Rotterdam, Hollanda’nın en büyük ikinci şehri. En büyük ikinci şehir olmasının yanında çok yönlü karakteriyle de diğer bir çok Avrupa şehrinden farklı. Modern tasarım binalarının olduğu bu şehir ilginç binalarıyla da dikkat çekiyor. Şehrin her bir yanında tasarım olarak bildiğimiz mimariden farklı modern görünümlü yapılar serpilmiş durumda. Bunlardan en çok göze çarpanı ve ilgi göreni ise Kübik Evler.

Kaldığım citizenM Rotterdam Otel‘inden çıkınca yolun karşı tarafında geçince büyük bir meydana ulaştım. Burada devasa mimarisi ve renkleriyle göze çarpan Markthall binası var. Bu meydanın tam karşısında da Kübik Evler (Kijk-Kubus) yer alıyor. Mimar Piet Blom tarafından tasarlanmış. Bu evlerin arkasındaki konsept ise evlerin her birinin bir ağacı, tümünün ise bir ormanı temsil etmesi.

Kübik Evler: Cube Houses (The Kijk-Kubus)

Küp Evler, 1970’lerde Piet Blom tarafından dizayn edilmiş ve Helmond bölgesinde bir kaç kübik ev inşa edilerek hayata geçirilmiş. Rotterdam şehir merkezinde 45 derecelik açıyla duran, altıgen şeklindeki ilginç kübik evlerin her biri bir ağacı, hepsi birlikte ise ormanı simgeliyor. Tüm kompleksi ormandan esinlenerek tasarlayan Blom, eserlerini de ahşaptan yaratmış.

1977’de yapımına başlanmış Küp Evlerden 55 planlanmış olsa da şu ana kadar 38’i küçük, ikisi süper küp olmak üzere toplam 40 adet yapılmış. Bloom, Rotterdam’da, şehrin içerisinde, pek çok farklı fonksiyonları olan küçük bir köy oluşturmayı planlamış. Kijk-Kubik Ev (Müze Ev) mobilyalı bir şov odası olarak ziyarete açılmış. Eğimli duvarlarla kübik bir evde nasıl yaşanabileceğini göstermek üzere iç dizaynı yapılmış.

Malta

Küpler yana yatırılmış ve altıgen şekilli yapılar ve üç seviyede yaşama alanına sahip. Üçgen şekilli alt katta salon bulunuyot. Buradaki dışarı açılan pencere, yan yatık küpün eğiminden dolayı aşağı bakıyor.

Orta kat, yatak odası ve banyodan oluşurken üçgen şeklindeki en üst kat ise ekstra yatak odası veya oturma odası olarak kullanılabiliyor. En üst kat, çevresi pencerelerle çevrili üç yönlü bir piramit yapıda olmasından dolayı harika bir Rotterdam manzara sunuyor.

Bazı küplerin en altındaki ufak yer depo olarak kullanılabildiği gibi eve girişte merdiven olarak da kullanılırken, diğerlerinde bu bölümde yürüyüş seviyesinde dükkanlar yer alıyor.

Rotterdam toplu taşıma sistemi harika. Kübik Evler’e ulaşmak kolay. Blaak Metro istasyonunun hemen yanında bulunuyor. Şehrin herhangi bir yerinden geçen 21 numaralı tramvaya binip Blaak İstasyonunda inmek gerekiyor. Giriş 3€, 4-12 yaşları arasındaki çocuklar ise 1,5 €’ya giriş yapabiliyorlar.

Diğer bir yol ise bisikletle 15dk Rotterdam Merkez Tren İstasyonundan gidiş olabilir. İstasyondan bisikletle çıktıktan sonra güneye gidip Mauritsweg’e geliyorsunuz. Mauritstraat’tan sola dönüp düz devam ederek West 8 tarafından dizayn edilen Schouburgplein’i geçiyorsunuz. Bu yol sizi Rotterdam’ın alışveriş alanına çıkarıyor. Cool Singel’e geldiğinizde sağ yaptıktan sonra Hoog Straat’a doğru sol yapıyorsunuz ve bu yol sizi Kübik Evlerin olduğu meydana getiriyor.

Rotterdam Kubik Evler

Rotterdam, Avrupa’nın en büyük liman şehirlerinden birisi. Modern bir sanat şehri karakterinin öne çıktığı şehir, aynı zamanda sofistike bir alışveriş şehri. Gece hayatı da aynı şekilde renkli ve canlı.

Rotterdam’ın gökdelenleri arasında yapılacak pek çok şey var. Alışveriş merkezlerine gidebilir, harika yemeklerin tadına varabilir, şehir merkezinde ve çevresinde yer alan pek çok müzeyi ve eğlence merkezlerini ziyaret edebilirsiniz. Türk Hava Yolları haftada 5 gün Rotterdam’a tarifeli seferler düzenliyor.

ROTTERDAM’DA NEREDE KALINIR
🏡 Konaklama için önerim citizenM Rotterdam Otel, Blaak Meydanına çok yakın. Konumu iyi sıradışı bir dizayn otel. Lobisi bildiğimiz lüks otellerin lobisinde farklı olarak bol kitaplı bir cafe gibi. Stayokay Rotterdam Cube Hostel ise ünlü küp evlerden birinin içerisinde yer alan uygun fiyatlı bir konaklama tercihi.

St. Laurenskerk (Büyük Rotterdam Kilisesi), Kübik Evlere yakın. Kilise, II. Dünya Savaşından sağ kalmış tek Orta çağ yapısı. 1940’taki bombardımanlarda zarar görse de 1952’deki restorasyonla eski ihtişamına kavuşturulmuş. Gotik mimarinin kusursuz bir örneği olan kilise aynı zamanda Rotterdam’ın en önemli sembollerinden.

Rotterdam Markthal, yine kübik evlere yakın ziyaret edebileceğiniz kapalı pazar alanı. İçeri girer girmez tavandan kocaman meyve ve sebzelerin üstünüze düştüğünü ve harikalar diyarındaki tavşanın deliğine kaymışsınız gibi hissettiriyor. Pazar yerinde 20’den fazla dükkân ve 9 adet de restoran bulunuyor. Yeme, içme ve alışveriş için nefis bir yer.

Türk Hava Yolları ile İstanbul Havalimanından haftanın beş günü, yaklaşık üç saat kırk dakika süren direkt uçuşlarla Rotterdam The Hague Havalimanına gitmek mümkün. Havalimanı şehir merkezinden 10 km uzaklıkta ve 33 nolu otobüsle yarım saate Rotterdam Merkez İstasyonu’nda oluyorsunuz.

Amsterdam Schiphol Havalimanı‘nı ise Rotterdam merkeze sadece 80 kilometre uzaklıkta. Rotterdam ile Amsterdam arasında her 15 dakikada bir tren seferleri var. Türk Hava Yolları ile İstanbul Havalimanı’dan, Pegasus Havayolları ile de Sabiha Gökçen’de haftanın her günü, KLM Havayolları ile de haftanın iki günü yaklaşık üç buçuk saatlik uçuşlarla direkt Amsterdam’a uçuş mümkün.

Rotterdam içinde ve çevresinde bir yerlere gitmek oldukça kolay. Ben çoğu yere yürüyerek gitmeyi tercih ettim. Bazen de otobüs kullandım. Toplu taşıma imkanları tüm şehirde yaygın ve işler durumda.

27 Yorumlar

  1. Tesekurler. Bizi dunyada gezemeyecegimiz bircok yere goturuyorsunuz. Tek dilegim yazılarınızın ışıgında tek yada birkaç arkadaş yola cıkmak.

  2. 10 Mayıs 1940’da Alman Nazi kuvvetleri, Hollanda topraklarına girmiş ve 1 günde ele geçirmeyi tahmin ettikleri yerde kuvvetli bir direnişle karşılaşmış. Tam da Rotterdam’a yakışır şekilde… Bu direniş karşısında başta Rotterdam olmak üzere birçok şehir bomba yağmuruna tutulmuş. İşte Rotterdam, bu bombalanma olayından sonra yeniden inşa edilmiş. Hem de ne inşa edilmek! Ortaya sıra dışı ve ilginç bir mimari çıkmış. Öyle ki belirli zamanlarda şehir, mimarlık bienallerine bile ev sahipliği yapıyor.

  3. Kemal Bey,
    Uzun zamandır Facebook’tan sizi takip ediyorum. Harika yerleri gezip harika bilgiler veriyorsunuz. Sayenizde yeni yerleri internet ortamında görüp öğreniyoruz. Gitmeye karar Verdiğim herhangi bir lokasyonda ilk sizin siteye girip bilgi almaya başlıyorum. Çünkü siz kesinlikle oranın keşfedilmesi gereken yerlerini ve onemli şeylerini yazmis oluyorsunuz. Teşekkürler.

  4. Kemal Bey sizinle yollarda olmak büyük bir keyif. Ben bir sınıf öğretmeniyim ve arkadaşlarımızla yaptığımız gezilerde hem kendimizi geliştirdiğimizi hem de hayatın getirdiği yüklerden kısa süre de olsa uzaklaştığımızı hissediyorum.Benelüxs Paris, İspanya, İtalya gezilerimize bu yaz tatilinde İskandinavya gezisini ekleyeceğiz inşallah.

  5. Bu resim hakkında yorum yapmak benim haddim değil aslında, mimarların, iç mimarların, inşaat mühendislerinin, tasarımcıların, bilir kişlerin yorumuna bırakmak gerek, ancak bana sorsalar ve deseler ki sen bu evde otursan ne hissedersin diye? Cevabım şudur; ‘Tansiyonum, kan şekerim düşse, çıksa, başım dönse, camdan aşağı düşerim ” =)

  6. Avrupa’da mimari yapılara, bakış açısı bizim ülkemizdekinden daha farklı. Buralarda mimari tarz yapıların oluşturulması, öncelikli olarak kazançla doğru orantılı. Fakat Avrupa’da -her ne kadar turizm gelirleri olsada- sanatsal bakış açısı, önem derecesinde ilk sırada yer alıyor. Tabi bu birazda ekonomik rahatlıkla ilgili.

  7. Mimari prensiplerde bir ülkenin medeniliği kaldırımlarının yüksekliği ile ters orantılıdır.Bu anlanmda Hollanda en medeni ülkelerden biridir ve her kenti ayrı güzeldir bence 🙂

  8. Kübik evleri Facebook’ta paylaştığınızda ” benim gibi simetri takıntısı olan insanlar için değil bu evler” demiştim. Siz de ” içi böyle değil ki” demiştiniz hiç unutmam 🙂 İçi düzgün olsa da sadece ilginç ve mimari açıdan ince düşünülmüş yapılar benim için. Zevkler farklılık gösterir ancak bedava verseler oturmam, oturamam 🙂 Rotterdam sonrası Amsterdam’a geçmenizi çok isterdim çünkü Amsterdam’ın büyüsü başkadır zira. Bir daha ki sefere mutlaka görmelisiniz.

  9. “Kübik evler mi??” dedim içimden ve hemen tıkladım. Çok güzel düşünülmüş bence. Hep bilindik apartmanlardan, binalardan sıkılıyor insan; böyle değişik yapıya bizim ülkemizde de rastlamak isterdim. Ayrıca babam inşaat ustası ilk iş ona gösterecem bunları. 🙂 Belli mi olur belki babam da yapar bizim de böyle bi evimiz olur. 🙂

  10. Mart ayında bizde erkek arkadaşımla Rotterdam’a gideceğiz, verdiğiniz bilgiler bizim için. Çok faydalı oldu. 🙂 Zaten merak ediyordum küp evleri merakım daha da arttı şimdi. 🙂

  11. Dışarıdan kübik evleri gördüğünüzde yaşadığınız hisler ile içeri girdiğinizde yaşadığınız aynı olmayacak 🙂 içine girmeden sanki devrileceğimi, her şeyin eğimli olduğunu düşündüm ancak mimari bir harika olduğu için içerisi tamamen düz, nizamlı, normal bir evdi 🙂 şahane bir deneyim…

  12. Rotterdam Amsterdam Rotterdam’a geçen yolda kendisini temiz havası dinginliği ile hissettiren bir yer. Evlerin yapısı, firmaların bahçeleri vs.

    Zaten sanırım bu evlerin de aslında ormanı simgeleme mantığı ile ortaya çıkması şehrin ne kadar kendini farklılaştırdığının bir kanıtı.

  13. Sekiz yıl Rotterdam’da yaşadım. Kim bilir kaç kez gördüm bu evleri. Ziyarete gelen her arkadaşıma gösterdim, anlattım, ancak bir kez olsun müze evi gezmedim. Bir daha ki Rotterdam gezimde sizi de anarak kesinlikle gezeceğim. Teşekkürler.

  14. 1970’ler için harika bir mimari ve aynı zamanda fikir olarak da çok başarılı. Bir bisiklet ülkesi olmasından dolayı Hollanda’ya karşı olan sempatim bu yazınızla birlikte biraz daha arttı. Teşekkürler.

    • Bisiklet yollarının yaya kaldırımlarından geniş olması hoşuma gitmişti. 7’den 77’ye herkes bisikler kullanıyor. Trafik yok, hava temiz, gürültü yok. Şehir dediğin böyle olmalı.

      • Çok büyük bir çoğunluk işe, okula giderken bisiklet kullanıyor. Özel katlı bisiklet park yerleri var. Trafikte bisikletlere inanılmaz bir saygı ve öncelik var. Medeni bir toplum olmanın gereklerini yerine getiriyorlar.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz