Napoli, İtalya’nın güney kıyılarında yer alan Campania Bölgesinin başkenti. Vezüv Yanardağının eteklerinde yer alan şehir, kendine münhasır kültürü, UNESCO Dünya Mirası eski şehir bölgesi, tarihsel zenginliği ve yeme içmeye verdikleri önem gibi özellikleriyle aslında tam bir İtalya. Napoli, gerçekten çok canlı ve renkli bir şehir. Her ne kadar çok kişi bu ilginç şehri görmezden geliyorsa da.

Venedik’in büyülü ortamı, Milan’ın kozmopolit yapısı yada Roma’nın müzeye benzeyen görüntüsü gibi olmasa da Napoli kendi içindekilerle İtalya’nın gerçek ruhunu yansıtıyor ve hem heyecan hem sofistik bir hayat arayanları bir arada toplamayı başarıyor. Tarihi bölgeleri, bol rüzgarlı dar sokakları, ufak dükkanlarıyla en azından birkaç gününüzü burada geçirmenizi zorunlu hissettirecek kadar güzel.

Napoli Gezi Rehberi

Napoli, Güney İtalya’nın en güzel kentlerinden değil belki ama pizzanın doğum yeri olarak İtalya’nın lezzetli şehri diyebilirim. UNESCO Listesiyle eski şehir merkeziyle tarihi açıdan da zengin bir destinasyon. Önceki yıllarda Capri Adası’na gitmek için Napoli’ye uğradığımda, hakkındaki olumsuz şeylerden dolayı şehri gezmeye dahi gerek duymadan Capri Adası’na geçmiştim.

Oysa bir sonraki gezimde Napoli’ye fırsat verince bambaşka ve zengin yüzüyle tanıştım. Tarihi sokakları, kiliseleri, meydanları, kaleleri ve nefis mekanlarıyla hoşuma giden bir şehir oldu Napoli. Eski olumsuz imajını silmek için yıllardır mücadele ediyor. Şehrin hemen her köşesinde görülecek nadide tarihi eserler ve kutsal yerler var.

Malta

Napoli Gezi Rehberi

Napoli, İtalya’nın Campania Bölgesinin başkenti. İtalyanca’da Naples olarak adlandırılan ve Yunanca’da yeni şehir anlamına gelen Neapolis’den gelen Napoli, Güney İtalya’nın en büyük, tüm İtalya’nın üçüncü en büyük şehri. Napoli, Akdeniz sahilinde, Napoli Körfezi üzerinde, Vezüv Yanardağı ve Campi Flegri adında iki volkanik bölge arasında yer alıyor.

Yunanlar tarafından MÖ 6. yüzyılda kurulan Napoli’de geçmişten günümüze şehirde iz bırakan birçok medeniyete sokaklarda, mimari yapılarda ve müzelerde tanıklık edilebiliyor. Lombardlar, Gothlar, Normanlar, Swabianlar ve İspanyollar’ın ziyaretleri ile zaman zaman acı yaşasa da kültürel bakımdan zenginleşmiş.

Tarih boyunca istilacı toplulukların hedefinde olan liman kenti Napoli’de halk, tüm bu olumsuzluklara rağmen güler yüzlü, misafirperver ve cana yakın tavrından taviz vermemiş. Nüfus bakımından Roma ve Milano’dan sonra üçüncü sırada gelen Napoli şehri İtalya’nın en yüksek nüfus yoğunluğu gösteren kent merkezine sahip. Kalabalık sokakları turistler arasında kötü bir şöhrete sahip.

Güney ile kuzey İtalya arasındaki farkın iki bölgeyi de ziyaret etmeyenler açısından anlaşılması zor. Kuzeyde yaşayanların gerçek İtalya deneyimi yaşamak için ziyaret ettiği Napoli, balkonlarından çamaşır uzanan sokakları, gürültülü konuşan insanları, kafelerde zaman geçiren gençleri, koşturarak oyun oynayan çocukları ile tam bir İtalyan. Şehir, Akdeniz kültürünün canlılığı ve sıcaklığını her yönüyle yansıtıyor.

Her sokağın bambaşka bir dünyaya açıldığı Napoli’de, yüzyılların etkisine tanıklık etmek heyecan verici. Mimari ve sanatta görülen bu izler, hikayelerle birleştiğinde şehrin büyüsüne kapılmamak elde değil. Tarihi şehir merkezi, müzeleri, sanat galerileri ve çevresindeki ören yerleriyle bölgenin en dikkat çekici merkezi.

Görkemli meydanlara ev sahipliği yapan Napoli’de tarihi kilise cepheleri İncil’den sahnelerle süslü. Eski Roma’ya özgü sütunların çevrelediği meydanlarsa devasa sahneleri çağrıştırıyor. Napoli’de karşınıza çıkan en belirgin mimari unsur ‘kavis’. Görkemli müze ve kiliselere sahip olan şehir, kubbeler, dolambaçlı sokaklar ve yarım daire biçimindeki alınlıklarla dolu.

Hepsinden daha da ilginç olanı sanıyorum ki şehrin dinamik, çağdaş sanatsal içeriği. Sayısız sanat galerisine ve iki harika müzeye sahip Napoli’nin operasında dinleyebileceğiniz barok müziği ve tiyatro gelenekleri yüzyıllar öncesine dek uzanıyor. Operada yıl boyunca oldukça zengin bir program var.

Napoli Limanı, Akdeniz’in ve Avrupa’nın en büyük limanlarından biri ve yakında bulunan birçok küçük Akdeniz adasına, Sardinya’ya, Sicilya’ya, Eoliyen adalarına, Korsika’ya ve Tunus‘a giden feribotların merkez limanı.

Hırsızlık, kapkaç, gasp gibi suç olaylarının yoğun olduğu şehir düzensizliği, kötü trafiği, çöp yığınları ile akıllarda yer etmiş. Ancak yine de bana göre İtalya’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Ne de olsa Napoli pizzanın doğum yeri. Pizza’yı sevenler en azından ziyaret etmeli.

Napoli’ye gitmek için ya Yeşil Pasaport sahibi olmanız ya da Schengen vizesi almanız gerekiyor. Henüz hiç vize deneyiminiz olmadıysa Vize Nasıl Alınır ve Vize Ücretleri Ne Kadar blog yazılarım size yol gösterir.

Pasaportunuz yoksa Pasaport Çeşitleri ve Pasaport Başvurusu Nasıl Yapılır yazılarımı okuyun. Yurt dışına çıkarken yurtdışı çıkış harcı ödemeniz gerekiyor.

Napoli Gezi Rehberi ve Napoli Gezilecek Yerler blog yazılarımda, bölge ve civarda gezilecek yerler ile ilgili daha detaylı bilgiler paylaştım. Daha uygun ve verimli bir Napoli tatili yapmanız için Seyahat Rehberi kategorisindeki uygun otel nasıl bulunur, vize/pasaport, hayat kurtaran akıllı telefon uygulamaları blog yazılarıma göz atın.

NAPOLİ’YE NASIL GİDİLİR
Naples International Airport
(NAP), Napoli şehir merkezinin 7 km kuzeyinde yer alıyor. Türk Hava Yolları haftanın her günü İstanbul’dan Napoli’ye direkt seferler düzenliyor. İstanbul-Napoli uçuşu 2 saat 15 dakika sürüyor. Ucuz uçak bileti yakalarsanız eğer Roma’ya uçup oradan Napoli’ye geçmek de diğer bir alternatif olabilir.

🚌 Naples Alibus Airport Bus, havalimanından Napoli merkez tren istasyonu ve Capri Adası ulaşım limanı Molo Beverello Port arasında transfer sağlıyor. Haftaiçi her yirmi dakikada bir, hafta sonu her yarım saatte bir sabah 6.30’dan gece 23.40’a kadar transfer yapılıyor. Biletleri şoförden (4€) veya havalimanındaki dükkanlardan (3€) alabilirsiniz.

Valizinizi aldıktan sonra havalimanında çıkınca solda Sun Store mağazasını bulun, bileti oradan alın. Otobüse binince biletinizi makinede işletmeyi unutmayın. Biletler 90 dakika boyunca diğer metro, otobüslerde de geçerli.

🚍 Napoli Havaalanından şehir merkezine belediye otobüsü ile de (No 3S/1,1€) 15 dakikada ulaşmak mümkün. Otobüs durağı havalimanının hemen çıkışında yer alıyor. Hafta içi 6.10-21.30 / Cumartesi 7.30-21.30 arası her yarım saate bir hizmet veriyor. Bileti havalimanından da alabilirsiniz.

Havalimanı otobüsü, Napoli merkez tren/otobüs istasyonu Napoli Centrale’deki McDonald’s önünde indiriyor. Buradan şehir merkezine yakın Piazza Municipio veya Piazza Garibaldi duraklarına metro ile 15 dakikada gidebilirsiniz. Napoli Havaalanından şehir merkezine taksi ile ulaşım ise 30-40€ civarında tutuyor. Napoli Centrale’den gitmek ise 16€.

ROMA’DAN NAPOLİ’YE NASIL GİDİLİR
🚅 Roma – Napoli Tren: Roma Termini İstasyonundan Napoli’ye giden pek çok sefer var. Sabah saat 04.52’de başlayıp akşam 22.13’ye kadar devam eden tren seferlerinin, en ucuzu olan Regionaleile ile yaklaşık 3 saatte Napoli’ye gidiliyor. InterCity ve InterCity Plus trenleriyle Napoli’ye yolculuk iki saatten biraz fazla sürüyor. Bu trenlerde koltuk rezervasyonu da yapılabiliyor.

Roma’dan Napoli’ye hareket eden en hızlı trenler olan Frecciargento ve Frecciabianca trenleri, iki saatten kısa (bazıları 1 saatten biraz daha uzun) sürüyor ve rezervasyon zorunlu. Trenitalia web sitesinden tarifeleri ve ücretleri görebilirsiniz.

NAPOLİ ŞEHİRİÇİ ULAŞIMI NASIL YAPILIR
Napoli’de ulaşım için farklı bilet tipleri tercih edilebilir: 90 dakika geçerli Biglietto Orario (saatlik) 1.50€; Biglietto Giornaliero (günlük) 4.50€ (gece yarısına kadar); Biglietto Settimanale (haftalık) 15.80€ (son günün gece yarısına kadar).

Havalimanından Capri Adası’na gidiş; Naples Alibus Airport Shuttle ile (4€) 25 dakikada Porto di Molo Beverello’ya gidin. Buradan yüksek hızlı feribotlarla 50 dakikada Capri Adası’na gidin (19€).

NAPOLİ’YE NE ZAMAN GİDİLİR
Napoli’yi ziyaret etmek için en iyi zaman temmuz ve ağustos ayları. En sıcak aylar olsa da yağmur konusunda endişelenmenize gerek olmayan bir dönem. Sonbahar ziyaret etmek için en iyi zaman. İtalyanların tatili temmuz ve ağustos aylarına denk geldiğinden bu mevsim hem fiyatlar daha yüksek, hem yer bulmak zor hem de her yer çok kalabalık oluyor.

Bahar mart ayında başlıyor ve gün içinde sıcaklıklar artabiliyor, ancak halen ziyaret için uygun bir zaman denilebilir. Marttan mayısa kadar uygun sıcaklıklar ve yeterince gün ışığı ile gidilmeye uygun bir zaman. Ekim ayında gündüz hava sıcaklığı oldukça ideal, ancak ayda 12 gün yağmur ortalaması var. Eylül ayında daha az yağmur var ve 8 saat gün ışığından faydalanabiliyorsunuz, oldukça iyi sayılır.

Napoli’nin en önemli festivali San Gennaro olarak kabul ediliyor. Festival her yıl 19 Eylül’de sokak gösterileri ve katedralde yapılan dini bir seramoni ile kutlanıyor. Easter zamanında büyük bir geçit ve çok eğlenceli dekorasyonlarla şehir tekrar süsleniyor. Şehrin olmazsa olmazları arasında müzik festivalleri de var.

NAPOLİ’DE NEREDE KALINIR
ⓘ Napoli’de konaklama tercihim, sahilde Hotel Royal Continental oldu. 152 odalı, free wifili 4 yıldızlı otelden, yarım saatte yürüyerek tarihi merkeze gidebiliyorsunuz. Castel dell’Ovo’nun tam da karşısında yer alıyor.

Napoli Gezilecek Yerler 📌

Napoli gezilecek yerler açısından oldukça zengin bir şehir. Şehri daha iyi tanımak için ilk hareket noktası tarihi meydan olabilir. Meydandan başlayan yürüyüşle taş döşeli dar sokaklara girdikçe, zamanda yolculuk hissi yaşanıyor. Belki bir Roma ya da bir Floransa değil ama kendine münhasır Ruhu olan bir Akdenizli burası.

Napoli, denize inen yokuşlu sokakları ve sahil boyunca uzanan gezinti yollarıyla deniz kültürünün hakim olduğu bir kent. Dillere destan gün batımları düşünüldüğünde, kimilerinin İtalya’nın en romantik şehri tanımlaması oldukça yerinde.

Pompeii ve Herculaneum’un kalıntılarından Napoli ve Sorrento’nun klasik tarihinin yansımalarını görebileceğiniz hareketli caddelere kadar geniş bir kültürel varlığa sahip olan bu coğrafyada yapılabilecek çok şey var.

Napoli hakkında duyduğunuz her şeyi unutun ve Avrupa’nın en muhteşem ve en güzel manzaralarından birine sahip olan şehrinin tadını çıkartmaya hazır olun. İtalya’nın bu Akdeniz şehrinden Amalfi kıyılarına yada Capri adasına bakmak sanki bir resmin gerçeğe dönüşmesine benziyor.

Napoli’nin çevresine ise birbirinden güzel kasabalar ve antik bölgeler serpiştirilmiş. Pompeii ve Herculaneum antik şehirleri, Vezüv Volkanı, Positano, Amalfi Kıyıları ve Sorrento’ya yakınlığı, Capri Adası gibi değerli noktalarıyla Napoli’de gezilecek yerler listesi bir hayli kabarık. Zaman ayırıp adım adım hepsini gezin.

Napoli oldukça geniş ve kalabalık bir otobüs, tramvay, metro, füniküler ve tren seçeneğine sahip. Ferrovia Circumvesuviana hattı ile Herculaneum, Pompeii ve Sorrento’ya ulaşabilirsiniz. Turist ofisleri ana tren istasyonu olan Piazza Gesu Nuovo ve Piazza Martiri’de bulunuyor.

1. Centro Storico

Centro Storico, Napoli’yi keşfetmeye başlayacağınız tarihi merkez. Şehrin tam kalbi sayılan bu bölgenin dar sokakları boyunca sıralanmış eski kilisler ve ilginç mekanlar yer alıyor. Çoğu meydanlara açılan dar sokaklar boyunca görebileceğiniz ilginç dükkanları dünyanın başka bir yerinde görmek pek mümkün değil.

Piazza Gesù Nuovo meydanından Napoli turunuza başlayın. Meydanda keşişler tarafından yapılmış ve1656’te veba hastalığı yüzünden ölen Napoli’nin insanlarına adanmış San Martino Dikilatışını görebilirsiniz. Meydanda yer alan ve aynı adı taşıyan Chiesa del Gesù Nuovo, şehrin en büyüklerinden ve aynı zamanda en güzellerinden biri.

Scannapoli Caddesi, Napoli eski şehrin en önemli ve canlı caddesi. Piazza Gesu Nuovo’dan, Via Benedetto Croce yolu ile başlayarak, Via San Biago’ya doğru yürüdüğünüzde ulaşacağınız ünlü Scannapoli sokağı, eski Napoli merkezini ortadan ikiye bölüyor.

Scannapoli Caddesi boyunca aşağı indiğinizde sağda göreceğiniz Basilica Di S. Chiara Napoli (Santa Chiara Manastırı), görmeye değer bir kilise. Bahçesi ve harika 17. yüzyıla ait fresklerin altından yürürken başınızı döndürebilir. Sokak boyunca devam ettiğinizde göreceğiniz Palazzo Petrucci, orijinal bozulmamış girişi ve avlusuyla en eski bina.

San Domenice Maggiore Kilisesi girişi çok yakın. 10. yüzyıldan kalma Romanesk kilisede, Pietro Cavallini’nin önemli freskleri ve Carvaggio ile Tiziano’nun önemli eserlerinin kopyalarını bulabilirsiniz. 13. yüzyılda Aziz Thomas Aquanis ile konuştuğu iddia edilen haç da bu kilisede bulunuyor.



Hemen yakınında yer alan Museo Cappella Sansevero’da Sanmartino’nun Veiled Christ (Örtülü İsa) heykelini de görün. Meydanda bulunan San Domenico kafeteryası ufak bir kahve arası için güzel bir yer.

Chiesa di Sant’Angelo a Nilo Kilisesinde durup Donatello ve Michelozzo tarafından yapılan Kardinal Branacci lahitinin yarım kabartmasını ve Marco Pino’nun tablolarını görün. 13. yüzyılda Orta çağ kilisesi olarak kurulan San Lorenzo Maggiore‘de ise Antik Yunan ve Roma dönemine ait eserler sergileniyor.

Via San Gregorio Armeno, şehrin en popüler sokağı olsa gerek. İsa’nın doğumunu simgeleyen el yapımı heykelciklerin satıldığı zanaatkar atölyeleriyle ün yapmış. Yılın hangi zamanında giderseniz gidin sokağı capcanlı buluyorsunuz. Alışılmadık bir hediyelik eşya alışverişi için ziyaret edin.

Via dei Tribunali, Napoli’deki bir diğer eski sokak. Bin yıldan daha eskiye dayanan kemerlere sahip. Capcanlı sokaklarda bir çok ilgi çekici mekan, dükkanlar, cafe ve restoranlar ile diğer tarihi binalar sıralanıyor.

2. Palazzo Reale

Piazza del Plebiscito
Piazza del Plebiscito

Palazzo Reale (Palazzo Reale di Napoli – Royal Palace) ise şehrin en büyük bölgesinde bulunuyor. 1600 yılında yapılan bina 1946 yılına kadar kraliyet evi olarak kullanıldı ve neo-klasik San Francesco Di Paolo bazilikasıyla karşı karşıya.

Buradan Teatro San Carlo’ya, yani şehrin ve Avrupa’nın en önemli meşhur tiyatrosuna yürünebilir. Sokağın hemen aşağısında cam kubbeli harika bir alışveriş merkezi olan Galleria Umberto I’i bulabilirsiniz.

Napoli’nin en büyük meydanı olan Piazza del Plebiscito ise San Francesco di Paola Bazilikası ile Royal Palace arasında kalıyor. Modern şehrin merkezi konumunda ve Napoli’nin en hareketli yeri. Bu alan dünyaca ünlü şarkıcı ve grupların konserlerine ev sahipliği yapıyor. Royal Palace ise günümüzde milli kütüphane olarak kullanılıyor.

3. Galleria Umberto

Galleria Umberto I, ismini İtalya’nın 1887-1891 yıllarındaki kraliyet zamanından almış. Napoli’deki ünlü yer, günümüzde ise en lüks kıyafet mağazaları, kafeler ve pastanelerin bulunduğu bir galeri konumunda. Kraliyet Sarayının yakınında 56 metre yüksekliğinde ve tam ortasında tamamen camdan bir kubbeye sahip.

Galleria Umberto, şehrin tam kalbinde Teatro San Carlo’nun karşısındaki caddede yer alıyor. Dünya’nın her yerinden gelen mimarlar cam tavanın ve demir köprülerin modern tasarımı karşısında şaşkına düşüp ve adeta bir ders niteliğinde inceliyorlar. 1891’de tamamlanan alışveriş merkezinin tüm bu şaşalı görüntünün yanında bu havadar bölgede tabiki mükemmel kafeler ve dükkanlar da var.

Bar Brasiliano’da baristalar birbirinden lezzetli kahveleri tatmanız için bir çok örnek sunuyor. En sevilen kahve ise Caffe Nocciola yani fındıklı kahve. Kahvenin özü barista’nın bardağın en altına kaşıkla koyduğu zucchero-crema’dan oluşuyor. Bir şişeden fındık şurubu ekliyor ve sonra tepesine bir shot espresso ekledikten sonra kakao parçacıklarını da üzerine serpiştiriyor.



4. Ulusal Arkeoloji Müzesi

Napoli Arkeoloji Müzesi (Museo Archeologico Nazionale di Napoli), İtalya’nın en iyi müzelerinden biri. Kral II. Charles tarafından 18. yüzyılda yaptırılan müze, dünyanın en iyi Yunan ve Roma antikalarına, mozaik ve heykellerine, değerli taşları ile cam ve gümüş sanat eserlerine sahip.

Pompeii’deki Roman erotica koleksiyonuna da sahip. Buradaki eserlerin büyük bir kısmı da yine Pompeii, Herculaneum ve yakınlarındaki kazı alanlarından getirtilmiş. MÖ. 200 ile MS. 79 yıllarında Vesuvius’a kadar olan yapılan mozaiklerin çoğu burada bulunuyor. Bir çoğunda Yunan tarzı resimlerin işlendiği mozaiklerin en bilinenleri ise Pompeii’de House of Faun’dan (Faun’un evi) getirtilmiş.

1800’lü yılların başlarında inşa edilen odada bir çok seks objesi bulunuyor. Yıllarca kapalı tutulan ancak 2000 yılında tekrar açılan odaya kabul 11 yaşından küçük ziyaretçiler alınmıyor. Müzede sergilenen fresklerin çoğu Pompeii’deki duvarlardan geliyor. 200 yıllık bir periyodu kapsayan koleksiyonda Roma dönemi eserlerinin en nadide örnekleri bulunuyor.

Aralarında manzara ve günlük yaşamdan tasvirlerin yer aldığı koleksiyonda pek çok mitolojik öge de mevcut. Pompeii Modeli ise Pompeii’nin yanardağ patlamasından önce nasıl göründüğü hakkında detaylı bilgi veriyor.

Pompeii’deki Isis Tapınağından alınan duvar tabloları ve diğer kalıntılarla birlikte özel bir serginin sunulduğu bölüm İsis Tapınağı ziyaret edilmeli. Müze yine Yunan ve Roma dönemine ait heykellerden oluşan geniş bir koleksiyona sahip.

Buradaki buluntuların çoğu Pompeii ve yakın bölgelerindeki arkeolojik kazılar sonucu bulunmuş. Müze, salı günleri hariç haftanın 6 günü 09.00-19.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi giriş ücreti 18€, 18 yaşın altındakilere ise ücretsiz.

5. Napoli Sotterranea

Napoli Sotterranea, şehrin hemen altında yer alan, geçitlerden, depolardan oluşan bir mağara yeraltı şehri. Hemen hemen şehirle yaşıt yer altı mağaraları, Kapadokya yer altı şehirlerine benziyor. İlk keşfedilen mağaraların 5 bin yıllık olduğu düşünülüyor. II. Dünya savaşında sığınak olarak kullanılmış.

Yeraltı şehri haftanın 7 günü 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Napoli Sotterranea giriş ücreti 10€, indirimli bilet ise 8€.

6. Castel Sant’Elmo

Castel Sant’Elmo, Napoli gezilecek yerler listesindeki bir başka kale ise bir Orta çağ kalesi. Napoli’nin dört kalesinin en küçüğü olan bu yıldız şeklindeki askeri kale Vomero Tepesinde inşa edilmiş ve Napoli’nin gökyüzüne hakim bir görüntüye sahip. Şehrin en yüksek noktasında bir tepede kurulu olan kaleye şehir merkezinden kalkan füniküler ile ulaşmak mümkün.

Napoli’nin meşhur kireçtaşının içine kazınmış olan 14. yüzyıl Angevins Kalesi yerine günümüze gördüğümüz altı uçlu yıldız şeklindeki bina yapılmış. Vomero’nun tepesinde sanki bir kral tacı gibi durmasıyla 16. yüzyıl askeri mimarisine kusursuz bir örnek teşkil ediyor. Mimarı ise askeri mimarlar olan Viceroy Don Pedro Alvarez de Toledo ile Pedro Luis Escriva.



Castel Sant’Elmo’yu ziyaret etmelerinin en büyük sebeplerinden biri 360 derecelik panoramik muhteşem bir şehir görüntüsüne sahip olması ve tepeden körfezin görüntüsü buraya gelmek için yeterli bir sebep. Muhteşem bir Vezüv Yanardağı manzarasına sahip olan kale günümüzde müze olarak ziyaret ediliyor. Akşam gün batımı ve gece saatlerinde giderseniz şahane bir manzara sizi bekliyor.

Ziyaret için en uygun saat öğleden sonra 4’den sonra. Bu saatlerde kaleye giriş ücretsiz ve şehrin doğu tarafı çok daha güzel gözüküyor. Eğer bu sizi cezbetmeye yetmiyorsa, Piazza d’Armi de Napoli Novecento Müzesini bulun. Mart 2010’da açılışı yapılan müze Carcere Alto hapishanesinde bulunuyor ve 20. yüzyıl modern sanatına dair olağanüstü bir koleksiyona sahip.

7. Castel Nuovo

Castel Sant’Elmo, şehrin en yüksek noktasında bir tepede kurulu olan Napoli’de görülmesi gereken bir Orta çağ kalesi. Kaleye şehir merkezinden kalkan füniküler ile çıkın. Gün batımına yakın saatlerden önce çıkarsanız şehrin hem gündüz hem nefis parliament mavisi manzarasına belki şahit olursunuz.

Kale, haftanın 7 günü 08.30-19.30 (son giriş 18.30), kale içerisindeki müze ise 08.30-17.15 8son giriş 16.30) saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Castel Sant’Elmo giriş ücreti 5€, indirimli bilet 2,50€. 19 Mart, 25 Nisan, 21 Mayıs, 2 Haziran, 11 Temmuz, 19 Eylül, 13 Ekim ve 8 Aralık’ta giriş ücretsiz.

8. Katedral Duomo

Şehrin en çok değer verilen azizlerinden San Gennaro’ya ithafen 13. yüzyılda yapılan Katedral Duomo, önemli bir inanç merkezi. Duomo’nun köşesinde yer alan Santa Restituta, şehrin en eski kilisesi. Bu yapının geçmişi 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Kolonlarının Apollo Tapınağı’ndan geldiği söylenen kilisenin mozaikleri Bizans etkisi taşıyor.

9. Pausilypon Archaeological Park

Pausilypon Archaeological Park
Pausilypon Archaeological Park

Pausilypon Archaeological Park, Posillipo’da yer alan, Napoli’nin bambaşka bir yüzünü görmek isteyenlerin ilgisini çekecek bir yer. Tarihi milattan öncesine uzayan, 770 metre uzunluğunda The Seiano’s Cave (Grotta di Seiano) tünelinden geçip Roma döneminden kalmış, bazı kısımları ayakta olan bir antik kente ulaşıyorsunuz.

Şehrin bir bölümü de günümüzde The Gaiola Underwater Park olarak isimlendirilen aşağıdaki denizin altında yer alıyor. Hem arkeolojik hem de doğa olarak nefis bir yer, ben çok beğendim. Park, haftanın 7 günü 09.30-13.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Pausilypon Archaeological Park giriş ücreti 2€.

Akdeniz’in en garip adalarından biri alarak kabul edilen Gaiola Adası‘nı da buradan görebilirsiniz. Dalgaların vurduğu gizemli ada doğal güzelliğiyle hala göz kamaştırıyor bence.

10. Bourbon Tuneli

Posillipo's Archaeological Park

Bourbon Tüneli, Napoli’nin en etkileyici yeraltı rotalarından biri. Tünel, II. Ferdinand tarafından saraydan kaçış yolu olarak 1853’de inşa ettirilmiş. Girişten itibaren biraz ürperseniz de Bourbon Tüneli’nin büyüleyici atmosferinden etkilenmemeniz mümkün değil. Etraftaki dehlizlerde eski otomobiller, motosikletler park edilmiş halde duruyor.

Yer yer daralıp genişleyen ve küçük meydanlara, dehlizlere açılan bir tünel olan Bourbon, II Dünya Savaşı sırasında hava saldırısı barınağı ve askeri hastane olarak kullanılmış. Savaştan sonra ise 1970’lere dek otopark görevi üstlenmiş. 2010’da ziyarete açılan Bourbon Tüneli içerisinde 40’lı, 50’li ve 60’lı yıllara ait araç ve motosikletlerin yanı sıra heykeller ve II. Dünya Savaşından kalan birçok eşya da bulunuyor.

Tüm bunların dahil olduğu turda, tüneli gezmek isteyenler için üç farklı tur seçeneği bulunuyor. Diğer yandan tüm bu turlar yüksek güvenlik şartları altında hazırlandığından endişe edilecek bir durum söz konusu değil.

Standart turda, tünel içinde bulunan sığınaklara ve su tanklarına giriliyor. İkinci seçenek olan macera turunda ise bu su tanklarının tam tadını çıkarıp suyun işgal ettiği bölgelerde rafting yaparak ne kadar macera sever bir karakteriniz olduğunu gösteriyorsunuz.

Üçüncü tur ise ‘Speleo’. Bu turda kazı elbiselerinizi ve baretinizi takıp bu kayalık mekânda kazılar yaparak semboller aramaya başlıyorsunuz. 16. yüyıla ait devasa bir su tankının içinde teleferik ile karşıya geçiyorsunuz.

11. Orto Botanico

Orto Botanico, İtalya’nın en iyi botanik bahçelerinden. Napoli’deki hareketliliğe tanıklık etmek ve şehirdeki yaşamı gözlemlemek için Via Toledo Caddesinde zaman geçirmek gerekiyor. İş ve alışveriş merkezlerinin bulunduğu bu caddede hareketlilik gün boyu bitmiyor.

12. Capodimonte

Capodimonte Müzesi ve Parkı, İtalya’nın en zengin sanat galerileri arasında gösteriliyor. 3. Kral Charles’ın av alanı olarak kullandığı Kraliyet Sarayı ve sarayı çevreleyen park önemli bir soluklanma merkezine dönüşmüş. Aralarında Bellini, Caravaggio ve Raphael gibi sanatçıların bulunduğu birçok eseri sergiliyor.

Ayrıca Andy Warhol’un ‘Vesuvius’ eseri gibi birçok modern dekoratif eserleri de ziyaret edebilirsiniz. Saray, çarşamba günleri hariç haftanın 6 günü 09.30-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Capodimonte giriş ücreti 12€.

13. Underwater Archaeological Park of Baia

Archaeological Park of Baia, geçmişte zengin ve görgüsüz Romalılar tarafından masaj ve eğlence merkezi olarak kullanılıyordu. Aynı şekilde diğer meşhur Cicero ve Horace gibi Romalı yazarlar tarafından da. Günümüzde Baia Villası artık sular altında ancak Roma dönemine ait kalıntılar Baia Arkeoloji Parkında sergilenmeye devam ediyor ve sayısı inanılmayacak kadar fazla.

Merkür Tapınağı yada 18. yüzyıl gezginlerinin verdiği isimle Eko Tapınağı (Temple of Echoes), yeşil bir su üzerinde bulunan tahta bir geçite sahip. İçeri de bağırdığınızda kubbe muhteşem ekoya sebep oluyor.

14. Napoli çevresinde gezilecek yerler

Napoli civarında görülecek yerler
Pompeii Antik Kenti ve Vezüv Dağı

Lokasyon itibariyle de Napoli Körfezine günübirlik geziler için de mükemmel bir noktada bulunuyor. Adalar ve resortlar Napoli Körfezi ile Campania çevresinde bulunuyor. Tabiki ziyaretçilerin çoğu daha görsel bir şölen için Napoli’yi atlayıp direk Sorrentine Yarımadasına yada Amalfi Kıyılarına gidiyorlar; eğer sınırlı vaktiniz varsa çok da mantıksız bir hareket değil.

Napoli’nin en güzel yerlerinden biri olan Amalfi Kıyılarını gezerken İtalya’nın en güzel köylerini görme şansınız da olacak. Sorrento ise mutlaka görülecekler listesinde olan eski ama çok çekici bir kasaba, yoksa Casanova ve Goethe neden gelsin değil mi? Yine yakınında bir başka meşhur kasaba, Positano.



Ravello gibi o da muhteşem bir kıyı şeridi ile mükemmel bir görüntüye sahip. Tüm kıyıya adını veren Amalfi ise aralarında en büyük kasaba. En azından bütün bir öğleden sonranızı bu güzel kasabaya ayırmanız gerekiyor.

Pompeii Antik Kenti, Napoli’ye gelip görmeden dönülmemesi gereken bir yer. Özellikle hikayesiyle ziyaretçileri etkileyen, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki antik kent Vezüv yanardağı eteğinde, Napoli’ye yaklaşık 25 km uzaklıkta yer alıyor. Dünyanın en ünlü arkeolojik bölgesine trenle veya tur ile ulaşmak çok kolay.

Tarihin o dönemlerinde donup kalmış bir şehir ve harabeler arasında gezerken MS 79 yılındaki dev volkan patlamasında yok olmasından önceki tüm yaşam hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Pompeii’ye gitmek için, Napoli’den trene binin. Arkeolojik bölge hemen tren istasyonunun dışında bulunuyor. Napoli’ye sık sık tren seferleri mevcut.

Antik kent, kış döneminde (1 Kasım – 31 Mart) 08.30-17.00, yaz döneminde (1 Nisan – 31 Ekim) 08.30-19.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Antik kente son giriş ise kapanış saatinden yarım saat önce yapılıyor. Pompeii Antik Kenti giriş ücreti 11€, indirimli bilet ise 5,50€.

Vezüv Yanardağı, iki gün süren faaliyeti sonucu volkanik kül ve cürufun altına gömülerek yok Pompei Antik kenti kadar ünlü olmayan diğer yer Herculaneum da ziyaret edilebilir.

Capri Adası, biraz ada havası almak istiyorsanız Napoli’den feribota binip gitmeniz gereken bir yer. Bu şirin adaya Napoli Limanından kalkan feribotlarla yaklaşık bir saat gibi kısa bir sürede ulaşmak mümkün. Çok küçük ve kumsalı bile olmayan bu ada lüks ve sofistikenin eş anlamlısı gibi gözüküyor.

Blue Grotto ise en meşhur yeri. Capri’ye gitmek için, Napoli’den Sorrento’ya kısa bir feribot yolculuğu yapacaksınız. Capri yürüyerek keşfetmek için yeterince ufak bir yer ancak tepedeki merkeze ulaşmak için yine de bir otobüse binmeniz gerekecek.

Sorrento, bir yanı dağ, bir yanı deniz olan İtalya’da gördüğüm en şirin kıyı kentlerinden birisi. Önünde Akdeniz’in uzandığı harika bir manzaraya sahip. Napoli’den Sorrento’ya gidiş hem kolay hem de hızlı.

Positano, dikey olarak bir tepelik alana kurulmuş, İtalya’nın en gözde ve romantik kasabalarından birisi. Uçsuz bucaksız bir deniz manzarasını yukarıdan gören iki tepenin yamaçlarına kurulmuş rengarenk şirin evlerden oluşuyor. Positano kasabası, Amalfi bölgesinin en gözde kasabalarının başında.

Amalfi, Napoli’nin güneyinin en güzel yerlerinden biri desem yanlış olmaz. Amalfi kıyıları boyunca uzayan şahane manzaralı yollar Positano’dan sonra sizi Amalfi’ye ulaştırıyor. Amalfi, göz alıcı butik otelleri, şık restoranları, jet sosyetenin lüks vilları ile Güney İtalya sahillerinin en pahalı destinasyonlarından biri.



Sorrento, Positano ve Amalfi romantik çiftler için harika bir rota olabilir. Napoli çevresinde gezilecek yerler blog yazımda daha geniş bilgilere yer verdim.

NAPOLİ’DE NE YENİR? NEREDE YENİR?
🥘 İtalyan yemekleri genel olarak damak tadımıza hitap ediyor. Hemen hepsini ben çok sevdim. Campaine Bölgesi’nin genelinde olduğu gibi Napoli de mutfağıyla meşhur. Pizzanın doğduğu şehir olan Napoli’de ilk yapılacak şeylerden biri de pizza margheritayı denemek. Hem geleneksel hemde uluslararası markaların bulunduğu Via Chiaia’da ki kalabalığa siz de karışın.

Bir başka popüler bölge olan deniz kenarı Castel Dell’ovo civarı, canlı atmosferi ve turistik mekanlarıyla göz dolduruyor. Pizza’nın doğum yeri olarak ayrı bir üne sahip olan şehirde taze deniz ürünleri de oldukça revaçta. Patlıcan Parmesan da Napoli’den çıkma bir tat ve spagetti de yine burada oldukça popüler. İstiridye ve midye ile denemenizi tavsiye ederim. Deniz mahsülleri oldukça yoğun ve taze olduğu kadar da çok lezzetli.

🍕 Pizza, İtalya’nın tartışmasız en meşhur yemeği, ilk bulunduğu yer de Napoli. Burada pizza işi çok ciddiye alınıyor. Bir çok yerde nefis pizza yapan yerler bulabilirsiniz ancak dikkat etmeniz gereken şey pizzacının içinde ateş yanan bir fırına sahip olması! Benim tavsiyem sahilde Ovo Castle’ye yakın olan Pizzeria ‘Don Ernesto‘. Çeşit çeşit pizza yapıyorlar, fiyatlar ise makul.

Şehrin en ünlü pizzacısı Pizzeria da Michele ise dünyanın en iyi pizzacısı olabilir. Napoli’ye gittiğinizde mutlaka denemeniz gereken bir yer. Ünlü, 150 yıllık tarihi bir mekan olmasına rağmen büyük boy pizzayı 5€’ya satıyorlar. E Pronto o Mangia ise diğer enfes pizza yapan mekan.

🐟 İyi ve kaliteli bir mekanda leziz pizza ve deniz ürünleri yemek isteyenler, tereddütsüz Via Partenope, 7 adresinde hizmet veren Ristorante Pizzeria Luise iyi bir tercih. Napoli tarihi bölgede, Via del Cerriglio 3 numarada yer alan La Locanda del Cerriglio, tarihi 1300’lü yıllara kadar uzanan bir napolitan taverna. Via San Gregorio Armeno’dan sola Via Tribunali’ye döndüğünüzde göreceğiniz Trattoria Enoteca Campagnola pahalı olmayan tipik Napoli yemeklerini yapıyor.

Napoli, Milan gibi bir alışveriş destinasyonu değil. Ancak İtalyan modasının bazı isimlerini Via Chiaia’da bulabilirsiniz. Hiçbir şey almasanız bile yerel atmosferi için Umberto Galerisi’ne de mutlaka gidilmesi gerek. Hem geçmiş, hem politik, hem de güncel hayattan irili ufaklı birçok figürlerin yapıldığı Via San Gregorio’da birçok eski atölye görebilirsiniz.

Köklü tarihi geçmişi, mutfak kültürü, hareketli yaşamı ve çevresindeki antik kentleriyle Napoli, gezilecek noktaları ile Güney İtalya’nın en ilgi çekici şehirlerinden birisi. Açıkhava müzesi görünümündeki şehrin her noktası yeni bir keşfin habercisi. Bence çevresindeki güzel kasabalarla birlikte tatil rotanıza alın.

20 Yorumlar

  1. Güzel anlatım yapıyorsunuz. Bende küçük çaplı bir gezginim Roma ve Napoli yazılarınızdan güzel bilgiler edindim. Bu hafta o geziye çıkacağım. Şimdiden teşekkürler ederim.

  2. Otobüsle avrupa turunda gördüğüm Napoli gereçkten iyi bir şehir. Yazıyı keşke gezmeden önce okusaydım işime yarardı güzel bir yazı olmuş bilgi için teşekkürler.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz