İtalya‘nın başkenti Roma‘da, Venedik Sarayı’nın (Palazzo Venezia) yanı başında yer alan Venezia Meydanı (Piazza Venezia), kuzeyinde Termini İstasyonu, Vatikan ve Pantheon’un, güneyinde ise Kolezyum’un bulunduğu, Vittorio Emanuele II Anıtı ile Roma’nın en güzel meydanlarından biri.
Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turist grupları geliyor. Toplu taşıma araçlarının yarıdan fazlasının geçtiği, önemli bir kavşak noktası olan Piazza Venezia, Roma’nın belki de en merkezi alanı.
Venezia Meydanı, Roma
Roma’nın en önemli meydanlarından biri olan Venezia Meydanı’nın tarihi geçmişi 1455 yılına uzanıyor. Roma’da Rönesans Dönemi’nin ilk büyük eseri olarak kabul edilen Venedik Sarayı’nın çevresini saran meydan, sarayın balkonundan Venedikli Kardinal Pietro Barbo (Papa II. Paul) emriyle inşa edilmiş.
Venedikli Kardinal daha sonra papa olunca Venedik Sarayı yaklaşık 100 yıl boyunca papaların ikamet ettiği bir merkeze dönüşmüş. İtalya topraklarında yüzlerce yıl hüküm süren Venedikliler binayı diplomatik misyon olarak kullanmış.
İtalya’da Faşizm Dönemi olarak da bilinen Mussolini döneminde karargah olarak kullanılan binanın balkonu Mussolini’nin halka hitap ettiği, meydandaki kalabalığı selamladığı bir nokta olarak İtalya tarihinde önemli bir yere sahip. Venedik Meydanı’nda yer alan Altare della Patria olarak da bilinen anıt, Victor Emmanuel II Monument olarak da biliniyor.
Roma’nın ki en önemli yapılarından biri olan Altare della Patria, 1870 yılında kurulan monarşik yönetimin ilk kralı olan Viktor Emmanuel II’nin şerefine yapılmış. Mimar Giuseppe Sacconi tarafından Birleşmiş İtalya Krallığının ilk kralı olan II. Vittorio Emanuele anısına, 1885-1911 tarihleri arasında inşa edildi. ‘Anavatan’ın Sunağı’ anlamına gelen yapı, Roma’nın tam ortasında, Capitoline Tepesi ve Piazza Venezia’nın çok yakınında bulunuyor.
Tasarımı 1885 yılında İtalyan mimar Giuseppe Sacconi tarafından yapılan Altare della Patria’nın, özellikle ulusal gurur hissiyatını yükseltmek amaçlı tasarlanan projesine aralarında Angelo Zanelli ve Leonardo Bistfoli’nin de bulunduğu yetenekli birçok İtalyan heykeltıraş da dahil edilmiş. Açılışı 1911’de yapılmış olmasına karşın 1925’te tamamlanmış.
Anıtın ana yapı maddesi ise Brescia’da bulunan Botticino’daki taş ocağında yapılmış mermer taşları. İçerisinde Corinthian tarzı neoklasik çeşme ve sütunlar bulunuyor. İki tanesi Roma tarzı savaş arabası kullanan tanrıça Victoria’ya ve bir tanesi de at üzerinde ki Victor Emmanuel’e ait olan üç önemli heykel de mevcut.
Anıtın yapılması ise tüm ülkede ve özellikle de Roma’da oldukça büyük tartışmalara yol açmış. Sebebi ise oldukça geniş bir alan yayılan yapının Capioline Tepesi’nin büyük bir kısmını ve o bölgede Orta çağ döneminden kalma bir bölgenin yok edilecek olması. En sık yapılan ve halen de devam eden eleştiri de anıtın çok büyük oluşu ve kötü bir görüntü oluşturuyor olması.
Giriş katında İtalya’nın tekrar birleşmesini simgeleyen bir müze bulunuyor. Turist akınına uğraması nedeniyle 2007 yılında bir asansör eklenerek, çatı katından Roma’nın panoramik görüntüsü görülebilir hale getirilmiş. Tamamı beyaz mermerden yapılan yapı, etrafındaki genellikle kahverengi renklerde bulunan binalardan belirgin şekilde ayrılıyor, bu sayede de Roma’nın birçok yerinden görülebiliyor.
Anıtın içinde ekim 1921 de Aquileia’dan getirilen ve kim olduğu bilinmeyen bir askerin lahti bulunuyor. Yapıya lahit koyma fikri stratejik hava saldırıları konusunda uzman biri olan General Guilio Douhet tarafından ortaya atılmış. Lahitte bulunan cansız beden I. Dünya Savaşında oğlunu kaybeden bir kadın tarafından seçilmiş.
Meydanın arka fonundaki Roma tarihini gölgelediği ve klasik Roma taşı traverten yerine Brescia mermerinden inşa edildiği için Romalılar tarafından sevilmeyen anıt günümüzde ‘Düğün pastası’, ‘Takma diş’ ya da ‘Daktilo’ gibi alaycı isimlerle anılıyor. Anıtın yapımı sırasında Roma medeniyetinin binlerce yıllık kalıntılarının yıkılmış olması da anıtın sevilmemesinin nedenlerinden.
135 metre genişlik, 70 metrelik yüksekliğe sahip anıtın iki de çeşmesi var. Bu çeşmeler Adriyatik kıyısındaki San Marco Aslanı ile Tiren Denizi kıyılarını temsil ediyor. Roma Forum alanının tam merkezinde yer alan anıtı gören yabancı ziyaretçiler de anıtın tarihi Roma kentinin kalbinde uyumsuz bir görünüm sergilediği fikrinde birleşiyor. Anıtın Bergama’dan Berlin’e götürülen Zeus Altarı’ndan esinlenilerek inşa edildiği söyleniyor.
Bir kutu görünümündeki Altare della Patria, birçok klasik yapıda bulunan kubbe, kule gibi özellikleri olmamasından dolayı bazıları aşağılayıcı olmak üzere birçok takma isimle anılır olmuş. Romalıların genellikle “Daktilo” olarak adlandırdığı yapı, yabancılar tarafından ‘Düğün Pastası’ şeklinde tanımlanıyor.
1999-2006 yılları arasında İtalya başkanlığı yapan Carlo Azeglio Ciampi, bu bölgenin halk tarafından daha fazla kullanılabilir bir alan yapılmasını istemiş. Hem Antik Roma’ya hem de Vatikan’a yakın olan meydanın hemen karşısında ise şehrin ünlü alışveriş caddelerinden biri olan Videal Corso yer alıyor.
Adres: Piazza Venezia, Roma
Ulaşım: 40, 46, 60, 62, 63, 64, 119, 628, 715, 716, 780 No’lu otobüsler, Colosseo metro durağı
Yakın yerler: Antik Roma, Pantheon, Trevi Çeşmesi, Fiori Meydanı
Roma gezilecek yerler listesindeki Piazza Venezia çevresinde birçok restoran ve kafe bulunuyor. Oldukça kalabalık ve canlı olan meydanın sağındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Roma’nın en büyük kilisesi olan ve tavanındaki altın işlemeleriyle öne çıkan yapıyı mutlaka ziyaret edin.
Muhafazakar kesim için büyük önem taşıyan Aziz Maria Maggiore Kilisesi, yaz ayında kar yağdıran efsanesi ile tanınıyor. Efsanede Meryem Ana bir rahibin rüyasına girerek ondan karla kaplı bir kilise inşa etmesini ister. Ancak rahip kilise inşaatına başladığında ağustos ayıdır. Kilisenin inşaatı sırasında kar yağması nedeniyle, karın Meryem Ana tarafından yağdırıldığına inanılıyor.
Dünyanın en zengin kültürel ve tarihi değerlerine sahip kentlerinden biri olan İtalya’nın başkenti Roma’yı keşfetmek için en iyi başlangıç noktalarından biri olan Venezia Meydanı, şehirdeki Rönesans mimarisine tanık olmak ve ülkenin etkileyici tarihinden kesitleri deneyimlemek için muhteşem bir durak.