İtalya, bildiğimiz hiçbir Avrupa ülkesine benzemeyen kendine münhasır bir ülke. Öyle ki diğer ülkelerin övündüğü neyi varsa hemen hepsi ve hatta daha fazlası bu ülke coğrafyasına dağılmış halde. Rönesans’ı doğuran bu topraklar Avrupa’nın diğer ülkelerinde görebileceğinizden çok daha fazla sanat ve mimari esere ev sahipliği yapıyor. Sanat akımlarına yön vermiş sanatçılarının göz kamaştıran eserleri sadece müzelerde değil katedrallerde, kiliselerde, meydanlarda capcanlı karşınızda duruyor.

Bir yeri betimlerken kullanılan ‘tarih kokuyor’ kelimeleri İtalya’nın nerdeyse her şehri için geçerli. İtalya şehirlerinin kimisi sanki zamanda donmuş kalmış gibi. Yüzlerce yıl önce nasılsa hala da aynen öyle duruyor karşınızda. Sanatçıların, edebiyatçıların, ressamların bulunmaktan çok keyif aldığı nefis meydanlar her şehirde karşınıza çıkıyor. İtalya’nın her kenti başlı başına bir sanat ve doğa harikası.

italya gezilecek yerler

İtalya, Katolik camiasının başkenti Vatikan’ı ile Avrupa kıtası içinde apayrı bir dünya adeta. Akdeniz’e nazır nefis adalara sahip; Sicilya, Sardinya, Capri, Ischia, Procida… Kıyı kasabalarında dolaşırken dahi kendinizi bir adadaymış gibi hissediyorsunuz. Cittaslow kültürünün doğduğu bu coğrafyada hayat yavaş akıyor. Strese yer yok.

Kuzey İtalya’da dağlar Alplerin eteğinde dolaştığınızda kendinizi Heidi’nin ülkesinde hissediyorsunuz. Avusturya’da İsviçre’de ne görüyorsanız Kuzey İtalya’da var. Alabildiğine uzayan vadilere serpilmiş küçük kasabaların her biri kartpostallardan fışkırmış gibi gerçek karşınızda duruyor.

Malta

Geçmişte her biri güçlü bir şehir devleti olduğundan kendine münhasır mimariye, kültüre ve mutfağa sahip. Kültürel zenginlik ve çeşitlilik ülkeyi daha da çekici kılıyor. Aktif yanardağların gölgesinde uzayan kasabalar binlerce yıl öncenin mirasını capcanlı gözler önüne seriyor Pompeii gibi Herculanium gibi.

Tarihi mirasın ötesinde şehirlerin sokakları şen ve estetik. Her köşe başında hangisine oturacağınızı şaşıracağınız tatlılıkta kafeler, restoranlar dizili. Kimisi yüzlerce yıllık tarihi mirasın tam karşısında, tadından yenmez! Bir de bunlara tadına doyulmaz yemekleri, tatlıları ve atıştırmalıkları ile buram buram Akdeniz mutfak kültürünü ekleyin.

Bir defa gidince gördüm, yeterli denilecek değil, her gidildiğinde tekrar gidilmeyi arzulatacak kadar tadı damağınızda bırakan bir ülke. En azından benim için bu tarif çok uygun.

İtalya Gezilecek Yerler 📌

İtalya’yı gezmeye nereden başlamalı? İtalya’da hangi şehirler gezilmeli?

Dünyanın en zengin tarihi ve kültürel geçmişe sahip bölgelerinden birinde yer alan İtalya, tüm Avrupa’yı derinden etkileyen Rönesans akımının da ortaya çıktığı ülke. Köklü müzeleri, tarihi yapılarla bezeli meydanları, parkları, bahçeleri, çeşmeleri, sahilleri ve doğal güzellikleri ile ülke kısa sürede keşfedilemeyecek kadar büyük.

Roma başta olmak üzere Floransa, Venedik, Sicilya, Napoli, Vatikan ve Milano gibi her biri başlı başına birer turizm destinasyonu olan gezilecek onlarca şehir, kasaba ve köy bulunuyor İtalya’da. İtalya toprakları içerisinde yer alan iki küçük bağımsız bölge olan Vatikan ve San Marino, Avrupa Birliğine üye olmasa da Schengen ülkeleri arasında yer alıyor.

1. Roma

italyada gezilecek yerler

Roma, modern İtalya’nın başkenti. Neresine bakarsanız bakın her yerde tarihi görüyorsunuz. Antik dönemden bu yana, sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış kentlerden biri. Antik anıtlar, Orta çağ kiliseleri, harika çeşmeler, müzeler ve Rönesans saraylarının yanı sıra modern Roma, çok canlı ve yoğun yaşayan bir şehir.

Görkemli Bir Açık Hava Müzesi: Roma blog yazımı okursanız şehrin ruhunu daha iyi anlayabilirsiniz. Roma Gezi Rehberi ise planlayacağınız Roma gezisi hakkında bilgiler veriyor. Roma gezilecek yerler listesi ise tüm ziyaret noktaları konusunda kapsamlı bir liste. Roma’nın en eski mirası Antik Roma kültürünün doğup büyüdüğü alanda yer alıyor. Şehir devletinden tüm Akdeniz’i çevreleyen muazzam bir imparatorluğa dönüşüm burada oldu.

Antik Roma medeniyetinin gelişim gösterdiği merkez olarak bilinen Roman Forum, dönemin kent merkeziydi. Gezinirken tarihin bir parçası gibi hissediyor insan. Roma tarihinin en ihtişamlı yapıtlarından Kolezyum (Colloseum), kentin önemli simgelerinden biri. Hemen yakınında yer alan Trajan Forumu, Roma’nın son imparatorluk meydanıydı. İmparator Titus ve onun Kudüs Kuşatmasındaki askeri başarılarına adanmış Titus Kemeri görmeye değer.

Palatino Tepesi, nefis bir Roma Forumu manzarasına sahip antik bir bölge. Efsaneye göre Roma’nın kurucuları Romulus ve Remus kardeşlerin bir dişi kurt tarafından bu tepede emzirildiler. Antik Roma’nın dinsel merkezi Capitolini Tepesi ise Roma medeniyeti temsil eden muhteşem Capitoli Müzeleri‘ne ev sahipliği yapıyor.

Antik Roma’dan günümüze kalan en iyi yapılarda Pantheon Tapınağı ise görkemli bir pagan tapınağı olarak inşa edilmiş, 7. yüzyıldan sonra kiliseye çevrilmiş. Castel Sant’Angelo Kalesi de Roma’nın değerli miraslarından.

Roma’nın en büyük bazilikalarından biri olan, Bakire Meryem’e adanan Santa Maria Maggiore, Roma’nın en büyük ikinci kilisesi St. Paul Bazilikası Roma gezilecek yerler arasında. Roma’nın zevkteki üstünlüğünün nişanesi Villa Borghese, Barok stili Borghese Bahçeleri ile. İnsanı kendine hayran bıraktıran birçok başyapıt içerisinde yer alan Galleria Borghese‘de sergileniyor.

Roma görkemli anıtların ve heykellerin süslediği birbirinden güzel meydanlara sahip. Görkemli Venedik Sarayının yanı başında yer alan Venezia Meydanı, Roma’nın en büyük meydanlarından Popolo Meydanı, ünlü İspanyol Merdivenleri ile süslü Spagna Meydanı Roma denildiğinde akla ilk gelen yerlerden. Trevi Çeşmesi‘ni unutmamalı.

Yüzyıllardır sebze, meyve ve rengarenk çiçeklerin satıldığı bir pazara ev sahipliği yapan Campo di Fiori Meydanı da çok güzel. Yerel halkın buluşma noktası olan Piazza Navona ise kentin en güzel meydanı. Ressam ve müzisyenleri, kafe ve restoranları ve görkemli heykellerin süslediği muhteşem havuzlarıyla cıvıl cıvıl bir atmosfere sahip.

✈️ Roma’da Leonardo da Vinci Havaalanı (Fiumicino Uluslararası Havaalanı) ve Ciampino Havaalanı olmak üzere iki havalimanı bulunuyor. Türk Hava Yolları, Pegasus ve Alitalia yolcularını Fiumicino Uluslararası Havaalanı’na indiriyor. Daha çok charter uçuşlarının ve özel uçuşların yapıldığı bir havalimanı olan Ciampino’ya Ryanair, Wizz Air ve EasyJet uçakları iniyor.


2. Vatikan

italya gezilecek yerler

Vatikan, ülkenin ruhani lideri Papa’nın da ikamet ettiği, Katolik Hristiyanlığın yönetim merkezi. Tamamen Roma içerisinde yer alsa da farklı bir ülke. Hem nüfus hem de yüz ölçümüyle dünyanın en küçük ülkelerinden biri. Mutlak monarşiyle yönetilen ülkede devlet başkanı olan Papanın sözleri yasa hükmünde.

Etrafı yüksek duvarlar ile çevrili şehrin ruhani yönü çok güçlü, sahip olduğu kiliseler, müzeler, bahçeler ve meydanlar inanılmaz çekici. Katoliklerin dini merkezi Vatikan’ın ünlü San Pietro Meydanı hayatımda gördüğüm en görkemli meydanlardan. Bernini tarafından tasarlanan, 284 sütun, benim gibi fotoğraf çekmeyi sevenler için etkileyici.

Ülkenin surlarla çevrili bölgenin dışındaki tek alanı olan meydanda yer alan San Pietro Bazilikası, Hristiyan dünyasının en büyük bazilikası. İhtişamı, süslemeleri, mistik dokusu sarmalıyor insanı. Burada aynı anda 20 bin insan dua edebiliyor. Kilisenin kubbesi Roma silüetinde ilk göze çarpan yapı. Şaşırtıcı bir mimari, hayran kaldım.

Sadece dışarıdan görülmesi bile ihtişamlı olan bazilikanın içerisinde çok zengin bir içerik bulunduruyor. Bazilika altında bulunan, İsa’nın on iki havarisinden St. Peter’in lahdini ziyaret etmek için uzun kuyruklar oluşuyor. Çarmıhtan indirilmiş İsa’nın cansız bedeninin kucaklayan Meryem’in tasvir edildiği Michelangelo’nun ‘La Pietà’ heykeli, Bazilikanın en değerli eserlerinden.

Michelangelo’nun olağanüstü tavan freskleri ile süslü Sistine Şapeli ise yine muhteşem. Ancak dikkat edilmesi gereken şey burayı ziyaret etmeden önce uygun olarak giyinmiş olmak. Kadınlar omuz, göbek ve dizleri göstermeyecek şekilde elbiseler giymeliler.

Papa’nın varlığını hissettiren dünyanın en önemli sanat eserlerinin sergilendiği Vatikan Müzeleri ve onu çevreleyen Vatikan Bahçeleri uzun kuyruklarını beklemeye değer.


3. Venedik

italya venedik

Venedik, 118 adacık üzerine kurulu benzersiz bir şehir. Adaları birbirine bağlayan 600’den fazla köprü var. İtalya’nın en güzel ve romantik yerlerinden biri. Bir zamanların güçlü devletlerinden Venedik Cumhuriyeti’nin de doğduğu bu adacıkların her köşesinde zengin tarihi dokuyla karşılaşıyorsunuz.

Yüz yıl önce nasılsa öylece duruyor her şey karşınızda. Ben çok seviyorum bu şehri, ama kimisi nedense ısınamıyor. Köprülerle birbirine bağlı dar masalsı sokaklarında kaybolmak en sevdiğim şeydi Venedik’i gezerken. Bir ucundan diğer ucuna kadar birkaç saatte gezerek ulaşıyorsunuz zaten.

Napolyon’un Avrupa’nın en müthiş salonu olarak tanımladığı San Marco Meydanı şehrin en kalabalık yeri. Venedik’i gezmeye buradan başlayabilirsiniz. Meydana bakan San Marco Bazilikası Venedik’in en önemli mimari ve dini sembollerinden biri. Meydanının köşesinde, 12. yüzyıldan kalma Çan Kulesi yükseliyor. Eskiden kuleye çıkmaya izin vardı, şimdi nasıl bilmiyorum.

Venediklilerin düklerinin zengin ticari geçmişinin kanıtı Palazzo Ducale, muazzam iç tasarımı ile görenlere heyecan veren bir saray. İdam edilmeden önce mahkûmların son bir kez Venedik’e bakmaları için geçirildiği Ahlar Köprüsü en çok fotoğraflanan yerlerden.

Kanallar şehri olan Venedik’in en ünlü ve en büyük kanalı Büyük Kanal, şehrin atar damarı gibi. Kanalı gezmek için her iskelede duran 1 numaralı vaporettolara binebilirsiniz. Kanalın her iki yakasında 14. ve 18. yüzyıllar arasında yapılmış 2 yüzden fazla göz alıcı bina var.

Büyük Kanal’ı ikiye bölen Rialto Köprüsü, kalabalıktan ötürü yürümekte zorlansanız da en güzel fotoğrafları çekebileceğiniz noktalardan.

✈️Venedik Marco Polo Havalimanı, şehir merkezinin 12 km kuzeyinde yer alıyor. Türkiye’den Venedik’e İstanbul Havalimanından Türk Hava Yolları, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından ise Pegasus Hava Yolları’nın direkt seferleri var.


4. Floransa

italya floransa

Floransa, Orta çağ sokaklarıyla sizi zamanda yolculuğa çıkaracak bir Rönesans kenti. İtalya’nın Toscana bölgesinde yer alıyor. Rönesans’ın doğduğu, tarih, kültür ve sanat alanında oldukça önemli bir yere sahip şehir, İtalyanca Firenze olarak adlandırılıyor. ‘Açıkhava Sanat Galerisi’ olarak anılan şehir sanat, mimari ve müze seviyorsanız İtalya’da gideceğiniz ilk yer olabilir.

Leonardo Da Vinci, Dante Alighieri ve Michelangelo gibi ünlü sanatçıların doğum yeri olan kenti, İtalya’nın en parlak sanat galerileri ile dolu. Onlarca kiliseden yalnızca birinin ziyaretçileri için birer ödüle dönüştüğü Floransa’da şehrin bazı manzaraları İtalya’nın en tanınan ikonaları arasında yer alıyor. Ponte Vecchio, Michelangelo’nun David’i, Brunelleschi’nin Kubbesi gibi tüm şehir bir İtalyan Rönesans vitrini gibi.

Bu hümanist sanat hareketinin Avrupa’nın karanlık çağlarının kırmayı başardığı Floransa’da şanlı sarayların, kiliselerin ve müzelerin koleksiyonu arasında yalnızca başı ve omuzları kalmış heykelleri görmeniz mümkün.

Floransa’da şehrin en ilgi çeken yerlerinin birbirine yürüme mesafesinde olması nedeniyle yürüyerek ulaşmak gezmenin en iyi yolu. Uffizi Galerisi ve Bargello gibi müzelerin çoğu Rönesans döneminin muhteşem tablo koleksiyonundan bazılarına sahip. Accademia Galerisi, Rönesans dönemi ressam ve heykeltıraşı Michelangelo koleksiyonu ile ünlü.

Kentte bir başka ilgi çekici yer, Medici Ailesinin ünlü sanat koleksiyonunu görebileceğiniz meşhur Pitti Sarayı. İtalyan astronom ve fizikçi Galileo Galilei’nin orijinal çizim ve modellerinin yer aldığı Enstitü ve Bilim Tarihi Müzesi de görülmeye değer. Galilei’nin orta parmağı bu müzede sergileniyor.

Kentin güzel mimarisinin tadını çıkarmak için Santa Maria del Fiore’yi ziyaret etmeniz gerekiyor. Kubbesinin Rönesans döneminin mühendislik başarısı olduğu söyleniyor.

Arno Nehri üzerinde yapılan en eski köprü Ponte Vecchio, şehrin sembol yapılarından. Bu köprü, Floransa’da II. Dünya Savaşı sırasında Nazi bombardımanından kurtulan tek köprüydü.

Floransa’yı gezmek için en az 2 tam gününüzü ayırmanız gerekiyor. Yok ben sadece sokaklarını gezsem yeter derseniz yarım gün de olur ama bu tür kısa gezileri tavsiye etmiyorum. Floransa’dan günübirlik Pisa ve San Gimignano turu yapılabilir.

✈️Floransa’ya Türkiye’den direkt uçuş bulunmuyor. Kenti dünyaya bağlayan Amerigo Vespucci Havalimanına İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı çıkışlı Milano, Roma ve Pisa aktarmalı uçuşlarla gidebilirsiniz. Floransa trenle Roma’dan 1,5 saat, Venedik’ten 2 saat 5 dakika, Milano’dan 2 saat 15 dakika uzaklıkta yer alıyor.


5. Milano

italya milano

Milano, yalnızca İtalya’nın değil dünyada da modanın nabzının attığı kent. Her yıl düzenlenen Moda Haftası ile dünyanın dört bir yanından modacıyı ve moda tutkununu ağırlıyor. Diğer yandan da dünyanın en önemli finans ve ticaret merkezlerinden biri.

Ülkesinin de en zengin kenti Milano, çok sayıdaki kültür merkezi, sanat galerisi, sergi ve kütüphaneleriyle modern dünya kültürünü besleyen en önemli şehirlerinden. Roma’dan sonra en büyük nüfuslu ikinci kenti. Dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden Galleria Vittorio Emanuele II şehrin zengin geçmişini gözler önüne seriyor.

Dünyanın en büyük Gotik dini yapılarından biri olan Duomo Katedrali enfesti tabi. Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası, Londra’daki Aziz Paulus ve Sevilla katedrallerinden sonra Avrupa’nın dördüncü büyük katedrali. Milano’da Leonardo da Vinci tarafından 15. yüzyılda Duke Lodovico Sforza’nın isteği üzerine yapılmış ‘Son Yemek’ freski Sforzesco Şatosunda görülebilir.

Milano’dan trenle gidilebilen, Hollywood yıldızlarının mesken tuttuğu Como Gölü, İsviçre sınırındaki Lugano Gölü, pitoresk dağ manzaraları ve aralarına saklı küçük gölleriyle Dolomites bölgesi büyüleyici kelimesinin de ötesinde enfes yerler.

✔︎ Bergamo, İtalya’da keşfedilmemiş küçük şehirlerden biri. Milano’nun 1 saat kuzeydoğusundaki şehir Lombardiya’nın gerçek yıldızı. Gezginlerin sıklıkla görmezden geldiği Bergamo, parke taşı sokakları ve eski saraylarla dolu, sur duvarlarıyla çevrili romantik bir şehir. İtalya’nın en güzel şehirlerinden biri. İtalya tekstil sektörünün merkezi.

Alpler’in eteklerine uzanmış Bergamo, İtalyan şehirlerinin klasik dokusunu yansıtan en iyi şehirlerden biri. Venedik Cumhuriyeti döneminde yaptırılan 6 km uzunluğundaki tarihi surların içerisinde, mistik bir atmosfere sahip. Barok döneme uzanan sade ancak zevkli yapıları, dar sokakları ile zarif ve estetik küçük bir şehir. Çok sayıda tarihi, etkileyici mimari yapıya sahip olan şehirde Orta çağ havası solumak mümkün. Civica Kulesi UNESCO tarafından koruma altında.

✔︎ Como Gölü, İtalya’nın Lombardiya bölgesinde yer alan ve İsviçre ile sınır olan bir bölge. İsviçre tarafı Alp Dağlarının eteklerinde olan göl, ünlülerin ve jet sosyetenin yazlık yeri olarak biliniyor. İtalya’nın bu en büyük üçüncü gölünün nefes kesen bir manzarası var. Como Gölü etrafındaki kasabalar, özellikle de Bellagio görülmeli.

İtalya’nın kuzeyinde Lombardiya bölgesinde bulunan Como Gölü, Alp Dağlarının eteklerinde, 146 kilometrekare genişliğinde. Yaz ve bahar aylarında gerçekleştirilen tekne turlarıyla huzurlu ve keyifli bir kaçamak fırsatı sunuyor.

✔︎ Maggiore Gölü ise İtalya’nın kuzeyinde, İsviçre’nin güneyinde eski bir buzul gölü. İtalya’nın en büyük ikinci gölü olan Maggiore, içerisinde yer alan Isola Bella, Isola Madre, Isola dei Pescatori adalarıyla cennetten bir köşe.

Ben Milano’da 1 hafta kalsam da diğer İtalya şehirleri gibi çekici gelemedi bir türlü bana. Gittiğim mevsimin kış olmasının da etkisi var tabi. Daha çok alışveriş ve modayla ilgisi olanlara bu şehri tavsiye edebilirim.

✈️ Türk Hava Yolları Milano Malpensa Havalimanına direkt uçuş düzenliyor. Pegasus ise Milano’ya 45 km uzaklıktaki Orio al Serio olarak da bilinen Bergamo Havalimanına uçuyor. Bergamo şehir merkezi havalimanından araba ile 10 dk uzaklıkta.


6. Bolonya

italya bolonya

Bolonya, İtalya’nın en havalı şehirlerinden biri. İtalya’nın kuzeyinde Emilia-Romagna bölgesinde yer alıyor. Orta çağ mimarisinin benzersiz örneklerine sahip olan şehir hem sol görüşü hem de kırmızı tuğlalı yapılarıyla ünlü. Kentin siluetini kızartan kırmızı kiremitli evler nedeniyle ‘Kızıl şehir’ olarak anılıyor. Kendine has atmosferi ile ülkenin en huzurlu şehirlerinden.

Orta çağdan kalma yapılarıyla tarihi bir merkez olan Maggiore Meydanı, Şehrin en önemli meydanı ve tam anlamıyla bir kavşak noktası. İki Kule (Two Towers), 12. yüzyılda inşa edilen ve Bologna’nın simge yapıları arasında gösterilen mimari şaheserler. Bologna gezilecek yerler arasında ilk akla gelen noktalardan olan San Petronio Bazilikası, ismini 431-450 yıllarında yapıda yaşayan azizden almış. Papa II. Jean Paul’un ölüm töreni de bu bazilikada gerçekleşti.

Enfes kanal manzarasıyla Venedik Penceresi, şehrin eğik ikiz kuleleri Asinelli ve Garisenda Bologna’da kısa sürede ziyaret edilebilecek noktalardan. Aynı zamanda Avrupa’nın en eski üniversitelerinden birine sahip. Bologna’da Neptün Çeşmesi, Torri di Bologna görülmesi gereken yerlerden. Şehrin en yüksek noktasında enfes bir manzaraya sahip olan San Luka Bazilikası, Guardia Tepesi üzerinde yer alıyor.

Yürüyerek rahatlıkla gezilebilen şehir merkezinde, motosiklet ve scooterlar her köşe başında karşınıza çıkabilir. İtalya ile Avrupa arasında transit bir geçiş noktası özelliği taşıyan Bologna, önemli demiryolu, karayolu ve havayolu bağlantılarına sahip.

✈️ İstanbul Havalimanından haftanın 7 günü direkt uçak seferlerinin bulunduğu Bologna’ya ulaşım oldukça kolay. Pegasus’un Bologna Guglielmo Marconi Havalimanına yaptığı seferler, ortalama 2-2,5 saat sürüyor. Bologna Venedik’ten yaklaşık bir buçuk saat, Floransa’dan 40 dakika ve Roma’dan trenle iki saat uzaklıkta.


7. Napoli

italya napoli

Napoli, İtalya’nın bir başka renkli şehri. Roma’nın 1,5 saat güneyinde, Vezüv Yanardağının gölgesinde volkanik bir bölgede kurulu Napoli, kendi adıyla anılan bir körfez boyunca uzanıyor. Kendine münhasır kültürü, UNESCO Mirası eski şehir bölgesi, tarihsel zenginliği ve yeme içmeye verdikleri önem gibi özellikleriyle aslında tam bir İtalya.

Napoli, pencerelerden birbirine çamaşır uzanan sokakları, güler yüzlü ve gürültülü insanları, kafelerde zaman geçiren gençleri, her köşede koşturarak oyun oynayan çocukları ile tam bir İtalyan. İtalyan mutfağının dünyaya armağanı olan pizzanın da ana vatanı. Napolitan pizzanın ismi şehrin isminden yadigâr. Denize inen yokuşlu sokakları ve sahil boyunca uzanan gezinti yollarıyla suyla iç içe yaşayan bir kent.

Çoğu gezgin Napoli’yi es geçiyor ama ben Napoli’yi ve Napoli çevresinde görülecek yerleri çok beğeniyorum. Napoli ve Amalfi Kıyılarını kapsayan 5-7 günlük bir gezi ile bu efsanevi bölgeyi gezin. Napoli’de konaklama tercihim, sahilde Hotel Royal Continental olmuştu, tavsiye ederim.

Napoli, birçok tarihi ve sanatsal hazineye ev sahipliği yapıyor. UNESCO listesinde yer alan tarihi bölge Centro Storico, birbirinden ilginç sokaklara ev sahipliği yapıyor. Centro Storico’nun kalbinde de Piazza Gesù Nuovo Meydanı ve yer alan Chiesa del Gesù Nuovo Napoli gezisine başlamak için en iyi nokta. Santa Chiara Manastırı, Napoli merkezdeki en önemli gezilecek yerlerden birisi.

Piazza Gesu Nuovo’dan, Via Benedetto Croce yolu ile başlayarak, Via San Biago’ya doğru yürüdüğünüzde ulaşacağınız ünlü Scannapoli Sokağı, eski Napoli merkezini ortadan ikiye bölüyor. Şehrin en güzel sokaklarından Via San Gregorio Armeno, sanatçılar sokağı olarak biliniyor ve bölgeye özgü tasarımları burada görebilirsiniz. Piazza del Plebiscito, modern şehrin merkezi konumunda ve Napoli’nin en hareketli yeri.

Bir liman şehri olan Napoli’de görülecek yerlerin başında Napoli Arkeoloji Müzesi, yeraltı şehri Napoli Sotterranea, Castel Nuovo ve Napoli’nin en eski kalesi Castel dell ‘Ovo Megaride kaleleri geliyor. Alışveriş merkezi Galleria Umberto, cam tavanı ile enfes bir mimariye sahip. Orta çağ kalesi Castel Sant’Elmo, şehri yukarıdan izlemek için en güzel yer.

İtalya’daki Vezüv Yanardağının MS 79’da patlaması ile lavlar altında kalan Pompeii ve Herculaneum şehirleri lav ve kül tabakalarıyla kaplanmış ve yok olmuştu. Birçok filme ve efsaneye konu olan bu antik şehirler Napoli yakınlarında yer alıyor.

Napoli Körfezinin içerisinde yer alan Capri Adası, yönetim olarak Napoli’ye bağlı bir kasaba. Napoli Limanı’ndan kalkan feribotlarla 1 saat gibi bir sürede ulaşılabilen Capri Adası, Güney İtalya’nın en popüler turizm merkezlerinden biri.

İmparatorluk dönemini yansıtan mimari yapıları, Rönesans esintili enfes villaları, kaliteli yerel şarapları, berrak denizi, etkileyici kumsalları, mavi mağaraları ve yemyeşil tepeleri ile Capri, özellikle yaz aylarında kıpır kıpır bir yere dönüşüyor. Romantik çiftler konaklamalı olarak gidebilir. Zamanı az olan gezginler Napoli’den günübirlik gidip gelebilir. Capri Adası Gezi Rehberi blog yazıma göz atın.

✈️ Türk Hava Yolları haftanın her günü İstanbul’dan Napoli’ye direkt seferler düzenliyor. Roma’ya uçup oradan Napoli’ye geçmek de diğer bir alternatif olabilir. Napoli Roma’dan 2,5 saat güneyde.


8. Sorrento

Sorrento

Sorrento, Napoli’nin güneyinde, batı kıyılarında, limonluk ve zeytinliklerin bulunduğu bir uçurumun tam tepesinden şahane manzarasıyla bakan bir yamacın eteklerinde kurulmuş bir şehir. Amalfi kıyılarına yaptığım gezi boyunca konaklama merkezi olarak bu şehri seçmiştim.

Bu kıyıların en gözde kasabaları Positano ve Amalfi konaklama açısından hem pahalı hem aşırı kalabalık hem de gönlünüze göre yer bulmak öyle pek de kolay değil. Limonları ve bir tür limon likörü olan limoncellosuyla ünlü Sorrento’da yapılacak en güzel şey harika sokaklarında rastgele yürümek. Via San Cesareo buranın ana caddesi ve şehrin tarihi bölgesi.

Basilica of Sant’Antonino ile kilise ve manastırdan oluşan San Francesco Kompleksi burada. Sorrento’da hareketliliğin kalbi Tasso Meydanını da sevmiştim. Etkileyici saat kulesi ile Sorrento Katedrali kolayca göze çarpan bir yapı. San Francesco Piazza’da bulunan, San Francisco Kilisesi ve San Francisco Manastırı, kemerleri ve mimarisiyle görülesi yapılar.

Sorrento’ya farklı bir açıdan bakmak için Marina Grande ile Marina Piccola limanlarına yürüyüşe çıkabilirsiniz. Burada denize girilebiliyor. Ayrıca tepelerde bulunan halka açık bahçeler hem denizin hem de Vesuvius Yanardağının uzaktan harika bir manzarasına sahip.

Napoli’den Sorrento’ya giden trenler ana istasyon olan Piazza Garibaldi’de ki Stazione Napoli Centrale’den sabah 6 akşam 11 arası her yarım saatte bir kalkıyor. Sorrento’da Hotel Michelangelo’da kalmıştım. Tavsiye ederim 👍


9. Amalfi Kıyıları

Positano, İtalya
Positano, İtalya

Amalfi Kıyıları, irili ufaklı kasaba ve köyleri ile denize dik dağların üzerinde özenle yerleştirilmiş birer inci gibi Positano ve Salerno arasında uzanıyor. Napoli Körfezinin güneyinde yer alan bu bölge İtalya’nın en muhteşem kıyıları olarak kabul ediliyor. Amalfi Drive adı verilen 40 km’lik rotanın manzarası şahane ve bu coğrafya UNESCO listesinde yer alıyor.

Positano ve Vietri sul Mare arasında uzayan 40 km’lik yol boyunca denize dik yükselen dağlara konumlanmış irili ufaklı enfes kasaba ve köyler sıralanıyor. Büyüleyici dağ geçitleri, turkuaz renkte deniz manzaraları, tünelleri ve sanki yıllar önce zamanın durmuş olduğu güzellikte köyler var. Köyler arasında ise mis kokulu limon bahçeleri, zeytinlikler ve üzüm bağları uzamış.

Araçla geçerken nerdeyse her noktada durup seyre dalasınız, küçük kasabaların sokaklarında kaybolasınız geliyor. Positano, Amalfi ve Ravello bu kıyıların en popüler destinasyonları. Her birini gezmek için birkaç saat yeter ama yaşamak ve hissetmek istiyorsanız birinde kalıp diğerlerini günübirlik ziyaret edin.

✔︎ Positano, bu kıyıların en tatlı en havalı romantik kasabası. Uçsuz bucaksız bir deniz manzarasını yukarıdan gören iki tepenin yamaçlarına kurulmuş. İtalyan Dolce Vita ruhunu en iyi sergileyen kasabada evler rengarenk. 1950’lerde bölgeyi ziyaret eden John Steinbeck’in ‘Gerçek olamayacak türde, rüya gibi bir yer’ demiş burası için. Mağribi mimarisini andıran evler Sirenuse Adaları’na bakan dik yamaçlara basamak şeklinde dizilmiş. Hepsinin manzarası enfes!

Seramik çatısıyla limanın ortasında bulunan Santa Maria Assunta Katedralinin kubbesi, Positano fotoğraflarının gözdesi. Birçok filme sahne olmuş kasaba hakkında yazdığım Positano rehberinde bolca bilgi paylaştım. Köklü bir İtalyan ailenin yazlık evinden otele çevrilmiş Otel Le Sirenuse, konaklama için tercih edilebilir.

✔︎ Amalfi, rakibi Positano gibi enfes manzaraya ve hoş mimari yapılara sahip. Zengin tarihi geçmişinin yansımaları hala ayakta. 1920’lerde İngiliz üst sınıfı ve aristokrasisi için popüler bir tatil beldesi olmuş. Şehrin kalbinin attığı ve merkez olarak kabul edilen Piazza Duomo’dan her yere ulaşmak mümkün.

Kasaba zaten küçücük. Temiz denizi, plajları ve kaliteli tesisleri ile Amalfi’de dalış ve tekne turu seçenekleri de var. Amalfi Gezilecek Yerler ve Amalfi Nasıl Gidilir blog yazılarım nefis kasaba hakkında fikir verebilir.

✔︎ Ravello, denizden çok yüksekte tertemiz havası, mükemmel manzarasıyla asla bırakmak istemeyeceğiniz bir görüntüye sahip. Deniz, güneş, sükûnet, güzel yemekler, müthiş şaraplar, sımsıcak İtalyanlar ve bolca huzur burayı tarifleyen güzel kelimeler olsa gerek.

Yemyeşil bir dokuya sahip Ravello, huzurlu atmosferiyle Boccaccio’dan Wagner’e pek çok kişiye ilham vermiş. Şirin kasabaya taraçalarda yer alan limon ağaçlarının vanilya benzeri mis gibi kokuları arasında çıkıyorsunuz.

✈️ Amalfi Kıyılarına gitmek için Napoli’ye uçmanız gerekiyor. Roma, Napoli, Capri, Pompeii, Herculaneum, Sorrento, Positano, Amalfi ve Ravello şeklinde 1 haftalık bir gezi rotası yapabilirsiniz.


10. Puglia

italya alberobello
Alberobello

Puglia (okunuşu Pulia), İtalya’nın güneyinde Adriyatik Kıyıları boyunca uzanan yarımada şeklindeki bölge, adını yolcuları koruyan azize olarak bilinen Itria’dan alan vadide kurulu. Bembeyaz evlerin oluşturduğu barok mimariye sahip şehirleri, küçük kasabaları, alabildiğine uzayan üzüm bağları ve zeytin bahçeleriyle ünlü bu bölge. Burası ülkenin şarap üretiminin ana merkezi.

Eğer uygun fiyatlı bir tatil, doğa, nefis yemekler, çok iyi kırmızı ve beyaz şarap kulağınıza hoş geliyorsa rotaya girmesi gereken bir coğrafya Puglia. Çizmenin topuğuna denk gelen bölgede yer alan Puglia’da Itria Vadisi, Lecce, Otranto göze çarpan yerleri olsa da görülecek çok sayıda önemli yere sahip.

Lecce, cömertçe dekore edilmiş kiliseleri ve özenle oyulmuş sütunlara sahip binalarıyla bölgenin en iyi barok şehri. Otranto ise bozulmamış plajları ve yüzmeye davet eden kristal berraklığında suları ile ünlü. Fatih Sultan Mehmed’in Roma’yı fethetme ülküsündeki ilk adımı olarak Gedik Ahmed Paşa komutasındaki kuvvetler Otranto’yu 13 ay boyunca kontrol etmişti. Puglia’da gezilecek yerlerin her birine 1 paragraf yazsam komple bir blog yazısı olur.

Itria Vadisi (Valle d’Itria) kendine münhasır özelliklere sahip. Martina Franca, Cisternino, Locorotondo, Ceglie Messapica ve Ostuni şehirlerini gezme fırsatı buldum. Hem fiyatlar yeme içme ve konaklama açısından diğer pahalı turistik İtalya şehirlerine göre daha da uygun.

Bölgenin asıl adını duyuransa meşhur Trulli Evleri. UNESCO listesine alınmış bu farklı mimariye sahip evler, Puglia bölgesinin hemen her yanında görülebiliyor. Zamanın derebeyleri çatısı olan her eve vergiler çıkınca, yapımında harç kullanılmadan, üst üste geçmiş taşlarla yapılı, yuvarlak mimaride evler ortaya çıkmış.

✔︎ Alberobello, Itria Vadisinin için de yer almasa da vadi coğrafyasının tam kuzeyinde yer alıyor. Konik çatılı, harçsız örülmüş duvarları, beyaz ve gri renkleriyle 1,500’den fazla Trulli evlerine sahip olduğundan ‘Trulli’nin Başkenti’ olarak anılan çok tatlı bir şehir.

1996’dan bu yana UNESCO listesindeki şehir, masallardan çıkmışçasına otantik bir görünüme sahip. Bazı Trulli evleri müze ya da hediyelik eşya satışı için kullanılıyor. Ayrıca kimisinde konaklayabiliyorsunuz da. Diğer Puglia kasabalarına göre daha pahalı bir yer olduğunu hatırlatayım.

✔︎ Martina Franca, Itria Vadisinin kalbinde yer alıyor. Itria Vadisinin en büyük yerleşimi. Dönemin zengin ve soylu ailelerinin yaşadığı yer olmuş. Ticaret yolları üzerinde olmasından dolayı zenginleşmiş. Şehirde kaleler, saraylar, surlar inşa edilmiş. Sahip olduğu çok sayıda saray ve kilisesiyle tarihe açılan bir kapı gibi. Soluk taş duvarlı ve beyaz badanalı evleri, dolambaçlı sokaklarıyla sevdiğim bir yer olmuştu. Konaklama için Masseria Calongo veya Lo Smeraldo Hotel tercih edilebilir.

✔︎ Locorotondo, bölgenin en şirin yerleşim yerlerinden birisi. Beyaz duvarlı evleri, daracık sokakları ve panoramik vadi manzarasıyla oldukça hoş bir yer burası. Alberobello’nun çok yakınında. Konaklama için Agriturismo Masseria Madonna dell’Arco hem peynir üretiminin nasıl yapıldığını görmek, hem leziz Puglia yemeklerini keşfetmek için uygun.

✔︎ Cisternino, yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarının çevresini sarmaladığı geniş bir düzlük ve tepecikler arasında, yüksek bir yere kurulmuş oldukça şirin bir yer. Puglia’nın diğer şehirler gibi neredeyse hiç bozulmamış bir dokuya sahip. Beyaz badanalı evlerin sıralandığı uzayıp giden dar sokakları ve rengarenk saksı çiçeklerinin süslediği merdivenleri pek bir güzel. 2014’te yılın cittaslow şehri seçilmiş Cisternino’ya 3 km uzaklıkta olan Masseria Calongo hem iyi bir yemek hem de konaklama için tercih edilebilir.

✔︎ Ostuni, bölgenin en çok ilgi gören şehirlerinden bir tanesi. Beyaz badanalı evlerinden dolay ‘Beyaz Şehir’ olarak da bilinen Ostuni, muhteşem gotik katedralleriyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Bölgede en sevdiğim yer burası oldu. Dolambaçlı sokaklarından sur duvarlarına ulaştığınızda karşınızda şahane Adriyatik manzarasını görüyorsunuz. Masseria Asciano konaklamak ve akşam yemeği için nefis.

✔︎ Ceglie Messapica, Itria Vadisinin güneyinde, Martina Franca’nın sadece 18 km güneyinde yer alan şirin bir kasaba. Tarihi dokunun her köşesinde hissedildiği sakin kasabanın, çiçek saksılarıyla süslenmiş dar sokaklarından geçirmek pek keyifli.

Bölgeye ulaşım için en uygun havalimanı Bari ve Birindisi şehirlerinde. Ben Bari üzerinden Itria Vadisi’ne geçtim. Deniz güneş ve kum tatilinden farklı olarak, İtalya’nın bu az bilinen bölgesinde keyifli bir gurme ve kültür turu için Itria Vadisi bence nefis bir rota.


11. Cenova

Cenova, İtalya’nın 1948 Anayasası ile kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesinden birisi olan Liguriya Bölgesinin başkenti. Kuzeybatı İtalya’da yer alan Genova, İtalya’nın en büyük, Akdeniz’in ise Marsilya’dan sonra ikinci en büyük limanına sahip.

Daracık sokakları, 16. yüzyıl sarayları, Barok yapıları, Romanesk kiliseleri ve güzel meydanları ile tipik bir Orta çağ kenti. Christopher Columbus’un doğduğu şehir, 2004’te Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmişti. Aşıklar şehri Portofino ve yine Avrupa’nın en güzel köylerinden biri olan Cinque Terre Genova yakınlarında görülecek yerler arasında.

İtalyan Rivierası olarak adlandırılan Cenova’da gezilecek yerler arasında Kentin eski tarihi merkezi Palazzi dei Rolli, San Lorenzo Katedrali, Lanterna Feneri, Porto Antico gibi önemli yapılara sahip olan Cenova’da Orta çağdan kalma birçok kilise, saray ve müze de bulunuyor.

Bu sıcakkanlı liman şehrinde San Matteo Meydanı, Dükler Sarayı, Palazzo Reale’nin yanı sıra 3. yüzyıldan kalmış rengârenk evlerin çevrelediği liman bölgesi çok hoş. Özellikle gece olduğunda binaların ışıklı pencerelerinden gelen çatal kaşık sesleri ve hiç de az olmayan sokak müzisyenlerinin ve lokantaların hoş gürültüsüyle daracık sokakların cazibesi bir kat daha artıyor. Metro ağı çok gelişmiş olmasa da toplu taşımada otobüs yaygın. Cenovalılar ise çoğunlukla motosiklet kullanıyor.

✔︎ Portofino, Genova’nın kendisinden daha meşhur beldesi. Güzel manzarası, ılıman iklim, birinci sınıf hizmet anlayışıyla Akdeniz’deki en kusursuz tatil rotalarından. Zarif ada Elizabeth Taylor, Clark Gable, Humphrey Bogart’tan Robert De Niro, George Clooney, Madonna’ya kadar yıllardır seçkin misafirlerini ağırlıyor.

Yemyeşil bitki örtüsü ile çevrili kayalık bir burnun üstünden bir kale yükselen kasaba, İtalyan’ın en fotojenik balıkçı kasabalarından. Balıkçılara seyre dalacağınız sahile yakın nefis cafeler, akşamları denizede şahane gün batımı, deniz ürünlerinin tadını çıkaracağınız balık restoranları ile romantik balayı çiftlerini cezbeden bir rota.

Korunaklı ve gizli bir körfezin etrafında bir taç gibi duran bu kasabayı, İtalya balayı yerleri arayışında olanlar ilk sıraya yerleştirebilir. Alışveriş yapmayı seviyorsanız, en iyi İtalyan tasarımcıların harika butikleri sizi bekliyor.

✔︎ Nervi, Pitoresk Akdeniz manzarasıyla romantik bir sahil köyü. Cenova’ya yakın, ılıman iklimi nedeniyle 20. yüzyılda Avrupalılar ve Rus aydınları arasında popüler bir destinasyondu.

✔︎ Camogli, tatillerini kalabalıktan uzak renkli bir köyde geçirmeyi seven İtalyan aileler için bir yaz tatili noktası. Cenova’ya arabayla bir saatten daha kısa bir mesafede bulunan köy

✔︎ Cinque Terre, İtalya’nın en güzel küçük köylerinden, gizli mücevher gibi. Ligurya’nın geri kalanından neredeyse izole duran Cinque Terre ‘Beş Toprak’ anlamına geliyor. Sadece bir yerin değil Monterosso, Vernazza, Corniglia, Manarola, Riomaggiore’den oluşan 5 köyün adına verilmiş bir isim.

Dik ve engebeli sahil şeridinde yer alan beş küçük izole köy UNESCO listesinde yer alıyor. Denize bakan uçurumlar üzerine konuşlanmış renkli evleri ve çok değerli bir şarap olan Sciacchetrà’nın üretildiği bağlarıyla Cinque Terre yürüyüş severler için gerçek bir cennet.

✈️Türk Hava Yolları’nın İstanbul Cenova arasında direkt uçuş seferleri bulunuyor. Haftanın 7 günü ulaşımın mümkün olduğu Cenova’ya yolculuk İstanbul’dan 3 saat sürüyor. Aynı zamanda kuzey İtalya’nın en büyük tren istasyonu olan Brignole Tren İstasyonu’na birçok İtalya şehrinden tren seferleri bulunuyor.


12. Pisa

Pisa, İtalya’nın en çok ziyaretçi ağırlayan şehirlerinden biri. Kuzey İtalya’da dünyaca ünlü eğik Pisa Kulesi ile meşhur. Pisa Katedrali ve vaftizhanesi ile birlikte Pisa Kulesinin de yer aldığı Piazza Del Duomo bölgesi 1987’den bu yana UNESCO listesinde bulunuyor.

Klasik bir Roma kenti olan Pisa gezilecek yerler denildiğinde ilk akla gelen nokta dünyaca ünlü eğik Pisa Kulesi. Yapımı yaklaşık 200 yılda tamamlanan ve mermerden tasarlanan kule İtalya’da en iyi bilinen yerlerden biri olsa gerek. Çoğu İtalya turu sadece bu kuleyi görüp fotoğraflamak için Pisa’yı rotaya ekliyor.

1,000 yılı aşkın bir süre önce inşa edilen, Pisa Katedrali, İtalya’nın farklı yerlerinde inşa edilen birçok dini yapıya ilham kaynağı olmuş. Romanesk mimari etkileri taşıyan, Meryem Ana’nın Varsayımına adanmış katedral kulenin yanı başında duruyor. Pisa Kulesi dışında katedral ve vaftizhane de UNESCO lListesinde.

Kuleden ayrılıp da şehrin sokaklarına daldığınızda Rönesans izlerini taşıyan saraylar, gotik ve romanesk kiliseler, Orta çağ yapıları, dar ve dolambaçlı taş döşeli sokaklar çıkıyor karşınıza. Tarih boyunca İtalya’da kurulan en güçlü 4 deniz cumhuriyeti arasında gösterilen Pisa, ünlü bilim insanı Galileo Galilei’nin de yaşamış olduğu yer.

✈️Pisa’ya Türk Hava Yolları sezonda Pisa şehrine uçuş gerçekleştiriyor. Floransa Santa Maria Novella tren istasyonundan kalkan trenle 1 saate Pisa şehrine gidiliyor. Floransa gidişli Pisa dönüşlü bir tatil rotası planlanabilir.


13. Siena

Siena, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan tarihi şehir merkezi inanılmaz güzel küçük bir şehir. Siena, İtalya’nın kuzeyinde etkileyici kır yaşamı ve bağlarıyla bilinen Toskana Bölgesi’nde yer alıyor.

Çok uzun zaman ziyaret ettiğim şehrin sokaklarında rastgele dolaşmanın keyfi hala aklımda. İtalya’nın en güçlü 4 deniz cumhuriyeti arasına bir zamanlar adını yazdırmış bir şehir devletiydi geçmişte ne de olsa. Dönemin mirası olduğu gibi karşınızda. Görkemli Siena Katedralinde Donatello, Bernini ve Michelangelo’nun heykelleri var.

Avrupa’nın en büyük ve en güzel kent meydanlarından biri olan Piazza del Campo şehrin kalbi. Geçmişi 12. yüzyıla dayanan dünyaca ünlü Palio At yarışları yılda 2 defa bu meydanda düzenleniyor. Meydanın büyüklüğünden dolayı yan yana ancak 10 atın koşabildiği Palio Festivalinde biniciler ata eğersiz binip kıyasıya yarışıyor.

Gotik stildeki Sansedoni Sarayı (Palazzo Sansedoni) ve gösterişli Belediye Binası (Palazzo Pubblico) şehrin en önemli tarihi yapılarından. Dünyanın en eski üniversitelerinden 1240’da kurulmuş Siena Üniversitesi nedeniyle hatırı sayılır miktarda öğrenci nüfusuna da sahip.

✔︎ San Gimignano, Siena’ya 45 dakika uzaklıkta yer alan, etrafı surlarla çevrili, çok iyi korunmuş bir Orta çağ kasabası. 12. ve 13. yüzyıllarda rakip soylu aileler tarafından inşa edilen şehirde merkez olarak kabul edilen Cisterne Meydanı enfes. Ayrıca, Hollywood film ve dizilerine (Game of Thrones, Twilight Zone vb.) konu olmuş Volterra kasabası da çok yakın.

Siena’da konaklamadım, çoğunlukla İtalya turları rotasında Floransa ile birlikte ziyaret ediliyor. Floransa’dan trenle 1,5 saatte gidiliyor. Günübirlik Pisa, Volterra, San Gimignano rotası Siena’dan yapılabilir.

✈️ Siena’ya ülkemizden direkt uçuş yok. Siena’ya en yakın uçabileceğiniz şehirler Floransa ve Pisa. THY veya Pegasus’la bu şehirlere uçup, tren ya da otobüsle Siena’ya geçebilirsiniz.


14. Verona

italya verona

Verona, Roma döneminde yaşanmış olan Romeo ve Jüliet hikayesi ile biliniyor. Oldukça göz alıcı bir Orta çağ kent merkezine sahip olan Verona, düzenlenen opera festivalleriyle ünlü. Anıtlar ve sanatsal eserler bakımından zengin. 22 bin kişi kapasiteli Verona Arenasını ilk görenler onu Kolezyum ile karıştırabilir.

Roma döneminden kalma pek çok yapı ile nefis bir kaleye sahip olan kent, İtalya’nın en çok ziyaret edilen dördüncü şehri. Ülkesinin kuzey bölgesinde yer alan Verona, müzeleri, sanat galerileri ve hareketli kültür-sanat yaşamıyla İtalya’nın görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Kentin kalbi Piazza delle Erbe Meydanında atıyor. Tabloyu andıran tarihi evlerle çevrili, ortasında 14. yüzyıla ait bir çeşme var. İngiliz edebiyatçısı Shakespeare‘in romantik eserinde yer alan Juliet’in Romeo‘yu beklediği küçük balkonda fotoğraf çekilmek için epey beklemeniz gerek.

Şehrin en etkileyici yapılarından biri de Castelvecchio Kalesi. Piazza dei Signori Meydanı ise Rönesans dönemi şaheseri Loggia del Consiglio binası gezilecek yerler arasında. Romanesk Verona Katedrali, depremlerden dolayı zarar görmüş olsa da pek çok kez restore edilmiş.

✔︎ Garda Gölü, Kuzey İtalya’da Verona ve Brescia arasında yer alan, ülkenin en büyük 3 gölünden biri. Gölü çevreleyen irili ufaklı kasaba ve köylerin her biri diğerinden güzel. Her biri tarih, manzara ve gastronomi açısından oldukça zengin. Romantik bir İtalya balayı tatili düşünüyorsanız tercihiniz Garda’dan yana olsun. Milano’da bu güzel göle günübirlik gezi yapmak mümkün.

Desenzano del Garda, Garda Gölüne trenle veya A4 Autostrada’dan geliyorsanız, muhtemelen gölün enfes güzelliğine şahit olacağını ilk yer olacak. Burada çok sayıda pansiyon ve lüks otelin yanı sıra bolca kamping alanı da mevcut. Doğa severler için not edilmesi gereken bir yer.

Gölün güneyinde, Sirmione kasabasında yer alan tertemiz, kristal berraklığında göl suyunun yanı sıra kayaların arasından fışkıran termal su kaynağıyla şifalı sulara sahip Jamaica plajı, yaz aylarında tıklım tıklım. Gölün güneyindeki kasaba ve köylere giden otobüs hatları Sirmione merkezden de geçiyor.

✔︎ Sirmione, Garda’nın kıyısında görülesi küçük ve şirin kasaba. ‘Garda Gölü’nün İncisi’ olarak klişe tanımlansa da bunu sonuna kadar hak ediyor. Kasabanın sokakları, kaldırımları ve meydanlarının özgün karakteri ve renkleri var. Zengin İtalyanların emeklilik hayali olan kasabanın daracık sokaklarında motorlu taşıt kullanımı yasak, dondurması meşhur.

Göle uzayan bir çıkıntı adacığının ucunda Verona Lordu Scaligeri Ailesi tarafından yaptırılmış 15. yüzyıla ait bir kalesi var. Yaşına rağmen iyi korunmuş olan kalenin balık kuyruğunu andıran şekli masallardan fırlamış gibi duruyor. Kalenin alt ve zemin katı Doğa Tarihi Müzesine ev sahipliği yapıyor.

✈️ Verona’ya ülkemizde doğrudan uçak seferi yapan bir hava yolu şirketi yok. Lufthansa’nın İstanbul Havalimanından Frankfurt aktarmalı uçuşları var. Verona’ya en yakın ve Türkiye’den direkt uçak seferinin olduğu havalimanı ise Venedik Havalimanı. Ucuz bilet bulursanız Milano’ya da uçabilirsiniz.


15. Bari

italya bari

Bari, İtalya’nın güneydoğusunda Adriyatik Denizi kıyısında uzanıyor. Güney İtalya’da Napoli’den sonra en büyük ikinci kent. Tam bir Akdenizli. Enfes mimariye sahip sahil şeridi, kilometrelerce uzunluktaki kumsalları, tarihi kasabaları, otantik yemekleri, zeytinyağı, şaraplık üzüm bağları ve huzurlu atmosferi var.

Abartılı mimarisi yok, insanı hayrete düşürecek bir şehir değil ama her şeyden ‘birazı’ barındıran tadı damakta kalan bir şehir. Görmeye değer kiliseler, sahil şeridi boyunca uzanan muhteşem evler, kumsallar, hareketli sokaklar ve sıcakkanlı insanı var.

Kentin buluşma noktası olan Piazza Mercantile, hayatın merkezi. Çok sayıda kafe, restoran, müze ve devlet dairesi bu meydan çevresinde sıralanıyor. Meydanda yer alan Colonna Della Giustizia, geçmişte borçlu olan ve borcunu ödemek istemeyenlerin cezalarını çektiği bir mermer yapı. Borçlular kolona bağlanarak ifşa ediliyormuş.

Strada delle Orecchiette, Bari’yi tanımak için uğranması gereken sokaklardan. Gündelik yaşama tanık olmak, yerel insanlara dokunmak, pazar yeri kültürünü tanımak için bu sokak olmazsa olmaz duraklardan. Svevo Sarayı, Orta çağ mimarisinin Bari’deki en güzel örneklerinden.

Popüler kültürde Noel Baba olarak bilinen Pataralı Aziz Nicholaos’un kemikleri Bari Aziz Nicolas Bazilikasında yer alıyor. İtalya’nın en büyük üçüncü opera binası da Bari’de. Teatro Petruzelli, locaları, altın işlemeli tavanı, süslü iç dekorasyonu ve kadifeden döşemeleri ile büyüleyici.

Bari, İtalya şehirleri içerisinde pek ilgi görmüyor, ancak Alberebello, Matera ve Puglia bölgesi ile birlikte güzel bir rota olur. Bari’den başlayarak Alberebello, Matera’yı da içine alan ve Itria Vadisinin tüm kasabalarını gezeceğiniz 1 haftalık bir tatilin tadı damağınızda kesin kalır. Toplu taşımayla da gezilebilir ama araba kiralamak şart bence.

✔︎ Polignano a Mare, Adriyatik’e bakan sarp bir kaya üzerine oturtulmuş, muhteşem bir konuma sahip beyaz ve altın binalardan oluşan küçük bir kasaba. Oldukça tarihi merkezinde dolaşmak, küçük meydanlarından birinde bir kahve içmeye dahi gidilecek hoş bir yer.

✔︎ Matera, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Günümüzden 10 bin yıl önce ilk yerleşimin görüldüğü yer UNESCO listesinde. İtalyan sinemasının ses getiren birçok tarih temalı filminin de çekildiği yer. Arap-Bizans ve Fransız etkileri taşıyan bir mimari görünüme sahip olan şehir tarihi ve kültürel zenginlikleri ile görmeye değer.

✈️ İstanbul Havalimanından Türk Hava Yolları ve Alitalia Havayolları ile Bari’ye uçmak mümkün.


16. Perugia

italya şehirleri

Perugia, İtalya’nın kısmi bölgesel özerklik verilmiş Umbria bölgesinin merkezi. Tarihi MÖ 9. yüzyıla kadar uzanan Perugia, Umbria bölgesinin başkenti olup İtalya’nın tam ortasında yer alıyor. Floransa’nın güneyinde yer alan şehirde 1308’de kurulmuş Perugia Üniversitesi dünyanın birçok yerinen gençleri misafir ediyor. Perugia iki üniversiteye sahip hem kozmopolit hem de kendine has şirin havasını koruyan bir şehir.

Bir zamanlar önemli bir Etrüsk yerleşimi olan Perugia’da tarihi şehir merkezi görkemli bir yamacın tepesine kurulu. Bir vadinin üzerinde kurulu, eşsiz manzarasıyla ziyaretçilerini bekleyen şehir pek çok önemli anıta ve çok güzel bir meydana sahip. Her yer inişli çıkışlı, şehri gezmek enerji istiyor.

Tarihi Etrüks binaları, labirent gibi sokakları, kesme taştan evleri, çiçeklerle süslü balkonları şahane. Ana meydanı Piazza IV Novembre ve meydanın tam ortasındaki Fontana Maggiore pek güzel. Yine gotik tarzı Duomo da burada.

Her yaz dünyaca ünlü caz festivallerinin yapıldığı kent sahip olduğu üniversitelerle yabancıların İtalyancayı öğrenebilecekleri harika bir yer. Avrupa’nın en önemli jazz festivallerinden Umbria Jazz temmuz ayında yapıyor. Ayrıca ekim sonu yapılan Çikolata Festivali de aklınızda bulunsun. Roma veya Floransa’dan yaklaşık 2 saatte gidilebilir.

✈️Umbria’da bölgesel havalimanı Aeroporto Internazionale dell’Umbria yer alıyor olsa da Türkiye’den direkt uçuş yok. Floransa’dan trenle 1 saatte, Roma’dan ise 2 saatlik bir yolculukla gidilebilir.


17. Sicilya

cefalu sicilya

Sicilya, İtalya’nın yarı özerk bölgesi ve Akdeniz’in en büyük adası. Şahane kıyı şeridi ile Akdeniz’in en önemli turizm adalarından biri olan Sicilya, Lipari, Ustica, Egadi, Pantelleria Adası ve Pelagie adalarından oluşan topluluğun merkezi. Kıbrıs’ın neredeyse üç katı büyüklüğünde.

Baharda portakal ve limon ağaçlarının kokularının parfüm etkisi hissettirdiği bir yer. İtalya’nın diğer modern ve zengin bölgelerine kıyasla daha fakir olsa da yavaş yavaş kendini toparlayıp tarihi ve doğal güzelliklerini misafirlerine cömertçe sunuyor. Balayı çiftlerinin gezmeye doyamayacağı bu çok renkli ve karma kültürlü ada.

Adaya her gelenin kendinden bir iz bıraktığı Sicilya’da ada halkı, Grekler’den ilmi ve sanatı, Romalılardan Hıristiyanlığı, Araplardan tarımı, Normanlardan mimariyi öğrenmişler. Kendine özgü vergi, eğitim sistemi, ayrı parlamentosu bulunuyor. İtalya içerisinde sanki bir başka kültür, bir başka ülke gibi.

Etna Dağının eteklerine kurulmuş ve adanın en büyük kenti olan Catania, Hollywood yıldızlarının yeni gözdesi olan Etna’ya yakın Orta çağ kasabası Taormina, Arşimed’in yaşamış olduğu Sirakuza, şirin balıkçı kasabası Cefalu gibi birçok hazineyi içinde barındırıyor.

Katanya, ünlü Etna Yanardağının eteklerine kurulmuş etkileyici bir yerleşim yeri. Yaz dönemi oldukça hareketli olan Katanya’daki Katanya Fontanarossa Havaalanı ise bölgenin en önemli uçuş noktası. Diğer Sicilya kentleri gibi Katanya da Roma, Arap ve Normanlar tarafından idare edildiği için kültürel olarak etkilenmiş. Küçük dağ köyleri, altın renkli kumsalları derken şahane bir tatil sizi bekliyor.

Palermo, Sicilya’nın en büyük kenti. Yerel halkın büyük çoğunluğu burada yaşıyor. Rengarenk sokakları, muhteşem plajları, leziz yemekler sunan restoranları ile cıvıl cıvıl bir şehir. Şehirde keşfedeceğiniz ilk şey lezzet olsun. Yüzlerce yıllık formüllerle, adeta bir sanat gibi yapılan orijinal İtalyan pizzaları, pizza algınızı sonsuza kadar değiştirebilir

Taormina, Katanya Havaalanı’ndan sadece 45 dakika uzaklıkta, adanın en turistik bölgesi. Benzersiz güzellikteki manzaraya sahip Taormina; plajları, beach clubları, sokak ve caddeleriyle oldukça hareketli.

Etna Yanardağı, Taormina’ya 1 saatlik mesafede, 3345 metre yüksekliği ile Avrupa’nın en yüksek aktif volkanik dağı. Volkanik toprak yapısına rağmen inanılmaz güzellik ve çeşitlilikte bitki örtüsüne sahip dağın üzerinde trekking gezileri unutulmaz anılar vaat ediyor.

Sirakuza, adada Yunan kültürünün en yoğun olarak hissedildiği yer. Kilise veya katedrallere dönüştürülerek bugünlere ulaşmış antik tapınaklar, daracık sokaklardan ulaşılan muhteşem meydanlar, dünya mirası listesindeki Necropolis of Pantalica ve Yunan mitolojisi tanrıları Apollon ve Artemis’in doğum yeri olan Ortigia Adası görülmeye değer.

Cefalu ise adanın belki de en romantik noktası. Çift olarak gidecekseniz buraya uğramadan ayrılmayın. Sicilya’da gezilecek yerler arasında olan bu tipik balıkçı kasabasında tüm sokaklar denize çıkıyor. Palermo’dan 40 dakika uzakta Cefalu’nun çamaşır deterjanı kokan dar sokaklarında dolaşın, Baba filmine konu olan Vito Corleone’nin yaşadığı Carleone kasabasını ziyaret edin.

✈️ Sicilya’nın Katanya’ya şehrine Türk Hava Yolları direkt uçuyor. İtalya içinden düşük maliyetli uçuşlarla adaya ulaşmak daha kolay. Sicilya’ya İtalya içinden regionale trenleriyle de ulaşılabiliyor, fakat bu yolculuk 12 saate yakın sürüyor.


18. Torino

Torino, 2006 kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış, muhteşem müzeleri, zarif dükkanları ve nefis restoranları ile dev bir kültürel merkez halinde. Bunun yanında barok mimarisinin ve tarihi sarayların çok güzel örneklerini de görebileceğiniz kentte pek çok tarihi kafe, sanat atölyesi ve kemerler ziyaret edilebilecek yerlerden bazıları. Torino İtalya’nın kuzey batısında, Po Nehri ile Alpler’in hemen dibinde yer alıyor.


19. San Marino

san marino

San Marino, İtalya’dan tamamen farklı bir ülke. Avrupa’da en az ziyaret edilen ülkelerden biri olduğu için İtalya’nın gizli mücevher listesinde yer verilmesi gerekir yine de. Bu minik cumhuriyet, dünyanın en küçük 5. ülkesi. Denize kıyısı olmayan ülke, Avrupa’daki 5 mikro devletinden biri. Günümüzde de sınırlarını koruyabilmiş Avrupa’nın en eski devleti. Dünyadaki ilk anayasa 1600’de San Marino’da kabul edilmiş.

Apenin Dağlarındaki küçük bir tepede ormanlık alanda kurulu ülkenin tamamını gezmek için yarım gün yeterli. Tarihi dokuyu taş evlerin sıralandığı daracık sokaklarında ve kaleleri birbirine bağlayan taş yollarda dolaşınca hissediyorsunuz.

Guita Kalesi, Monte Titano, Basilica Di San Marino, Montale, Cesta Tower, Centro Storico Di San Marino görülecek en önemli yerler. Kuzeybatı Adriyatik kıyılarına yakın olan San Marino’da havaalanı yok. Bologna’dan trenle Rimini’ye oradan da bu minik ülkeye gidilebilir.


20. İtalya az bilinen yerler

İtalya’da keşfedilmemiş yerler de var listeye eklemediğim. Çoğunu belki hiç duymadınız. Bazılarına gitme fırsatım oldu, sizin aklınızda bulunsun. İtalya gezilecek yerler listenize eklemek istersiniz belki. Bazıları başlı başına tatil rotası olmayı hak edecek kadar çekici.

Bolonya’nın da dahil olduğu Emilia-Romagna bölgesinde bulunan ve Roma İmparatorluğun Batı Akdeniz Donanmasının merkezine liman olmuş Ravenna; yine aynı bölgede yer alan sirkesiyle ve Ferrari otomobilleriyle ünlü Modena ve Roma ordularının kullandığı yuvarlak kalkanlardan adını alan Parma ilk akla gelen yerlerden. İtalya’nın Bodrum’u kıvamındaki kasaba Rimini de bu bölgede.

Kuzey İtalya’da, Alplerin eteklerinde birbirinden güzel küçük köylerde 1 yıl geçirseniz hala uğramanız gereken yerler kalır geride. Milano’nun yaklaşık 60 kilometre kuzeyindeki balıkçı kasabası Varenna şahane. Güney Tirol’de göz kamaştıran Dolomit Dağlarının yanında yer alan Orta çağ kaleleri ve üzüm bağlarıyla çevrili Bolzano ve Val di Funes İtalya içerisinde İsviçre gibi.

Verona yakınlarında yer alan iki kasaba, Bacchiglione Irmağı kıyısındaki Padova ve Orta çağ kiliseleri ve parke taşı sokaklarıyla Veneto; Garda Gölünün kuzeyinde doğal güzellikleriyle bilinen Trento; çizmenin ucunda yer alan Tropea ve çizmenin topuğunda yer alan Lecce ile İtalya’da az bilinen yerler listesi uzuyor.

İtalya’nın kuzeydoğusunda, Fransa sınırında yakında yer alan Sanremo, müzik festivali ile akıllarda yer etmiş nefis bir sahil kasabası. Akdeniz’de, Malta ile Tunus arasında kalan Lampedusa Adası ise turistik plajlarıyla ünlü cennet bir yer. Son yıllarda Afrika’dan geçen göçmenlerin sığındığı yere dönüştü.

Güney İtalya’da Basilicata bölgesinde yer alan 2019 Avrupa Kültür Başkenti olmuş Matera enfes küçük yerler arasında. Castelmezzano da Matera’ya yakın şirin bir yer. Roma’daki kalabalıklardan bıkanlar için kaçış notası olan Sperlonga, eski saraylara, arkeoloji müzesine, bol çiçekli bahçelere ve el değmemiş plajlara sahip.

İtalya’da hemen hemen her yere ulaşımı sağlayan organize bir demir yolu ağı bulunuyor. Tren bileti ücretleri de özellikle erken alındığında çok uygun oluyor. Bunun yanında otobüsler de çok yaygın. En büyük uluslararası havalimanları Milano ve Roma’da bulunuyor. Hem İtalya içinde hem de Avrupa’ya çok sayıda uçuş var

İtalya‘ya Türkiye’den İstanbul Havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan direkt uçuşlarla gidilebiliyor. Türk Hava Yolları ve Pegasus Hava Yolları’nın Roma, Milano, Bari, Katanya (Sicilya), Venedik, Napoli ve Pisa’ya direkt uçuşları var. Farklı Avrupa kentlerinden aktarmalı uçuşlarla da İtalya’ya seyahat etmek mümkün.

Malta

2 Yorumlar

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz