Luzern Kantonu başkenti olan Luzern, eşsiz bir doğal güzelliğin içerisinde kurulu, Orta Çağ’dan kalma mimarisi ile, göz alıcı bir şehir. Dört Kanton Gölü’nün Reuss Nehri’ne dökülen batı ucunda, İsviçre Alplerinde yer alan Luzern, ülkeyi tanımak için çok güzel bir başlangıç noktası.

Rengarenk boyanmış orta çağ evleri, klasik müziğin tınıları ve engin dağları ile insanın içindeki tüm duyguları ortaya çıkaran Luzern, ülkeye gelen ziyaretçileri muhteşem atmosferi ile büyülerken, tarihte ünlü isimler Kraliçe Victoria ve Mark Twain tarafından da vgüyle bahsedilen bir şehirdi.

Luzern Gezilecek Yerler 📌

Luzern, küçük bir şehir olsa da gezilecek yerler bakımından pek çok alternatife sahip. Ahşap Chapelle Köprüsü, 14 ve 17. yüzyıl tarihli Rahip Meclisi Binası, B. Thorwaldsen’in taslağına dayanılarak yapılan Luzern Aslanı Anıtı, Güzel Sanatlar Müzesi, demiryolu ulaşımındaki gelişmeyi gösteren Ulaştırma Müzesi ve Glaciers Bahçesi şehirdeki en ilgi çekici mekânlardan.

Göl kıyısında yer alan büyük bir turistik merkez olan Luzern, Alp Dağları’na giden birçok yolun çıkış noktası. Alp Dağları’nda kayak tatili yapmak isteyenlerin uğrak noktası olan şehirde büyüleyici mavi rengiyle Luzern Gölü’nde kısa bir tekne turu yapmak şart.

Malta

Serbia

1. Luzern Altstadt

luzern gezilecek yerler

Avrupa’nın diğer şehirleriyle kıyaslandığında hayli küçük olan Luzern’in Eski Şehir Merkezi Altstadt, bu durumu avantaja çevirerek gezmeyi kolaylaştırıyor. Reuss Nehri’nin sağ kıyısında yer alan Aldstadt, 14.yüzyıla ait Şapel Köprüsü ile Luzern’in en çok ziyaret edilen turistik bölgesi olma özelliğine sahip.

Şehir duvarlarıyla çevrili merkez, taş sokakları, çeşmeleri ve meydanlarıyla harika şekilde korunmuş. Şehir merkezini gezerken bina duvarlarında göreceğiniz murallar sizi İsviçre’nin en güzel şehirlerinden birindeymiş gibi hissettirecek.

2. Şapel Köprüsü

Luzern

Orta çağ dönemine ait Şapel Köprüsü (Chapel Bridge), Luzern’in en çok fotoğraflanan, simge yapısı. Bir 14. yüzyıl yapısı olan köprü 1993’te çıkan yangında kül olana kadar Avrupa’nın en eski köprüsüydü. Köprünün tekrar inşası için ise hiç vakit kaybedilmedi ve muhteşem bir kopyası yapıldı. St. Peter Şapelinden ismini alan ve Reuss Nehrini diyagonal kesen köprü aynı zamanda Kapellbrücke olarak da biliniyor.

3. Luzern Aslanı

luzern görülecek yerleri

Luzern Aslanı, Fransız Devrimi zamanında kraliyet ailesini korumaya çalışan İsviçreli askerler adına yapılan anlamlı bir eser. Luzern’in doğusunda kum taşından yapılan ve ölmekte olan bir aslanın tasvir edildiği eser için Amerikalı meşhur yazar Mark Twain ‘dünyada gördüğüm en acıklı ve sürükleyici hikâyeye sahip taş parçası’ demişti.

Luzern Aslanı, 800’den fazla İsviçreli askerin Kral 16. Louis’i korumaya çalışırken ölmesini konu alıyor. Daha sonrasında yakalanan Kral Louis ise Fransız hapishanesinde ölmüştü. Bu katliamdan sadece 100 kadar asker kaçabilmişti.

4. Hofkirche

luzern isviçre

Leodegar Kilisesi olarak da bilinen Hofkirche, Luzern’in en önemli katedrali. 8. yüzyılda Benedict Manastırı olarak hizmetine başlayan yapının orijinal kilise binası 1633’teki yangında yok oldu. Yalnızca birkaç dini eşya, kuleler ve St. Mary Sunağı sağlam kalabildi.

Günümüzde ise güzel tasarlanmış heykeller yeni yapılan kilisenin iç tasarımına nefis bir atmosfer katıyor. Oturma yerlerinin süslü ve sade şeklinde ayrılmış olması da zengin ve fakirin ayrı ayrı ibadet ettiğini gösteriyor. Hofkirche, tüm İsviçre’nin en önemli Rönesans dönemi kilisesi.

5. Luzern Gölü

luzern gölü

Ülkenin en büyük dördüncü gölü olan ve ziyaretçilerine muhteşem dağların kıyılara uzandığı harika bir manzara vadeden Luzern Gölü’nü görmek için A2 otoyolu üzerinden araçla veya Luzern’den buharlı gemi ile kasabalar arası seyahat edebilirsiniz.

Güneşli yaz günleri ve kış gecelerinde, özellikle de Noel zamanı yanıp sönen ışıklarıyla inanılmaz bir güzelliğe bürünen Luzern Gölü’nün etrafını gezmek için kondisyonuna güveniyorsanız bisiklet kiralayabilir veya 34 km uzunluktaki yürüyüş parkurunu tamamlayabilirsiniz.

6. Pilatus Dağı

luzern görülecek yerler

Luzern’in bir diğer sembolü olan masif Pilatus Dağı, Luzern Gölü’e bakan birkaç tepeden oluşuyor. Pilatus’un en yüksek tepesi Tomlinson ise, deniz seviyesinden 2 bin 128 m yükseklikte yer alıyor. Yalnızca dağa ulaşmanın bile kendi başına bir macera olduğu Pilatus için ziyaretçiler sadece mayıs-kasım ayları arasında çalışan çarklı trenle, dünyanın en dik demiryolunu tırmanıyorlar.

Yılın her dönemi çalışan teleferiklerin bulunduğu Pilatus Dağına yazın gelirseniz mutlaka ‘Altın Tur’ yapın. Zira tur içerisinde hem göl gezisi hem de dağ tırmanışı var.

7. Rigi Dağı

rigi dağı

Luzern Gölü, dağlarla çevrili olsa da hiçbiri Rigi Dağı kadar güzel değil. ‘Dağların Kraliçesi’ olarak da bilinen ve dünya kabuğunun ilk oluştuğu dönemlere ait olduğu düşünülen Rigi Dağı, ziyaretçiler için olağanüstü güzelliğini sisin olmadığı, havanın açık olduğu günlerde gösteriyor.

Rigi Dağı’nı eşsiz yapan bir diğer özellik de Luzern, Zug ve Lauerz olmak üzere, 3 farklı gölün üzerinde oturuyor oluşu. Çarklı bir tren ile ulaşmanın mümkün olduğu 1797 metre yükseklikteki tepeye, teleferikle de çıkılabiliyor. Rigi Dağı, yazları yürüyüş, kışın da kış sporları için son derece uygun bir destinasyon.

8. İsviçre Ulaşım Müzesi

İsviçre’nin en popüler müzesi olan Ulaşım Müzesi, kara ulaşımından uzay ulaşımına kadar çok geniş bir perspektife sahip. 1959’da yapılan müze trenlere, lokomotiflere, motorlu taşıtlara gemilere ve uçaklara ait özel sergilere sahip.

Avrupa ve Amerika ortak yapımıyla fırlatılan EURECA uydusu da yine sergilenen eserler arasında. Yalnızca ulaşım ile kalmayan müzede bir planetaryum ve Luzernli meşhur ressam Hans Emi’nin çok büyük bir koleksiyonu da yer alıyor. Çikolata severlerin çok mutlu olacağı bir Çikolata Macerası bölümü de İsviçre Ulaşım Müzesi’nde.

9. Musegg Duvarı

luzern şehri

Musegg Duvarı, ziyaretçilere hem Luzern’in panoramik görüntüsünü hem de tarihini aynı anda görmeyi sağlayan muhteşem bir yer. Duvar 13. yüzyılda yapılan ve Luzern’in savunmasında çok önemli bir yere sahipti.

Günümüzde de halen olduğu gibi duruyor olmasına rağmen 9 kulesinden sadece birkaçına giriş izni verilebiliyor. En ünlü kulesi olan Zyt, içerisinde Luzern’in en eski saatini barındırıyor. 1536’ya ait bu saat şehirdeki diğer saatler çalmaya başlamadan bir dakika önce çalmaya başlıyor. Üzerinden manzara ise tek kelimeyle nefes kesici.

10. Richard Wagner Müzesi

luzern isviçre

Değerli bir besteci olan Richard Wagner, operaları ve özellikle 4 bölümden oluşan ‘The Rings of Nibelungun’ ile dünyaca ünlü. Belki de en meşhur bestesi hemen herkesin bir şekilde duyduğu, gelinin salonda, koridorda yürürken çalınan o meşhur müzik.

Luzern Gölü’nde 6 yıl yaşayan ve burada en önemli operalarını yazan Wagner’in anısına oluşturulan Richard Wagner Müzesi’nde sanatçının hayatı, müziği ve günlük yaşamına dair ayrıntılar bulunuyor. Müze aralık-nisan ayları arasında ve pazartesi günleri kapalı.

Luzern, İsviçre’nin Zürih, Cenevre, Basel ya da Bern gibi ilk akla gelen şehirlerinden olmasa da aslında ülkenin en turistik şehirlerinden biri. Gezilecek pek çok yeri bulunan Luzern, muhteşem bir doğanın kalbinde, bir yanda nehir, diğer yanda göl, öbür yanda dağlarla çevrili, tarih, sanat ve mimari zenginliğiyle de turistleri kendine çekiyor.

Serbia

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz