Belçika, Batı Avrupa’da orta çağ esintili mimari yapıları, lezzetli çikolataları, köklü tarihi geçmişin izlerini yansıtan şehirleri, doğal güzellikleri ve müzeleriyle ziyaretçilerini büyüleyen bir ülke. Avrupa Birliği’nin başkenti olarak kabul edilen ülke, sayısız uluslararası kurum ve kuruluşa ev sahipliği yapması nedeniyle hatırı sayılır bir yabancı nüfusa sahip.

Bürokrasi kültürünün de etkisiyle dışarıdan soğuk ve insana uzak hissi veren görüntüsü yanıltıcı olan Belçika, zamanın yavaş aktığı şirin sokakları, orta çağ esintili enfes mimari yapıları, lezzetli çikolataları, köklü tarihi geçmişe sahip kentleri ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyüleyen bir ülke. En kaliteli dükkânlara sahip modern şehirlerden yerel halkın en samimisini bulabileceğiniz küçük köylerine kadar herkesin çok seveceği bir ülke Belçika.

Belçika’da seyahat etmek akla orta çağ binalarını, güzel kanalları, lezzetli biraları ve inanılmaz çikolataları getiriyor. Ancak bu muhteşem Avrupa ülkesinde bundan çok daha fazlası var. Zaman yavaş akıyor, insanlar dost canlısı ve turistlere karşı nazikler.

Belçika Gezi Rehberi

Belçika, Avrupa’nın kuzeybatısında yer alan ülkelerden biri. Fransa, Almanya, Lüksemburg ve Hollanda ile sınır komşusu olan ülke 31 bin kilometrekarelik yüzölçümüne sahip. NATO ve Avrupa Birliğinin kurucu üyeleri arasında yer alan Belçika, Hollanda ve Lüksemburg ile birlikte Benelüks grup devletlerinin de bir parçası.

Malta

Serbia

Tarihi geçmişi MÖ 1. yüzyıla uzanan Belçika’da tarihi kayıtlara geçen ilk yerleşimciler Romalılar. Kurdukları yeni bölgeye Gallia Belgica ismini veren Romalılar, bölgeyi merkezden yönetmiş. Kavimler Göçü’nün ardından Franklar tarafından Merovenj Hanedanı’na devredilen bölgenin yönetimi uzun yıllar boyunca toprak ağaları ve küçük grupların elinde kalmış.

17. ve 18. yüzyıllar boyunca Fransa-İspanya ve Fransa-Avusturya arasında güç mücadelesine sahne olan Belçika toprakları, 1815’te Birleşik Hollanda Krallığının parçası haline gelmiş. 1830’da yaşanan Belçika devrimiyle bağımsızlığına kavuşan ülke, I. ve II. Dünya Savaşlarında Naziler tarafından işgal edilmiş.

Tarih boyunca Afrika’da çok sayıda sömürge devleti kuran Belçika’nın, Avrupa’nın en zengin ülkelerinden biri olmasında sömürgelerden Belçika’ya taşınan madenlerin önemli etkisi var. Nüfusunun büyük bölümü Flemenkler, Almanlar ve Fransızlardan oluşan ülkede 11 milyonu aşkın kişi yaşıyor.

Belçika’da Felemenk topluluklarının yaşadığı kısımlarda Felemenkçe, Fransız topluluklarının yaşadığı kısımlarda Fransızca, Almanya’ya yakın kısımlarda ise Almanca konuşuluyor. Avrupa’nın en yeşil ülkesi unvanına sahip olan Belçika’nın, kentlerinin orta yerinde bulunan uçsuz bucaksız yeşil alanlarını görünce, bu unvanı sonuna kadar hak ettiğini görebiliyorsunuz.

Belçikalıların kurallara harfiyen uymaları ve sükunete verdikleri değerin yanı sıra, kentlerdeki mimari intizam da ülkeyi yaşanabilir bir yer haline getirmesi Belçika’yı, kelimenin tam anlamıyla huzur kelimesiyle özdeşleştirmiş.

BELÇİKA NEREDE
Belçika, Avrupa’nın kuzeybatısında bulunuyor. Güneyinde Fransa, doğusunda Almanya, güneydoğusunda Lüksemburg ve kuzeyinde de Hollanda’ya komşu. Kuzey kıyı şeridi 60 km uzunluğunda bulunuyor.

BELÇİKA’YA NASIL GİDİLİR
Belçika’ya Türkiye‘den direkt uçak seferleriyle ulaşmak mümkün. İstanbul-Brüksel arasında, Türk Hava Yolları ve Pagasus Havayolları’nın haftanın yedi günü düzenlenen direkt uçak seferleri bulunuyor. İstanbul-Brüksel uçuş süresi 3.5 saat. Türk Hava Yolları İstanbul Havalimanından Brüksel Havalimanı’na, Pegasus ise Sabiha Gökçen Havalimanından Brüksel Charleroi Havalimanı’na sefer yapıyor.

Belçika’ya Avrupa’nın birçok şehrinden uçak, otobüs ve tren seferleri ile de aktarmalı olarak ulaşım imkanı bulunuyor. Belçika’nın başkenti Brüksel’den trenle Antwerp 29 dakika, Ghent 32 dakika, Brugge 55 dakika ve Liege sadece 60 dakika uzaklıkta.

BELÇİKA’YA NE ZAMAN GİDİLİR
Belçika’da ılıman deniz iklimi görülüyor. Batı Avrupa’da yer alan ülkede kış aylarında oldukça soğuk, karlı ya da yağmurlu; yaz aylarında ise orta derecede sıcakların yaşandığı Okyanusal iklim görülüyor. Kış aylarında en düşük sıcaklık 3 derece iken yaz aylarında ortalama sıcaklık en yüksek 22 derece oluyor.

Belçika’yı keşfetmek için en uygun dönem ilkbahar ve sonbahar ayları. Bu aylarda ideal hava sıcaklığının görüldüğü ülkede yağmur yağışlarının da çok az görülmesi nedeniyle karış karış yürümek mümkün.

Belçika Gezilecek Yerler 📌

Belçika’nın ve Avrupa Birliğinin başkenti, uluslararası birçok kuruluşun merkezinin yer aldığı kozmopolit şehir Brüksel, masalsı görünümüyle kanalların etrafına kurulan Brugge, elmas işleme atölyeleri ve işlek limanıyla Antwerp, ülkenin gizli kalmış güzelliği Gent, Belçika’da gezilecek kentlerden bazıları.

Belçika genel olarak seyahat edilmesi çok kolay olan bir ülke. Belçika’da İngilizcenin yaygın olarak konuşulması, küçük bir ülke olması, düzenli şehirleri ve turist dostu yaklaşım ülkeye her yıl hatırı sayılır oranda turist çekiyor.

Brüksel şehrinin tarihi dokusuyla başlayıp, bir trene atlayarak geçmişte yolculuğa çıkmak bir hayal değil. Ülkenin en çok yabancı turist ağırlayan şehri müzeleri, meydanları ve tarihi yapılarıyla tam anlamıyla bir açık hava müzesi. Brüksel, NATO Merkez Karargahına da ev sahipliği yapıyor.

Belçika’da keyifli tren yolculuklarıyla Antwerp, Brugge ve Ghent şehirlerini kapsayan bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Ülkenin Brüksel’den sonra ikinci büyük şehri Antwerp, dünyanın elmas üretiminin de başkenti aynı zamanda.

Brugge, 17. yüzyıl mimarisi ve Yeni Sanat Akımı başyapıtlarıyla öne çıkan bir şehir. Belçika’nın Ardennes bölgesinde yer alan ve 500 kişilik nüfusuyla dünyanın en küçük şehri olan Durbuy, günümüze kadar korunarak getirilen orta çağ yapılarıyla büyüleyici bir durak.

Flanders (Flandre), Kuzey Denizi kıyısında eski Flandra Kontluğu ve etrafındaki topraklardan oluşan tarihi bir bölge. Belçika’nın kuzeybatısındaki Flaman Bölgesi’nde bulunan Flandre yani Flamanya, Belçika, Fransa ve Hollanda topraklarının bazı bölgelerinde yaşayan Flemenklerin bölgesi. Başkenti Brüksel olan bölgede, Fransızcanın yanında Flamanca da konuşuluyor.

Batı Flandra, Doğu Flandra, Flaman Brabant, Antwerpen ve Limburg olmak üzere 5 bölgeden oluşan Flandre’nin en büyük şehirleri Brugge, Gent, Antwerpen, Mechelen, Leuven ve Hasselt. Her biri birbirinden değerli tarihi yapıları barındıran bu güzel Flaman şehirleri keşfedilmeyi çoktan hak ediyor.

1. Brüksel

Brüksel, Belçika’nın başkenti ve aynı zamanda Avrupa’nın da başkenti. Avrupa siyasetine yön veren birçok kurumun genel müdürlüğü burada bulunuyor. Bu yüzden Brüksel’in çok bürokratik bir havaya sahip olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak Brüksel, renkli kültürel dünyası, yaratıcılığı, ilginç yerleri ve çeşitliliğiyle sizi şaşırtabilir.

Toplu taşıma altyapısı gayet iyi olan Brüksel’e geldiğinizde, metro, tren, otobüs ve tramvay seçeneklerinden herhangi birini tercih edebilirsiniz. Brüksel gezilecek yerlerin hemen hemen hepsi ve tüm tarihi bölgeler ufak bir merkezde ve her yer yürüme mesafesinde yer alıyor. Dört metro ve iki tramvay hattının bulunduğu Brüksel metro ağı, kent merkezindeki önemli noktalara ulaşmanın en kolay ve hızlı yollarından biri.

Brüksel şehir merkezi, Aşağı ve Yukarı Kent olmak üzere ikiye ayrılıyor. Aşağı Kent, şehrin en önemli meydanı ve hayatın kalbinin attığı nokta olan Grand Place Meydanı çevresinde toplanıyor. Geniş kaldırım taşlarıyla döşeli, daracık ve tarih kokan sokaklarıyla bu bölge orta çağ havasını anımsatıyor. Marttan ekime kadar olan dönemde meydanda her akşam konserler düzenleniyor.

Brüksel ufak ancak içinde çokça fazla kişilikleri bulunduran bir şehir. Flemenk, Alman ve Fransız kültürüyle harmanlanmış. Bünyesinde barındırdığı Avrupalı bürokratlar, Kongo, Türkiye ve Fas’tan gelen göçmenler sayesinde her türlü kültürü bir arada görmek mümkün.

UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan kentin kalbinin attığı meydan Grand Palace, muhteşem Avrupai binalara ve modern Ixelles bölgesi, EXPO için tasarlanan Atomium Kulesi, Çikolata Müzesi, çiş yapan çocuk heykeli Manneken Pis şehirde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden.

Şehrin waffleları ve çikolataları da meşhur. 13. yüzyıla ait olan şehir merkezinde bahçeli kafeler ve barlar çok fazla sayıda var. Alışveriş ise neredeyse sınırsız, özellikle St. Hubert’in dükkânlar, kafeler ve sinemalarla donatılmış mekânlarını çok seveceksiniz.

Orta çağdan günümüze tüm görkemini koruyan, şehrin can alıcı merkezi Grand Place’taki çikolata dükkanları, tarihi binaları ve lüks mağazaları ile Place du Grand Sablon, Gotik ve Rönesans mimarisinin bir arada kullanıldığı St. Catherine Kilisesi ve Çizgi Roman Müzesi Brüksel’i tanımanız için ziyaret edilecek olmazsa olmaz adresler.

2. Brugge

Brugge, Belçika’nın Batı Flandra bölgesinde, Brüksel’in 100 km kuzeybatısında yer alıyor. UNESCO Listesinde yer zarif kent, Orta çağda donmuş ve öylece kalmış gibi. Bu da onu oldukça ünlü ve turistik bir destinasyon haline getirmiş. Bozulmamış mimarisi, 12. yüzyıldan kalma dik çatılı geleneksel evlerinin arasından dolaşan kanalları yüzünden “Kuzeyin Venedik’i” olarak adlandırılıyor.

Vikinglerin ruhu ve tarihi Brugge’un kanallarında halen geziyor. Çikolata, bira, dantel ve çiçek pazarlarıyla ünlü şehir, Avrupa’nın en fotojenik destinasyonlarından. Tarihi kent merkezi etrafındaki parke taşı döşeli sokakları, tarihi taş evleri, küçük taş köprüleri ve kanallarında yüzen kuğuları ile Orta çağ zenginliğini ve yaratıcılığını yansıtıyor.

Venedik’i anımsatan kanalların üzerinde tekne turu yapmak, Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşıp bol bol fotoğraf çekmek, parklarında yürüyüş yapmak Brugge’ü tam anlamıyla yaşamanız için gerekli. Seyahat etmesi çok kolay ve keyifli olan şehirde Meryem Ana Kilisesi, Madonna ve Çocuk Heykeli, Kutsal Han Bazilikası ve Belediye Sarayı gezilecek önemli yerler. Çarpıcı güzellikteki Belfry Kulesi, tarihi meydanın hemen kuzeyinde yer alıyor.

Kaçırılmaması gereken diğer yerler arasında da muhteşem Gruuthuse Mansion ve 1188’de yapılan etkileyici St. John’s Hastanesi bulunuyor. Bisiklet kiralayıp Aşıklar Gölü civarında dolaşmak, Minnewater Parkını gezmek, Belfry Çan Kulesine çıkıp nefes kesen şehir manzarasını izlemek, Groeningemuseum’u görmek vazgeçilmez aktiviteler arasında.

Brugge’u keşfetmenin en güzel yollarından biri üstü açık teknelerle yapılan kanal turları. Bu kanalların muhteşem güzelliğinden dolayı kent için Kuzeyin Venedik’i benzetmesi yapılıyor. Botlarla yapılan gezilerle şehrin en güzel yerlerini farklı bir açıdan görebiliyorsunuz. Sayısız kanal içinde en romantiği olarak bilinen Groenerei (Yeşil Kanal), 17. yüzyıla ait konakların ve evlerin arasından geçiyor.

Peerdebrug Köprüsü üzerinden eşsiz bir manzaraya sahip olan bu kanal, katedralin gölgesinde yavaş ve huzurlu bir şekilde akıyor. Brugge kanalları arasında huzur ve şehrin dinginliğini görebileceğiniz Minnewater, aşk gölü olarak da biliniyor.

Brugge, çikolata dükkanlarının cezbedici görüntüleri, sakin ve sessiz kafeleri, bira sevenlerin hiç boş bırakmadığı lokal biracılarıyla tarihi ağırlığından sıyrılıyor. Çikolataya asla hayır diyemeyenlerdenseniz şehirdeki her çikolatacıyı denemek isteyebilirsiniz. Şehrin Çikolata Müzesi bile var.

Kente en yakın havalimanı 25 km uzaklıktaki Oostende şehrinde bulunuyor. Ancak bu havalimanına da Türkiye’den uçuş yok. Brugge’a gitmek isteyenlerin Belçika’nın başkenti Brüksel’e uçak bileti alması, Brüksel’den ise tren, otobüs, taksi ya da kiralık araçla Brugge’a ulaşması gerekiyor. Brüksel Havalimanı’ndan trenle 25 dakikada Brüksel Midi Tren İstasyonu’na giderek, bu istasyondan Brugge’a giden trenlerle 1 saatte Brugge’a ulaşabilirsiniz.

BRUGGE NEREDE KALINIR
Hotel Le Bois De Bruges (★★★★), şehrin Orta Çağ merkezinde 7-8 dakikalık yürüme mesafesinde, temiz ve konforlu bir otel. Grand Hotel Casselbergh Brugge (★★★★), şehrin merkezinde harika bir konuma sahip. Hotel Ter Brughe by CW Hotel Collection, kanal kenarındaki tarihi binada yer alan, Pazar Meydanına, Bruges Çan Kulesine 8 dakikalık yürüme mesafesinde hoş bir otel.

ibis Budget Brugge Centrum Station, tren istasyonuna yakın uygun fiyatlı bir seçenek olarak kaydedin. Snuffel Youth Hostel ve Hostel Lybeer Bruges ve St Christopher’s Inn Hostel at The Bauhaus ise konaklamaya daha az para harcayacağınız hostel seçenekleri olarak göz önüne alabilirsiniz.

3. Gent

Gent, Belçika’da, Felemenkçe konuşulan topluluğa dahil Flaman Bölgesinde, Schelde ve Lys Nehirlerinin birleşiminde kurulu. Belçika’nın en gizli kalmış güzelliği Gent, tam bir tarih şehri. Orta çağdan beri Avrupa’nın en güçlü şehirlerinden biri oldu hep.

Paris’ten sonra Alplerin en büyük ikinci şehri olarak kabul ediliyordu. Bu zengin geçmiş, şehrin kilise ve evlerinde kullanılan mimariye bakıldığında çok açık ve net bir şekilde gözüküyor zaten. Belçika gezilecek yerler listesi yapıyorsanız olmazsa olmaz kent burası.

Şehir merkezinin tamamı başlı başına bir moda akımı yaratacakmış gibi duruyor ve hala bir Orta Çağ şehrinin atmosferini yaşatıyor. Özellikle eski Graslei Limanı ve büyük Orta çağ Katedralleri ile Gravensteen Kalesi bu duyguyu en yoğun yaşatacak yerlerin başında geliyor.

Orta Çağ kenti boydan boya Romantik mimarisiyle heyecanlandıran binaları ve meydanlarıyla zamanda yolculuğa çıkarıyor. St. Bavo Katedrali, St. Nicholas Katedrali, St. Michael Kilisesi, Gravensteen Kalesi, Stadeljik Müzesi, Ghent Tasarım Müzesi ve Gravensteen Kalesi kentin başlıca görülmesi gereken adreslerinden. Diğer yandan her yıl milyonlarca ziyaretçinin katılımıyla gerçekleşen Gent Festivali zamanında da kent oldukça renkli oluyor.

4. Antwerp

Antwerp (Anvers), başkent Brüksel’den sonra Belçika’nın ikinci büyük şehri. Dünyanın en eski kentlerinden biri olan Antwerp, Avrupa’nın ikinci büyük limanına ev sahipliği yapıyor. Kentin içinden geçen 350 km’lik Schelde Nehri manzarasına eşlik eden Orta çağ dokusuyla Belçika’nın gururla koruduğu bir şehir.

Mimari açıdan etkileyici tarihi yapıları ve kent estetiği açısından Belçika’nın diğer kentlerinden ayrılan Antwerp’in bu yapıya sahip olmasında yüzyıllardır dünya elmas ticaretine yön veren mali gücü bulunuyor. Brugge ya da Ghent gibi tarihi olarak çok korunamamış olsa da oldukça dinamik bir şehir ve tarih ile günümüzü yaşamın anlık akışında harika bir şekilde birleştirebiliyor.

Diğer yandan da Rubens, Van Dyck gibi sanatçılarıyla zarafetini, tarihini ve bugünle yakaladığı tatlı uyumu yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyor. 1351 yılına ait mimari eserlerden Meryem Ana Gotik katedrali ve St. Paul Katedralindeki barok ve gotik mimarisinin efsanevi birleşimi görülmeye değer.

Antika ve caz tutkunlarına hitap eden Antwerp, şehrin merkezi Town Hall’daki Brabo Heykeli, tasarım düşkünü yaratıcılarla zenginleşen Zuid Bölgesi, Peter Paul Ruebens’in barok dönemi eserleri ve Plantin Morteus Müzesi mutlaka görülmeye değer. Çağdaş sanat örneklerinin sergilendiği Antwerp Çağdaş Sanat Müzesi ve Moda Müzesi MoMu ile göz dolduruyor.

Antwerp birden fazla yüzü olan bir şehir. Çoğunlukla dünyanın ham elmaslarının yüzde 70’inin işlendiği ‘Diamond District’ ile tanınıyor olsa da sanat Antwerp’in her yerinden akıyor. Muhteşem yemekler, muhteşem bira ve güzel vakit geçirmek isteyenlerin şehri burası.

ANTWERP NEREDE KALINIR
🏡 NH Collection Antwerp Centre, tren istasyonunun karşısında uygun fiyatlı bir zincir otel. İyi otel arayanlar için ise hem kalitesi hem de konumu açısında şahane otel Sapphire House tavsiyem ✔︎ Şehrin kalbinde yer alan Antwerp City Hostel hem fiyat hem de lokasyon olarak mükemmel. İstasyona 10 dk uzaklıktaki The ASH Hostel ile YAYS Antwerp Opera da güzel alternatifler.

5. Ardennes

Ardennes (Ardenler), yoğun ormanlarla kaplı, tepelik ve büyük bir kısmı Belçika ile Lüksemburg sınırları içinde kalan, hatta bir kısmı da Fransa sınırları içine giren bölge. Geniş yapraklı köknar ormanları, yemyeşil tepeleri ve nehirleriyle çok zengin fauna ve floraya sahip olan bölge vadilere serpiştirilmiş küçük köylerden oluşuyor.

Ardenler’in stratejik konumu, yüzyıllar boyunca Avrupalı güçlerin savaş alanı olmasına neden olmuşsa da günümüzde, bölgenin güzel manzaraları ve avcılık, bisiklet, yürüyüş ve kano gibi doğa sporlarının yapılabilmesine olanak sağlıyor. Bu nedenle de Belçika’nın önemli turizm bölgelerinden biri.

Özellikle ilkbahar döneminde balık tutma, kano, bisiklet, tırmanma gibi sporlarlardan hoşlanan doğa sever kitlenin ziyaret ettiği Ardennes cennetten bir köşeyi andırıyor. Ardennes’te ziyaret edilebilecek şehirler arasında Dinanat, Bouillon, Malmédy ve Stavelot bulunuyor. Han-sur-Lesse Mağaraları, Bouillon Kalesi ve modern Barvaux Labirenti gibi pek çok şahane yer var.

6. Oostende

Oostende, Belçika’nın Batı Flandre bölgesinde, Manş Denizi kıyısında konumlanıyor. Belçika’nın en önemli yaz tatili merkezlerinden olan Ooestende’ye yaz aylarında ziyaretçi akını yaşanıyor. Şehir, Belçika’nın İngiltere’ye en yakın bağlantısı noktası olduğundan İngiltere’ye doğrudan hızlı feribot seferleri yapılıyor.

Oostende’de gezilecek yerler arasında korku veren tablo ve sanat eserlerinin sergilendiği James Ensor House, 1908’de inşa edilen kentin merkez kilisesi Sint-Petrus-en-Pauluskerk, gemi müzesi Mercartor Müzesi, dünya savaşlarının tarihine tanık olabileceğiniz Atlantik Açık Hava Müzesi, Alman karargahı olarak kullanılan Fort Napoleon ve şehrin sahil kesimi bulunuyor.

7. Mons

Mons, Belçika’nın güneybatısında, Fransa sınırına yakın bir konumda yer alıyor. Van Gogh’un evinin de bulunduğu şehir, Hainaut bölgesinin başkenti. Bölge tarihinde önemli bir etkiye sahip olan Hainaut kontlarının tarihi ikametgâhı.

Şehrin büyülü Belfry çanları ile biliniyor. 80 metre yükseklikteki kulesi, kıvrımlı sokakları, muhteşem mimari örnekleriyle her ziyaretçi için tam bir görsel şölen demek yanlış olmaz. 87 metre yüksekliğindeki Belfry Kulesi, Mons’un en turistik yapısı.

Gotik tarzdaki belediye binası, Mons’un tarihi meydanında yer alıyor. Van Gogh’un hayatının bir bölümünü geçirdiği evi günümüzde müze olarak ziyarete açık. 16. yüzyıl Jacques Du Broeucq heykellerinin müthiş örneklerinin bulunduğu St. Waudru Kilisesi de listeye eklenmeli.

8. Dinant

Dinant, Belçika’nın Valonya bölgesinde, başkent Brüksel’in 100 km güneydoğusunda yer alıyor. Pırıl pırıl akan Meuse Nehri Vadisinde yer alan şehir, kartpostallık nehir manzarasıyla tanınıyor. Şehrin çevresi koruma altındaki doğal güzelliklerle çevrili.

Çok ilgi gören Grotte La Merveilleuse ve Han mağaraları bu koruma bölgesi içerisinde. Mağaralardan bazıları gerçekten Avrupa’daki benzerlerinden çok daha büyük ve çok daha güzel.

Dinant’ın tapınaklarına gitmek isterseniz de önceden rezervasyon gerektiğini unutmayın ama Beauraing tapınağı her gün açık. Şehri temsil eden ise tabii ki Notre Dame Kilisesi, orijinaline bağlı kalınarak tekrar yapılmış bir eser olsa da halen devasa boyutları ve güzelliği ile göz alıcılığını koruyor.

Şehre hakim bir tepede enfes manzarasıyla büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Dinant Kalesi, nehir kıyısından kenti selamlayan Freyr Şatosu, saksafon heykelinin bulunduğu Charles de Gaulle Köprüsü Dinant’ta görülecek yerler arasında.

9. Leuven

Leuven, Belçika’nın Flaman bölgesinde, yüzyıldan bu yana faaliyet gösteren, ülkenin en büyük ve en önemli üniversitesi olan Leuven Katolik Üniversitesi’ne ev sahipliği yapıyor. Leuven’de yaşayan 100 bin kişinin yaklaşık 35 bini öğrenci ve bu genç kesim şehri çok canlı ve dinamik tutmayı başarıyor.

Brüksel ve Antwerp gibi tarihi şehir merkezi, Grote Markt Meydanı etrafında büyümüş. Meydanın çevresinde yer alan tarihi yapılar arasında St. Peter Kilisesi, Belfry Çanı, belediye binası ve Grand Beguinange bulunuyor.

Oldukça uzun olan sokaklar birçok ilginç dükkân ve galerilerle dolup taşıyor. Belediye binası gibi yerlerin muhteşem restoranlara, kafelere ve barlara komşu olması gerçekten çok hoş bir görüntü.

UNESCO Listesindeki Leuven Groot Begijnhof, çiçekler, kiliseler ve küçük tuğla evlerle dolu, çok iyi korunmuş bir semt. Kentin 46 bin eserden oluşan koleksiyona sahip M-Museum da görülecek yerler arasında. Leuven, aynı zamanda 18. yüzyıldan beri de dünyanın en önemli bira imalatçılarından biri.

10. Liege

Liege, Belçika’nın kültür merkezi olup endüstrinin çok geliştiği bir Belçika kenti. Ülkesinin üçüncü, Valon Bölgesinin de en büyük şehri olan Liège, bölgenin başlıca sanayi merkezi. Avrupa’da kömür madenciliğinin başladığı ilk yer olarak köklü bir ticari geçmişe sahip.

Şehir aynı zamanda, Belçika’nın başlıca eğitim ve önemli bir lojistik merkezi. Avrupa’nın üçüncü büyük nehir limanına sahip olan Liège, Meuse Nehri ile Albert Kanalı sayesinde Antwerpen, Rotterdam ve Almanya’ya bağlanıyor.

Liege’de görülmesi gereken yerler arasında eski piskopos sarayı Eveques, kentin eski işçi mahallesi Feronstree, 12. yüzyılda inşa edilen Aziz Barthelemy Kilisesi, Meuse Nehri kıyı şeridi, kentin nabzının attığı Cumhuriyet Meydanı, Modern Sanat Müzesi, Ourthe Vadisi, Aziz Lambert Meydanı ve Liege Kalesi bulunuyor.

Liege’in başlıca gezilecek yerleri Eglise St-Barthelemy, Comédie Centrale de Liège ve Montagne de Bueren. Ayrıca Coteaux de la Citadelle’de mükemmel bir yürüyüş turuna çıkabilir, şehrin eşsiz manzarasını görebilirsiniz. Opéra Royal de Wallonie’de mükemmel bir opera gösterisine tanıklık etmeden de dönmeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin.

11. Tournai

Tournai, Belçika’nın güneybatısında Schelde Nehri’nin kıyısında yer alıyor. Fransa sınırında bulunan Tournai, kendisinden daha büyük olan Belçika şehirlerinin karmaşasından çok daha uzakta, sakin bir atmosfere sahip. Orta çağda duvar halılar ve bakır eşyaları, 18. yüzyılda da halılarıyla tanınan Tournai, günümüzde de bu özelliğini sürdürüyor.

Beş kuleli Gotik ve Romanesk Notre Dame Katedrali 12 ve 13. yüzyıllarda inşa edilmiş ve Meryem ana türbesi ile Ruvens, Jordaens gibi sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapıyor. Haç planlı katedral Avrupa’daki en güzel bazilika örneklerinden biri.

Orta Çağ’dan kalma öteki önemli kiliseler arasında St. Quentin, St. Jacques, Ste.Marie Madeleine, St.Nicolas, Ste.Marguerite ve St.Brice Kiliseleri ise kentte gezilecek önemli adreslerden.

Yaklaşık 1188’de yapılan 72 m yüksekliğindeki Çan Kulesi, 13. yüzyıldan kalma Trous Köprüsü, yapımına 1668’de başlanan VIII. Henry Kulesi, 18. yüzyıla ait belediye sarayı ve 1653’te ortaya çıkarılan I. Childéric’in mezarı öteki önemli görülesi tarihsel yapılar.

Güzel sanatlar müzesi ise ilkel ve çağdaş zamanların başyapıt eserlerini sergiliyor. Aralarında Campin ve Rubensten Roger Van der Weyden ve Van Gogh’a kadar uzanan isimler bulunuyor.

12. Mechelen

Mechelen, Belçika’nın Flaman bölgesinde, başkent Brüksel’in 37 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Oldukça hareketli bir yaşama sahip olan Mechelen, Brüksel ile Antwerp güzergahında üzerinden geçilip giden bir kent olarak gölgede kalıyor. Rönesans döneminde sanatsal üretim merkezi olarak birçok sanatçı hayatının bir dönemini burada yaşamış.

Çok canlı bir şehir olmasına rağmen Belçika’nın diğer şehirleri kadar turist çekmiyor ancak bize göre Mechele Belçika’nın en güzel yerlerinden biri. Walem, Heffen, Leest, Hombeek ve Muizen gibi Belçika’da geleneksel köy yaşamını deneyimleyebileceğiniz köylere sahip olan kentin merkezinden Dyle Nehri geçiyor.

Genç ve eğitimli nüfusu ile Financial Times tarafından Geleceğin 10 Avrupa Şehri Listesi’ne dahil edilen Mechelen’de 15. yüzyıldan kalan St. Rumbold Katedrali, II. Dünya Savaşında Nazilerin zulmünden yerel halk tarafından kurtarılan Yahudilerin saklandığı Kazerne Dossin ziyaret edilmeli.

Bira imalathaneleri, tekne turu gibi etkinliklerle başlayıp kendinizi St. Rombout Katedralinin tepesinde Antwerp Limanının ve bu güzel şehrin panoramik görüntüsünü seyrederken bulmanız an meselesi. Asla kaçırmamanız gereken bir yer de dünyanın her yerinden öğrencilerin gelip bu ilginç çanları çalmayı öğrendikleri Carillion Okulu.

BELÇİKA MUTFAĞI
Belçika mutfağı denildiğinde akla gelen ilk yiyecekler arasında çikolata, waffle, kızarmış patates ve midye yer alıyor. Dünyanın en büyük çikolata üreticilerinden olan Belçika’da çikolatanın sonsuz çeşidini bulabilirsiniz. Gerçek birer çikolata tutkunu iseniz, Belçika’dan bolca çikolatayla döneceksiniz demek.

Belçika’nın yerel yemekleri ise birçok farklı kültürden etkilenmiş. Sebze ve soğan suyu ile haşlanmış midyelerin kızarmış patates eşliğinde sunulduğu Moules Frites, bira eşliğinde pişirilen hardal soslu biftek spesiyali Carbonade flamande ve balık etli veya tavuk etli olarak tercih edilebilen Belçika yahnisi Waterzooi yerel yemeklerin tadına bakmak isteyenler için Türk damak tadına en yakın lezzetler.

Belçika’ya gelmişken birçok çeşide sahip yerel biraları denememek olmaz. Blonde, Lambics ve Dubbel türü yerel biralar, Belçika’nın ünü ülke sınırları aşan biraları. Engin bir bira kültürüne sahip olan Belçika’nın hoş kafeleri hem sosyalleşmek hem de bira kültürünüze katkıda bulunacak farklı biraları tatmak için birebir.

Avrupa ve dünya siyasetinde büyük önem taşıyan birçok kurum ve kuruluşun genel merkezine ev sahipliği yapan Belçika, orta çağ izlerini takip edeceğiniz masalsı şehirleri, vadilere sıralanan şirin köyleri, gelişmiş, düzenli kentleri ve lezzetli yemekleriyle görülmeye değer.

Serbia

3 Yorumlar

  1. Yazılarınız için teşekkürler Kemal Bey hepsini ayrıntılı bir şekilde okuyorum önümüzdeki mart ayında Belçika gezimiz planlıyoruz uçak biletlerini aldık.maalesef kurların yükselmesi nedeni ile mümkün olduğunca giderleri düşürmeye çalışıyoruz.size tren biletleri ile ilgili birşey soracaktım rail pass önermişşiniz o sayfayı gezerken key card ile karşılaştım bize faydası olur mu yada ben yanlış mı anlıyorum 10 biniş 23 euro geliyor bu konuda bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz