne arasında 10. sırada tamamladı.
Müsabakalar sonunda, Emirates Team 210 puanla yarışları birinci tamamladı. Umman’ın The Wawe, Muscat takımı, son günde liderliği kaptırarak, 204 puanda kaldı ve ikinci oldu. İsviçre’nin Alinghi takımı ise 188 puanla üçüncü sırada yer aldı.
Türkiye adına yarışan Team Turx takımı ise 85 puanla 12 tekne arasında sonuncu oldu. Organizasyon, Avustralya’nın Sidney kentindeki etaplarla tamamlanacak. Böylesi bir takım sporunun içerisinde olmak benim için pek keyifli yeni bir deneyim oldu.
Uzaktan izlemesi bile zevkliydi bu yıl. Sizin gibi bir de altıncı adam olmak ne keyiflidir şimdi.