Muhteşem sahilleri ile anılan Tunus, aslında daha içerilere doğru girildiğinde çok daha fazlasına sahip olduğunu hissettiriyor. Kuzey Afrika ülkesi Tunus, sahip olduğu Sahra çölü, devasa antik kalıntılar, egzotik şehirler ve renkli pazarları göz önüne alındığında küçük boyutuna rağmen aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir ülke.

Tunus’u stratejik yeri ve verimli toprakları çok arzulanan bir bölge haline getirdi ve bu yüzden de defalarca kez istila edildi ya da edilmek istendi. Fenikeliler, Romalılar, Bizanslılar, Araplar ve Osmanlılar kendilerine ait sayısız bina, tapınak ve kaleler bıraktı. Her birinin ayrı güzelliği bulunuyor, özellikle Kartaca, Thuburbo Majus, Dougga ve El Jem gibi yerlerde görülebilecekler asla unutulmayacak cinsten.

tunus gezilecek yerler

Kuzey Afrika‘da, Akdeniz kıyısı boyunca uzanan Tunus, görkemli medeniyetlerin hayat verdiği bir coğrafyada kurulu. Arap İslam ülkesi olan Tunus, geleneksel yaşamla modern dünyayı bir arada sunan bir görünüme sahip. Genelikle muhteşem sahil şeridi ile anılan ülke, güneyini çevreleyen Sahra Çölü, devasa antik kalıntılar, egzotik şehirler ve renkli pazar yerleri ile farklılıkların hayat bulduğu bir coğrafya.

Tunus, Roma’nın kültürel geçmişi ve geride bıraktıkları için bile başlı başına ziyaret edilebilecek bir yer. Berberi dilinde konaklanacak alan anlamına gelen Tunus, Fenike kökenli Kartaca Uygarlığıyla anılıyor. Ancak gelip geçmiş Arap ülkelerinin geride bıraktıkları da göz ardı edilemeyecek kadar güzel ve İslami mimarinin en güzel örneklerini de görmeniz için çok büyük bir fırsat.

Malta

Son birkaç yılda Tunus seyahat acentelerinin broşürlerde sıkça bahsetmeye başladığı oldukça popüler bir destinasyon haline geldi. Sıcak iklimin bunda etkisinin çok büyük olmasının yanında bir diğer etki de ülkede yapılacak ve görülecek çok fazla yer olması.

Tüm bunlar ülkenin dört bir yanına dağılmış durumda olduğundan dolayı araç kiralamak çok mantıklı bir seçim olabilir. Özellikle zaman kısıtlamanız varsa ve tatilinizin içine hepsini dâhil etmek istiyorsanız. Şimdi görülmesi gereken en önemli on destinasyona birlikte bakalım.

Tunus Gezilecek Yerler

Tunus, Fenikeliler ve Roma Dönemi’nin kültürel geçmişi ve izleri için bile başlı başına ziyaret edilebilecek bir yer. İslam mimarisinin Akdeniz kültürü ile harmanlandığı Tunus’ta doğayla iç içe baş döndürecek güzellikte kültürel ve tarihi duraklar bulunuyor.

Yüzyıllar boyunca Osmanlı, Arap ve Fransız sömürgesi altında kaldıktan sonra günümüze muhteşem bir karışımla çıkan başkent Tunis karanlık arka sokakları, nargile için tavla oynayan yaşlı amcalarının yanında Fransız tarzı caddeleri, modern kent görüntüsü ve gençlerin laptopları ile kafeleri doldurduğu bir yer halinde.

Tunus’a gelince en sık yapılan aktivitelerden biri de geleneksel bir Türk hamamına gitmek. Yarı sauna yarı banyo gibi olan hamamlarda eski usul yıkanma geleneği halen sürdürülüyor. Sıcak kaynak sularının çok rağbet gördüğü Roma yıllarına kadar dayanan geçmişi artık beş yıldızlı tüm SPA hizmetlerinin vazgeçilmezlerinden biri olmuş durumda.

1. Tunis Şehri

tunus şehri

Tunus’un başkenti Tunis, Kuzey Afrika‘nın en büyük ve en hareketli şehirlerinden. Yaşayan tarih tanımını sonuna kadar hak eden şehir, onlarca farklı medeniyetin buluştuğu bir noktada yer alıyor. Fransa sömürge döneminin izlerini taşıyan Tunis’ta Arap, Afrika ve zengin Fenike medeniyetinin tarihi yapıları bir arada. Tipik bir Akdeniz şehri olan kentin kıyı şeridi hoş kumsallar, renkli kafe ve restoranlar ile yürüyüş ve bisiklet parkurları ile bezeli.

Medina, Tunis’in tarihi kent merkezi. Medina’da günlük yaşamın merkezinde Zitouna Camii yer alıyor. 732 yılında inşa edilen cami Yunan tanrısı Athena’nın tapınağı üzerine kurulmuş. Defalarca kez büyütülen ve restore edilen caminin dış cephesindeki taşlar Kartaca Harabelerine ait.

Camiyi ziyaret etmek isteyenler ana avluya kadar çıkabiliyor. İbadet yeri avlunun sol tarafında yer alıyor. Caminin minaresi ise 19. yüzyılda eklenmiş. Medina bölgesinin tarihi sokaklarında kaybolmamak için tarihi kentin ana giriş kapılarında ücretsiz harita dağıtılıyor.

Souk el Attarine (Parfüm Pazarı): Zitouna Camisinin kuzey duvarında bulunuyor. Çarşıda orijinal parfüm ustalarından birkaç tanesi hala özenle işini yapıyor. Pahalı olan orijinal parfümlerin yerini ise ucuz ve kalitesiz ürünler almış. Dilerseniz hazır, dilerseniz de size özel olarak yapılmış bir parfüm satın alabilirsiniz.

Souk de Etoffes (Tuhafiye Pazarı): Medina’nın en sessiz pazarlarından biri olan Tuhafiye Pazarı’nda kat kat kumaşlar, kaftanlar ve çarşaflar bulunuyor. Satıcıların çok sıkı pazarlık yaptığı çarşıda ev alışverişine gelen çok sayıda müşteri gün boyu dükkanları dolaşıyor.

Souk des Tapis (Halıcılar Çarşısı): Halı ve kilim satıcılarının olduğu pazar yeri geleneksel el dokuma kilim ve halıların yanı sıra makine dokuması ürünleri de bulabileceğiniz bir yer.

Souk des Orfevres (Kuyumcular Çarşısı): Kuyumcular Çarşısı, dar ve kalabalık bir cadde üzerinde yer alıyor. Altın ve gümüş dükkânlarıyla dolu olan bu çarşıda her vitrin altın, gümüş, inci, mercan ve değerli taşlar ile ışıldıyor.

Souk de la Laine (Yün Pazarı): Yün Pazarı’nda halen el işi geleneksel dokuma işleri satılıyor ancak yüne olan ilginin azalması nedeniyle pazar yerinin boyutu giderek daha da küçülüyor.

Souk des Femmes (Kadınlar Pazarı): Kadınlar Pazarı olarak geçen çarşı, kadınların peçe yapmak için gerekli olan beyaz ya da bej rengi kumaşlarını aldığı dükkanların yer aldığı bir pasaj.

Souk de Chechias (Şapka Pazarı): Tarihi çarşının en etkileyici yerlerinden biri de Şapka Pazarı. Her bir dükkânda şapka yapan zanaatkarlar bu şapkaları turistlere, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine satıyor.

Hammouda Paşa Camisi, 1655’te inşa edilen pembe mermer bir çehreye sahip. Osmanlı’nın Tunus egemenliği döneminde bölgede görev yapan Hammouda Paşa’nın yaptırdığı caminin bahçesinde paşanın mezarı da bulunuyor.

2. Bardo Müzesi

Bardo Müzesi Tunus

Kuzey Afrika’nın en ünlü müzelerinden Bardo Müzesi (Bardo National Museum), muhteşem mozaik koleksiyonu ile ziyaretçilerini büyüleyen bir mekan. Antik dünya sanatının en güzel örneklerini görebileceğiniz müze başkent Tunis’te mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden.

Tunus’un en önemli arkeolojik buluntularının sergilendiği görkemli bir müze. Müze koleksiyonunda Kartaca Dönemi’nden İslami periyoda kadar çok farklı zaman diliminden eserler bulunuyor. Müzenin en önemli parçaları birinci ve ikinci katta bulunan Roma mozaikleri. Mozaikler, MÖ 2. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar geniş bir yelpazeye sahip.

Tunus’un en önemli müzelerinden biri olan Bardo 2015 yılında teröristlerin hedefi olmuştu. Bir hafta sonra ise arttırılan güvenlik önlemleriyle tekrar açıldı ve çok büyük bir insan topluluğu Tunis’e doğru yürüyüşe geçti. Müzede ülkenin farklı dönemlerinden kalma muhteşem mozaikler ve antik çağlardan kalma sayısız kutsal eşyalar bulunuyor.

Bardo Müzesi ziyaret saatleri 1 Haziran – 15 Eylül 09.00-17.00; 16 Eylül – 30 Mayıs 09.30-16.30. Bardo Müzesi giriş ücreti 11TND.

3. Kartaca

Tunusta gezilecek yerler

Bir zamanlar Roma’nın en büyük rakibi olan Kartaca (Carthage), Fenikelilerin tarih kitaplarında sonsuza kadar yer alacak bir şehir. Antik şehrin atmosferi paha biçilemez bir keyif sunuyor ve başkent Tunis’e çok yakın bir mesafede bulunuyor.

Tunus’un birçok noktasında izleri görülen Fenikelilerin MÖ 814’te koloni kenti olarak kurduğu Kartaca, günümüzde Tunus’un en önemli turizm merkezleri arasında. Fenike dilinde yeni şehir anlamına gelen Kartaca, Fenikelilerin kültür ve tarihi mirasına tanık olmak için Tunus’ta mutlaka uğramanız gereken, zamanda yolculuğa davet eden bir şehir.

4. Hammamet

Tunus Hammamet

Tunus’un en gözde tatil merkezlerinden biri olan Hammamet, masmavi bir denizin birkaç kattan oluşan alçak, beyaz badanalı evlerin yer aldığı şirin bir tatil kasabası. Güneş, kum, deniz tatili için ülkenin en hareketli yerlerinden olan kasabanın tarihi merkezinde hareketli çarşılar ve otantik kültürün yansımaları var.

Hammamet’in tüm özelliği plajı. Tunus’un en gözde tatil merkezlerinden biri olan Hammamet masmavi bir denizin arkasında küçük beyaz noktalar gibi sıralanmış beyaz evlerden oluşuyor. Bu kentin rahatlatıcı atmosferi güneş banyosu yapmak için gelenleri ya kumsala kilitliyor ya da restore edilen tarihi şehir merkezindeki pazarlarda streslerinden arınmasını sağlıyor. Tam bir ‘sıfır stres’ bölgesi ve Tunus’un tüm güzelliklerini tek bir pakette ziyaretçilerine sunuyor.

5. Sidi Bou Said

Sidi Bou Said

Sidi Bou Said, Tunus’un kuzeyinde, başkent Tunis’e 20 km uzaklıktaki turizm merkezi. Muhteşem derecede sevimli olan bu tepe kasabası sanki usta bir ressamın fırçasından çıkmış tablo misali karşımıza çıkıyor. Birçok ünlü sanatçının da burayı işgal etmesi de şaşılacak bir durum değil tabi ki.

Bembeyaz sokakları, demir cam çerçeveleri, mavi kapıları ve Tunus mimarisinin en güzel örnekleriyle Akdeniz manzarasını arkasına alan şehir adeta pastanın üzerindeki çilek denilebilir.

İhtişamlı şekilde göz alıcı ve etkileyici bir yer olan Sidi Bou Said beyaz ve mavi evlerin Akdeniz üzerine konmuş bir görüntüsüne sahip. Örme taşlardan yapılmış sokaklarında dolaşırken hemen köşe başlarında görebileceğiniz bir dükkânda meşhur Arap kahvesinin tadına bakmak ve eski moda sahillerin o huzurlu büyüsünde günün yorgunluğunu bırakmak.

6. Bulla Regia

Bulla Regia, Tunus

Tunus’un kuzeybatısında yer alan arkeolojik sit alanı Bulla Regia, 1. yüzyılda Roma İmparatorluğunun parçasıydı. İmparatorluğun en önemli tahıl, üzüm ve zeytin üretim merkezi olan şehir, dönemin ruhunu yansıtan mimari yapılarıyla görkemli bir şehir. Sıcaktan korunmak için yer altına inşa edilen evler, antik şehri benzersiz kılıyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Kuzey Afrika’nın en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Bulla Regia, tepede bulunan muhteşem lokasyonu ve heybetli devasa binaları ve tapınakları ile Tunus’un en etkileyici turistik bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Bulla Regia ziyaret saatleri 1 Haziran – 15 Eylül 08.00-19.00, 16 Eylül – 31 Mayıs 08.30-17.30. Bulla Regia giriş ücreti 8TND.

7. Kairouan

Kairouan, Tunus

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kairouan, Türkçede Kayravan ya da Kayrevan olarak biliniyor. 7. yüzyılda İslam topraklarına dahil olan kent, Arap İslam mimarisinin en güzel eserlerine ev sahipliği yapıyor. Müslümanlar tarafından kutsal şehir olarak da anılan kent, rengarenk evleri, camileri ve dar sokaklarıyla zamanda yolculuk hissi yaşatıyor.

Kairouan’ın gökyüzüne uzanan minareleri İslam mimarisinin harika birer örnekleri olsa da nefes kesici güzellikteki 9. yüzyıl camisi kadar etkileyici değil. Şehrin otantik merkezi dışında pastel renklerde evlerin her yerde bulunduğu sokaklarda dolaşırken zaman kavramını kaybedebilirsiniz.

8. Sousse Medina

Sousse Medina

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nin bir parçası olan Sousse Medina, Tunus’un kuzey doğusunda İslam kültürünün izlerini taşıyan bir kent. Kentin eski şehir merkezi el sanatları atölyeleri, baharat pazarları, halı ve kilim satıcılarıyla tam anlamıyla bir curcuna yeri.

Görkemli Ribat ve Kasbah’ın gölgesindeki Sousse’un Medinası keşfedilmek için ziyaretçiler gelsin diye dua ediyor. Bu harika eski şehir merkezi alışveriş için tam bir cennet. Seramik, deri ve metal işçiliği gibi sanatlar şehrin her yerinde kendini gösteriyor. Pazar curcunasından uzakta, sessiz ve sakin bir şekilde yerel yaşamın içine yorulmadan karışmanızı sağlıyor.

9. Monastir Ribat

Ribat Monastir Tunus
El Ribat Kalesi
Monastir

El Ribat Kalesi (Monastir Ribat), İslam topraklarına katılan Tunus’ta fetihten sonra inşa edilen ilk yapılardan. 796’da inşa edilen kale, orta çağ döneminde birkaç değişikliğe uğramış. Tunus’un kuzeydoğusundaki Monastir kentinde Akdeniz’e hakim bir burunda yer alan kale, yaz aylarında uluslararası festivale ev sahipliği yapıyor.

Monastir muhteşem deniz kıyısı ile meşhur olmasına karşın Monty Python filminin de çekildiği kaleye sahip olmasıyla da biliniyor. Günümüzde deniz kıyıları golf turizmine de açıldı ve Palm Links, El Kantaoui ve Flamingo Golf gibi kurslar da hizmet vermeye başladı.

El Ribat Kalesi ziyaret saatleri 09.00-19.00. Kale, cuma günleri ziyarete kapalı Bulla Regia giriş ücreti 7TND.

10. Tamerza

Tamerza (Tamaghza), terk edilmiş bir şehir merkezine sahip. Tunis şehir merkezinin 480 km güneyinde, Cezayir sınırında, Tuz Gölü’nün kuzeyindeki dağlarda bulunan şehir, iki şelale, bir vaha ve derin geçitleri ile öne çıkıyor. Ülkede çöl kültürünü deneyimlemek için en doğru adreslerden biri olan şehrin çevresindeki çöl bölgelerinde 4×4 araçlarla çöl safarisi etkinliği ve deve yürüyüşleri yapılıyor. Burayı ziyaret ettiğinizde hemen yakınında bulunan bir diğer dağlık vaha olan Mides’i de ziyaret etmeyi unutmayın.

11. El Cem Amfi Tiyatrosu

tunus yapılacak şeyler

El Cem Amfi Tiyatrosu (Amphitheatre of El Jem), Tunus’un zengin tarihi geçmişini yansıtan en önemli tarihi yapılar arasında. El Djem, Roma İmparatorluğu’nun Kuzey Afrika’ya egemen olduğu dönemin çok açık ve güçlü bir göstergesi. Arenanın altındaki koridorlarda gladyatörler gibi yürünebiliyor.

Tiyatro, Roma Dönemi’nden günümüze ayakta kalan en görkemli yapılardan biri. 3. yüzyılda inşa edilen yapı, Tunus’in 205 km güneyinde kendisiyle aynı ismi taşıyan El Cem kentinde bulunuyor. El Djem’in efsanevi 35 bin kişi kapasiteli Roma amfi tiyatrosunun duvarları modern şehrin etrafını sarıyor. Olağanüstü bir şekilde korunmuş olan Roma yadigârı dünyada halen sağlam bir şekilde duran az sayıdaki amfi tiyatrolardan biri.

Roma’nın bir zamanlar Kuzey Afrika’ya kadar uzanabildiğinin çok açık ve güçlü bir göstergesi. Arenanın altındaki koridorlarda gladyatörler gibi yürünebiliyor. Ya da dilerseniz yukarıya çıkıp sanki halen gladyatörlerin dövüştüğünü hayal edebilirsiniz.

El Cem Amfi Tiyatrosu ziyaret saatleri 1 Haziran – 15 Eylül 08.00-19.00, 16 Eylül – 31 Mayıs 08.30-17.30. El Cem Amfi Tiyatrosu giriş ücreti 8TND.

12. Chott el Djerid

Chott el Djerid

Chott el Djerid, adeta bir hikâye kitabından çıkıp hayatın içine gelmiş bir şehir. Göz alıcı beyazlıkta evler ve ufuk çizgisinde dalgalanan serap insana kendisini bir masaldaymış gibi hissettiriyor. Tunus’un 400 km güneyinde Tozeur’da bulunan tuzla, apayrı bir gezegen görüntüsüne sahip. İlk görüşte gözleri yoracak kadar parlak ve efsanevi bir güzelliğe sahip. Burayı ziyaret ettiğinizde doğanın ne kadar ilginç şeyler yaratabileceğini görüp hayretler içinde kalacaksınız.

5 bin metrekare büyüklükteki tuz düzlüğü o kadar ayrı bir dünyadaymış hissiyatı yaratıyor ki Star Wars filminde bile çekim yeri olarak kullanıldı. Yazları sıcaktan ve kuruluktan çatlayan tuzlu toprak güneşte parlamaya başlıyor. Kışın ise tamamen su ile kaplandığından buradan sadece tekne ile geçilebiliyor. Chott El Jerid’i ziyaret etmek isteyenler genellikle Tozeur’da kalıyor.

13. Matmata

Matmata

Başkent Tunus’un 550 km güneyinde yer alan küçük bir Berberi kasabası olan Matmata, Star Wars filminin çekimlerine ev sahipliği yaptıktan sonra Tunus’un en turistik cazibe merkezlerinden birine dönüştü. Berberiler tarafından 1000 yıl önce işgal edilen bu bölgenin günümüzdeki en önemli turistik bölgesi ise Hotel Sidi Driss, Star Wars filmindeki meşhur bar sahnesinin olduğu yer.

İlk Star Wars filminde çok önemli bir rolü olmasından dolayı her gün yüzlerce ziyaretçi akınına uğruyor. Halen sürekli olarak filmin fanatikleri tarafından ziyaret ediliyor ve dilerseniz ilkel insanların o zamanlar uyuduğu şekilde burada kalıp uyuyabiliyorsunuz.

14. Djerba (Cerbe Adası)

Djerba, Tunus

Gabes Körfezi içerisinde yer alan Djerba (Jerba), 514 kilometrekarelik yüzölçümü ile Kuzey Afrika’nın en büyük adası unvanına sahip. 1513’te Oruç Reis tarafından fethedilen adanın kumsalları Tunus’un cazibe merkezlerinden. Osmanlı’nın Akdeniz hakimiyetinde önemli bir yere sahip olan ada, ünlü Cerbe Deniz Muharebesi’nin de yaşandığı yer.

Djerba Akdeniz rüyasını bembeyaz badanalı evleri, zanaatçıları, palmiye ağaçları altında yatan küçük sahilleri ile yaşatan bir yer. Ana ada olan Houmt Souk bembeyaz evlerden kurulu tarihi bir merkeze sahip. Alışveriş için birçok dükkân bulmak mümkün ve bu yüzden kendi başına turistlerin ilgi odağı halinde ve deniz kıyısından biraz uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir yer.

Ancak burayı en meşhur yapan özellik muhteşem kumsalları. Üzerinde gölge yapan palmiye ağaçlarının altında muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Her şeyi bir kenara bırakıp hayatın tadını çıkartmak isteyenler için doğanın tasarladığı en muhteşem yerlerden biri.

15. Büyük Sahra Çölü

Büyük Sahra Çölü

Tunus’a gelip de ülkenin güney kısmının neredeyse tamamını kaplayan çölü görmeden dönmek olmaz. Tunus’un güneyini çevreleyen Büyük Sahra Çölü, kum tepeleri ile şiirsel bir güzelliğe sahip. Dev kum denizinin dalgaları ufuk çizgisinde dalgalanıyor. Bu hipnotize edici görüntü bir zamanlar ‘İngiliz Hasta’ filminde de insanların karşısına çıktı ve o dönemden beri Sahra çölünün en meşhur yeri haline geldi.

Sahra çölü Tunus’un büyük bir kısmını kaplıyor ve kum tepeleri (Grand Erg Oriental) de bu çölün mutlaka görülmesi gereken bir köşesi. Ziyaretçilerin büyük bir kısmı 4×4 araçlarla ve develerle bu bölgeyi gezmeyi tercih ediyor ancak hiçbir şey bu dev tepelerden birinin üzerine oturup gün batımını izlemenin yerini tutmuyor.

Rüzgarın etkisiyle uçuşan çöl tozlarının sürekli yerini değiştirdiği kum tepeleri, insanı gerçeklik duygusundan uzaklaştırıyor. Birçok firma Sahra çölüne turlar düzenliyor ve bu turlar birkaç saatlik deve sırtında gitmekten tüm günü orada geçirebileceğiniz programlara kadar çeşitli alternatiflere sahip. Jiple safari ve deve ile yürüyüş gibi aktivitelerin yapıldığı çölde konaklama imkanı da bulunuyor.

16. Ichkeul Gölü

Ichkeul Gölü

Ülkenin en kuzeyindeki Ichkeul Gölü, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Kuş gözlemcileri ile doğa severler için bir cennet niteliğindeki gölü ziyaret için en uygun dönemler aralıktan marta kadar olan kuşların göç mevsimine denk gelen aylar. Göl çevresinde flamingolar, leylekler ve akbalıkçıllar da bulunuyor.

17. Tabarka

Tabarka, Tunus’un en meşhur dalış bölgesi. Başkentin 180 km batısında yer alan şehir, eski tarz bir yaşam stiline sahip. Şehri ziyaret edenler kıyıdan çok da fazla uzakta olmayan büyüleyici su altı dünyasına sahip Galite Adaları’nı dalış için tercih ediyor.

18. Dougga

Dougga, tunus

UNESCO Dünya Mirasları Listesinde olan bölge Kuzey Afrika’nın en iyi korunmuş kalıntılarından biri. Buradaki kalıntıların hepsi Roma dönemine ait olsa da Dougga’nın tarihi 6.yy’a kadar uzanıyor. Tepede bulunan muhteşem lokasyonu ve heybetli devasa binaları ve tapınakları ile Tunus’un en etkileyici turistik bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Tunus’a İstanbul Havalimanı’ndan her gün Tunis Air ve Türk Hava Yolları’nın direkt uçuşu bulunuyor. Tunus’un başkenti Tunis’teki Kartaca Havalimanı’na yapılan seferlerin uçuş süresi 3 saat. Direkt uçuşların yanı sıra Türkiye‘den Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya’dan aktarmalı uçuşlarla Tunus’a seyahat etme seçeneği de bulunuyor.

Kuzey Afrika’nın büyüleyici güzellikteki ülkesi Tunus, Akdeniz kıyı şeridi boyunca uzanan kumsalları ve lüks konaklama tesisleri, Fenikelilerden Roma İmparatorluğu’na kadar farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan antik kentleri ve lezzetli yemekleri ile keşfedilmesi keyifli bir destinasyon.

Malta

1 Yorum

  1. Şu an Munastır‘da marinada kalıyoruz. Eh fena değil diyebilirimki munastırın en lüks yeri. Kardeşim giyim kuşamlarına bakıyorum hepsi marka çok güzel. Parfümler sıkılmış ama o sokaklar ne öyle çöp? Hiç rahatsız olmuyorlar. Kaç medeniyet gelmiş temizliği öğretememiş bunlara. Yazık.. 😡

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz