Çanakkale‘nin Behramkale Köyü’ndeki Assos Antik Kenti, Midilli Adası’nın tam karşısında, eşsiz Ege Denizi manzarasıyla Kuzey Ege’nin özel yerlerinden biri. Ünlü filozof Aristoteles’i ve felsefe okulunu bu topraklarında ağırlayan Assos’un geçmişi MÖ 7. yüzyıla uzanıyor.
Midilli’de gelen Methymnalılar ve Aioller tarafından kurulmuş. Yerleşim antik çağlardan bu yana devam ediyor. Bir dönemin zengin liman kenti Assos, günümüzde antik limanı, tapınakları, mavi bayraklı koyları, balıkçı köyleri ile nefis bir kaçış rotası.

Assos, limanı ve surlarla çevrili kenti ile iki bölümden oluşuyor. Her ne kadar bir liman kenti olsa da Assos şehri kıyıdan 250 metre uzaklıktaki Ege’ye nazır tepeye kurulmuş.
Behramkale, Assos Antik Kenti surlarının girişinde yer alıyor ve ören yeri ile iç içe geçmiş. Bölge halkı ve turistler dahil herkes Assos ismini kullanıyor. 2000 yıl önce felsefenin en derin sorunlarını çözmeye çalışan insanların yaşadığı Assos, filozof Aristo’nun burada evlenmesine neden olacak güzellikte bir cennet.
MÖ 365’te Frig Satrabı Ariobarzanes, Pers Kralı Artaxerxes’e isyan etmiş, Assos’ta yapılan savaşta krala yenilmiş, Assos bundan sonra Banker Euboulos’un eline geçmiş.
Euboulos’tan sonra onun hadım kölesi ve Platon’un öğrencisi olan Hermias, Assos’un başına geçmiş. Assos, aşkı uğruna felsefe okulu kurup, bu okulda yıllarca felsefe dersleri veren Filizof Aristo ile anılıyor. Aristo’nun Assos’a davet eden Hermias, Atina’daki felsefe okulu Akademia’dan sınıf arkadaşı.
Assos Kralı Hermias’ın davetiyle Assos’a gelen mantık biliminin babası Aristo, kralın dünya güzeli kız kardeşi Pythias’a aşık olur ve kentten ayrılmasına rağmen aklından çıkaramaz.
Bunu öğrenen Kral Hermias, Aristo’nun Assos’ta bir felsefe okulu kurması şartıyla kız kardeşiyle evlenmesine izin verir. Felsefe tarihinin en büyük filozoflarından Aristo, Assos’ta bir felsefe okulu kurar ve MÖ 348-345 arasında bu okulda üç yıl boyunca felsefe dersleri verir.
Assos Gezilecek Yerler 📌
Aristo’nun felsefe okulu kurduğu Assos’ta gezilip görülecek pek çok tarihi mekan bulunuyor. Behramkale Köyü’nde Hüdavendigar Camii, Tuzla Çayı üzerinde kurulmuş 600 yıllık Hüdavendigar Köprüsü, Assos Antik Kenti’nde yer alan surlar, Athena Tapınağı, Akropol, Nekropol, Gymnasium, Amfi Tiyatro, Hamam ve Agora, Babakale yolu üzerindeki Apollon Smitheion Tapınağı bunların başlıcaları.
1. Behramkale

Ayvalık, Edremit ve Kazdağları rotasında seyahat edenlerin mutlaka rotasına eklediği Assos Antik Kenti‘ni keşfe başlamak için ilk nokta Behramkale Köyü.
Bozulmamış (ya da az bozulmuş diyeyim) dokusuyla ziyaretçilerini farklı bir zaman dilimine götüren köy, 5 bin yıllık antik kente en yakın yerleşim yeri. Tarihi evlerden oluşan köy yamaçta kurulmuş, sokak aralarında kıvrım kıvrım patikalar. Orta Çağı andıran dar sokaklar arasında dolaşıyorsunuz.
Antik kentin surları içinde yer alan Behramkale, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapıyor. Yöreye özgü kızıl andezit taşından yapılmış taş evlerin çoğu otel, pansiyon ya da restorana dönüşmüş. Antik kenti gezmeye başlamak için köyün içinden yukarıya, tepeye çıkmak gerekiyor.
2. Athena Tapınağı

Ören yerindeki en önemli kalıntı Athena Tapınağı, şahane gün batımı manzarasıyla Assos’a gelenlerin hayranlıkla izlediği bir noktaya kurulmuş. Yunan mitolojisinde üretici zekanın ve adaletli savaşların tanrıçası olan Athena (Minerva), adına pek çok şehirde çok sayıda tapınak inşa edildi.
Assos Athena Tapınağı, MÖ 530’da Akropol’ün en yüksek yeri olan 236 metrede kurulu. İki basamaklı podyumun günümüze ulaştığı tapınak çevresinde yapılan kazılarda bulunan Helenistik dönem çakıl mozaik döşemeleri ile sunak daha sonra kaybolmuş. Tapınağın kabartmaları Paris, Boston ve İstanbul arkeoloji müzelerinde sergileniyor. Dorik başlıklar, sütun kaideleri ve diğer mimari kalıntılar ise tapınak çevresinde yer alıyor.
3. Agora

Antik dönemde şehirle ilgili politik, dini, ticari her türlü faaliyetin gerçekleştiği, tüm kamu binalarının etrafında sıralandığı, halka açık geniş alanların genel ismi olan Agora, kent merkezi yerine de geçiyor.
Akropol’ün güney yamacında yer alan Assos Agorası, MÖ 2. yüzyıla uzanan kalıntılarıyla görülebiliyor. Daha sonra kiliseye dönüştürülen Agora’nın özgün planı hakkında detaylı bir bilgi ne yazık ki yok.
Daha çok agoralarda bulunan, yağmur ve güneşten korunmak amacıyla inşa edilen, üstü örtülü galeriler stoa olarak adlandırılıyor. Assos’ta biri Agora’nın kuzeyinde diğeri de güneyinde olmak üzere 2 farklı stoa yer alıyor. MS. 3 yüzyılda inşa edildiği düşünülen 3 katlı stoalar dükkan, sarnıç ve hamamlardan oluşuyordu.
4. Gymnasium ve Bouleuterion

Gençlerin bedensel ve toplumsal eğitim aldıkları Gymnasium, en az agora kadar öneme sahip. Assos’ta MS 2. yüzyılda inşa edilen gymnasium, agora ile batı kapısı arasında yer alıyor. Kuzey doğusunda Bizans döneminden bir kilise ile güneybatısında sarnıçla çevrili olan gymnasiumun büyük bölümü yok olmuş durumda.
Şehir yaşamı ile ilgili önemli kararların alındığı, kent meclisinin toplandığı yapı olan Bouleuterion (Meclis binası), Assos Antik Kenti’nde Agora’nın doğusunda konumlanıyor. Kürsü, heykeller ve küçük anıtsal yapılardan oluşan meclis binasından günümüze ulaşabilen bir şey olmamış.
5. Tiyatro

MS 2. yüzyılda, Athena Tapınağı’nın güney yamacında inşa edilen Assos Tiyatrosu, son yüzyıla dek tümüyle ayaktaydı. Günümüzde restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılmak istenen tiyatro, son olarak Roma döneminde yenilenmiş. Assos’ta gerçekleştirilen festival ve etkinliklerin birçoğunun düzenlendiği tiyatro Grek tiyatro planına göre, at nalı biçiminde kurulmuş.
Antik dönemde mezarlıkları tanımlamak için kullanılan nekropol, Assos Antik Kenti’nde kentin yanı başında kurulmuş. Nekropol’ün batı ve doğu kapılarını bağlayan yol boyunca mezar ve anıtlar sıralanırken, batı kapısının kuzeyinde Publius Varius’un mezar kalıntıları bulunuyor.
6. Behramkale Köprüsü

Tuzla Çayı üzerine, 14. yüzyılda inşa edilen Behramkale Köprüsü, yerel taş dokusuyla Assos’un en görkemli yapılarından. Zamanla çay yatağının dolmasıyla 15 metre yüksekliğe sahip olan köprünün, görkemi görülemiyor. Günümüzde yalnızca yayaların kullandığı köprünün yanında araçların kullanabildiği yeni köprü de bulunuyor.
7. Hüdavendigar Camii

Osmanlı Padişahı I. Murat tarafından 14. yüzyılda, tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilen Hüdavendigar Camii’nin girişini eski Cornelius kentinin kapısı oluşturuyor. Antik kent sınırları içerisindeki tepede yer alan caminin içinde yer alan kadırga resimlerinin Osmanlı cami mimarisinde pek karşılaşılmayan bir örnek olduğu biliniyor.
Yine I. Murat tarafından 14. yüzyılda inşa edilen ve Tuzla Çayı üzerinde yer alan Hüdavendigar Köprüsü’nün kemerleri günümüzde de orijinalliğini koruyor. Araç trafiğine kapalı olan köprü yaklaşık 600 yıldır ayakta duruyor.
8. Antik Liman

Assos gezilecek yerler arasında, kentin antik limanı olarak da bilinen sahili var. Antik kentten aşağıya doğru ilerleyen yolu takip ettiğinizde Assos Antik Liman‘a ulaşıyorsunuz. Assos Antik Kenti’nin antik dönemden bu yana kullanılan limanı, günümüzde manzarası, kıyı şeridi boyunca uzanan balık lokantaları ve kıyıya bağlı duran balıkçı sandallarıyla Assos’un en çekici yerlerinden biri.
Limana inen araba yolu dik ve virajlı ve yaz aylarında araç girişine kapalı. Limanın 50 metre gerisinde bir park yeri var. Balıkçı teknelerinin süslediği sahil ve daracık taş sokaklardan oluşan küçük bir yer burası. Assos’un tatil merkezi olan iskele küçücük bir çanak gibi. Sit alanı olduğu için yeni bina yapılması yasak. Yüz yıllıktan daha eski binaların restorasyonuyla yapılmış otel, pansiyon ve restoranlar iskele çevresinde sıralanıyor.
Bugün kullanılan modern limanın doğusunda antik liman kalıntıları var. Batık antik limanın yerine yapılmış olan iskele, tarihteki eski hareketliliğini kaybetmişse de güzelliğinden pek de bir şey kaybetmemiş.
Gün batımının en keyifli saatlerini sahilde sıralanan restoranlardan birinde oturun. Deniz üzerine kurulu teraslarda manzaranın keyifini çıkarın. Konaklamak için hem liman çevresinde hem de köy merkezinde farklı seçenekler var.
9. Kadırga Koyu

Kadırga, Assos’un 2 km. güneyindeki yer alıyor. Osmanlı döneminde donanmanın merkez üssü olan Midilli Adası’ndan savaşa giden ve dönüşte hasarlı olan kadırgalar bu koya getirilip, yörenin meşe ve kayın ağaçları ile tamir edilirmiş. Kadırgalar bu koya çekildiği için bu isimle anılan koyda akşam üzeri başlayan imbat rüzgârları ise ayrı güzel.
Konaklamak ve denize girmek için tercih edilen yerlerden biri. Mavi bayraklı koy tertemiz ve her bütçeye uygun otel ve kamping alanları var. Çevresi zeytinliklerle çevrili. Oldukça uzun ve taşlık bir plajı var. Suyu şimdiye kadar yüzdüğüm en soğuk yerlerden biriydi. Aklınızda bulunsun.
10. Sokakağzı

Assos’un çevresinde geleneksel yaşamın devam ettiği çok sayıda Yörük köyü bulunuyor. Bu köyler arasında yer alan ve Ege’nin az bilinen köylerinden Sokakağzı Köyü, sakin, mütevazi bir koy. Tarihle iç içe dokusu, huzurlu ve dingin günlük yaşamı, misafirperver köylüleriyle bambaşka bir kültürü tanımanıza ve yaşamanıza vesile olacak.
Behramkale’den çıkıp batıya yöneliyorsunuz, 30 dakika uzaklıkta Koyunevi Köyü tabelasını gördüğünüzde sola sapın. Sahil şeridine gelince yan yana dizilmiş pansiyonlar var. Sokakağzı sahilinde mantıcı, pizzacı ve çeşitli çay bahçeleri yer alıyor.
Assos’a göre konaklama ve restoranlar daha uygun. Anadolu’nun en batı ucu Babakale Köyü de Sokakağzı’na 25 km uzaklıkta. Günbatımı izlenir. Assos çevresinde görülecek çok yer var. Günübirlik turunuza Truva Antik Kenti da girebilir belki.
Assos’ta ne yenir
Enfes Ege mutfağına özgü hemen her şeyi bulabileceğiniz Assos’ta, tadına bakmadan dönmemeniz gereken lezzetler var: avcı ve patlıcan börekleri, meşhur kabakç içeği dolması, zeytinyağlı bakla, otlu gözleme ile deniz ürünleri olarak da ızgara ahtapot salatası, kılıç şiş, orfoz ızgara, iskorpit çorbası, ızgara kalamar, kalamar dolması ve deniz börülcesi.
Ayrıca Panaroma Restoran’ın kiremitte köftesini, Yahya’nın Yeri’nin ise lezzetli mezeleri ile tadı damağınızda kalacak balıklarını mutlaka tadın. Diğer yandan Kadırga Plajı’nın sıra sıra dizilmiş balıkçılarına uğrayıp gerçek bir balık lokantası atmosferini yaşayın.
Assos’ta nerede kalınır
Behramkale, Liman, Kadırga ve yakın çevrede çok sayıda otel, pansiyon ve kamping yerleri bulunuyor:
Assos’ta bulunan Behram Otel, Ayvacık ve Kozlu bölgelerinden kolay sürüş mesafesinde bulunuyor. 1880’li yıllarda palamut meşesi deposu olarak kullanılan tarihi bir yapı olan Otel Kervansaray, 1997’de tarihi dokusu bozulmadan restore edilerek otel haline getirilmiş.
Kadırga Koyu’nda denize sıfır konumdaki Hunter’s Otel, yemyeşil bahçesiyle koyun en güzel yerinde bulunuyor. Kadırga Koyu’nun tam ortasında yer alan Eden Beach Otel ise muhteşem bir doğaya sahip benzersiz denizi ve sahiliyle ziyaretçilerini ağırlıyor.
Kendine ait bir şarap mahzeni ve sci-fi kütüphanesi bulunan Lembas Houses, bir homestay. Behramkale’de yer alan Old Bridge House, butik otel konseptinde hizmet veriyor. Behramkale’nin Kadirga Çıkışı’nda yer alan Eris Pansiyon ise uygun fiyatlı konaklamanın adresi.
Assos Antik Kenti giriş ücreti
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait ören yeri statüsünde olan Assos Antik Kenti’ne giriş ücreti 25 TL. Yaz döneminde 08.30-21.30, kış döneminde ise 08.30-17.30 saatleri arasında ziyaret açık olan ören yerinde Müze Kart satışı da yapılıyor. Assos’u bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edilebiliyor.

Assos’a nasıl gidilir
Assos-İzmir arası yaklaşık 290 km. Özel aracınızla İzmir’den Altınoluk’a ve buradan da Küçükkuyu’ya geldikten yaklaşık 25 kilometre sonra Assos’a ulaşıyorsunuz ve yol yaklaşık 2 buçuk saat sürüyor. Kara yoluyla gidilirse eğer, İstanbul’dan 6-7 saat sürüyor.
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine veya Küçükkuyu’ya otobüs yolculuğunun ardından, Ayvacık’tan Behramkale Köyü’ne kalkan dolmuşları kullanarak Assos’a ulaşırsınız. Assos’a nasıl gidilir blog yazımda ulaşım ile ilgili daha detaylı bilgiler paylaştım, göz atabilirsiniz.
Kuzey Ege’nin en etkileyici antik kentlerinden Assos, Midilli Adası’nı gören muhteşem manzarası ve zamanda yolculuğa çıkaran tarihi geçmişi ile mutlaka görülmeli.
Assos baktıkça özlettiren mitolojik bir dünya.
Herkesin görmesi gereken muhteşem güzellikler.
Aslında Assos umarım hep böyle kalır. Çok turist gelmesi, çok tanınması şehri bozuyor. Kuşadası, Selçuk’un durumu ortada. Bodrum bile artık anlamsızlaştı. Sırada Alaçatı var görünüyor, o da pahalı bir yer olduğu için belki bir süre dayanır. Asoss böyle kalsın.