Singapur, geleneksel ve modern harmanlanmasını belki de dünyada en iyi görebileceğiniz yerlerden. Gökdelenlerle tapınaklar, alçak katlı binalarla dev AVM’ler bir arada. Arap, Malezyalı, Çinli, Hintli, Avrupalı ve Amerikalı pek çok kişiye ev sahipliği yapan ülke tam anlamıyla kozmopolit bir yapıya sahip.

Asya ülkelerinin karakteristik özelliklerini pek de taşımayan, yüksek hayat standartlarına sahip şehir devleti Singapur, çok kültürlü yapısı ve bir arada yaşama kültürü konusunda aşmış örnek gösterilecek bir ülke. Singapur bugün dünyanın en gelişmiş ve refah seviyesi yüksek ülkelerinden birisi.

Singapore yoldaolmak

🧭 Malezya’nın batı kıyısında yer alan nefis Tioman Adasından Singapur’a geçtik. İran asıllı Hollandalı yol arkadaşım Farid ile seyahat ediyordum. Tioman Adasında tanıştığımız Fransız Romain, kendisinde 1 gece konaklayabileceğimizi söylemişti. Singapur Havayollarında çalışan Romain, aynı zamanda couchsurfing üyesi.

Singapur’da Romain ile buluştuk. Popüler bir yer olan Raffles Place’da Dallas adlı barda oturup biralarımızı ısmarladık. Dünya Rugby Şampiyonası maçlarından Fransa ve Kanada karşılaşması olduğundan, arkadaşımız Romain’in maçı izlemesini bekledik. Bu arada içtiğimiz biranın fiyatı 12 SGD, yani 17 TL idi. Buradan Singapur’un ne kadar pahallı bir yer olduğu az da olsa anlaşılabilir.

Malta

Serbia

Metrosu, nehir kenarına kurulmuş pahalı cafeler ve barlarıyla, yüksek binalarıyla Singapur, Sydney’e benziyor ama sanırım. Böylesi popüler mekanlarda bile bir bira fiyatı Sydney’de daha ucuzdu.

Waterfront, Raffles Place
Waterfront, Raffles Place

Raffles Place

Singapur Nehrinin güneyinde yer alan Raffles Place, Singapur’un en uzun yapılarına ve Republic Plaza, UOB Plaza ve UOP Center gibi önemli mekânlarına ev sahipliği yapıyor.

Özellikle de North Bridge Road üzerinde, koloni dönemi mimari tarzı ile inşa edilen ve birbirine bahçelerle bağlanan iç içe geçmiş yapı topluluğundan oluşan Raffles Otel yer alıyor. Otelde pek çok restoran, kafe, bar ve mağazalar bulunuyor. Raffles Htel Long Bar, Singapore Sling adını taşıyan kokteyli ve bara gelenlerin yedikleri çerezlerin kabuklarını yere atmaları geleneği ile ünlü.

Singapur Nehrinin çevresindeki Clarke Quay Bölgesi çok hareketli. Clarke Quay’de bar ve restoranlar, butik mağazalar, eğlence mekanları bulunuyor. Singapur’u ziyaret edenlerin gözdelerinden olan bölge, nehir kenarından Singapur’u izleme fırsatı sunuyor.

Singapur’un en çekici yerlerinden olan Clarke Quay ve çevresindeki Riverside, şehrin gece hayatının kalbinin attığı yerlerden. Singapur Nehrinin iki yakasından biri Clarke Quay’de nefis cefe ve restoranlar var. Cezbedici ışıklı gece hayatının yanı sıra burası, gelenlere günün her saati nehir kenarında mükemmel bir yemek fırsatı sunuyor.

Çinli tüccarların eski evlerinin restoran, bar, kafe ve eğlence merkezi hâline getirilmesiyle oluşturulmuş burası. Günün yorgunluğunu atmak için bir şeyler içme adına nefis bir tercih olabilir. Canlı müzik yapan yerler de var. Lokantalarda, canlı müzik, özel içkiler ve dondurmacılarla keyif yapabilirsiniz.

Raffles Place
Raffles Place

Singapur’da evine misafir olacağımız Romain garip biri doğrusu. Cafeden çıkıp metroya doğru yürüdük. Bizimle değil de alıp başını gidip, bizden 5-10 metre ilerde yürüyor. Ne yaptığını anlamak zor. Sanki Singapur’a Fransız gibi!

Bizim indiğimiz metro durağına gittik ama bunu kısa yoldan değil de bir blok binanın etrafından dolaşıp geri giderek yaptı. Farid ile birbirimize şaşkın şaşkın baktık ve ikimiz de onun garip olduğu konusunda hem fikiriz. O cebinden pasosunu çıkarıp bilet kontrol gişelerini geçmişti ki biz arkasından seslenip biletimiz olmadığını ve bilet almamız gerektiğini seslendik.

O da peki derken, biz yine Farid ile birbirimize bakıştık. Singapur’a yeni gelmiş biz iki kişinin elbette cebinde bileti olamazdı ve bunu anlaması için Fransız arkadaşımıza anlatmak gerekiyordu.

Otomatik bilet satışı yapan otomatlardan birine 5 SGD atıp, 2.4 SGD karşılığında 1 SGD depozitolu kartımızı aldık. Kartı geçiş otomatlarına gösterip öylece içeri geçiyorsunuz.

Romain’in apartman dairesine yakın bir alışveriş merkezinde bir şeyler yedikten sonra eve geçtik. Niyetimiz biraz dinlenip sonra şehri keşfetmeye başlamaktı ancak, duş, internet, mailleri kontrol etmek vs. derken oturduğumuz yerden kalkamadık.

Day 410: Singapur:01 Singapore. 18 Eylül 2011

Serbia

3 Yorumlar

  1. Şu an kendimce en büyük sorunum pasaport sürem. Sağolsun konsolosluğumuz bu konuda hiç anlayışlı değil. Avustralya’da Sydney’de pasaportumun süresini uzatmak için başvurduğumda, bunun için Türkiye’ye dönmem gerektiğini söylemelerini şaşkınlıkla dinlemiştim. Neyse ki Melbourn’de uzun diller dökerek ancak 6 ay daha uzatabildim ve halihazırda bu 6 ayı Avustralya ve Endonezya’da harcadım bile. yakınlarda Kuala Lumpur’dan tekrar deneyeceğim ve tek endişem bu.
    Ah Sentosa ve Universal Stüdyoları! Yol arkadaşımın zaman sorunu, yolda kaybettiğimiz 2 gün ve benim elektronik tutkum ve yağmurlar biraz engel oldu. Eksik kalan bir gezi oldu. Olsun, nasılsa yoldayım ve “yolda olmak” güzel…

  2. ilk olarak tablet hayırlı olsun. apple’ın konuşulduğu tablet piyasasında samsung’a rağmet edilmesi de güzel. malum rekabet fiyatlara yansıyacak 🙂 artık daha online bir yolculuk olacağı kesin. bu da çok sevindirici bir durum. umarım brunei vizesinde de bir sorun çıkmaz da..

    yolun açık olsun..

    • Samsung Android tablet pek de umduğum gibi olmasa da şimdilik yoldayken okumak ve film izlemek işin iyi işe yarıyor gibi Uğur. Bugün 10 saatlik yolda 2 film izledim, kitabımı okudum. Batı kapısından girememiştim Brunei’ye, fikrimi yolda değiştirmezsem eğer K.Kinabalu şehrinde vizemi alıp, öylece geçicem. Teşekkürler.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz