Şahane taş evleriyle, tarih kokan çiçekli sokaklarıyla, bozulmamış dokusuyla, kaliteli mekanlarıyla insanın kalbini ısıtan bir yer Alaçatı. Taş duvarlarından begonvillerin sarktığı evlerin gölgelediği Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla Alaçatı, kim ne derse desin ülkemizin en gözde kasabası.
Eskinin şirin Ege köyü Alaçatı, bugün ülkenin en elit turizm noktalarından biri. Meşhur ot festivali, konsept butik otelleri, antikacı dükkanları, dört bir yanındaki nefis plajları, sörf okulları, daracık taş sokakları, hareketli eğlence hayatı, yerel lezzetler sunan mekanlarıyla Alaçatı sokakları tam bir cazibe merkezi.
Ünü ülke sınırlarını aşmış Alaçatı, 10 yıldan kısa bir süre içinde taş evlerin küçük otellere, dükkanların kafe ve restoranlara dönüşmesiyle, zeytin ve lavanta kokan bir kasaba oldu. Rumlardan kalan eski Alaçatı evlerini restore edip, yerleşmek yeni bir yaşam tarzı buralarda. Öyle ki kışın sekiz bin olan nüfus, yazın elli bine ulaşıyor.
Ege Denizi kıyılarının tam da ortasında yer alan Çeşme Yarımadasının güneyinde konumlanan Alaçatı kasabası, begonvillerle süslü taş evleri ve rüzgar sörfü ile de ünlü. Alaçatı halkı, mübadele sonucu buralara yerleşmiş. Alaçatı’da dikkati çeken ilk şey değişmemiş mimari doku. Sanki hala o eski canlı Rum köyü.
Arnavut kaldırımlı taşlarla kaplı Kemalpaşa ve Hacımemiş sokaklarının iki yakası üzerinde gösterişli evler ve dükkanlar sıralanıyor. Evlerin ön cephesi sokağa, arka tarafı ise bahçelere veya avlulara açılıyor. Topuklu ayakkabıyla bu iki ana sokakta rahat yürümek pek de mümkün değil, aklınızda bulunsun.
Dar sokaklar ve yel değirmenlerinden oluşan kasaba kendine has bir atmosfere sahip. Hacı Memiş Alaçatı’nın en gözde yerlerinden. Türkiye’nin bana göre en güzel sokaklarından biri.
Tarihi yerleşim dokusu, bitişik inşa edilmiş 2 katlı Türk ve Rum mimari tarzlarındaki evlerden oluşuyor. Yöreye özgü taş kullanılarak yapılmış yığma taş yapılar estetik açıdan Alaçatı’yı oldukça güzelleştirmiş.
Alaçatı, her geçen gün daha da renkleniyor. Bazı olumsuzluklara rağmen Çeşme ve Alaçatı’nın konseptine rakip olacak Türkiye’de başka bir başka yer daha yok.
Alaçatı’da dükkanlar çok geç saatlere kadar açık oldukları için, alışveriş ve dükkan gezme işini gece yapabilirsiniz. Yemek sonrası özellikle bir şeyler içmek için Alaçatı sokaklarında gezerken beğendiniz bir bara girip, ardından bir başkasına geçebilirsiniz. Köyün dışında özellikle Babylon’da güzel konserler olabiliyor, takip etmekte fayda var.
Alaçatı aynı zamanda kenstsel SİT alanı korumasında. Temmuz 2006 tarihinde geleneksel doku içindeki üç mahallede yer alan 1763 adet yapı kayda geçirildi.
Alaçatı’nın denizi ve rüzgârı gibi, daracık sokakları da sürprizlerle dolu. Alaçatı’nın sokaklarında, camisinde, antikacı dükkânında yörenin kültür zenginliğine tanık oluyorsunuz.
Şirin sokaklarını gezerken, bölgenin kültürü ve geçmişini bilerek adım atmanın yarattığı hazzı hissedin ve bu etkileyici yerleşim yerinin güzelliklerini bir de bu gözle keşfedin.
Alaçatı otelleri, beldenin hemen her yerinde dağılmış durumda. Bir çoğu da kalabalığın taş evlerin sıralandığı sokakları doldurduğu merkeze yakın. Bu butik otellerin bir çoğu oda kahvaltı şeklinde hizmet veriyor.
Ticari bir işletme zihniyetinden uzak, evlerine gelen tatilcileri bir misafirmiş gibi ağırlayan Alaçatı butik otelleri, kahvaltısıyla, odalarının kendine münhasır tasarımıyla, tarihi dokusu ve bahçelerinin güzelliğiyle göz dolduruyor.
Alaçatı hareketli ve bazen de gürültülü bir yer. Oteli seçerken buna dikkat etmek gerek. Benim şimdiye kadar kaldığım ve memnun Kurabiye Hotel, Alura Boutique Hotel, Hay Otel, Salbakos Otel butik otel seçeneklerine göz atın. Bütçenize uygun olanı seçin.
Alaçatı, doğal zenginliklerini tanıtma amacıyla her Nisan aylarında Ot Festivali düzenliyor. Festivalde Alaçatı’ya özgü ot çeşitleriyle yapılan birbirinden leziz yemeklerin yanı sıra ödüllü ve eğlenceli yarışmalar düzenleniyor.
Alaçatı’ya gidebileceğiniz en yakın havalimanı İzmir’de bulunuyor. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan hareket eden Çeşme servisleri, ulaşımı oldukça kolaylaştırıyor. Havayolu şirketlerine ait bu servisleri kullanmak istemeyenler ise İZBAN ve metro aktarması yapıp, Bornova ya da Üçkuyular otogarına giderek, Çeşme otobüslerine binerek Alaçatı’ya gidebilir.
Sığacık, Seferihisar, Özdere ve diğer köylerden de öncelikle Çeşme’ye oradan da dolmuşlarla Alaçatı’ya ulaşım sağlanıyor.
Çok detaylı bir Alaçatı yazısı olmuş. Uğraştığınıza da değmiş bence ellerinize sağlık.