Full Moon Parti’nin nasıl başladığı ile ilgili birçok rivayet var. Bir rivayete göre, seksenli yıllarda Taylandlı birinin, Koh Phangan‘da sahip olduğu Paradise Bungalow’a gelen bir grup hippi ve backpackerın, gitar ve kamp ateşi eşliğinde küçük bir doğum günü plaj partisi yapmasıyla başladığı söylenir.
Dolunay Partisi çok beğenildiğinden dilden dile yayılmış. Her dolunayda daha çok gezgin adaya akın etmeye başlamış. Ada Alex Garland’s 1996 yılında yayınladığı kitap ve ondan uyarlanan, Leonardo Di Caprio’nun başrolünde oynadığı The Beach adlı film ile Koh Phangan ve Full Moon Parti dünya çapında oldukça bilinir hale gelmiş.
Thai Airways ile AirAsia’nın başkent Bangkok’tan Surat Thani havalimanına her gün seferleri bulunuyor. Surat Thani’den Koh Phangan’a ulaşmak ise feribotla 4 saat sürüyor.
12 bin civarında insanın yaşadığı bu adanın asıl merkezi ise ana feribot iskelesinin karşısındaki Thong Sala kasabası. Kasaba iskelesinde varıldıktan sonra, bekleyen dolmuş şeklinde işleyen Tayland tarzı kamyonet taksiler ile yarım saat uzaklıktaki gözde durak Haad Rin’e ulaşılabiliyor.
🧭 Malezya’nın Penang Adası’ndan Koh Phangan Adasına geçtim ben. Adanın başkenti UNESCO Listesindeki George Town şehrinden sabahın 04.30’unda beni turist minibüsü aldı (130MYR, 77TL) ve öylece 15 saatlik yolculuğum başlamış oldu. 2 saat sonrasında Tayland sınırında otobüsten inip pasaport kontrolüne girdik. Oradan hareket eden minibüsümüz 2 saat sonra bizi Tayland’ın Hat Yai şehrinde bir acenteye bıraktı.
Hat Yai, Malezya veya Singapur’dan Tayland’a gidenler için bir transfer noktası olduğu gibi, diğer birçok Tayland şehrinden gelenler için de Koh Phangan, Koh Samui ve Ko Tao adalarına gitmek için de bir merkez. Burada 7-Eleven marketi bulup ATM’den para çektim. Bankalar debit kart kullanarak her para çekmenize 150 Thai Bahtı (8.85TL) ücret alıyor ve para çekmenin üst limiti 10.000THB (5900TL/2011).
Hat Yai’de benim gibi bekleyen diğer sırt çantalıları toplayan bir minibüs bizi, Koh Phangan’a gidecek feribotun kalktığı Donsak İskelesine götürdü. 16.30’da Koh Phangan’a gitmek için kalkan feribot bizi 4 saat sonra adanın ana merkezi Thong Sala kasabasına ulaştırdı. İskeledeki Tayland tarzı kamyonet taksilerden (100THB) birine atladığımda, yarım saat sonra 15 saatlik yolculuk sonrasında Haad Rin’e vardım.
Singapur’da pasaport yenileme nedeniyle oyalanırken beni ziyarete gelen, internet aracılığıyla tanıştığım diğer bir gezgin Bekran, Koh Phangan’da olma sebeplerimden biri. Oysa ben 20112 yılbaşına Kuala Lumpur veya Georgetown’da girerim diye düşünmüştüm.
Bekran yılbaşı ve Full Moon Partinin bir arada olacağını söyleyince ben de ona katılmaya karar verdim. Kaldığı otelde buluştuk. Bekran aylarca öncesinden yerini ayırtmış. Otelinin gecelik ücreti kahvaltı dâhil 2000 THB (118TL).
Koh Phangan’a dünyanın her yanından bu partilere katılmak her ay için binlerce kişi geldiğinden, kasabada dünya mutfaklarından ne ararsanız bulabilmeniz mümkün. Bir İtalyan restoranında yemeğimizi aldık. Büyük boy vejetaryen pizza ve kola ısmarladım kendime (240THB, 14TL).
Benim herhangi bir otel rezervasyonum yok, öylesine çıktım geldim Phangan Adasına. Birkaç otelden sorup soruşturduğumuzda kalan son odaların fiyatının 600 veya 1000THB olduğunu öğrendik. Oysa bu odaların sezon veya Full Moon Parti haricindeki fiyatı 200-500THB arasında.
En basit hostel yatakları bile 500THB’den başlıyor. Otellere bu parayı ödemeyi düşünmediğimden, etrafta birkaç yer bakınıp çadırı kurabileceğim bir yer bulduk. Tam da tepede tüm Haad Rin plajına hakim!
Day 512: THB:1 Koh Phangan, 28 Aralık 2011
Çılgın Dolunay Partisinin kutlanacağı Koh Phangan Adasına, 2011 yılını 2012’ye bağlayan yılbaşından 5 gün önce adaya geldim. Adada bu defa dolunay ve yılbaşı partisi bir arada kutlanacak demekti. Oluşacak kalabalığı tahmin edin. 4 gün 4 gece her gece Dolunay Partisine katıldım. En efsanevi olanı son gece yılbaşı ile birlikte kutlanan Dolunay Partisiydi.
Full Moon Party: Dolunay Partisi
Full Moon Party, Tayland’ın Ko Pha Ngan Adasında her dolunay gecesinde düzenlenen dünyanın en büyük plaj partisi. Dünyaca ünlü Dolunay Partisi, bolca içki, dans, çılgın gösteriler ve ilginç kostümler içeren dev bir festival. Dünyanın dört bir yanından binlerce kişinin katıldığı dolunay partisi adadaki Haad Rin plajında düzenleniyor.
Nasıl mı başladı? Kimse bilmiyor. Koh Phangan’daki Dolunay Partisinin kökenleri hakkında birçok efsane var. İlk dolunay partisinin ne zaman gerçekleştiğini kimse tam olarak bilmiyor, ancak ilk partide olduklarını iddia eden kişilerle tanışmanız mümkün adada.
Derler ki seksen beşli yıllarda 25-30 kişilik bir hippi grubu, dünyada en güzel dolunayın Tayland’daki Phangan Adasında olduğuna şahit olmuşlar. Kokonat ağaçları altındaki salaş bir barda beyaz kumlar üzerinde dans ederek, içerek bunu kutlamışlar. O gece felekten bir gece çalan hippilerin eğlencesi dillere destan olmuş.
Ağızdan ağıza yayılarak öyle bir hal almış ki dünyanın dört bir yanından binlerce insanın çılgınca eğlenmeye geldiği, dünyanın en popüler partilerinden biri olmuş. Şimdilerde her Dolunay Partisinde Koh Phangan’daki Haad Rin plajında kendilerini müziğin ritmine bırakan 20-30 bin insan görebilirsiniz.
Koh Phangan, 1970’lerden beri sırt çantalı hippileri ve gezgin kalabalığı kendine çeken bir ada. 1980’lerden bu yana adada dolunay gecelerinin tadını çıkarılıyor. Dolunay Partisi aradan geçen 40 yıl içinde değişse de adadaki çılgın eğlencenin kokusunu alanların yapılacaklar listesinde zirvede.
Dolunay Partisi Rehberi
Full Moon Party, dünyanın en efsanevi plaj partisi. Hayatınızda yaşayacağınız en büyük partilerden biri olacağı kesin. Uzun bir gece geçireceksiniz. Sahil boyunca yürürken, önünden geçtiğiniz her barın kendi müziği kulağınızda diğer seslerle karışacak.
Her an her yerde, adım attığınız her noktada sürekli olarak parti havasında olacaksınız. Etrafınız sürekli olarak kovalar dolusu alkol, alev gösterileri ve parlak fosforlu boyalar satan insanlarla çevrili olacak.
Eylül’den Kasım’a kadar süren yağışlı bir mevsim olmasına rağmen, yıl boyunca Koh Phangan’ı ziyaret edebilirsiniz. Kuru mevsim Aralık sonundan Mart’a kadar. Bu aynı zamanda en yoğun mevsimi. Hava sıcak, aydınlık ve çok nemli değil, adanın muhteşem kumsallarında yayılmak için mükemmel.
Tayland’daki Dolunay Partisinin tadını çıkarmanıza ve hayatta kalmanıza yardımcı olacak ipuçları.
1. Ayağınızda düzgün sandalet olsun
Ciddiyim, parmak arası terlik böylesi bir gece için uygun değil. Partinin ilerleyen saatlerinde plajda binlerce ama binlerce şişe yerde ayak altında dolaşıyor. Kimisi kırılmış dahi oluyor. Parmak arası terlik bu camlardan ayağınızı koruyamaz.
Gecenin eğlencesinde benim parmak arası terliklerimden biri kopmuştu. Ben de plajda bulduğum terliklerden birini bulup ayağıma, geçirmiştim. Her ayağımdaki sandalet farklıydı. Benim halime düşmeyin. Ayağınızı saran, kemerli bir sandalet en iyisi.
2. Ağır olun, hemen çıldırmayın, içkiye boğulmayın
Plaja adım attığınız andan itibaren parti havasına giriyorsunuz. Sabahın ilk saatlerine hatta efsanevi gün doğumuna kadar plajda olmak için enerjinizi iyi kullanın. Pek çok partici, havaya girmek için erkenden elinde kovalarla alkole kendini veriyor ve daha gece saat 10.00 iken tükenmeye başlıyor. Bunu yapmayın!
Gece 23.00 kadar mümkün olduğu kadar alkol almayın. Önceden leziz bir kokteyl alabilirsiniz ama aşırıya kaçmayın. Her iki gece de gece 12’de sahile gittim ve sabah 9’a kadar ortamda kaldım. Müzik ve dans hiç durmuyor. Bu yüzden temponuzu canlı tutun ama erkenden kafayı bulmayın.
3. Kovalarınıza dikkat edin
Koh Phangan’da bucket adı verilen ilginç bir konsept var. Hani çocukların sahilde oynarken içlerine kum doldurdukları kova var ya ondan. İşte onun içerisine içkileriniz dolduruluyor. Cin, votka, Bacardi, viski… artık canınız ne istiyorsa bunları cola ve bolca bu ile karıştırıp, içlerine de 3-5 pipet koyup size veriyorlar. (200-300THB).
Kasabanın her yanında bu bucketleri satan tezgâhlar olduğu gibi, Haad Rin boyunca yan yana dizili onlarcası var. Bunların her biri sizi kendi stantlarına çekmek için kıyasıya yarış içerisindeler ve ilginç yöntemler deniyorlar.
Kimi stantlarda çalışanların ilginç kostümleri olduğu gibi kimisinde standın önünden her geçene I love you diye seslenen kızlar bulunuyor. Kimisinde ise bedava kucaklaşma yazan pankartlar var, free hug. Bu bucketlerin sarhoş turistlere o kafayla abuk fiyatlara satıldığını görmek mümkün. Ortalama fiyatın 200THB olduğunu unutmamak gerek.
Biz de kendimize birer bucket aldık. Bizim aldığımız stanttaki duvara gezginler diledikleri notu bırakabiliyorlar. Biz de elimize kalemi alıp o an aklımıza geleni yazdık.
4. Birileri ucuza içki satıyorsa almayın
Haad Rin boyunca uzanan barlardan içkinizi alın. Belki bunlar biraz pahalı olabilir ama en azından daha güvenilirler. Bar dışında, yolda orada burada ucuza içki bucketi satan varsa muhtemelen içinde gerçek alkol yoktur. Kapalı içki şişesi alıyorsanız kapağını yanınızda açmalarını isteyin.
İlk iki akşam 2-3 kova içmeme rağmen hiç alkol almamış gibiydim. Muhtemelen içinde bol su vardı. Üçüncü gece bu defa kovayı abarttım, işte o muhtemelen gerçek içki dolu kovaymış. Gecenin bazı kısımları kayıp çünkü 😂
5. Plajda uyumak istemiyorsanız otelinizi haftalar öncesinde ayırın
Koh Phangan’ı ziyaret eden pek çok sırt çantalı gezgin, son dakika konaklama yeri bulmaya çalışıyor. Ben de onlardan biri olarak çadırda kalmak zorunda kaldım. Çoğu kişi odasını önceden ayırdığından en uygun ve en yakın ve hatta en iyiler kapılmış oluyor. Bu yüzden iyi plan yapıp otelinizi en az 3 ya önceden ayırmaya bakın.
🏨 Lüks seçenekler Denize sıfır konumdaki Phangan Bayshore Resort, Haad Rin’deki otel Sunset Beach Villas, harika tatil köyü The Cabin Beach Resort, Explorar Koh Phangan. Daha uygun fiyatlı şehrin kalbinde yer alan Delight Resort, Dolunay Partisi alanına iki dakikalık yürüme mesafesinde sahilde yer alan Little Paradise ✔︎
6. Klişelere uygun
Dolunay Partisi demek parlak, ışıltılı neon ışıklar altında dans etmek, alevden iplerden atlamak, fark etmek ve fark edilmek demek. Bu yüzden Full Moon Parti klişesi olarak vücudunuza beğendiğiniz bir deseni yaptırın.
Ya da bizim gibi boyanızı alıp kendi deseninizi kendiniz oluşturun. Full Moon Parti havasına daha kolay kendinizi kaptırmanızı da sağlar. Geceye uyum sağlamak için biz de aldığımız boyalarla kafamıza göre kendimizi boyayıp dışarı çıkmıştık.
7. Hanımlar, makyajdan uzak durun
Tropik bir iklimde, egzotik bir plajda onbinlerce insanın arasında, her yanınızda alevlerin yükseldiği bir ortamda elinizde içkiniz dans ediyorsunuz. Gecenin ilerleyen saatlerinde makyajınızın yüzünüze gözünüze akıp panda gibi görünmek istemiyorsanız bence makyajdan uzak durun.
8. Paradan tasarruf için çişi denize yap ya da…
Bu kadar çok içki yudumlarsanız ha bire tuvalete gidip gelmeniz gerekecek ki zor iş bu ortamda ve bu kafayla. O yüzden partileyenler buna kolayca çözüm bulmuş. Ne gerek var tuvalet aramaya, dön yüzünü karanlık denize, işte al sana açık hava tuvaleti. Kız erkek fark etmiyor tabi, tam anlamıyla umumi yani.
Dolunay Partisinde işemenin maliyeti var. Adaba uymam diyorsanız cebinizde çiş başına 15-20 baht olsun.
9. Yanınızda, kolunuzda, sırtınızda çanta getirmeyin
Bucket için para lazım, acıkırsanız para lazım, tuvalete gitmek için veya uzaktaki otelinize gitmek için yine para lazım. Gece hesabınızı iyi yapıp sadece ihtiyacınız olan parayla gelin. Gecenin ilerleyen saatlerinde kafayı bulursanız ne kolunuzdaki çantayı bulabilirsiniz ne de cebinizdekini.
Ben deniz şortu giymiştim, derin cepli. İçerisinde 35 Baht’ım vardı, gecenin sonunda cebim boştu. Gidip içki mi almıştım, yoksa biri cebimi boşaltmış mıydı emin olamadım. İnsanlar hırsızlık yapıyor.
Kızlar, paranızı sütyeninizin arasına koyun. Erkekler, mümkünse fermuarlı bir şortunuz olsun üzerinizde. Bele bağlanan çantalar saçma ve komik, boyuna asılan cüzdanlar da gecenin ilerleyen saatlerinde yerinde olmayabilir. En iyisi sadece harcayacağınız kadar parayı emin bir yerinizde saklayın.
Hırsızlığa kurban giden çok. Alkol almayacak olsanız dahi yanınızda telefon getirmeyin, getirirseniz de fotoğrafları çektikten sonra otelinize gidip bırakın. Değerli hiçbir şey getirmeyin kısaca. Mümkün olduğunca az para taşıyın, çünkü büyük olasılıkla gecenin sonunda onu kaybedeceksiniz.
10. Ateşle oynamayın
Sahilde elinizde içkiniz sadece eğlenip dans etmek dışında başka şeyler yapmak istiyorsanız tam size göre aktiviteler var! Örneğin ateşler içerisindeki halatta ip atlayabilirsiniz ya da halata tırmanıp 10 metre yukarıdaki kaydıraktan, aşağıya kumların üzerine meşaleler arasında kayabilirsiniz. Kafa üstü kuma gömülmemeye dikkat etmek lazım tabi.
Masalara çıkıp dans edenler, denizde yüzenler, alevler içerisinde ipte atlayanlar, gelip boynunuza sarılanlar, ilginç ilginç kostümler, vücut boyalarına sahip insanlar her yanınızda. Hele iki kişi vardı ki tamamen çırılçıplaklardı. Birisi o haliyle gelip alevli ipte alkışlar içerisinde atlamıştı. Tabi yakmıştı bir yerlerini.
Cesurum, alevle oynamayı severim diyorsanız hodri meydan ama bana kalırsa alevli aktivitelere pek bulaşmayın. Ellerinde ateş toplarıyla gösteri yapanları izleyin.
Eğlenin, fotoğraf çekin, hatıralar biriktirin, arkadaş edinin, uyuşturucu kullanmayın (yakalanırsanız hapse girersiniz) ve ateşle oynamayın, podyumlarda, masalarda, kumda dans edin.
Bu bir macera gibi, çok ciddiye almayın yani. Kumsalda seks görürseniz alınmayın, kumsalda seks göreceksiniz zaten, sadece EĞLENİN!
İşte böylesi on binlerce insanın arasında, kova içerisinde viski ve cola karışımı olan içkilerimizi pipetten yudumlarken, diğer elimizde fotoğraf makinesi ile dünyadan insan manzaralarını izlemeye ve fotoğraflamaya koyulduk.
Herkes birbirinin arkadaşı burada. Tanımadığınız biriyle birbirinize mutlu yıllar deyip konuşmaya başladıktan birkaç dakika sonra bir bakmışsınız kanka olmuş, beraber çılgınlar gibi dans ediyorsunuz.
Bir elimizde fotoğraf makinesi diğer elimizde bucketler plajı boydan boya turluyorduk. Kurulu bazı stantlarda dileyen bedene fosforlu boyalarla dilediği figürü yaptırabiliyor.
Dolayısı ile neon ışıkları altında bedenlerinde ilginç figürlerle dolaşan birçok kişiyle karşılaşabiliyorsunuz. Kimisi gelip boynunuza sarılıyor ve başlıyor konuşmaya.
Öylece tanıştığım bir İsraillinin nerelisin sorusuna Türkiye diye cevap verince ‘Benden nefret ediyor musun?’ sorusuyla karşılaştım. Biraz sohbet sonrasında ise birlikte eğleniyorduk. Yeteri kadar içmiş olduğunu söyleyip bana kendi içki kovasını verip gitti.
Koh Phangan’da çok sayıda İsrailli turist var. Söylendiğine göre, İsrail’de askerliklerini bitiren kız veya erkekler, terhis sonrası hükümetin verdiği parayı ceplerine sıkıştırıp bu adaya tatil yapmaya gelirlermiş. Tabi stresli askerlik günlerinin sonrasında bu tatilde geçmiş günlerdeki stresin acısını çıkarıyorlar.
Gün batımında başlayan parti gün doğumuna kadar sürdüğünden Had Rin Plajında bulunan barlar her daim açık. Bunlardan biri olan Mellow Mountain ise plajın batı ucundaki kayalıkların üzerinde bulunduğundan, tüm partiyi tepeden izleyebilmek mümkün. Mushroom Shake’i ile ünlü bu bardaki insanları izlemek ise başlı başına eğlence.
Kafaya yapan shakein etkisiyle kendinden geçmiş, tüm bedeni bir pano gibi özenle boyanmış, üzerinde sadece şortu olan birinin boynunda köpek tasması olup, bardaki direklerden birine bağlanmıştı. Partinin çılgınlık boyutunu anlamak için bundan iyi örnek göremezdim herhalde!
Day 515: THB:4, Koh Phangan, 31 Aralık 2011
Dünyanın En Çılgın Plaj Partisinde Yeni Yıla Giriş
Koh Phangan Adasına partiye katılmak için gelmiştim. Adada katıldığım ilk birkaç günlük partiden sonra sabaha doğru çadırımı, partinin yapıldığı Haad Rin kumsalını gören bir tepeye çadırımı kurmuştum. Sabah erken saatlerde gürültülerle uyandım, bu tenha yerde ne olabilirdi ki! Çok da umursamadan birkaç saat daha uyudum.
Çadırımdan çıktığımda anladım ne olduğunu. Meğer çadırı kurduğum, ne kadar şahane manzaraya sahip olduğunu uyandığımda anlayacağım bu tepe yer, 2011’i 2012’ye bağlayan bu yılbaşı gecesinin havai fişeklerinin fırlatılacağı yermiş! Oysa ben eski bir pirinç tarlası sanmıştım.
Etrafımda onlarca havai fişek fırlatma rampası vardı. Bir çadırın olduğu yer boş. Kimse de beni ‘gardaş buraya çadır kuramazsın, burası bize lazım, galkta get‘ de demedi, uyandırmadılar bile. Birbirimize bakıp gülümsedik orada çalışan işçilerle.
Koltuğumun altında çadırım otele dönüp kahvaltımı yaptım.
Ve beklenen gün yılbaşı akşamı gelip çattı. Yılbaşı gecesini geçireceğimiz Haad Rin kumsalını tepeden görebilmek için dün çadırımı kurduğum tepeye çıkıp fotoğraflar çektik. Burada kurulmuş havai fişeklerin başındaki görevliler, yeni yıla girildiği anda ateşlemek için hazır bekliyorlardı.
Saat 22.30 gibi plaja indik. Tüm plaj bir uçtan diğer uca dolmuş taşmış, neredeyse adım atacak yer yoktu. Sadece Koh Phangan’da kalanlar değil, çevre adalardan da bot tutup partiye akın akın gelenler vardı. Söylenene göre 50 bin civarında insan partiye katılıyordu. Kalabalık her geçen saat arttı. Saatler 00.00’ı gösterdiğinde muhteşem bir havai fişek gösterisi izledik ve ardından sadece eğlenmemize baktık.
Otele döndüğümüzde gün ağarmak üzereydi. Ben otelin havuzundaki şezlonga gidip uyudum. Fazla uyumamıştım ki gürültülerden yine uyandım ve kendimi yine sahile attım. Fazla bir kalabalık beklemiyordum ama hala sahilde hala binlerce insan vardı.
Günün aydınlanmasıyla plajın kumlarında binlerce içki şişeleri, kovalar ve pipetlerle dolu görüntüsü meydana çıktı.
Sabahın 10’u olduğunda sahilde kumların üzerinde sızıp uyuyan epeyce insan vardı. Kimisi sarhoşluktan sızıp kalmış, kimisi diğer adalardan geldiği için sabahın o saatinde abuk sabuk paralar ödeyip oteline dönmektense orada uyumayı tercih etmişti.
Geçen yıl bu zamanlar, dünyada adrenalinin başkenti olarak anılan Yeni Zelanda’nın Queenstown şehrinde girmiştim. Şimdiyse tropikal iklimde, çılgın bir parti ile yeni yılı karşılamıştım.
Herkese mutlu yıllar.
Umarım herkesin gönlünce geçireceği güzel bir yıl olur.
Day 516: THB:5, Koh Phangan, 1 Ocak 2012
Koh Phi Phi mi yoksa Koh Phangan mı? İkisi de güzeldir ama tercih yapacak olursak hangisini tavsiye edersiniz? Phuket’ten Phangan’a nasıl gidilir?
Koh Phangan daha iyi. Full Moon partisine denk getirmeye çalışın. Tayland’ın Hatyai şehrine gidip oradan Koh Phangan’a gidin veya Phuket’te acentelerde Phuket-Koh Phangan transferi yapan firma var mı araştırın.
Her iki adada kendine ozgu muhteşem bence. Phi phi’yi görmeden gelmeyin. Phuket’ten her yere her acente götürüyor. Benim tavsiyrm vaktiniz varsa en az 3 gün için Phuket’ten phi phiye gidin. Phi Phi’den de Ko Phangan’a gidin ve en az 3 gün ayırın. Party seviyorsanız gizli bir koyunda yapılan eden paritye Had Rin Plajından taxi botlarla gidip o partide sabahlayıp günün doğusunu izleyin Eden Party çok blinmiyor ama efsane bir yerde. Genelde cumartesileri oluyor, denk getirin. Full moon partyden cok daha aklınızda kalacagına eminim.
Unutmadan acentelerle pazarlık yapın, 2 katı fiyat cekiyorlar. Bir yerden baska yere gecmek konusunda hiç sorun yok. Biz Ko Phangan’dan Kuala Lumpur’a donduk mesela 🙂 Acenteden alırsanız aktarmalarda hiçbir şeye karısmıyosunuz. Ordan alıp oraya koyuyolar ve hoop varacagınız yerdesniz. Yani hiç bir şey bilmeden istediğiniz yerden istediğinize geçmek cok kolay.
Bu dolunya partisine katılmaya niyetimiz var. Bakalım nasıl oalcak. Çok emrak ediyoruz. 5 arkadaşla gidiyoruz. İkisi alkol almıyor 🙂 Birilerinin ayık kalması iyi olur tabi 🙂
Merhaba Kemal dostum. Malezya’dan Koh Phangan’a trenle gidilir mi? Kaç saat sürer, fiyat nedir?
Malezya’da kastın Kuala Lumpur ise evet gidilir. ister trenle ister otobüsle Tayland’ın Hat Yai şehrine gitmen gerekiyor. Oradan da Surat Thani ve Koh Phangan Adası’na geçmen gerekiyor. Fiyatlar konusunda bilgim yok, anca 70-80 TL civarında olması gerek. Ben Penang Adası’na geçip oradan gitmiştim.
Kuala Lumpur’un büyük otobus istasyonuna gidin basik saladan mı oyle bir adı var. Ordan istediğiniz yere bileti alın gidin. Surat Thani bence en mantıklısı. Surat Thaniden de vapurla gidin.
“Her nedense 90 günlük olan Tayland vize orada 60 güne düşürüldü.”
Does this mean they changed your visa? Stupid google translate, it never makes the finer details clear…..
The Thai Embassy in Georgetown gave me 90 days visa, but when I entered the country they change it 60 days.
Can you extend?
60 days enough to travel in Thailand. After Cambodia or Vietnam, I may visit again. If I enter the country via border they give 15 days visa.
Beni çok güldürdünüz Ayhan Bey 🙂 Daha birçok fotoğraf var ama onları henüz koymadım bloga. İleride galeri bölümünde yayınlayacağım. Sağlıcakla.
Esenlikler.
Değerli Kardeşim Kemal Bey,
Bekran Bey kardeşimle çektirdiğiniz “savaş boyalı” fotoğrafı çok beğendim ! 🙂
Hatta,arşivime kaydettim ! 🙂
Fotoğrafı şu isimle kaydettim : “Tayland’da Kumsal Savaşı’na hazırlanan Türk Gezginler” 🙂
Sağlıcakla kalınız…
Ayhan Çaylı
Esenlikler !
Bu “Kova Olayı” da amma komikmiş ! Kova yetmeyince “Varil” mi veriyorlar ? 🙂
Selamlar.
Ayhan
Kovalar aslında küçük sayılmaz hani. Ancak fotoğrafların birinde de görüldüğü gibi kocaman kovalar da var. Varil modeli şu an yok, belki de düşünememişlerdir 🙂
Yol bitmez…
Uzun olsun yolumuz.