Rotterdam, modern tasarım binaları, çok yönlü karakteriyle ilginç bir şehir. Hollanda’nın mimari başkenti olarak bilinen şehir, birçok farklı yüze sahip güçlü bir liman kenti. Amsterdam’dan sonra ülkenin en büyük ikinci şehri Rotterdam’ı dolaşırken, çağdaş mimari anlayış kentin karakterine yansımasını her sokakta görebiliyorsunuz.

İlginç köprüler, tasarım binaları ve hoş sokaklarıyla özgün ve ilginç bir Hollanda şehri. Ne yana baksanız çağdaş mimari yapının en iyi örneklerini görüyorsunuz. Özetle mimarisi, eğlence mekanları ve kültürel etkinlikleri ile gezilmesi gereken bir Hollanda şehri burası. Rotterdam aynı zamanda kültürel bir merkez. Nüfusunun yarısından daha fazlasının göçmenlerden oluştuğu için çok kültürlü yapı her bir köşede kendini gösteriyor.

Rotterdam, çok yönlü karakteriyle de diğer bir çok Avrupa şehrinden farklı. Dünya ticaretinde önemli bir yere sahip. Gece hayatında trend oluşunun yanı sıra, sofistike bir alışveriş şehri aynı zamanda. Sanatsal bir yerleşim olan şehir hepsinden öte yenilikçi mimari konusunda Hollanda’nın en önde gelen şehri olduğu aşikâr.

Tarihi yaklaşık 900 yıl kadar önceye dek uzanan bir balıkçı kasabasının etrafında büyüyen büyükşehrin tarihi 14. yüzyıla dayanıyor. II. Dünya Savaşında yok edilen Rotterdam modern bir tarzda tekrar inşa edilmiş. Dünyanın en geniş liman bölgelerinden birine sahip ve tam bir metropol yaşamı sürüyor. Enerjik ve kozmopolit bir yer burası.

Malta

Rotterdam Gezi Rehberi

Rotterdam, Rhine deltasının kollarından birindeki küçük bir balıkçı kasabası etrafında büyüyen büyüyen bir yerleşim yeri olmuş. Tarihi 14. yüzyıla dayanan Rotterdam’ın kelime anlamı ‘Rotte Nehri’nin üzerine kurulan baraj’ anlamına geliyor. Hem denize hem de nehre ulaşımın zorluklarını yaşayan Rotterdam, kanalların sürekli yer değiştirmesiyle de epey sıkıntılı dönemler yaşamış.

1340’da belediye olan Rotterdam, komşu şehirler Dordrecht ve Delft kadar öneme sahip olamamış. Rhine ile Maas Nehirlerinin ağzında kurulu kasaba, bugünkü gücünü bulunduğu yerin doğal avantajlarına borçlu olduğunu ilk akla gelde de öyle değil.

İspanyol egemenliğine 1572’de başkaldıran ilk Hollanda kentlerinden biri olmuş. Kent, 1574’te bir araya gelen Hollanda meclislerini ağırlamış. 1600’lere dek nüfusu ancak 15 bini bulan Rotterdam, 17. yüzyılda Felemenk Cumhuriyetinin ikinci kenti olunca, inşa edilen tersaneyle ticari hayatta yerini belli etmeye başlamış.

Şehrin yüzü, 1872’de yapay bir kanal olan New Waterway’in inşa edilmesiyle gülmeye başlamış. Kanalın tamamlanması ile deniz yollarına açılan bir liman kenti olarak kendini dünyaya tanıtmış. New Waterway ile bulunduğu konumdan sonuna kadar faydalanan Rotterdam, rakibi Antwerp ile gerçek anlamda rekabet etmeye başlamış.

Limanı genişletilmiş, petrol rafinerisi ve gıda işleme endüstrisinin de gelişmesiyle liman genişletilmiş ve şehir Avrupa ticaret hayatında gittikçe önem kazanmış. Kendinden önce kurulan Schiedam ve Vlaardingen gibi şehirleri geride bırakmış. Şehirdeki en büyük değişim, 1890’dan bu yana denize, adalara ve daha derin sulara doğru genişleyen güney kıyısında yaşanmış.

Orta çağdan 1940’a kadar, kesişen kanal ve iskeleler üzerinde büyüyüp kalabalık bir yerleşime dönüşen Roterdam, ne yazık ki 13 Mayıs 1940’ta Nazilerce bombalanınca yerle bir edilmiş. Bu saldırılarda 30 binden fazla yapı yok olsa da yeniden yapılanma planları çok geçmeden devreye girmiş.

Şehrin bombalanan büyük alanları kamulaştırılarak, binlerce mal sahibi ile anlaşmak zorunda kalmadan yeniden yapılanma planlarını hayata geçirmişler. Birçok eski iskele ve hendek, şehir merkezinde yeni yollar açmak üzere doldurulmuş ve böylelikle de yeni binalar inşa edilmiş.

Bugün Roterdam, dünyanın en geniş limanlarından birine sahip. Gün boyu oldukça hareketli olan Rotterdam Limanındaki rafinerilerde deniz trafiğinin büyük bir bölümünü oluşturan petrol işleniyor. Yabancı ticaretin yanı sıra liman, Rhine Nehrinde ve bağlantılı su yollarında taşınan yükleri de ağırlıyor.

ROTTERDAM NEREDE
📍 Rotterdam Hollanda’nın bir şehri ve ülkenin güney batısında yer alıyor. Başkent Amsterdam’dan sonra Hollanda’nın en büyük ikinci şehri. Avrupa’nın en büyük limanına sahip şehir Rotterdam, gece hayatı ile ünlü Amsterdam’ın 75 km güneyinde yer alıyor. Belçika‘nın başkenti Brüksel ise 140 km uzaklıkta.

ROTTERDAM’A GİTMEK İÇİN NE GEREKİYOR
Rotterdam’a gitmek için ya Yeşil Pasaport sahibi olmanız ya da Schengen vizesi almanız gerekiyor. Henüz hiç vize deneyiminiz olmadıysa Vize Nasıl Alınır ve Vize Ücretleri Ne Kadar blog yazılarım size yol gösterir. Pasaportunuz yoksa Pasaport Çeşitleri ve Pasaport Başvurusu Nasıl Yapılır yazılarımı okuyun.

Yurt dışına çıkarken yurtdışı çıkış harcı ödemeniz gerekiyor. Daha uygun ve verimli bir Rotterdam tatili yapmanız için Seyahat Rehberi kategorisindeki uygun otel nasıl bulunur, vize/pasaport, hayat kurtaran akıllı telefon uygulamaları blog yazılarına göz atın.

ROTTERDAM’A NASIL GİDİLİR
Rotterdam’a hava yoluyla ulaşım: Türk Hava Yolları ile İstanbul Atatürk Havalimanından haftanın beş günü, yaklaşık üç saat kırk dakika süren direkt uçuşlarla Rotterdam The Hague Havalimanına gitmek mümkün. Havalimanı şehir merkezinden 10 km uzaklıkta ve havalimanının çıkışında 33 nolu otobüsle yarım saate Rotterdam Merkez İstasyonuna varıyorsunuz.

Amsterdam Schiphol Havalimanı ise Rotterdam şehir merkezinin sadece 80 kilometre kuzeyinde kalıyor. Rotterdam ile Amsterdam arasında her 15 dakikada bir tren seferleri var. Türk Hava Yolları ile İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan, Pegasus Havayolları ile de Sabiha Gökçen Havalimanından haftanın her günü, KLM Havayolları ile de haftanın iki günü yaklaşık üç buçuk saatlik uçuşlarla direkt Amsterdam Schiphol Havalimanına uçuş mümkün.

Rotterdam’a trenle ulaşım: Roterdam Tren İstasyonundan ülkenin diğer şehirlerine ve diğer ülkelere şahane bir tren ulaşımı sağlanıyor. Ghent, Anvers, Brugge ve Amsterdam ile birlikte güzel bir rota olur.

✈️ Ucuz Uçak Bileti Nasıl Alınır
✈️ Uçak Bileti Kampanyaları Nasıl Bulunur
✈️ Türkiye’nin En İyi Online Uçak Bileti Satış Siteleri
✈️ En Ucuz Uçak Bileti Ne Zaman Alınır

ROTTERDAM’DA NEREDE KALINIR
♥︎ citizenM Rotterdam Otel (★★★★), Blaak Meydanına çok yakın. Konumu iyi sıra dışı bir dizayn otel ✔︎ Lobisi bildiğimiz lüks otellerin lobisinde farklı olarak bol kitaplı bir cafe gibi. Perdelerini ve oda ışılarını tabletle kontrol edebildiğiniz küçük ama şirin odaya sahip. Çok keyif alarak konaklamıştım.

Hotel New York (★★★★), Rotterdam’ın ikonik simge tarihi oteli. Holland America havayolunun eski merkez ofisi olan yapı, şehir silüeti manzaralı. Yüksek tavanlı ve ferah odaların her biri benzersiz şekil ve renklerde tasarlanmış.

H2OTEL Rotterdam (★★★★), Rotterdam merkeze oldukça yakın konumda yer alan ilginç bir otel. ABD’de inşa edilen ve II. Dünya Savaşı sırasında kullanılan mavna, yüzen bir otel olarak yeniden inşa edilmiş. Markthal, küp evler vs. gibi yerlere yürüme mesafesinde.

Stayokay Rotterdam Cube Hostel ise ünlü küp evlerden birinin içerisinde yer alan uygun fiyatlı bir konaklama tercihi. The Social Hub Rotterdam, King Kong Hostel, Sparks Hostel, Hostel Ani&Haakien ise hem merkeze yakın hem de uygun fiyatlı seçenekler.

Rotterdam Gezilecek Yerler 📌

Silüeti sürekli değişen Rotterdam’ın ihtişamlı binalarının arasında yapılacak pek çok şey var. Bir Amsterdam kadar çok baştan çıkarıcı cazibeye sahip olmasa da 2 günlük bir tatil için rotaya alınabilecek bir şehir. Benim yaptığım gibi Rotterdam, Antwerpen, Gent ve Brugge rotasıyla güzel bir tatil noktasının başlangıcı olabilir.

Mimarlık kenti olan Rotterdam’ı görmeden anlatmak zor. Çelik halatlarla havada duran Erasmus Köprüsü, ışıklandırmasıyla dikkat çeken Wallhaven Limanı, BoijmansVan Beuningen Müzesi, Arboretum Trompenburg Botanik Parkı, 200 ünlünün el izinin bulunduğu Yıldızlar Kaldırımı ve Denizcilik Müzesi gibi Rotterdam’da gezilip görülecek pek çok yer var.

Delfshaven, birçok tarihi binaya sahip küçük bir şehir içi limanı. Şehirde II. Dünya Savaşı bombalamalarından kurtulan birkaç yerden biri. Burada, savaş öncesi Rotterdam’ın atmosferini biraz daha iyi bir şekilde hissedebilirsiniz. Rotterdam’daki tek şehir bira fabrikası olan De Pelgrim bira fabrikasında bir biranın tadını çıkarın.

Witte de Withstraat, şehrin tam merkezinde bulunan muhteşem galerileri ve dünya çapında meşhur müzeleriyle tanınan bir cadde. Cadde üzerinde Bazar Otel ve Restorana bir göz atmayı da ihmal etmeyin. Kapalı çarşı atmosferindeki bu oryantal atmosferli yeri ben pek beğendim.

Hollanda Mimarlık Enstitüsü‘nü de ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca şehrin en kışkırtıcı modern sanat galerinden olan TENT and Witte de With de yine görülmeye değer yerlerin arasında. Rotterdam Zoo ve Oceanium, Maritime Museum, Villa Zebra vakti daha çok olanlara tavsiye edebilirim.

Sokaklarında dolaşmak, bir sergiye yada sanat müzakeresine gitmek bu şehri en güzel anlatacak şeylerin başında geliyor. Bununla da kalmıyor, tarihi binaların içinde bulunan bir çok restoranlarda yemek yemek ve modern binalarda konaklamak da ayrı bir keyif. Rotterdam fazla büyük olmayan ve metro, tramvay, bisiklet ve hatta yürüyerek bile keşfedilebilecek bir şehir, ancak en eğlencelisi tartışmasız su taksileri.

1. Oude Haven

Oude Haven (Eski Liman), etkileyici manzara sunan tarihi gemilerin olduğu arka plana sahip şehrin eski limanı burası. Rotterdam’ın eski limanı, 14. yüzyılda inşa edilmiş. Yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip bölge şimdilerde turistlerin ve yerlilerin buluşma noktası olarak oldukça popüler. Eski limanda birçok tarihi yapının yanı sıra modern yapılar bir arada. Liman olmasına rağmen manzarası çok güzel. Gün batımı saatlerinde çok daha çekici görünen bir bölge. Geceleri oldukça hareketli.

Şehirde gezmeye başlamak için en iyi noktalardan biri liman bölgesi. Şehrin ruhunu yansıtan bir atmosfere sahip olan liman bölgesini tanımanın en iyi yolu ise kanal turu yapmak. Düzenlenen tekne turları nehirden ve denizden şehre geniş bir açıdan bakmak için güzel bir fırsat olabilir. Antik gemiler ve navigasyon hakkında bilgi edinebileceğiniz denizcilik müzesi yine burada.

Maritime Museum Rotterdam, Hollanda denizcilik tarihini gösteren bir denizcilik müzesi. Dünyanın en büyük limanlarından birine sahip bir şehrin küçük bir deniz müzesi olamaz. Rotterdam Denizcilik Müzesinde bir milyondan fazla denizcilik objesi ile deniz dünyasını keşfetmeniz için her türlü interaktif deneyim sunuyor.

Rotterdam’ın denizle olan ilişkisini yansıtan müzede, kapalı olan Boijman van Beuningen müzesinden ödünç alınan deniz temalı eserlerin sanat sergisi de yer alıyor. Çocukların da ilgisini çekecek pek çok şey var. Her yaştan çocuğa, denizcilik objelerinin neye benzediğini gösteren çok sayıda etkileşimli gösterim var. Denizcilik tarihine ilgi duyan yetişkinler için çok bilgi verici. Giriş ücreti 16€.

2. Küp Evler

Küp Evler, Piet Blom tarafından tasarlanan bir yapı. Sadece Rotterdam’ın değil, muhtemelen dünyanın en sıradışı mimari örneklerinden biri olan kompleksi ormandan esinlenerek tasarlayan Blom, eserlerini de ahşaptan yaratmış. Bir çok farklı şeyin yapılabileceği güvenli bir cennet olarak düşündüğü bu ufak köyü, dev bir şehrin içinde yaşatmak istemiş.

Evler, zemin seviyesinin üstünde, hatta altlarından yol geçiyor. Dışarıdan bakıldığında 45 derece eğik duran küpler, kentsel bir çatıda yaşamak prensibiyle yapılmış. Tek olarak ağacı, yan yana durunca da ormanı temsil eden küp evleri kişi başı 2 Euro’ya gezebileceğiniz, içi tamamen mobilyalarla döşenmiş bir sergi evide var. Ya da benim yaptığım gibi Stayokay Rotterdam Cube Hostel’e gidip içini bedava da görebilirsiniz.

3. St. Laurenskerk

St. Laurenskerk (Büyük Rotterdam Kilisesi), 1449 ile 1525 arasında yapılmış ve şehrin en eski tarihi yapısı. II. Dünya Savaşından geride şehirde sağ kalmış tek Orta çağ yapısı aynı zamanda. Gotik mimarinin kusursuz bir örneği olan Büyük Rotterdam Kilisesi, 1940’taki bombardımanda zarar görse de 1952’deki restorasyonla eski ihtişamına kavuşturulmuş.



Blaak Meydanında yer alan kilisenin orgları görmeye değer. Büyük Kilise’nin 1713’te bakırdan yapılmış 7600 koro parmaklıkları Hollanda’nın en büyük, dünyanın ise en büyüklerinden birisi. Bronz kapılar ise İtalyan tasarımcı Manzu tarafından 1968’de yapılmış.

Laurenskerk Kulesi, mart ayından ekim ayına kadar çarşamba ve cumartesi günleri ziyaretçilere açık. St Laurenskerk’un önünde, Rönesans’la birlikte ortaya çıkan hümanizm akımının yaratıcılarından Erasmus‘un heykeli bulunuyor.

4. Rotterdam Markthal Pazar Yeri

Markthal, şimdiye kadar gördüğüm en güzel ve en ilginç modern kapalı pazar yeri diyebilirim. Küp evlerin tam karşısında nefis ve yenilikçi bir yer. Bir tasarım şehrinin pazar yeri de böyle olmalıydı zaten. Rotterdam Blaak bölgesinde yer alan pazar yeri, dışarıdan bakıldığından bir uçak hangarına benziyor. Her iki tarafından da pazar yerine girilebiliyor. Alt katında park yeri var, üst katlarda ise evler oldukça lüks.

Rotterdam’ın yeni kapalı pazar alanı Markthal, içeri girer girmez tavandan kocaman meyve ve sebzelerin üstünüze düştüğünü ve harikalar diyarındaki tavşanın deliğine girmişsiniz gibi hissettiriyor. Devasa mimarisi ve ilginç renkleriyle göze çarpan kapalı pazar yeri Markthall’de 20’den fazla dükkân ve 9 adet de restoran bulunuyor. Yeme, içme ve alışveriş için güzel bir yer.

Hollanda ile özdeşleşmiş laleler, yine ülkenin ünlü nefis peynir çeşitleri, sebze ve meyve reyonları sıralanıyor. Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cumartesi günleri 10.00-20.00, cuma günleri 10.00-21.00, pazar günleri ise 12.00-18.00 saatleri arasında açık. Rotterdam’ın kalbinde, Küp Evlere ve Laurenskerk kilisesine de çok yakın. Kahve molası ve yemek için ideal.

5. Erasmus Köprüsü

Erasmus Köprüsü, çarpıcı bir mühendislik başarısı ve her Rotterdam ziyaretçisinin güzergahında mutlaka olması gereken bir köprü. Rotterdam’ın sembolleri arasına sayılan köprü, 6 Eylül 1996’da Kraliçe Beatrix tarafından resmen hizmete açılmış. Köprüden ilk araç ise aynı yılın Ekim ayında geçmiş. Çok görkemli bir köprü olmasa da üzerinden geçin.

Rotterdamlıların ‘Swan’ yani kuğu olarak adlandırdığı zarif köprü, Hollanda’nın bu en uzun köprüsü. Paris için Eyfel veya Londra için Big Ben ne ise Rotterdamlılar da bu gözle bakıyorlar bu asma köprüye. Nieuwe Maas Nehri üzerinde uzanan köprü, Rotterdam’ın kuzey ve güney kısımlarını birbirine bağlıyor. Fütürist Kop van Zuid semtinden tarihi Delfshaven’a gitmek için köprüyü geçiyorsunuz.

Şehrin sembollerinden sayılan 808 metre boyuyla dünyanın en uzun asma köprüsü olan Erasmus Bridge’in öyle pek de havalı durmadığını söyleyeyim. Yine de Rotterdam hakkında daha fazla şey öğrenmek isterseniz, bu köprüden şehri izleyin.

6. Spido

Spido, şehir merkezinin modern silüetini ve uluslararası üne sahip mimarisini hayranlıkla izlemek, Rotterdam’ın limanı ve denizcilik mirasını deneyimlemek için tavsiye edebileceğim ikonik bir tekne turu. Tarihi yaklaşık 900 yıl kadar önceye dayanan Rotterdam, 1340’da belediye olmuş, 1872’de ise New Waterway’in tamamlanması ile deniz yollarına açılıp bir liman kenti olarak kendini dünyaya tanıtmış.

Ultramodern Spido tekneleri, dünyanın en büyük limanlarından biri olan Rotterdam Limanının yer aldığı kıyılar arasında 75 dakika süren bir yolculuğa çıkarıyor. Rotterdam’ın en popüler turistik aktivitelerinden birisi. Yapılan turda Rotterdam’ın siluetini ve liman çevresini görüyorsunuz (11,75€).



Şehrin silüetine kanaldan bakmak isteyenler denesin ama çok da fazla bir şey beklemeyin. Fiyat böylesi bir tekne turu için biraz yüksek. Ben çiseleyen yağmurdan ve gri havadan dolayı pek de keyif alamamıştım. Belki siz seversiniz. Extended Harbour Tour veya the Summer Evening Turarı 2.5 saate kadar uzuyor.

7. Hotel New York

Hotel New York, Rotterdam’da gördüğüm en güzel tarihi binalardan biri. Zaten geriye kalan tarihi bina sayısı nerdeyse parmakla sayılıyor bu şehirde. Kop van Zuid Bölgesi’nin tepesinde eskiden Holland America Line’a ait olan genel müdürlüğün yerinde bulunuyor. Rotterdam’da savaşın yıkımından kurtulabilmiş nadir binalarda.

Bir zamanlar buradan kalkan gemiler yüz yıl boyunca, daha iyi bir yaşam bulmak ümidiyle New York’a giden yolcuları uğurluyordu. On binlerce insan bir zamanlar daha iyi bir yaşam bulmak ümidiyle buradan “Fırsatlar ülkesi Amerika”ya gitmiş. Gemicilik endüstrisinin değişmesiyle Rotterdam’dan son gemi 1971’de kalkmış.

The Holland America Line kapanmış ve 1993 yılında Hotel New York olana kadar da bina boş kalmış. Şimdilerde çok keyifli bir kafe ve otel olarak hizmet veriyor.

8. The Euromast

Euromast, Hollanda’daki en yüksek gözetleme kulesi ve şehrin siluetinin önemli bir parçası. Gözlem kulesi olarak inşa edilen ve 100 metre yükseklikteki Euromast’a 1970’te eklenen 85 metre yüksekliğindeki Space Tower ile günümüzdeki haline kavuşmuş. Rotterdam’ın önemli görülecek yerlerinin hemen hepsini kuleden gördüğünüz gibi hava iyiyse Lahey ve Anvers’e kadar görüş alanı sağlıyor.

Şehirleri yüksekten izlemeyi severim. Avrupa şehirlerinin hemen hepsinde de bunun için bir kule var nerdeyse. Rotterdam’ı anlamanın en güzel yolu da Euromast kulesinin tepesine çıkmak (9.50€). Önceden rezervasyon yaptırılması gerekiyor. Süper hızlı asansörüyle kuleye saate 100 km hızla çıkıyorsunuz.

9. Kunsthal Rotterdam

Kunsthal, Rotterdam’ın kültürel hazinelerinden biri. Ünlü mimar Rem Koolhaas tarafından yapılan binası, her köşede sürprizler sunan beklenmedik tasarım özelliklerine sahip oldukça yenilikçi bir müze. Tıpkı Rotterdam’daki diğer müzelerde olduğu gibi Kunsthal’da başlı başına bir mimari eser. Mimari tasarımının yanı sıra sürekli olarak düzenlediği sergilerle de ilham veriyor.

Mimar Rem Hoolhass, 3300 m2’like devasa bir alan olmasına karar vermiş. Bu büyüklükte bir yerde aynı anda beş sergi yapılabiliyor. Rotterdam’daki Museumpark içinde bulunan müzede her türden sanatın bulunduğu bir odaya sahip. Eski, yeni ve deneysel sanat, fotoğraf, tasarım ve aklınıza gelebilecek her şey.

Bu kadar geniş bir sanat yelpazesinin anlamı herkese hitap eden bir şeyin Kunsthal’da bulunabileceği. Yakın zamanda Chuck Close, Andy Warhol ve Arne Quinze gibi 20. yüzyılın büyük isimleri ağırlamış. Dünya sanat gündeminde geniş yer alan bu sıradışı sergileri gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz. Salı-cumartesi 10.00-17.00, pazar günleri 11.00-17.00 arası ziyaret edilebilir (12€).

10. Boijmans Van Beuningen Müzesi

Boijmans Van Beuningen, ülkenin en önemli sanat müzelerinden biri. Museumpark Bölgesinde bulunan Rotterdam’ın bu en önemli sanat müzesi, 1847’de Museum Boymans adıyla kurulmuş ve 1958’de iş adamı Daniel George Van Beuningen’in kişisel koleksiyonun da eklenmesiyle şimdiki adını almış. Hollanda’nın en eski müzelerinden biri. Müze, eşsiz bir resim, heykel ve günlük nesneler koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.



Müzenin Orta çağ eserlerinden çağdaş sanata kadar uzanan geniş koleksiyonunda Bosch, Van Gogh, Rembrandt, Monet, Cézanne, Dali gibi sanat tarihinin büyük isimlerinin tablolarını görmek mümkün. Müzede yüz kırk bin çalışma sergileniyor. Müze, sekiz asırdan fazla tasarım tarihini gösteren muhteşem bir ev eşyası koleksiyonuna sahip.

Boijmans Van Beuningen Müzesi, 2019 yılında kapsamlı bakım ve yenileme çalışmaları için kapılarını kapattı. Müze 7 yıl süreyle ziyarete kapalı olacak. Müzenin sanat koleksiyonunun bir kısmı bu süre zarfında diğer müzelerde ‘Boijmans bij de Buren’ başlığı altında sergilenecek. Dünyanın halka açık ilk sanat deposu olan yepyeni Depot Boijmans’ı da ziyaret edebilirsiniz.

11. Rotterdam Blijdorp Zoo

Rotterdam Hayvanat Bahçesi (Diergaarde Blijdorp), Avrupa’nın en güzel hayvanat bahçelerinden biri. 2018’de arka arkaya üçüncü kez Benelüks’teki en iyi hayvanat bahçesi seçildi. Oldukça da eski, 1857’de kurulmuş. Blijdorp’taki hayvan barınakları, doğal ortamlarına çok benzeyecek şekilde modellenmiş.

Tasarımında mümkün olduğu kadar çit ve parmaklıklardan kaçınmaya çalışmış. Geniş hayvan barınakları ile dünyada eşi benzeri olmayan bir hayvanat bahçesi yaratılmış. Yılda 1,5 milyondan fazla ziyaretçi alan 150 yıllık hayvanat bahçesinde, Asya yağmur ormanlarından ve Himalaya ve Afrika Savanasına kadar çok farklı coğrafyada yaşayan hayvanları görebiliyorsunuz.

Oceanium bölümünde cesareti olanlar köpekbalıklarıyla yüzebilir. Penguenler, Galapagos Adası’ndan dev kaplumbağalar ziyaretçileri bekliyor. Kapanış saatlerinden sonra hayvanların ne yaptığını merak ediyorsanız, Blijdorp By Night gece turuna rezervasyon yaptırın. Her gün saat 9-18.00 arasında açık. 3-12 yaş çocuklar 16.5€, 12 yaş ve üstü 21€.

12. Miniworld Rotterdam

Miniworld Rotterdam, Benelüks’teki en büyük kapalı minyatür dünyası. Rotterdam Şehri ile tanışabileceğimiz, Rotterdam merkez istasyonu, liman ve şehir alanlarının geniş ve çok ayrıntılı bir modelinin sergilendiği bir mini şehir yaratılmış. Merkez İstasyonu’na 5 dakikalık yürüme mesafesinde olduğundan ulaşması kolay.

Her 24 dakikada bir gece-gündüz döngüsü oluşturulmuş. Güneş batıyor ve mini şehrin ışıkları değişiyor. Rotterdam, II. Dünya Savaşı sırasında bombalarla dümdüz olduğundan, eski şehir merkezinden çok az şey kaldı. MiniWorld Rotterdam, savaş öncesi Rotterdam’ı hayata döndüren tarihi binaların birkaçının kopyalarını inşa ettiğinden ilgi çekici olabilir.

ROTTERDAM’DA NE YENİR
Kentte, geleneksel Hollanda mutfağının yanı sıra Fransız, Çin, Fas ve Türk mutfağı seçenekleri de bol. Rotterdam, gece hayatında da en az Amsterdam kadar iddialı. Girişteki duvarında bulunan devasa gülleri ve Nieuwe Mass Nehri’ne bakan büyük penceresiyle Blits, damak tadına olduğu kadar gözlere de hitap eden bir mekan.

Şef Glyn Stoker’ın yaratıcı Japon-Kuzey Afrika karışımı menüsü bir restoranda asıl önemli olan unsur yemeğin kalitesi konusunda dikkatleri üzerine çekiyor. Burada baharatlı ton balığı ile andtabbouleh salatasını deneyin.

Şehrin en iyi manzarasınsa sahip Euromast, Pazar günleri 19.50€’dan başlayan fiyatlarla brunch hizmeti veriyor. Yine akşamları şehrin ışıklarına nazır akşam yemeği ve şarap keyfi fırsatları da var.

Şehrin en iyi restoranlarından biri olan Lulu, modern Asya mutfağının en leziz örneklerini, baştan çıkartıcı bir odada safran ve kırmızı renklere boyanmış duvarları, yerden tavana kadar yükselen shoji ekranlarıyla birlikte sunuyor. Leziz yemekler mum ışığı ve sake eşliğinde Endonezya usulü yer masalarında servis ediliyor.

Pannekoekstraat 76a sokağında yer alan Level Bistro ise dost canlısı sıcak bir yer arayanlara tavsiyem. Web sitesindeki fiyatlara da göz atın isterseniz. Tüm restoranlar için mutlaka randevu almayı ihmal etmeyin.

Schilderstraat 20a 3011 ES Rotterdam adresindeki Rodin restoran da öğlen yemekleri için tercih edilesi bir mekan. Gün arası gelip çatan açlığı yatıştırmak ya da güzel bir şampanya ve birbirinden lezzetli atıştırmalıklar eşliğinde keyif yapmak için gelinesi bir yer Rodin.

Daha farklı bir deneyim için ise Westelijk Handelsterrein’e uğrayın. 1894’te üstü kapalı bir depo, günümüzde bir çok galerinin, restoranın, barın ve club’ın bulunduğu bir komplekse dönüştürülmüş. Akdeniz mutfağının lezzetlerini sunan ve şık tuğla örme duvarları ile Restaurant Rosso’da yemek keyfi akşam saat 10’dan sonra seksi bir gece yarısı keyfine dönüşüyor.

ROTTERDAM’DAN NE ALINIR
Lijnbaan’da bulunan büyük mağaza zincirlerinden alışveriş yapmayıp çok daha küçük ancak daha orijinal ve güzel ürünleri bulabileceğiniz, Meent ve Pannekoekstraat civarında bulunan butikleri tercih edebilirsiniz.

İnce işlenmiş şık mücevherleri bulabileceğiniz Galerie Puur’un ardından oldukça güzel kanalların bulunduğu, savaş zamanından yara almadan kurtulmuş Delfshaven’a gidebilirsiniz. Denizle ilgili objelerin, seramiklerin ve antikaların yer aldığı, kısaca Delfshaven diye bilinen dükkanda ilk keşif çağlarına ait pek çok harita bulmanız mümkün.

ROTTERDAM GECE HAYATI
Hava karardıktan sonra ise Rotterdam Avrupa’nın en ateşli club destinasyonlarından birine dönüşüyor. Thalia Lounge, sofistike müşteri portföyü ve dans pistinin üzerindeki barı ile gece hayatına güzel bir adres. Off-Corso’da ise en yeni şovlarıyla DJ’ler daha genç kiltlelere hitap ediyor. Kokteyl dendiği zaman bir şekilde akla her zaman Soho geliyor. Beyaz duvarları ve fütüristik tasarımlı barıyla, adeta dev bir yeti mağarası!

Türk Hava Yolları ile İstanbul’dan direkt, 3 saat 40 dakikalık bir uçuş sonrası Rotterdam’a uçmuştum. Türk Hava Yolları İstanbul’dan haftanın 7 günü Rotterdam’a direkt uçak seferi düzenliyor. Avrupa’nın farklı kentlerinden aktarmalı olarak ya da demiryolunu tercih ederek de bu güzel kente ulaşmak mümkün.

Mayıs’dan Eylül’e kadar hava şartları çok uygun. Aynı zamanda bu aylar arasında pek çok festival ve Nieuwe Mass Nehri kıyısında sayısız parti de düzenleniyor. Rotterdam gerek Amsterdam ile birlikte gerekse de güneyde Antwerp, Ghent, Brugge ile birlikte güzel bir tatil rotası olmaya aday.

18 Yorumlar

  1. Ekim ayinda, Interrail gezimin bir parçasi olan Amsterdam’dan gunubirlik 5 saatliğine uğrayabildim. Tavsiye ettiginiz, görülmesi gereken yerleri müzeler dışında ziyaret edebildim. Güzel, modern bir şehir insanlari da oldukça yardimsever. Bu kadar kisa sürede tanistigim kişiler ben de boyle bir izlenim birakti. Tavsiye ederim…

  2. 2 yıl yaşadım, başta alışması imkansız görünüyor ama kendini sonra sevdirmeyi biliyor. Küçük derli toplu ama kendi içinde büyük bir yer aslında. Herşeyi çok düzenli. Gezmeye gelirseniz 1 günde her yerini görürsünüz.

  3. Birkaç saat sadece merkezini gezdik. Küp şeklindeki evler ve kapalı market, eski kilise yanyana. Kapalı marketi ben çok beğendim. Orada kahve için. Müzelerine gitmedik. Tekne turu yaptık ama pek bir şey anlamadık biz. Olmasa da olur. Kuleye çıkmadık ama arkadaşlarımız tavsiye etmişti.

    • Kapalı market benim de en sevdiğim yer oldu. İçerinin tasarımı, ferahlığı, yemekler çok hoştu. Müzeleri fazla sanatsal benim gibiler için. Vakti olanlar uğrayabilir. Tekne turu kapalı havalarda pek keyif vermeyebilir. Kule ise gidilmesi gereken yerlerden.

  4. Rotterdam’da 6 ay yaşadım, ilk başta küçük ve sıradan geliyor ama yaşanılacak şehirlerden. Güzel ve temiz caddeleri, güzel dükkanları, müzeleri, kolay ulaşımı var. Sadece kışın havası belirsiz, güneş az. Benim gibi mimarlar bu şehri sever.

  5. Ben gece gittim sabah ayrıldım, pek bir şey görmedim ama arkadaşım beni birkaç mekana götürdü, çok güzel ve keyifliydi. Hollanda genelinde zaten cafe kültürü çok gelişmiş, fiyatlar hemen her yerde birbirine benzer. ismini anımsasam söylerdim ama 🙂 Giderseniz otelde malak gibi uymayın, sokaklar sain olsa da cafeler canlı, tavsiye ederim. Selamlar.

    • Mekanları ve gece hayatı son yıllarda çok popüler olmaya başlayan bir şehir. Hava soğuk olunca insanlar mekanlara doluşuyor 🙂 Sokakta adam yok, ama mekanda oturmak için sıra beklemeniz gerekiyor bazen.

  6. Kış mevsimi gridir ve çoğunlukla yağmurlu. Sizin fotoğraflardan da öyle olduğu anlaşılıyor. En güzel yaz başı ve sonudur bana göre. Modern, güvenli, huzurlu ve bir o kadar cafeleri canlı bir şehir. Ben seviyorum.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz