Bali Turu Gezi Rotam

Endonezya’nın 17 bin adası arasında tek kelime ile rakipsiz olan Bali Adası, kendine özgü tropik bir cennet görüntüsüne sahip. Ada, 4 milyonu geçen nüfusuyla ülkenin en zengin bölümü. Turizmin çok büyümesinden dolayı bazı bölgeler fazla turistik olsa da hala modern dünyanın hiç dokunmadığı yerler de bulunuyor.

Muhteşem sahillerinin yanı sıra Bali, hem bireylere hem de ailelere özel botanik bahçe turlarından orman turlarına ve hatta rafting maceralarına kadar birçok seçenek sunuyor. Eğer biraz kendinizi şımartmak isterseniz mutlaka denemeniz gereken şey iyi bir SPA’ya gidip meşhur Bali masajını deneyin. Yemek konusunda ise meşhur markalardan sokak yemeklerine kadar seçenekler sınırsız.

Bali Turu Gezi Rotam

Bali Adası, daha hiç görmeden kendisine davet eden yerlerin başında geliyordu benim için. Medya, internet ve diğer gezginlerin etkisinden olsa gerek, adaya karşı müthiş bir merak içerisindeydim. Bali Adası denince benim aklımda egzotik Asya beliriyordu hemen. Kendisine münhasır gelenekleri ile dikkat çeken bu ada, 90 günlük Avustralya gezimden sonraki rotam oldu.

Neredeyse 1 yıl süren Yeni Zelanda, Fiji ve Avustralya gezimden sonra Asya’ya açılma vakti. Avustralya’da geçen keyifli bir 3 ay sonrasında, görmek istediğim ülkelerin başında gelen Endonezya’da da olmak heyecan vericiydi.

Avustralya’nın Darwin şehrinden, Endonezya’nın Bali adasının Denpasar şehrine Jetstar Havayolları ile geçtim. Birkaç gün Kuta ve Canggu’da kaldıktan sonra, burada tanıştığım İran asıllı Hollandalı Farid ile tanışıp birlikte seyahat etmeye başladık. Önce Ubud ve Mas Köyü’nü motosikletle keşfettik.

Birlikte bir minibüs kiralayıp Bali tapınakları ve meşhur Kopi Luwak kahvesinin hazırlandığı plantasyon çiftliklerine uğradık. PADI dalış kursumuzu almak için Amed Kasabası‘nda birkaç gün kalıp, popüler batık dalış noktası Tulamben‘de daldım. Burada kiraladığımız lokal balıkçı teknesiyle, Bali ve Lombok arasındaki 40 km’lik deniz yolunu 5 saatte geçerek Lombok Adasının ünlü Gili Adaları‘na geçtim.

BALİ ROTASI 📌 Darwin (Avustralya)✈️ ① Bali 🚍➡ ② Canggu 🚍 ➡ ③ Kuta 🚍➡ ④ Ubud 🚍 ➡ ⑤ Amed ⛵️→ Gili Adaları (Lombok) ⛵️ ➡ Lombok ⛴ ➡ ⑥ Padangbai (Bali) 🚍 ➡ ⑦ Kuta 🚍 ➡ ⑧ Gilimanuk ⛴ ➡ Bangyuwangi (Java)

16 Gün, Bali, Endonezya

Lombok Adasında 15 günlük kaldıktan sonrası tekrar Bali’ye dönüp Kuta’ya geçtim. Kuta’dan otobüse binip, Bali’nin batı ucundaki Gilimanuk’tan feribota binip, Java Adasına geçtim.

Bali Adası Hakkında Bilgiler

Bali, Sunda Adalarının Endonezya Takımadaları arasında belki de en iyi bilinen adası. Tropik bir iklime sahip ve her yerinde dağlar, vadiler, göller, beyaz kumsallar ile masmavi denizler ile çevrili. Tropik iklimi, denizi, uzun kumsalları, güleryüzlü insanları ve kendine özgü kültürü ile ziyaretçiler Bali’de yabancılık çekmiyor.

Bali Adası, Asya’nın en ünlü turistik destinasyonlarından biri, Endonezya’nın ise tartışmasız en popüler yeri. Hemen hemen her evin tapınağının olduğu Asya’nın turizm merkezi Bali, Endonezya’nın 17 bin adasından biri. Muhteşem sörf bölgeleri, zümrüt yeşili pirinç tarlaları ve olağanüstü sanat kültür ile ziyaretçilerini baştan çıkartan bir ada.

Aşırı yoğunluk ve turizmin çok üst noktalarda oluşu kültürü biraz zora soksa da kendine has o tılsımını ve çekiciliğini hiç kaybetmiyor. Dev tapınakları, eğlenceli festivalleri ve hepsine ev sahipliği yapan dağları ve nehirleri ile muhteşem bir yer.

Yağmur ormanları, pirinç tarlaları, volkanları, kartpostal karelerinden fırlamış görüntüleriyle çok sayıda doğal güzellik insanın aklını başından alıyor bu adada. Hindu geleneklerinin yaşadığı adada, yerleşik yabancı nüfus artarken, en çok turist Avustralya ve diğer Pasifik ülkelerinden geliyor.

Ada, 3,1 milyona ulaşan nüfusu ve Güneydoğu Asya’da ki tek Hindu toplumu olma özelliğiyle Endonezya’nın en popüler turist destinasyonu. Nüfusun %93.18’ini oluşturan Hindular adayı ülkenin geri kalanından çok net bir şekilde kültürel olarak ayırıyor.

Tanrıların Adası olarak da bilinen ve başkenti Denpasar olan Bali’nin en önemli şehirleri ise, ikinci en büyük yerleşim olan Singaraja, tatil köyü Kuta ve adanın kültür merkezi olarak bilinen Ubud. Mercan kayalıklarıyla çevrili, cennet bir ada olan Bali’nin, güneyi beyaz, kuzey ve batı kıyıları ise siyah kumlarla kaplı sahillerden oluşuyor.

Hindistan’da olan kast sistemi Bali’de de var. Brahmanlar en üst tabakada bulunuyorlar, devlet görevlileri ve zenginler bu sınıftan. Bali’de sadece 4 isim kullanılıyor. Doğum sırasına göre bebeklere Wayan, Made, Nyoman ve Ketut isimlerini veriyorlar ve beşinci çocuk doğduğunda, kız erkek fark etmeksizin Wayan adından tekrar devam ediyorlar.

Peki aynı anda, hepsi ilk çocuk olan arkadaşlar bir aradayken birisi birine seslendiğinde arkadaşları, kime seslendiğini nasıl anlıyor? Herkesin yine bir soyadının olduğunu, zaman zaman soyadını katarak zaman zaman ise isimlerin önüne kız ise ‘i’ erkek ise ‘ni’ ekini getiriyorlar. İwayan, niwayan şekilinde.

Bali’nin her türde ziyaretçiye sunabileceği sayısız güzelliği var. Bali gezilecek yerler listesinde Kuta, Ubud, Sanur, Seminyak, Tanjung Benoa, Lovina bölgeleri yer alıyor. İster Balililerin kültürlerinin içinde yaşayın, ister mercan kayalıklarında yüzün, ister bir volkan dağa tırmanın ya da muhteşem bir kumsalda güneşlenin.

Bali’de denize kıyısı olmamasına rağmen tarih ve kültür meraklıları tarafından tercih edilen Ubud, meşhur maymun ormanının bulunduğu şehir. Son 20 yılda gelişen Seminyak ise deniz, kum, güneş ve alışverişi bir arada sunan bir lokasyon. Tüketim üzerine kurulu bu yer Batılı turistlerin ilgisini çekiyor.

Eskiden balıkçı kasabasıyken 1960’lı yıllarda Avrupalı turistlerin gelmesiyle birlikte hızlı bir gelişim gösteren Sanur, Bali’de en turistik noktalar arasında. Bali kültürünü yakından deneyimlemek için tercih edilebilecek Sanur’da çok sayıda kaliteli konaklama tesisi bulunuyor.

Endonezya’nın 17 bin adası arasındaki en ünlü ve egzotik adası olan Bali, zamanda tapınaklarıyla ünlü. Bali’ye gelip görmeden ayrılmamanız gereken yerler ise, Tanah Lot Tapınağı, Puri Gede Sarayı, Puri Anyar Sarayı, Penebel Köyü, Pura Saraswati Tapınağı, Amed’de tüplü dalış, Pura Besakih Tapınağı ve Tenganan Köyü.

Amed, Bali’de tüplü dalış için en uygun yerlerden. Okyanus manzarası ve turkuaz renkli suyun görsel şöleninden etkilenmemek mümkün değil. Deniz ürünleri ve balık restoranlarının sıralandığı Jimbaran, en kaliteli ve lezzetli yemeği arayanların tercihi.

Bali’nin güneyinde bulunan Uluwatu, Hindu tapınakları ve serbestçe dolaşan maymunlarla farklı bir atmosfer sunuyor. Sarp yamaçların üzerinden okyanusu gören manzara oldukça etkileyici.

Adadaki yedi deniz tapınağından biri olan Tanah Lot, 600 yıllık geçmişi ile en çok ziyaret edilen noktalardan. Her saat kalabalık olan bu tapınakta en güzel manzara gün batımında yaşanıyor. 16.yüzyılda okyanus üzerindeki kayalara inşa edilen bu kutsal Hindu tapınağını zehirli su yılanlarının koruduğuna inanılıyor.

Pura Besakih Tapınağı, Bali’nin en büyük ve en kutsal ibadet yeri. Kutsal dağ Agung Batur’un eteğinde yer alan bu mabet taş işçiliğinin en iyi örneklerinden birini sergiliyor.

Kelating Köyü, 17. yüzyıldan kalma mimari yapıları ile ünlü. Kerambitan bölgesinde bulunan bu yerde Puri Gede ve Puri Anyar saraylarının mutlaka görülmesi gerekiyor. Bölgede neolitik döneme kadar uzanan tapınaklar, köklü tarihi geçmişi gözler önüne seriyor.

Kiremitleri ve süslü karolarıyla ünlü Pejaten Köyü, Tebanan bölgesindeki manzarasıyla ilgi çeken Penebel köyü de görülmesi gereken yerleşimlerden. UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan doğa harikası pirinç tarlaları Jatiluwih’te bulunuyor.

Bali’ye giden herkes evine fazlasıyla mutlu dönüyor. Küçük bir şehir büyüklüğünde olan adada hemen hemen her şey mevcut; kumsallar, volkanlar, pirinç tarlaları, ormanlar, dünyaca ünlü tatil merkezleri, sörf, golf ve dünyanın en güzel dalış noktaları.

Ancak Bali’yi diğer tropik destinasyonlardan ayıran şey Bali kültürü ve buna sadık kalan köylüleri. Yüzlerce tapınak, danslar, ritüeller ve Hindu tanrılarına adanmış adaklar özellikle turistler için yapılan bir şov kesinlikle değil, hayatın ta kendisi.

Day 343: Avustralya:88. Darwin, 12 Temmuz 2011

Lombok Adasından Kuta, Bali’ye Geçiş

Sabah saat 10. 00’da kaldığımız otelden bizi almaya gelen acentenin minibüsüne atladık. Yolda birkaç yerde oyalanmasından dolayı Lembar’a varışımız gittikçe güçleştiğinden araçtaki birkaç İngiliz stres yaşadı ve yaşattı. Yine araçta olan Alman bir gezgin ise uçağına yetişmek zorundan olduğundan dolayı endişeliydi ama İngilizler gibi stresli olmaktan çok sadece zamanından varıp varamayacağı hakkında endişe ediyordu gülümseyerek.

Birlikte belki 3-4 saat geçirdiğimiz, birbirimizin adını bile öğrenmeden bolca sohbet ettiğimiz bu Alman, bir gezginin görebileceği en ilginç insanlardan biriydi. İlginçlik kişinin kendisinden çok seyahat etmesinin arkasındaki hikayede idi.

Almanya’nın kuzeyinde yaşayan geleneksel yaşayan bir topluluğun mensubu. Üzerinde yöresel kıyafetleri, uzun ve ayakkabıları bile içerisine alan geniş paçalı pantolonu, beyaz gömleği ve pantolonla aynı kumaştan yapılmış siyah yeleği, başında fötr şapkası vardı. Kıyafetlerini ve az sayıdaki eşyasını taşımak için de 2 bohçası vardı. 29 yaşındaki genç, yine üzerinde burguları olan el yapımı, kalın ve uzun değneğiyle neredeyse 3 yıldır seyahat ediyormuş.

300 yıldır sürdürdükleri bu gelenekte aile bireyleri 30 yaşından önce 3 yıl dünyayı gezme zorunluluğu varmış ve bu süre içerisinde ebeveynleri ile direk iletişim yapma yasakları olduğu gibi evlerine ancak 160 km kadar yaklaşabiliyorlarmış.

Elektronik veya normal posta ile iletişim kurmak serbestmiş ancak kendisinin mobil telefonu olmadığı gibi ebeveynlerle direk telefon görüşmesi yapması da yasakmış. Gezi için gerekli paraya olan ihtiyacı ise gittiği yerlerde çalışarak elde ediyormuş. Aile mesleğinin ise marangozluk olduğunu söyledi.

Para konusunda sıkıntı yaşadığında Almanya’ya geri dönüp para kazanıp biriktirdikten sonra seyahate diğer ülkelerden devam etmiş. Kendisi bu süreyi neredeyse doldurmuş ve eve dönmeyip, yolda tanıştığı Rus kız arkadaşıyla buluşacağı, girişte parayı bir defa ödediğiniz ve sonrasında 2 hafta boyunca yeme-içme ve konaklamanın ücretsiz olduğu bir festivale katılmak için Meksika’ya geçiyormuş. Bu topluluk ve onların bu hikayesi oldukça dikkat çekici benim için. Yolum Almanya’ya düşerse bu topluluğu ziyaret etmeyi arzuluyorum.

10 dakika gecikmeyle saat 12:10’da iskelede olmamıza rağmen feribota geçemedik. Bize feribotun arıza yaptığını ve diğer feribotu beklememiz gerektiğini söylediler. Yaklaşık 30-40 civarındaki diğer backpackerlerle ağaç diplerine, gölge yerlere serilip bekledik. Bize saat 3 olarak söylenen feribot ancak 4’te geldi ve içerisine geçmiş olmamıza rağmen beşte hareket etti. 4 saat süren oldukça sallantılı yolculuk sonrası Bali Padang Bai limanına vardık. Bu feribotla seyahat edeceklerin deniz tutması problemlerine karşı dikkatli olmaları veya ilaç almaları şiddetle tavsiye edilir.

Padang Bai limanında bizi acentenin minibüsleri aldı. Önce Denpasar’a geçmeyi düşünmüştük ve biletimizi de ona göre almıştık, sonra karar değiştirip şoförle pazarlık yapıp 40.000 Rp ödeyip Kuta’ya geçtik.

Yüksek sezon olduğundan otellerin çoğu dolu. Önceden hostel web sayfalarından rezervasyon yapılması daha iyi olur. Epeyce bir dolaştıktan sonra 250.000 Rp gibi yüksek fiyata pek de hoşumuza gitmeyen bir otele yerleştik.

Birkaç büyük bar ve bunun dışında irili ufaklı bar ve restoranlardan oluşan cadde hem çok kalabalık hem de çok gürültülü. Cadde trafiği tam bir felaket, yol üzerinde sizi gören herkes size bir şeyler satmaya çalışıyor. Transport, Viagra, Cialis, hediyelik eşya, magicmushroom… Öyle ki sadece sözlü değil, bunu size dokunarak veya kolunuzdan çekiştirerek de yapıyorlar.

Büyük bir şişe suyumu alıp bir köşede oturup geleni geçeni seyre daldım. Sürekli yanıma gelip oturan, bir şeyler teklif eden insanlarla sohbete daldım. Arada genç bir Fransız ile sonrasında ise Alman gençle orada sohbet ettik. Alman gençlerden biri, Almanya’da “Küçük İstanbul” olarak adlandırdıkları bir bölgede bir Türk marketinde çalışmış ve 1’den 10’a kadar hatasız saydı. 8 yıl dünyayı gezmiş ve ben onun bu gezilerinde tanıştığı Türkiye’den ilk kişiymişim. Bunu duymak doğrusu can sıkıcı.

Ertesi gün otelimizi değiştirdik. Geceliği kişi başı 50.000 Rp olan bir yere geçtik. Saati 50.000 Rp’a masaj yaptırdık ama doğrusu ben çok da beğenmedim.

Day 371, ID:28 Senggigi, Lombok. 09 Ağustos 2011