Blagay Tekkesi, Mostar‘a 15 km uzaklıkta yer alan bir Bektaşi türbesi ve tekkesi. Osmanlı İmparatorluğunun Bosna-Hersek‘teki hakimiyetinin ardından Boşnakların hızla Müslümanlığı seçmesinde büyük rol oynayan Blagay Tekkesi, Mostar Köprüsü‘nün de altından geçen Neretva Nehrinin kolu olan Buna nehrinin doğduğu yere kurulmuş.
Bektaşi dervişler tarafından, 15. yüzyıl başlarında, ‘Yaratılanı yaradandan ötürü sevmek’ idealiyle kurulan Alperenler Tekkesi, tarihinde Kadiri, Halveti ve Nakşibendi tarikatlarına ev sahipliği yapmış. Sarı Saltuk ve Şeyh Açıkbaş türbelerinin de olduğu iddia edilen tekkede, ibadet odaları, misafirhane, hamamlık, mutfak, iç avlu ve abdesthane bölümleri yer alıyor.
MOSTAR’DA NEREDE KALINIR
Mostar’da kalabileceğiniz bütçeye uygun her türlü konaklama var. Mostar Köprüsüne yürüyerek 1 dk uzaklıktaki Hotel Emen, manzarası mükemmel Hotel-Restaurant Kriva Ćuprija ve Shangri La Mansion, her şeyiyle mükemmel Hotel Almira ve uygun fiyatlı Villa Globus, Hostel Miran ve Hostel Majdas, şahane konaklama seçenekleriniz.
Blagay Tekkesi, Mostar
Blagay Tekkesi (Blagaj Tekkesi), Bosna-Hersek’te, Mostar şehrine 10 km uzaklıktaki Blagay kasabasında yer alan bir Bektaşi Tekkesi. Osmanlının 1456’da Mostar ve çevresini fethetmesinin ardından, muhteşem doğası ve zengin su kaynaklarıyla öne çıkan Blagay’da Buna Nehrinin mucizevi bir şekilde çıktığı kaynağın yanına kurulmuş.
Türk dönemine ait kültürel anıtların en önemlilerinden biri olan tekkeni kuruluşuna dair pek çok menkıbe olsa da tekke girişinde verilen broşürde, tekkenin Bogomiller zamanında yapılmış olan bir tapınak kalıntısı üzerine Geç Antik dönemde inşa edildiği yazıyor. Buna nehri kaynağındaki ilk zaviye Bektaşi geleneğine mensup dervişler tarafından 1470 civarında inşa edilmiş.
Osmanlı henüz bu coğrafyaya gelmeden, 1466’da bir Anadolu dervişi buralara kadar gelmiş ve Buna Nehrinin çıkış kaynağı olan mağaranın yanına postunu serdiğine dair rivayet de var. Kuş uçmaz kervan geçmez yerlerdeki tekkeler, aslında Balkan coğrafyasının karakteristik özelliklerinden.
Osmanlının Balkanlara yerleşmesinde Bektaşi dervişlerinin büyük katkısı olmuş. Osmanlının Balkan coğrafyasındaki fetihleri sırasında yerel halkın Müslümanlaşmasını sağlamak amacıyla bölgeye gönderdiği Bektaşi dervişleri ve babaları çok kısa süre içerisinde bu coğrafyada Müslüman nüfusun artmasını sağlamış.
Yüzlerce yıllık manevi bir kale olan Blagay Tekkesi, geçmişinde Boşnakların Müslümanlığı seçmesinde çok önemli bir role sahip olmuş. Dervişler, yüzlerce yıl bölgeye manevi güç katmışlar. Bölgenin maddi susuzluğu Buna Nehriyle, manevi susuzluğu da Blagay Tekkesiyle gidermişler.
Blagay’daki bu tekke, tarih boyunca, burada sadece Bektaşiliğin yayılması ve Bektaşi ayinlerinin yapılması için değil, aynı zamanda bir misyon ve bir askeri merkezi görevini görmesi için de düşünülüp kurulmuş. Osmanlı fetihleri esnasında, kabul edilmiş ve yürürlüğe koyulmuş ideolojik doktrin olarak Bektaşilik kullanılıyordu.
Blagay Alperenler Tekkesi, Balkanlarda Sarı Saltuk tarafından kurulduğuna inanılan önemli tekkelerden biri. Özellikle akıncı ve yeniçeriler arasında büyük bir ilgi görmüş tekkenin ilk şeyhinin, Fatih’in oğlu Cem Sultan’ın önderliğinde derlenen ve Saltukname ismi eseriyle tanınan Sarı Saltuk‘un, Blagay Tekkesinin ilk şeyhi olduğu iddia ediliyor.
İç Anadolu ve Rumeli fetihlerinde önemli başarılar kazanan, Makedonya, Arnavutluk ve Kosova gibi ülkelerde efsaneleştirilen Bektaşi babası Sarı Saltuk’un Balkanlarda özel bir yeri var. Romanya, Bulgaristan, Makedonya, Kosova ve Arnavutluk’ta epeyce türbesi var.
Bektaşi dervişlerinin hoşgörülü ve adaletten yana olan tavırlarıyla, tarih boyunca iç savaş, karmaşa ve istikrarsızlık yaşayan bölge halkı Müslümanlığa sempati beslemeye başlamış. Balkanlarda ilerleyen Osmanlının bölgedeki en büyük güvencesi haline gelen Müslüman halk, günümüzde Bosna-Hersek nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Blagay Tekkesi, Mostar ve civarında önemli bir manevi merkez. Bir Bektaşi tekkesi olarak kurulan Blagay Tekkesi, 18. yüzyılda Halveti tekkesi olarak faaliyetlerine devam etmiş. Evliya Çelebi dahi yazılarında, söz konusu Tekke odaları ve balkonunda zamanın ünlü şair ve alimlerin oturup sohbet edip bilimsel tartışmalar yaptıklarını anlatmış.
Tekke, 19. yüzyıldan 1925’e kadar Kadiri tarikatına mensup dervişlerin eline geçmiş. II. Dünya Savaşı sonrası Bosna-Hersek’teki tüm tekke faaliyetleri ve dervişlerin çalışmaları devlet tarafından yasaklanınca, 70’li yıllara kadar tekkenin Bosna-Hersek Ulusal Müzesi tarafından yönetilmiş.
O tarihten 1974’e kadar resmi yöneticisinin bulunmadığı, 1974’ten itibaren ise İslâm Birliğinin, dönemin hükümetinin izni olmaksızın tekkeyi kullandığı ve yok olmaktan kurtarmak amacıyla kendi yönetimine almış. Bektaşi tarikatine mensup olan dervişler tarafından inşa edildiği bilinen tekke günümüzde Nakşibendi tekkesi olarak faaliyetlerine devam ediyor.
Üç katlı ahşap binadan oluşan Blagay Tekkesi, oldukça ilginç, güzel ve korunmuş bir mimariye sahip. Tekkenin üst katında Divanhane, Reyyan, Firdevs, Ravza ve Zikir odaları, alt katta da ibadet odaları, mutfak, hamamlık ve türbe yer alıyor.
Günümüze kadar birkaç defa onarılan tekkenin bir bölümünde dervişler hayatlarını devam ettirmişler, bir bölümüne de ölen dervişler defnedilmiş. Blagay Tekkesinde Ahmet Yesevi’nin torunu ve tekkenin ilk şeyhi olduğu iddia edilen Sarı Saltuk’un sandukasının yanı sıra kutsal kitaplar ve emanetler yer alıyor.
Blagay Köyü yakınlarındaki tekke adeta çölde bir vaha gibi. Bıçakla kesilmiş gibi duran dağ yamacının eteğindeki mağaranın önünde yer alan tekke, nehrinin sağ yakasına kurulmuş. Adeta kayalarla iç içe duran tekkede yer alan Sarı Saltuk’un sandukasını görmek isteyenler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.
II. Dünya Savaşından önce Blagay’da tasavvufa olan ilginin tamamen kaybolduğu, zikir geleneğinin sadece birkaç kişi tarafından devam ettirildiği, son Bosna Savaşından sonra tekrar arttığı Blagay Tekkesi broşüründe belirtiliyor.
Tasavvufi geleneklerin çekiciliği bugün de ülkenin dört bir yanından gelen Müslümanları cezbediyor. Tüm dini bayramlarda ve mübarek gecelerde civar kentlerden gelen bölge halkıyla tam bir bayram yerine dönüyor burası. Her perşembe ve cuma günleri zikir yapılıyor.
Tekkede her yıl aşure gününde büyük kazanlarda aşure pişirilip Blagay halkına dağıtılıyor. Halkın tekkeye olan saygısı nedeniyle kasabadaki Hristiyan din adamları da tekkeyi ziyareti ediyor. Mayıs ayının ikinci cuması ve 28 Mayıs gecesi Fatih Sultan Mehmet’i anmak için özel programlar düzenleniyor.
ⓘ Tekke girişinde bilet satış kulübesi yer alıyor. Birkaç yıl öncesine kadar tekkenin girişi ücretsizken şimdilerde, Bosnalılardan 1€, yabancılardan 3€ ücret alınıyor. Aynı gün içinde tekrar girmeye kalksanız dahi tekrar ücret alınıyor. Tekke avlusunda bulunan büfeden çay, kahve ve yiyecek temin etmek mümkün.
Blagaj Tekkesi ve Bahçesi, önünde akan kristal berraklığında Buna nehri ile çok güzel görünüyordu. Buna Nehrinin kaynağı olan su altı mağarasının derinliğini pek çok dalgıç kontrol etmeye çalışmış, ancak pek başarılı olamamışlar. Tekkenin karşısında birkaç restoran var. Yüksek sezonda buranın gerçekten kalabalık olduğunu tahmin edebiliyorum.
Sadece ufak duzeltme; Blagaj’ın kelime anlami ‘muhasebe’ bilgisi dogru degil, alakasız! Boşnakça anadilim:)
Genel bilgileriniz dogru ve guzel tebrik ederim.
Doğrusu ne bari yazsaydın da okuyanlar da bilgilenirdi en azından
Bir Dünya Harikası Bosna Hersek’i ; Neretva Nehrinin Gerdanlığı Mostar Köprüsü’nü, Osmanlı Vezirler Şehri Travnik’i, Avrupanın Göbeğinde Saraybosna’yı, Doğa Harikası Vrelo Bosna’yı, Muazzam Tabiat Güzelliği’ni, Tadından Geçilmez, Leziz Börek ve Cevapisi Sonrasın da Lokumuyla Verilen Boşnak Kahvesiyle Bosna Hersek, Size Göz Kırpıyor.
Kısacası Olmazsa Olmazlardan Tarih ve Doğanın Birlikte Sergiledikleri Güzel Bir Osmanlı Mirası, Balkanların Göz Bebeği Bosna Hersek’i Vizesiz Olarak Gezebilme Fikri Hoşunuza Gittiyse, Bosna’lıların Diliyle, Samimi bir “Alahimanet”‘i duymak ve Kuzu Çevirme’nin Tadına Bakıp Bu Kare de Olmak İsterseniz; Bosna Hersek Burada Sizi Bekler.