Sentosa Adası, Singapur’un güneyinde yer alan ve minicik bir ada. Plajları, yapay adacıkları, botanik bahçeleri, müzesi, sualtı cennetiyle muhteşem bir eğlence merkezi. Bir zamanlar küçük bir balıkçı köyü olan ada, 1600’lü yıllardan beri Pulau Blakang Mati olarak adlandırılıyordu. Şimdiyse Asya’nın da en ünlü eğlence alanlarından.
Universal Stüdyoları gibi bir çok eğlence ve tema parkı, golf sahaları, kelebek parkı, su altı dünyası, müze ve ve resortlardan oluşan kompleksler Sentosa Adası üzerinde bulunuyor. Yılda 5 milyondan fazla ziyaretçiyi kendine çeken bu adada güzel plajlarda denize girebilir, eğlence komplekslerinde birbirinden farklı heyecanı yaşayabilir, lüks otellerinde ve casinolarından binlerce dolarınızı harcayabilirsiniz.
Singapur denince benim aklıma daha çok Universal Stüdyoları geliyor. Öyle ki daha önce geldiğimde dar vakit ve yağmurdan dolayı gidemediğim bu yere bugün nihayet gittim.
Little India’dan MRT’ye atlayıp Vivo City durağında inip, Universal Stüdyoları’nın üzerinde bulunduğu Santosa Adası’na giden 710 metrelik yolu yürümeye başladım. Bu yürüyüş yolunun çoğu bölümünde yürüyen bantlarla ulaşıyorsunuz.
Adaya ulaşmanın birkaç yolu var. Herhangi bir ulaşım aracına binmek yerine yürümek, Sentosa’ya girmenin en ucuz yolu. Açılışı 1974 yılında yapılan adaya, Sentosa Boardwalk üzerinden yürüyerek giriş ücretsiz. Sentosa Boardwalk’u geçmeniz 15 dakikadan fazla sürmez.
Vivocity’den (Otobüs durağı 14141) ve Merrill Lynch, Harbourfront’tan (Otobüs durağı 14121) Resorts World Sentosa’ya otobüsle gitmek 1SG$. Vivo City yakınlarından kalkan teleferikle (35SGD) adaya ulaşmak da mümkün.
Saniyede 4 metre hızla giden, altışar kişilik 82 kabinden oluşan ve Jewel Box olarak adlandırılan teleferiğin başlangıç noktasındaki yüksekliği 96 metre, Harbourfront’taki ikinci durağında ise su seviyesinden 69 metre yüksekte bulunuyor.
En hızlı ve en uygun yol Sentosa Express monoray. Bu tren, ticaret merkezi VivoCity’nin (HarbourFront metro istasyonu) ikinci katında bulunan Sentosa İstasyonu’ndan hareket ediyor. Sentosa Ekspresi sabah 7’den akşam 12’ye kadar hizmet veriyor.
1983’te bir petrol tankerinin kabinlerden biriyle çarpışmasıyla 7 kişi ölmüş. 7 ay süreyle kapatılan ve tasarımı yeniden yapılan teleferiğin o zamandan bu yana başka bir sorunu olmamış. Teleferiğin şahane manzarası olduğu söyleniyor.
Sentosa Adası
Sentosa Adası, Singapur ana adasının doğusunda yer alan, ütopik bir rekreasyon idealini bünyesinde barındıran bir eğlence merkezi. Eğlence için ne lazım adada var. 3 km uzunluğunda lüks plajlar, modaya uygun oteller, nefes kesici eğlence kompleksleri, benzersiz tema parkları ve tarihi mekanlar.
Bir zamanlar gerçek deniz korsanlarının yaşadığı Sentosa Adası, daha sonra küçük bir balıkçı köyüne dönüşmüş Dir dönem İngiliz askerleri tarafından üs olarak kullanılmış. 1967’de oldukça ilgi ekici bir tatil adasına dönüşüm hikayesi başlamış. Topik ada, 1972 yılından bu yana her zevke ve yaşa uygun eğlence sunan orijinal bir tatil beldesine dönüşmüş.
Sentosa, Singapur’a bir köprü ve teleferikle bağlı. Sentosa’da ulaşım ise tek raylı trenle (monorail) sağlanıyor. Malay dilinde ‘sakinlik, sükunet’ anlamına gelen adaya adım atmanızla, ismine inat kendinizi bir hareketliliğin ve canlılığın içerisinde buluyorsunuz.
Adadaki binalar, ağaçların arasında neredeyse kayboluyor. Göze çarpan tek bina ise 37 m yüksekliğindeki merlion (aslan) heykeli. Aslanın başına kadar asansörle çıkıp Singapur’u kuşbakışı seyretmek mümkün.
Kelebek Parkı ve Böcek Krallığı’nın yanı sıra gezegendeki en büyük deniz akvaryumlarından biri olan Sualtı Dünyası ve Yunus Lagünü her yaştan insanı kendine çekiyor.
Devasa akvaryumları da barındıran bu adada 250 farklı tür ve 2500’den fazla deniz canlısı yaşıyor. Okyanusun derinlerinde yer alan 83 m’lik tüneli ise dünyanın en uzun tüneli olma özelliğine sahip.
Singapur’un kültürel mirası hakkında bilgi edinmek isteyen tarih meraklıları, adanın tarihindeki ana simge yapılar ve önemli olaylar hakkında bilgi veren interaktif ‘Singapur Resimleri’ müzesinde veya kültür ve tarih parkı City of Singapore’da evden bir ev bulabilir.
Çin şehri Changan’ın yeniden inşası olan Tan Evi’nin yanı sıra interaktif bir Askeri ve Tarih Müzesi’ne dönüştürülmüş ünlü Siloso Kalesi, Sentosa gezilecek yerler arasında. Heyecan arayan misafirler için 4D sanal sinema Cinemania’ya ek olarak eğlence parkı Universal Studios, Sentosa’nın en çok ilgi gören aktiviteleri.
🏨 Konaklama tavsiyelerim: Orchard Road’da kalmak isteyenler Orchard Hotel‘de kalabilirler. Clarke Quay’ide nefis konumdaki Paradox Singapore Merchant Court enfes bir tercih olabilir. Marina Bay bölgesindeki ise kaldığım Park Royal Hotel Marina Bay şahane bir tercih.
Hostel tercih edecekler için CapsulePod@Aljunied ve Galaxy Pods Capsule Hotel kapsül otelleri oldukça merkezi. Ayrıca Backpacker Cozy Corner Guesthouse ve Bluewaters Pods 38 Hongkong St radarınızda olsun ✔️
Sentosa Gezilecek Yerler
Adanın girişte sağda bulunan Resort World Sentosa’ya ulaştığınızda Universal Stüdyolarının girişi gözünüze çarpacak. Bilet satış ofisinden biletimi alıp (74SGD, 108TL/2011) içeri girdim. 2022 giriş ücreti 66SGD.
1. Universal Studios Singapore
Universal Stüdyolarına ilk adım attığınızda kendinizi 70’li yılların Hollywood Bulvarında buluyorsunuz. Sağlı sollu hediyelik eşya dükkanları, restoranlar, cafeler, patlamış mısır satan eski model kırmızı kamyonlar bulunuyor. 1950’lerin Amerika’sında popüler olan restoranlar, önünde park etmiş klasik arabalar yanında, Charlie Chaplin’den, Marilyn Monroe gibi birçok ünlü sokaklarda dolaşıyor ve ziyaretçilerle fotoğraf çektiriyordu.
Sonraki bölüm olan New York ise neon ışıkları, klasik restoranları ile kendinizi New York sokaklarında dolaşıyormuşsunuz hissi uyandırıyor. Burada bir müzikal show izledim.
Yine burada, 5. kategori şiddetindeki tayfunun New York’u nasıl vurduğunu canlandıran bir sahneyi izleme fırsatı buldum. Birkaç metre önünüzde tekneler havaya uçuyor, çatılar, pencereler uçuşuyor, dev dalgalar New York gökdelenlerine çarpıyordu. Sahnenin sonunda bulunduğumuz yere dev bir kargo gemisi çarpıyordu.
Hollywood ve New York bölümlerinde fazla oyalanmadan Sci-Fi City bölümüne ise heyecanla kendimi attım, çünkü bilim kurgu benim favori başlığımdır. Transformers The Ride: The Ultimate 3D Battle kuyruğuna girdim. Üç boyutlu gözlüklerinizi takıp Optimus Prime’a eşlik edip onunla birlikte, gezegeni kurtarmak için kötü robotlarla özgürlük savaşına katıldık.
Sci-Fi City’de bulunan Battlestar Galactica: HUMAN vs. CYLON ise en beğendiğim bölüm oldu. Burada dünyanın en uzun karşılıklı düello roller coasteri bulunuyor. Burada 2 trenden birini seçiyorsunuz. Ben ilk önce kuyruğun az olduğu İnsan bölümünü seçtim.
Yanınızdaki bozuk paraları, telefon ve çantanızı bırakmanız için ücretsiz, bilgisayar kontrollü dolaplara eşyaları bıraktıktan sonra kuyruğa koştum, sıra ancak 1 saat sonra gelebildi.
Koltuğa oturup emniyet kemerleri bağlandıktan birkaç saniye sonra, saatte 83 km/saat hızla raylarda, sağa, sola, yukarı ve aşağı ani dönüşlerle giden rayda çığlıklar içerisindeydim. 2 dakika sonra o koltuktan indiğimde hayatımda yaşadığım ilk roller coaster deneyimiyle heyecandan kalbim galiba 120’lerde atıyor olmalıydı. Tabi yüzümüzde gülümsemeyle.
Human treninden daha hızlı ve heyecanı daha zorlayan CYLON’a gidip kuyruğa girmeyi göze almadım. O kadar zaman daha kaybedemezdim. Accelerator olarak adlandırılan bindikten sonra kendi etrafında dönüp sizin dayanıklılığınızın sınırlarını ölçme fırsatı bulan uzay gemilerine bindim. Eğer gözünüzü hep belli yerlere dikerseniz sorun değil, ama yapmazsanız indiğinizde oradan oraya yalpalayarak gittiğinize şahit olabilirsiniz.
Ancient Egypt bölümünde gözüme ilişen Algida Magnum’a karşı koyamadım (6 SGD, 9 TL). Mimari açısından benim en çok beğendiğim bu antik Mısır bölümü oldu. Dev heykeller arasında dolaşıyorsunuz. Yine bu bölümde de, bu defa kapalı alanda hızlı roller coster ile karanlıkta mumya ve bok böceği saldırılarından kaçıyorsunuz.
Battlestar Galactica roller coasterini gözü kesmeyenler bunu demeyebilir. Daha çok çocuklara hitap edebilecek Treasure Hunters ile bindiğiniz jeep ile hazineler arasında raylar üzerinde turluyorsunuz, oldukça ağır bir tur.
The Lost World’da ise Canopy Flyer ile kendinizi kuşlar gibi uçarken bulabilirsiniz. Far Far Away’de ise üç boyutlu bir Prenses Fiona & Shrek macerasına katılabilir, Madagascar bölümünde ise Kahramanlarımızın arasında ormanda yolculuk yapabilirsiniz. Çocuklar için belki daha güzel bir deneyim olabilir.
Akşama doğru ziyaretçi sayısı azaldığında kendimi Battlestar Galactica CYLON’a attım. İçeri girmemle trenin en ön koltuğuna oturmam bir oldu. Gündüzün Human bölümünde 1 saat sıra beklemişken bu saatte gelen koltuğa oturuyordu. Diyebilirim ki adrenalinin dibine vuracağınızı kalbinizin deli gibi çarpacağı bir deneyim sunuyor.
Yükseğe çıkmak ve ani dönüşler neyse de hızla yerin 5 metre kadar altında inip, sisleri içerisinden sizi geçirmelerinin deneyimi bambaşka. CYLON deneyiminden sonra koşa koşa HUMAN bölümüne gittim. Sonrasında yine koşa koşa gelip CYLON koltuğuna oturup her birini ikişer defa yaptım. Hayatında hiç böylesi hızlı trenlere binmemiş biri olarak bana fazlaydı bile.
The Lost World bölümünde tırmanma duvarı görünce denemeden geçmek istemedim. Hayatımda daha önce hiç tırmanma duvarı deneyimim olmamıştı ve bu gezimde bunu yapmak için önüme çıkan fırsatı kaçırmadım (5SGD).
1997 yılında bulunduğum Orlando Universal Stüdyosu ile kıyaslanamayacak basitlikteydi doğrusu. Nerdeyse 15 yıl öncesinin teknolojisi bile Singapur’dakinden daha iyiydi. Kısaca Amerika’daki stüdyolar ile kıyaslanabilecek bir yer değil.
Daha çok oyun ve tema parkı diyebiliriz. Battlestar Galactica roller coasteri olmasa bu fiyatı vermeye değer bir yer olmadığını söyleyebilirim. Eğlenceli vakit geçirsem de beklentilerimin çok altında kaldı.
2. Sentosa Duvar Tırmanışı
11,5 metre yüksekliğinde, üzerinde fosil kabarmaları olan, bana oldukça kolay gelen duvara tırmandım. Yukarı çıkması her zamanki gibi kolay ama aşağı bakması her zamanki gibi ürkütücü, 5 katlı bir bina yüksekliğine eşdeğerdir galiba.
3. Sentosa Adası Plajları
Sentosa Adasında denize girebileceğiniz plajlar da var. Yumuşak beyaz kumlu, ılık denizi ve modern altyapısı ile hepsi de güzel. Üç ana plaj var. Sakin ve rahat dinlenme için ideal Tanjong Plajı, kıta Asya’nın en güney noktası olmasıyla ünlü Palawan Plajı ve daha aktif eğlence biçimleri için uygun olan Siloso Plajı.
Plajlarda aşırı kalabalığı önlemek için Sentosa’da bir online rezervasyon sistemi var. Bu sistem özellikle hafta sonları ve resmi tatillerde Palawan, Siloso ve Tanjong plajına girişi kolaylaştırıyor. Hafta içi rezervasyon gerekli değil. Rezervasyon yaparken, sabah 8’den 13’e kadar veya 2’den akşam 7’ye kadar olan öğleden sonra arasında bir seçim yapmanız gerekiyor.
4. Madame Tussauds Singapore
Madame Tussauds, en sevdiğiniz yıldızların gerçeğe yakın balmumu figürlerini görmek istiyorsanız, bulunmanız gereken yer. Ayrıca bazı spor efsaneleriyle, popüler müzik sanatçıları ve ünlü TV kişilikleriyle de karşılaşacaksınız. Angelina Jolie, Leonardo DiCaprio, Madonna, Michael Jackson, Stefanie Sun, Christiano Ronaldo, Serena Williams ve Kraliçe II. Elizabeth gibi küresel ikonlar.
Sentosa Adası’nın kalbinde yer alan Madame Tussauds Singapore, sadece balmumu figürlerinden ibaret değir. Ziyaretiniz sırasında sizi meşgul edecek çok sayıda etkileşimli aktiviteye de sahip. ‘Spirit of Singapore’ tekne yolculuğu, Singapur’un eskiden olduğu mütevazı balıkçı köyünden başlayarak Singapurun günümüze uzayan 4D bir yolculuğa çıkarıyor.
Ayrıca sanal gerçeklik arabalarıyla, türünün tek örneği VR Yarış Deneyimi sunuyor. Heyecan verici bir yarışta Lewis Hamilton veya Sebastian Vettel’e katılıyorsunuz. Adrenalin sevenlerin ilgisini çekeceğine eminim. Bilet fiyatları seçime göre 25-35 SGD arasında değişiyor.
5. S.E.A. Aquarium Singapore
S.E.A. Aquarium Singapore, Sentosa Adası’nda yapılacak ve görülecek en eğlenceli şeyler arasında yer alıyor. Sadece keyifli zaman geçirmek için değil, aynı zamanda bilgi almak için de harika bir yer. İçindeki deniz canlılarının çeşitliliği inanılmaz. Sentosa Akvaryumu aslında 100 binden fazla canlı nüfusuyla dünyanın en büyük ve en iyi akvaryumlarından biri.
Sizi okyanusun derinliklerindeymiş gibi hissettiren devasa akvaryumda, müthiş bir açık okyanus habitatı var. Resorts World™ Sentosa içindeki akvaryum, 50’den fazla habitat ile on farklı bölgeye göre gruplandırılmış. Leopar köpekbalıkları, dev orfozlar ve manta vatozları filoları ziyaret için vakit ayırmaya değer.
Sentosa Skyline Luge, doğa severler ve maceraya gönül verenler için gerçekten harika bir destinasyon. Jungle, Kupu Kupu, Expedition ve Dragon Trails olmak üzere 4 farklı parkuru ile Sentosa Adasında benzersiz bir açık hava deneyimi sunuyor. Parçaların her birinin kendine özgü heyecan ve eğlence düzeyi vardır, böylece tercihlerinize göre kolayca seçim yapabilirsiniz.
Yukarıdaki güzel Sentosa Adası’na bakmak için Skyride’a atlayın. Adada bir hafta vakit geçirseniz yapacak bir şeyler geride kalır yine. O derece dolu dolu aktivite adanın her köşesinde fışkırıyor. O yüzden gitmeden ne yapacağınıza karar verip öyle gidin ya da bütçenize göre kendinize akışa bırakın.
Lake of Dream’da su ve ışığın müzikle dansını izledim. Bu 20-25 dakikalık su ve ışık gösterisi Wings of Time’da İpek Yolu, Afrika Savanası, Sualtı Dünyası ve Maya Piramitleri gibi farklı tarihi zeminlerde yolculuğa çıkıyorsunuz. Sentosa Adasını Singapur gezilecek yerler listenize ekleyin.
Son olarak Merlion heykelini ziyaret ettim. Ada içerisinde birkaç yere uğradıktan sonra yorulmuş ve acıkmış olarak kendimi önce Vico City alışveriş merkezinin food kortuna, sonra da Little India’daki hostelime attım.
Day 506 : SIN:15 Little India, 22 Aralık 2011, Perşembe
Çok keyifli Kemal bey, lütfen daha çok gezin ve bizler için daha fazla hikaye üretin. Sevgiler
Gezmeyi severiz, yazmayı ve paylaşmayı daha çok 🙂 Teşekkürler
Burdaki rollercoasterler çok eğlenceli bir o akdar da korkutucuydu. Sevgilimle çok eğlendik. Çocuklar için iyi bir yer, tavsiye ederim, ama diğer ülkelerde gittiğimiz parklar gibi etkileyici değildi.
Biz de oradaydık bugün. Dün akşam da night safari yaptik. Singapur’daki zamanımızım yarısı sırada bekleyerek geçti 🙂
Sentosa Adasi tam bir eglence adasi oldugundan cok ilgi goruyor. O siralari beklemek de zaman istiyor.
Benim zaman sorunum olmadigindan sikinti yapmiyorum ama Singapur icin kisitli tatil zamani olanlar icin kotu.
Bazen cok ilgi goren aktiviteleri ilerleyen saatlere birakmak daha iyi olabiliyor.
I think that the first one you go to is always the most awesome because you don’t know what to expect. But the ‘chain’ theme parks are built on the same model, so once you’ve been to one, the rest are not identical but very similar, so it’s not a surprise anymore. I loved Tokyo disneyland (everything was in Japanese, with no English, so it gave the experience a weird ambience), but LA seemed smaller and kind of inferior even though it is the original one. Still fun though! 🙂 I don’t think I will go to Disney or US anywhere else though…..enough!
I really enjoyed when I was in DisneyWorld in Florida, so I was expecting to get same experience, but I totally disappointed. I is look like funfair for kids. Battlestar Galactica Rollercoaster was good, the others were simple.
I would go here just for the rollercoaster alone – the price would be worth it for me. But otherwise, it looks very similar to Universal Studios LA AND Osaka. Same with Disneyland. I have been to Disneyland and Disneysea in Tokyo as well as in LA, so I wouldn’t hurry back. I just want to go to theme parks with lots of rollercoasters! I never get tired of those……. 🙂
Just for roller-coaster OK, but to be honest, Singapore US doesn’t worth that money. I don’t know LA and Osaka US, but Florida US was definitely awesome, Orlando Disneyland as well.