Lavanta tarlaları denilince akla gelen ilk yer Fransa’nın Provans bölgesi. Peki Türkiye’de de lavantanın yurdu neresi? Provans kadar aklımızda yer etmesi gereken diğer bir lavanta yurdu varsa, o da gül kokusuyla akıllarda kalan Isparta ilimiz. Hem lavanta hem de Kuyucak Köyü ile ilgili bilgilere göz atın:
Instagram’dan takip edin: instagram.com/yoldaolmak
Gül kokularına lavanta karışıyor
Gül üretiminde Türkiye’de ve dünyada önemli bir konuma sahip olan Isparta aslında tam bir lavanta diyarı. Bu güne kadar güllerin gölgesinde kalan ve ön plana çıkmayan lavanta tarlaları temmuz ayında sürpriz bir şekilde sosyal medya sayesinde karşımıza çıkıverdi.
Lavantanın kalbi Kuyucak Köyü
Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak Köyü ile çevresindeki Kuşçular, Çukurören, Yeşilyurt köylerinde ve Senir ila Kılıç kasabalarında lavanta üretimi yapılıyor.
Hatmi çiçeği, papatya, kekik ve dahası
Kuyucak köyünün hane sayısı yüz elli, ancak köyde yaz-kış oturan hane sayısı doksan. Köy halkı geçimini lavanta üreterek ve balcılık yaparak sağlıyor. Bunun yanında hatmi çiçeği, papatya, kekik gibi yörede doğal yetişen otları ve çiçekleri toplayıp kurutarak aktarlara gönderiyorlar.
Doğal taş sokaklar
Fransa’daki lavanta tarlaları çok güzel ama henüz keşfedilmemiş Kuyucak Köyü doğal taş sokakları, kerpiç evleri, kaldırım kenarlarından fışkıran kocaman lavanta öbekleri ile bir başka güzel…
Lavantanın yurdu
İlk defa yörenin gül tüccarı Zeki Konur tarafından 1975’te Fransa’dan getirtilen lavanta fideleri otuz aileye on beşer kök şeklinde dağıtılmış. Bu fideler, ilk önce gül tarlalarının kenarlarına ekilmiş. 1990’lı yıllardan itibaren ticari amaçlı ekimlere başlanmış. Kurak, susuz, herhangi bir şey üretilemeyen tarlalar boş kalmasın diye lavanta ekimleri yapılmış. İlk lavanta fidelerinin ekilmesinden buyana, 3000 hektar alana lavanta ekimi yayılmış. Bugün, Türkiye lavanta üretiminin %90’ı bu bölgeden sağlanıyor.
Mosmor lavanta çiçekleri
Lavantalar Haziran sonu tomurcuklanıp morarmaya başlıyor; Temmuz ayında ise çiçekleri patlayınca mosmor oluyor. Ortaya harikulade bir manzara çıkıyor ve mis gibi lavanta kokusu yayılıyor. Ağustos ayından itibaren ise hasat yapılmaya başlanıyor. Hasat sırasında lavantalar kökten değil sapının orta yerinden hızarlı bıçakla ya da orakla kesilip toplanıyor. Bir sonraki yıl da kesilen yerden yeşerip tekrar büyüyorlar.
Kurak tarlalara uygun bir bitki
Lavanta yetişirken su istemeyen bir bitki. Susuz kurak tarlalardan böyle verimli ve görsel açıdan nefis bir ürün elde ediliyor. Bir kökten 15 hatta 20 yıl boyunca üretim alınacak kadar da verimli bir bitki. Lavanta fidanları 10 yaşını geride bırakırken nerdeyse 1 metre boyuna ulaşabiliyor.
Lavanta yağı
Lavantaların hasat sonrasında bir kısmı yağı çıkartılarak kozmetik sanayinde kullanılmak üzere fabrikalara, bir kısmı ise özenle destelendikten sonra kurutularak düğün-davet-organizasyon firmalarına gönderiliyor.
İlaç gibi bitki
Lavanta; sebebi bilinmeyen burun akıntısına, toz alerjisine, iltihaplı eklem romatizmasına ve karaciğer yağlanmasına karşı iyi geliyor. Bunun dışında lavantanın sakinleştirici özelliği de bulunuyor.
Sofralarda lavanta balı
Lavanta balı, süzme yada petek türleri ile sofralarda yerini almaya başlamış. Güzel kokusu ve damakta bıraktığı değişik aroması ile oldukça leziz. Lavantadan doğal ve faydalı bir çok ürün yapılıyor. Lavanta çayı, lavanta kurusu, lavanta yağı, lavanta suyu (tonik), sabun ve dahası…
Gül hasatının yöre turizmine ve ekonomisine katkısını gören Kuyucaklılar, lavanta tarlalarının da turizme kazandırılabilmesi için çeşitli girişimlere başlamışlar. İlk yabancı ziyaretçileri Haziran 2015‘de köylerine getirmeyi başarmışlar. Isparta, gül ve lavanta üretimi ile deniz, kum ve güneş turizmine alternatif bir rota olma yolunda. Gezi ajandanıza şimdiden not düşün; Temmuz ayının özellikle ilk 2 haftası Isparta’nın lavanta tarlaları mutlaka görülmeli.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes stratejik ortaklığında gerçekleştirilen Gelecek Turizmde programı ile desteklenen köy, Türkiye’de kırsal turizmin uygulandığı ilk noktalardan. Sürdürülebilir turizm açısından değerli bu üretime destek olmalı.
Oya Yıldız
www.benimlegez.com
Takip edin: https://www.facebook.com/benimlegez/
Böyle bir yerden haberimiz bile yoktu sadece Fransa akla geliyordu çok güzel:)
Keçiborlum memleketim 🙂 Yöremizin güzelliklerini paylaşmanız mutluluk verici.
Ispartalıyım ama Kuyucak köyüne hiç gitmedim desem … en kısa sürede oraya gitmek istiyorum. Teşekkürler paylaşımınız için.
Gelen videolardan lavanta tarlalarını izlerken çok özenirdim neden bizim üreticilerimiz bu işe el atmıyor diye.Şimdi çok sevindim.Bol bol reklam yapsınlar ve bu yöreyi tanıtsınlar istiyorum,ne güzel olur turizme de açılır inşallah.
Burnun girdaplarinda aşk ile yol alan lavanta nodülleri beynin sevgi gölüne adeta huzur yayar.
Sahaneeee
lavanta kokusu sayesinde herkes sakin mi?
Gidip yerinde incelemek lazım. 🙂
en güzel cevap için teşekkürler 😀
Isparta senirkente de ugraamanizi oranin insanlariyla sohbet edip uzum baglarina ugramanizi tavsiye ederim…misafirperverlik ozumuzu kaybetmedigimiz nadir yarlerden biridir 🙂
Isparta Senirkenti de tavsiye ederim..elma agaclari uzum baglari ve halkinin misafirperverligi takdir edilesi..hele bide kiraz zamani gidin civil civil oluyor..
Kayseri de de lavanta tarlaları hayal ediyorum neden olmasın ?
Susuz toprakta bile yetişiyor, neden olmasın sadece sabır.
Mis kokar oralar
Çooook. Güzel…
İşallah bir ara orada çektiğim fotoğrafları paylaşıcam bu sayfada gitmek isteyen arkadaşlara fikir vermesi için 🙂
Aynen Pınar Aktekin. Ülkemizde de bu tür güzel şeyler yapılması Sevindirici.
Gittim gördüm Teofilia Taban ülkemizde de güzel şeyler yapılabiliyor. Sevindirici