Budva, son yıllarda adını sıklıkla duymaya başladığımız Balkan ülkesi Karadağ’ın, popüler tatil şehirlerinden biri. Adriyatik kıyısındaki nefis bir konumu ve hayranlık uyandıran bir Orta çağ şehri var. Şehrin hem doğusuna hem de batısına uzayan plajların yer aldığı Budva Rivierası ve renkli gece hayatı, onu sadece Balkanların değil Avrupa’nın da moda tatil yerleri arasında sokmuş.

Karadağ’ın kıyı şeridinin tam ortasında yer alan Budva, ülke turizmi için önemli bir merkez. Çünkü Karadağ’ın en güzel plajları ve koyları burada. Güzel kokulu çam ormanlarının bulunduğu sırtların önünde huzur veren çakıllı plajlar uzanıyor. Özellikle Avrupalı ve Rus turistlerin tercih ettiği sahilleri yaz aylarında cıvıl cıvıl. ‘Karadağ’ın Miamisi’ olarak da anılan Budva, vizesiz gidebileceğiniz bir şehir.

Budva

Sırtını dağ yamaçlarına, yüzünü denize çevirmiş şehirleri oldum olası severim. Budva da tam işte böyle bir şehir. Şehrin uzun kumsalları ve güzel koylarının ardından yükselen, kocaman dik dağlar var. Tatil için harika bir şehir, bu şehirde birkaç gün geçirince hissettiğim bu oldu. Hem kışın hem de yazın ziyaret ettim bu güzel şehri.

Yaz sezonunda Budva’nın plajları, Avrupa’nın dört bir yanından gelmiş tatilcilerle dolup taşıyor. Şehir özellikle Alman, Hollandalı ve İngiliz gençlerin favori rotalarından biri. Plajları, tarihi eski şehri ve hareketliliğiyle tüm beklentileri karşılıyor. Deniz, kum, güneş, iyi yemek, eğlenceli gece hayatı… Daha ne olsun!

Malta

Anayasasında ‘Demokratik, refah ve çevreci bir ülke’ olarak tanımlanan ülke Karadağ vizesiz ülkeler listesinde yer alıyor. Vize ile uğraşmak istemiyorsanız hem deniz tatili hem de kültür turu için Karadağ’ı tercih edebilirsiniz. Budva, Kotor ve Perast şehirleriyle bu kıyılar beklentilerinizi karşılayabilecek nitelikte.

Budva Gezi Rehberi

Budva, ‘Budvanska Rivijera’ adı verilen Karadağ kıyılarının orta kesiminde yer alıyor. Deniz turizmi ve gece hayatıyla öne çıksa da büyük bir tarihsel birikimin de sahibi. Karadağ’ın Güney Batı kıyılarındaki şehir, 2500 yıl öncesine dayanan geçmişiyle Adriyatik coğrafyasının en eski yerleşimlerinden.

Uzun yıllar Venedik hakimiyetinde kalan Budva, pek çok medeniyetin de merkezi olmuş. Titizlikle korunmuş Orta Çağ dokusu ve eski zamanlardaymış hissi veren sokaklarıyla, tarihle içice olmayı seviyorsanız mutlu olacağınız bir atmosfere vaad ediyor. Budva’da gittiğimde dikkatimi çeken şeylerden biri eskiyle yeninin bir arada ve yan yana olmasıydı.

Modern yaşamdan izole olmuş bir tarihi kent dokusu yok. Şehrin esi bölgesi olan Stari Grad’da bin yıllık tarihi sokaklarında yürürken, sur duvarlarının dışına çıkıp birkaç adım attığınızda şehrin modern yüzüyle karşılaşıyorsunuz. Kalenin bir tarafında bin yıllık yapılar, diğer tarafta yüksek katlı cam plazalar sıralanıyor.

Budva’da turizmin gelişmiş olmasında coğrafi özelliklerinin payı yadsınamaz. Şehir Karadağ’ın karakteristik özelliklerini taşıyan, tam bir Akdenizli. Şehir, sırtını Adriyatik’e dik uzanan yemyeşil dağlara verirken, diğer yandan önünde lacivert deniz uzanıyor. Şehrin kurulduğu kıyının hemen arkasından sarp dağlar yükseliyor.

Eski şehrin bulunduğu küçük bir yarımada etrafında gelişmiş, bir uçtan diğer uca 4 km uzunluğunda. Ne çok büyük ne de sıkılmaya vakit bulacak kadar küçük. Bu nedenle büyük şehirlerin gürültülü ve insanı yoran havasından uzak, sakin ve dingin bir atmosfere sahip.

Doğal plajları, sahilin birkaç kilometre ilerisindeki göz alıcı adaları, denizin sakinleştirici etkisi ve dört mevsim ılık bir havası bir araya gelince şehrin popüler olması kaçınılmaz tabi. Her geçen yıl şehri ünü sınırlarını aşıyor. Çok talep gördüğü için de yeni oteller, tesisler ve işletmeler açılıyor. Bu da göçü beraberinde getirmiş.

Özellikle Türkiye’den Budva’ya gidip yerleşen, şirket açan, ev alan, yeme-içme ve inşaat sektöründe çalışan çok sayıda insan var. Ülkenin vizesiz olması, kentte turizmin hızla yükselmesiyle oluşan fırsatlar, yurt dışında yeni bir hayat kurmak isteyenler için Budva’yı son dönemlerin rağbet gören yerlerinden birine dönüştürmüş.

Şehir son yıllarda çok kontrolsüz büyüdüğünden çirkin apartmanlar her tarafı sarmaya başlamış. Karadağ henüz vizesiz bir ülke ve Avrupa Birliğine dahil olmamış olmasına rağmen para olarak çoktan Avro’ya geçmiş bir ülke. Bu yüzden diğer Balkan ülkeleri ile kıyaslandığında nispeten pahalı, ancak Avrupa ülkelerine göre elbette ki hala çok uygun fiyatlar sunan bir şehir.

Yanı başındaki Kotor ile birlikte Karadağ’ın en ünlü tatil yeri olarak son yıllarda çok ilgi görüyor. Şehrin en ilgi çekici yer Orta çağ dokusunun olduğu gibi korunduğu Budva Old Town. Eski Şehrin labirent gibi sokaklarında dolaşmak çok keyifli.

BUDVA’YA GİTMEK İÇİN NE GEREKİYOR
🛂
Karadağ’ın Budva şehrine gitmek için vize gerekmiyor. Ancak araçla gitmeyi düşünüyorsanız Yunanistan veya Bulgaristan ülkeleri üzerinden gideceğinizden Yeşil Pasaport sahibi olmanız ya da Schengen vizesi almanız gerekiyor. Daha önce hiç Schengen vizesi almadıysanız Schengen Vizesi Nasıl Alınır blog yazım size yol gösterebilir.

Pasaportunuzun en az 3 aylık süresinin olması gerekiyor. Pasaportunuz yoksa Pasaport Çeşitleri ve Pasaport Başvurusu Nasıl Yapılır yazılarımı okuyun. Yurt dışına çıkarken yurtdışı çıkış harcı ödemeniz gerekiyor. Vizesiz Balkan Turu ve Vizesiz Gidilecek Balkan Ülkeleri yazılarım rota hazırlarken size yol gösterebilir.

Daha uygun ve verimli bir Karadağ tatili yapmanız için Seyahat Rehberi kategorisindeki uygun otel nasıl bulunur, vize/pasaport, hayat kurtaran akıllı telefon uygulamaları blog yazılarına göz atın.

BUDVA NEREDE
📍Budva, Güneydoğu Avrupa’da yer alan Karadağ’ın güney kıyısında yer alan bir şehir. Adriyatik Denizinin girintili çıkıntılı coğrafi yapısında, kentle aynı adı taşıyan körfezin kıyısında konumlanan şehir 3 bin 500 yıllık tarihi geçmişe sahip. Makedonya’nın başkenti Podgorica’ya 65 km uzaklıkta, Adriyatik Kıyılarına nazır konumlanmış

BUDVA NE ZAMAN GİDİLİR
☀️ Budva’yı ziyaret etmek için en uygun zaman ise Mayıs ve Eylül ayları arası. Budva’da, yazın en yüksek hava sıcaklığı 35-40 dereceye kadar ulaşabiliyor. Ağustos ayında ortalama 33 derece olarak ölçülen sıcaklıklar, kışın 9 derecelere kadar iniyor. Yağmurlar ise daha çok ekim ve mart ayları arası yaşanıyor.

Budva ile ilgili en önemli ayrıntı havasının jet hızıyla değişebiliyor oluşu. Ben Mayıs ayında Budva’ya gitmiştim. Hava durumu sürekli yağmurlu görünüyordu. Bu durum moralimi biraz bozdu tabi, ama şehre vardığımda hava durumun yanıltıcı olduğunu anlamış oldum. Budva’da etrafı sel götürürken birden güneş açıyor ve bu durum çok hızlı değişiyor.

Bahar aylarında gidecekseniz yanınıza kapalı bir ayakkabı alın, yağmurun ne zaman yağacağı belli olmuyor. Bir de şemsiye tabi. Yağmur sonrası denizin üstündeki oluşan gökkuşakları da bu hızlı değişimin, en güzel hediyesi. Budva’nın havası da şehrin renkli atmosferine uyum sağlamış ne de olsa.

BUDVA NASIL GİDİLİR
✈️ Budva’da havalimanı yok. Türkiye’den Budva’ya hava yoluyla ulaşım için Karadağ’ın başkenti Podgorica, Tivat, Tiran ya da Dubrovnik gibi şehirlere uçmanız gerekiyor. Sonrasında ise sizi karayoluyla bir yolculuk bekliyor.

Tivat’tan Budva’ya nasıl gidilir: Tivat Havalimanı (TIV), Budva’ya 20 km uzaklıkta yer alıyor. Türkiye’den Tivat’a sadece Air Montenegro direkt uçuyor. Ayrıca Belgrad, Moskova, Paris, Priştine, Roma, Üsküp, Kopenhag gibi şehirlerden aktarmalı uçuşlarla Tivat’a gidilebilirsiniz. İstanbul – Tivat yolculuğu bekleme bağlı olarak 1,5 saat sürüyor.

Tivat Havaalanından Budva’ya 30 dakikalık taksi yolculuğu en fazla 25-30 € tutuyor. Havalimanı dışındaki taksi şoförleri bu yolculuk için 50 €’ya varan astronomik fiyatlar isteyebilir! Önceden pazarlık yapın. Havalimanından Tivat Otobüs Terminaline gidip Budva’ya otobüsle geçebilirsiniz. Otobüs bileti ücreti 2-5 € civarı.

Podgorica’dan Budva’ya nasıl gidilir: İstanbul – Podgorica Havalimanı (TGD) arası Türk Hava Yollarının günde 2 direkt seferi var. İstanbul – Podgorica uçuş süresi 1 saat 45 dakika. THY dışında Air Montenegro da haftanın belli günleri Podgorica’ya uçuyor. Podgorica Havalimanından Budva’ya direkt otobüs yok.

Podgorica otobüs terminaline gitmeniz gerekecek. Havaalanından otobüs terminaline taksi 12 € tutuyor. Havalimanından tren ve sonrasında 1 km kadar yürüyüş seçeneği ile ise 8 € harcarsınız. Podgorica-Budva otobüs yolculuğu kişi başı yaklaşık 6 € tutuyor ve yolculuk 1 saat 35 dakika sürüyor.

Dubrovnik’ten Budva’ya nasıl gidilir: Hırvatistan’ın Adriyatik kıyısındaki tatil şehri Dubrovnik Havalimanı, Budva’ya 80 km mesafede. Türk Hava Yolları, İstanbul Havalimanı’ndan Dubrovnik’e haftanın 7 günü, günde 2 direkt seferler uçuyor. İstanbul-Dubrovnik uçuş süresi 1 saat 55 dakika.

Dubrovnik Havalimanına geldikten sonra 3 farklı otobüs firması ile otobüs terminaline ulaşabilirsiniz. Panaroma, Globe Tour ve Jadran Express şirketlerinin Dubrovnik-Budva arasında otobüs seferleri bulunuyor. Yolculuk süresi 3 saat, bilet ücreti ise 25 euro.

Budva’ya en ucuz nasıl gidilir diye soruyorsanız benim tavsiyem Arnavutluk‘un başkenti Tiran’a gidip oradan araç kiralayarak veya toplu taşıma ile Budva ve Kotor’a geçmek. Pegasus’un güzel kampanyaları oluyor. Tiran’dan başlayıp Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da bitirdiğim 12 günlük Vizesiz Balkan Turu blog yazım rota çıkarmak için size yol gösterebilir.

✈️ Ucuz Uçak Bileti Nasıl Alınır
✈️ Uçak Bileti Kampanyaları Nasıl Bulunur
✈️ Türkiye’nin En İyi Online Uçak Bileti Satış Siteleri
✈️ En Ucuz Uçak Bileti Ne Zaman Alınır

BUDVA NEREDE KALINIR
🏨 Bütçe sorununuz yoksa Hotel Astoria en iyi seçenek. Old Town Skyline Apartments, Apartment Petrovica ve Villa Casa di Pietra, beğeneceğini iyi ve uygun oteller. Hostelde kalmak isterseniz birkaç gece kaldığım Freedom Hostel ve Comfort Inn Old Town şahanedir ✔︎

Budva’yı ilk ziyaretimde Saki Apartments‘de kaldım ve 26€ ödedim. Budva oldukça güvenli bir şehir. Özellikle Old Town’da kalıyorsanız gecenin bir yarısı özgürce tek başınıza sokağa çıkıp gezebilirsiniz ya da bir kulübe gidip istediğiniz gibi eğlenebilirsiniz. Bu yönüyle Avrupa şehirlerinden hiçbir farkı yok.

Budva Gezilecek Yerler 📌

Budva‘nın merkezi, tarihi bölge Stari Grad ve çevresinde şekilleniyor. Gezilip görülecek yerlerin büyük bölümü bu eski şehir bölgesinin içinde. Kiliseleri, müzeleri ve kaleyi hakkını vererek gezmek isterseniz yarım gününüzü tarihi şehre ayırın. Eğer sadece sokaklarında dolaşayım bana yeter derseniz bir saat bile yetebilir.

Şehir düz bir alanda, dağ taş, dere tepe tırmanmalı bir yer değil. Sur duvarlarının arasında yürümek kolay ve keyifli, ancak zemin taşlarla döşeli olduğundan ıslak zamanlarda biraz kaygan olabilir. İnce topuklu ayakkabılarla yürümenizi zor olur. Tarihi kent merkezini gezdikten sonra canınız isterse hemen surların dışında yer alan plajdan denize girebilirsiniz.

Budva’da 35 kadar plajı var. Türkiye sahilleri kadar olmasa da deniz keyfi için yeterli. Plajların çoğu kayalık ve çakıllı. Çok azında kum var. En çok ülkenin yerlileri, Rus, Sırp ve diğer Doğu Avrupalı ​​turistler tarafından ziyaret ediliyor. Budva’yı popüler yapan şey ise şehrin canlı gece hayatı.

Budva’yı görüp de UNESCO listesindeki Kotor şehrini görmemek olmaz. Budva’da Kotor’a otobüs ile geçtim (5€). Eğer Arnavutluk’tan Budva’ya geçecekseniz Tiran Otogarından Budva’ya direkt otobüsler var.

Budva’da toplu taşıma yaygın ve istediğiniz her yere kolaylıkla araç bulabilirsiniz. Zaten gezilecek yerlerin mesafeleri de yakın. Hem şehir içine hem de şehir dışına sık sık otobüs seferleri var. Alternatif olarak araç kiralamak büyük bir özgürlük. Yollar güvenli ve düzgün işleyen bir trafiği var.

1. Stari Grad

Stari Grad, Budva’nın merkezindeki tarihi bölgenin adı. Karadağ’ı gezerken sıklıkla karşılaşacağınız Stari Grad kelimesi ‘eski şehir’ anlamına geliyor. 1979 yılında yaşanılan depremden çok etkilenmiş ve 8 yıl süren çalışmalar ile baştan sona restore edilerek 1987 yılında yeniden ziyarete açılmış. Kayalık bir alan üzerine kurulmuş eski şehrin etrafı surlarla çevrili

Yüksek kale duvarlarının çevrelediği tarihi kent merkezinde kiliseleri, şapelleri, müzeleri, sanat galerileri ve sur duvarlarıyla oldukça etkileyici. Kapılar, pencereler, balkonlar ve diğer birçok küçük detayı nedense bana İtalya’nın Venedik şehrini anımsattı. Stari Grad’ın kapılarından birinden girdiğinizde yüzlerce yıl geriye gidiyorsunuz sanki.

Eskinin ruhunu taşıyan sokaklar, titizlikle korunmuş taş yapılar, kiremit çatılı binalar Orta Çağ’ın tılsımını taşıyor. Kotor’daki eski şehirden biraz daha küçük. Taş duvarları paylaşan bitişik nizam evlerin önü, pencere kenarları çuha çiçekleriyle süslü. Koyu yeşil panjurları, dar sokaklarıyla İtalya’nın sahil kasabalarına benzetenler de var, sarıya çalan rengiyle Malta’nın denize bakan mahallelerine de.

Taş duvarların arasında, labirente benzeyen dar aralıkların, çıkmaz sokakların hep denize açılması da eski şehrin misafirlerine en güzel sürprizi. Evlerin arasına serpiştirilmiş gibi duran küçük meydanlar ise gece gündüz hareketli. Stari Grad sanki tüm yapılarıyla geçmişten gelerek sapasağlam karşınızda duruyor.

Deprem ve yangınlar sonrası onarımı yapılan binaların büyük bir kısmı otel, restoran, kafe olarak kullanılıyor. Kahve kokusunun yayıldığı kafeler, ayaküstü kahvaltı edebileceğiniz minik fırınlar, her sokakta karşınıza çıkan cıvıl cıvıl vitrinleriyle butikler, nefis Karadağ ve İtalyan yemekleri yiyebileceğiniz harika restoranlar şehrin dar sokaklarına serpiştirilmiş.



Denizin çevrelediği tarihi bölgenin bir tarafı modern bir marina yer alırken, diğer yanda ise küçük ama hareketli bir plaj uzanıyor. Ana kapıdan çıkıp da sola döndüğünüzde Adriyatik’le yüz yüze buluyorsunuz kendinizi. Kıyıda denize girenler, güneşlenenler, çakıl taşlarıyla oynayan çocuklar, dip dibe oturup huzuru içine çeken sevgililer… Dedim ya, burası sakin, dingin bir tatil şehri.

2. Citadel

Budva Hisar (Citadel), Budva’nın Eski Kent bölgesindeki tarihi açıdan en önemli yapılardan biri. Denize doğru uzanmış kale duvarlarının biraz daha yüksekçe durduğu Hisar, Stari Grad’ın tarihteki yönetim merkezi. Adriyatik Denizi ve Sveti Nikola adasının en güzel manzarasını sunuyor.

Denizden gelen tehlikelere karşı koruma vazifesi gördüğü için denizi ve aynı zamanda tarihi şehri çok iyi gören bir konumu var. Citadela Kalesini ziyaret etmek için 3,50 € tutuyor. İçeride büyük bir bahçe, el yazmalı kitapların olduğu bir kütüphane var. Eski Kent ve Adriyatik denizine bakan 360 derecelik manzara sunan bir restoran da yer alıyor.

Budva Eski Şehir Surları (Budva City Walls), da eski kent merkezinin en sevilen yerlerinden. Dalgaların vurduğu sur duvarlarının bir bölümünde yürüyüş yolu var. Stari Grad’ın en çok fotoğraf çekilen noktalarından biri. Old Town’u farklı açılardan görmek için harika bir konuma sahip. Hemen eski şehrin yanındaki merdivenleri kullanarak buraya çıkabilirsiniz.

Aziz Sava Kilisesi (St. Sava Church), hisarın hemen batısında yer alan 12. yüzyıla ait Romanesk tarzda küçük bir kilise. Aziz Sava, geçmişte hem Ortodokslara hem de Katoliklere hizmet vermiş. St. Nicholas Adasına bakan şehrin en güzel manzarasına sahip kilisede dönemsel olarak sergiler de düzenleniyor.

3. Holy Trinity Kilisesi

Holy Trinity Kilisesi (Church of the Holy Trinity), Budva eski şehir merkezindeki en iyi korunmuş kiliselerden biri. Budva’nın kalbinde, şehrin eski kesiminde, Starogradskaya Meydanındaki Budva Arkeoloji Müzesinin karşısında yer alıyor. 1804 tarihinde yapılmış olan üç çanlı Ortodoks kilisesi, kırmızı beyaz tuğlalar kaplı dış cephesiyle hemen fark ediliyor.

Kutsal Teslis Kilisesi’nin mimari görünümü oldukça mütevazı. Ortodoks kilisesinin içi ikonaları, duvar oymaları, mozaikleriyle, tavanı kaplayan rengarenk freskleriyle şaşırtıcı derecede güzel. Yunanistan’ın Milos Adası‘ndan getirilen ikon ressamı Naum Zetiri, 1833’te ikonostasis bölmesini çizmiş.

Kilise, ciddi şekilde hasar gördüğü 1979 depremine rağmen mükemmel durumda. Yapılan restorasyondan sonra kapılarını tekrar ziyaretçilere açmış. Kilisenin önünde Budva doğumlu tanınmış yazar ve siyasetçi Stefan Mitrov Ljubisa’nın mezar taşı bulunuyor. Kilisenin girişi ücretsiz.

Kilisenin hemen yanında, festivaller ve kültürel etkinlikler sırasında çeşitli tiyatro gösterileri ve konser programlarının düzenlendiği bir yaz sahnesi yer alıyor. Sahnenin en üstüne çıkarsanız uçsuz bucaksız Adriyatik Denizini görebilirsiniz.

4. Budva Müzesi

Budva Müzesi (City Museum of Budva), Old Town’da görmenizi tavsiye ettiğim yerlerden. Şehrin yaşamını ve geleneklerini daha yakından tanıyacağınız küçük bir etnografya müzesi. 19. yüzyılın başlarından kalma bir binada bulunan, üç katlı müzede yerel halkın giydiği kıyafetlerden tutun da kullanılan eski ev ürünleri, antika mobilyalar, eski paralar ve daha birçok şeyi görebilirsiniz.



İlirya, Yunan, Roma, Bizans Slav ve diğer kültürlere ait arkeolojik sergiler sunulmuş. Budva’daki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan eşitli türlerde vazolar, takılar, süs eşyaları, aletler, mutfak eşyaları, cam, kil, gümüş tabaklar gibi birçok parça sergilenmiş. Müzeye giriş 3 €, 12 yaş altı çocuklar ücretsiz. Müze çok zengin değil ama gezilecek yerler listesine eklenmeye değer.

5. St. Ivan Kilisesi

Aziz Ivan Kilisesi (Saint Ivan Church), eski şehir merkezinin en eski yapılarından olan kilise Aziz John Kilisesi olarak da tanınıyor. Budva fotoğraflarında gördüğünüz şehre hakim kule, bu kilisenin çan kulesi. Bugün burada gördüğümüz kilise, VII. yüzyıldan kalma kilisenin kalıntıları üzerine 13. yüzyılda inşa edilmiş. Bugün sahip olduğu görünüm XV. yüzyıldan kalma.

Bir Katolik kilisesi olan Aziz Ivan Kilisenin hemen yanına 1867 yılında bir saat kulesi eklenmiş. Kuleyle birlikte eski şehir siluetinin tamamlayıcısı olan gotik bir mimariye sahip. Kilisenin güney tarafına ayrıca piskoposluk kalesinin yapısı inşa edilmiş. Kilisede 13. yüzyıldan kalma bazı değerli ikonalar bulunuyor.

6. Balerin Heykeli

Balerin Heykeli (Statua Ballerina), Budva manzarasının en zarif detayı. Tarihi kentin içini dolaştıktan sonra Mogren plajı yönünde ilerleyin. 50 metre ileride Balerin Heykeli karşınıza çıkıyor. Yol kumsalla başlayıp bir kanyonu andıran falezlerin altında ahşap bir patikayla devam ediyor. Heykeltıraş Gradimir Aleksić’in eseri olan bronzdan yapılmış Balerin Heykeli sadece Budva’nın değil Karadağ’ın en çok fotoğraflanan noktalarından biri.

7. Sveti Nikola Adası

Sveti Nikola Adası (Sveti Nikola Island), Old Town’ın sahilinde dolaşırken tam karşınızda gördüğünüz ada. Denizin ortasında zümrüt yeşili gibi parlayan ada, halk arasında ‘Hawai’ olarak da anılıyor. Adanın üzerinde tarihi bir yerleşim yok. 3 tarafında denize girebileceğiniz güzel plajları var. Budva’ya 1 km mesafedeki adaya her yarım saatte bir kalkan tekne turlarıyla ulaşılıyor. Tatil için geniş zamanınız varsa Budva gezilecek yerler listenize burayı da ekleyin.

8. Budva Plajları

Budva şanslı bir şehir, sırtını dağlara yaslamış olmasına rağmen önünde uzanan tam 17’den fazla güzel plajı var. Bunların toplam uzunluğu 21 kilometreyi buluyor. Bunlardan Becici Plajı ile Jaz Plajı en ünlü olanları. Plajların en güzel yönü ise çoğunun mavi bayraklı olması, yani tertemiz.

Yaz aylarında kıyılar cıvıl cıvıl.Hem şehrin içinde ol veya bu kadar yakınında, hem de mavi bayrak alacak kadar temiz ol! Budvalılar plajlarına nasıl sahip çıkılması gerektiğini çok iyi biliyor olmalı. Uzun ve kalabalık olan bu plajlar boyunca uzanan İtalyan ve İspanyol stili kafeler harikulade.

Adriyatik kıyıları boyunca uzanan bu plajların çoğunun girişi de ücretsiz. Mayıs ortalarından başlayan sezon hava durumuna göre Kasım’a kadar uzuyor. Adriyatik, Ege’den çok da farklı değil. Denizin sıcaklığı da tuz oranı da hoş. Akdeniz gibi yılın 6 aylık döneminde deniz suyu sıcaklığı 21-25 derece arasında, nefis!

Becici Plajı (Becici Beach) biraz daha şehrin dışında kalan, 1,9 km sahiliyle Budva’nın en uzun plajı. Kumsal küçük çakıl taşlarıyla kaplı ve deniz şehir merkezine göre daha temiz. Plajda ücretsiz gireceğiniz yerler de var, tesislerin olduğu paralı plajlar da. Budva’ya tatile gelen çocuklu ailelerin tercih ettiği plajlardan.

Kamenovo Plajı, şehir merkezine uzak olduğu için nispeten daha sakin bir plaj. Dağlarla çevrili bir koy içindeki Kamenova Plajı çakıl taşlarından oluşuyor. Plaj ücretli ve ücretsiz olmak üzere iki bölümü var. Budva’da kalabalıktan uzak denize girmek isteyenler tercih edebilir.



Mogren Plajı (Mogren Beach), Budva merkezin en popüler plajı. Balerin heykelinin olduğu patikadan yürümeye devam ettiğinizde yolun sonunda karşınıza çıkıyor. Falezlerin önünde uzanan bu muhteşem plajın etrafı yemyeşil çam ve zeytin ağaçlarla çevrili. Deniz dalgalı ama temiz.

Sahil kum ama denizin içi çakıl, yanınıza mutlaka deniz ayakkabısı alın. Yaz aylarında çok rağbet gördüğü için epey kalabalık oluyor. Erken gitmek de fayda var. Şezlong, şemsiye kiralama zorunluluğu yok. Havlunuzu herhangi bir yere atıp güneşlenebilirsiniz.

Greco Plajı (Greco Beach) ise Budva merkezde denize girilebilecek diğer bir sahil. Marinaya yürüme mesafesinde. Lezzetli yemekler yapan bir restoranı ve akşam eğlenceleri iyi olduğu için yaz aylarında epey hareketli oluyor, ancak denizi taşlı ve yosunlu. Pek de beğenilecek bir plaj değil, ama siz bilirsiniz.

Şehrin doğusundaki Slovenska Plaza uzun bir plaj. Önünde şezlongların sıralandığı büyük Yugoslav otelleri 1980’lerde inşa edilmiş ama çağdaş bir iç tasarıma sahipler.

9. Sveti Stefan Adası

Sveti Stefan, gördüğüm en etkileyici yerlerden birisi. Akdeniz’de kendine münhasır sıra dışı bir yer. Arnavut kaldırımlı yolları, şirin avlusu ve şahane deniz manzarası ile eşsiz bir yer olan Sveti Stefan, karaya dar ve kısa bir yolla bağlı, minik bir ada üzerinde kurulmuş. 15. yüzyıldan kalma bir dokuya sahip.

Dar sokakları, yakuta çalan kırmızı çatılı evleri ile Karadağ’ın en ikonik manzaralarından birine sahip. Geçmişte 400 kadar kişinin yaşadığı ada, altmışlı yıllara kadar balıkçı köyü olarak kalmış. Altmışlı yıllardan itibaren adanın çehresi değişmeye başlamış. Seksenli yıllara gelindiğinde Kirk Douglas, Sofia Loren, Orson Welles, Marilyn Monroe ve Liz Taylor gibi ünlülerin uğrak yeri olmuş.

Doksanlı yıllarda, Yugoslavya birkaç ülkeye bölündüğünde Karadağ’ın ayrılmasıyla adanın eski popülaritesi kaybolmuş, ancak ilerleyen yıllarda Karadağ hükümeti adanın eski parlak günlerini geri kazandırmak proje başlatılmış. Aman Resorts grubuna 30 yıllığına kiraya verilmiş.

Sveti Stefan, yeniden restore edilerek 50 odalı ve 8 süitli 5 yıldızlı bir otel olarak hizmet vermeye başlamış. Üstelik en ucuz odasının fiyatı 1,000 $’dan başlıyor. Yalnızca otel müşterileri veya adadaki restoranlarda rezervasyonu olanlar adayı ziyaret edebiliyor.

Sveti Stefan dahil yakın köy ve kasabalara gitmeyi planlıyorsanız en iyi seçenek tekne ile gitmek. Budva Marina’dan kalkan tekne turlarına katılabileceğiniz gibi bot taksilerle de adanın karşı kıyısına gidebilirsiniz.

10. Kotor

Kotor, Budva yakınlarında yer alan Karadağ’ın diğer bir popüler şehri. Karadağ’ın kıyılarına katman katman sokulmuş, Adriyatik ile içi çe, sıradanlıktan uzak ve etkileyici bir coğrafyaya sahip Kotor. Körfeze sokulmuş masmavi denizi, zümrüt yeşili bitki örtüsü ile Kotor yaz tatilleri için nefis bir seçim olur.

UNESCO Listesindeki tarihi şehir merkezi en az Budva Stari Grad kadar güzel. Budva tatili planladığınızda en az 2 veya 3 gün de zamanınızı Kotor ve Kotor Körfezine ayırın. Sahil ile kalenin arasında kalan, bitişik nizam dizilmiş evlerine doğru açılan kale kapılarından girerken, bir film setine adım atmışsınız gibi bir his gelip yerleşiyor.

Çevrede gezilip görülecek çok sayıda güzel kasabası var. Kotor dışına çıkıp Perast, Tivat, ve Herceg Novi gibi sahil şeridinde diğer şehirleri görmek isterseniz hepsi birbirine yakın. Hatta Perast ve Tivat’ı aynı gün içinde gezebilmeniz mümkün.

KOTOR’DA NEREDE KALINIR
🏨 Old Town Youth Hostel, kusursuz bir hostel. Hostel Pupa, otobüs terminaline yakın çok uygun fiyatlı. Boutique Hotel Cattaro, Palazzo Drusko ve Hotel Vardar, Old Town’da yer alan nefis oteller. Hotel Forza Mare, Kotor Körfezi kıyısında muhteşem bir otel

BUDVA’DA NE YENİR
Karadağ yemekleri, Balkan ülkesi yemeklerini yansıtsa da Budva’da zengin yemek seçenekleri bulamadım maalesef. Turistik bir şehre göre yemek alternatifleri zengin değildi. İtalyan etkisi ile Balkan ve Akdeniz mutfağının bir karışımı restoranlar var, ancak hepsi de turistik mekanlar.

Bütçe sorununuz yoksa iyi restoranlar var. Yerel yemekler ve uygun fiyatlı lokantalar adına mutlu kalamadım maalesef. Old Town içerisinde dilim pizza satan mekanlar gördüğüm en uygun fiyatlı seçenekti. Sahil boyunca kafelerdeki hamburger tercihlerim de memnun edici olmadı.

BUDVA GECE HAYATI
Budva’nın gece hayatı pek meşhur. Dedim ya başta, Budva tam bir tatil kenti diye. Tatil demek eğlence demek ve gündüzün deniz, güneş, kum üçlüsünü tamamlayan bir şey varsa o da renkli bir gece hayatı tabi. Budva’nın geceleri de sahilleri kadar popüler olduğu için, güneş battıktan sonra hareketlilik eğlence mekanlarına taşınıyor.

Yaz sezonu bitip sahiller boşalsa da gece hayatı hız kesmiyor. İşte bu yönden Budva bir parti ve eğlence şehri aynı zamanda. Gecesiyle gündüzüyle canlı ve dinamik bir şehir Budva. Akşam içki içip eğlenebileceğiniz birbirinden güzel mekanlar var.

Özellikle Almanya, Sırbistan, Arnavutluk gibi yakın ülkelerden sadece buradaki eğlenceli gece hayatı için gelenler dahi oluyor. Uluslararası DJ’lerin pop, rock, tekno ve house tarzı müzik yaptıkları bir çok kulüp, bar ve disko var. En ünlüsü tepedeki Top Hill. Paris Night Clup, Trocadero Discotheque Old Town bölgesine çok yakın barların olduğu caddedeki şehrin ünlü mekanlardan.

Trocadero, Caspar, Hacienda ve Raffaello Grand Cafe en ünlüleri ve hemen hepsi de gece yarısından sonra hareketlenmeye başlıyor ve yaz döneminde sabaha kadar açık kalıyorlar. Gece kulüplerinin bir kısmı saat 01.00 de kapanıyor.

Bunların dışında daha sakin yerler isterseniz Old Town’un içinde kafa dinleyip sohbet edebileceğiniz canlı müzik yapan kafe ve barlar da var. Gece hayatına akanların pek bir şık bu şehirde. Herkes şık, herkes rahat, herkes eğleniyor.

Budva, tam anlamıyla bir tatil şehri. Karadağ’a tatilcileri çeken ve ardından Kotor’un güzelliğini keşfedilmesini sağlayan ilk Budva oldu. Hem Orta çağ şehri, hem plaj, hem capcanlı sokaklar hem de plajlar vaadediyor. Üstelik vizesiz. Karadağ kıyılarından benim favorimin Perast ve Kotor olduğunu not düşeyim yine de.

Budva’da ne yapılır? Budva’da görülecek başka ne var? Budva gezisi için öneri ve sorularınızı yorumlarda belirtirseniz diğer okuyuculara ve bana fikir vermiş olursunuz.

23 Yorumlar

  1. Geçen yıl ilk kez Budva’ya seyahat ettim. Tam anlamıyla bir turizm şehri Budva. Tarihsel miras, kültürel zenginlik, göz alıcı plajlar, renkli gece hayatı… Ziyaretçilerine pek çok farklı seçenek sunan bir destinasyon. Bahar ayında gittiğim için denize girememiştim, ama şehir merkezindeki plajların tertemizdi.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz