Avrupa ülkeleri, seyahat severlerin dünyada en çok ziyaret ettiği destinasyonlar arasında. Birçok Avrupa ülkesi dünyaca ünlü şehir sembollerinin yanı sıra zamanda yolculuğa çıkma hissi yaşatan köyleriyle de ünlü. Masalsı güzelliğiyle Avrupa köyleri, yüzlerce yıllık tarihi, etkileyici mimarisi, yerel mutfağı ve muhteşem doğası ile görülmeye değer.
Alp Dağları’nın nefis manzarasından, Akdeniz’in mavisine kadar uzanan köyler Avrupa’da birbirine yakın bir coğrafyada onlarca farklı medeniyetin izlerini görmek için büyük bir fırsat. Avrupa’nın ünlü ve kalabalık şehirlerine alternatif oluşturabilecek şirin köy ve şehirleri keşfe çıkmak ister misiniz?
Avrupa’nın En Güzel Köyleri
20. Ronda, İspanya
Ronda, İspanya‘nın Malaga şehrine bağlı bir kasaba. Ronda, Endülüs Emevi Devleti’nin hüküm sürdüğü benzersiz coğrafyada, çok zengin bir tarihi mirasın üzerinde yer alıyor. Boğa güreşleri ve azılı haydutlarıyla ünlü olan yerleşim yeri, Güney İspanya’da en çok ziyaret edilen destinasyonlardan biri.
Kasabada 98 metre yükseklikte bulunan, El Tajo Vadisi üzerinde uzanan Puente Nuevo Köprüsü ve İspanya’nın en eski kültürlerinden biri olan boğa güreşlerinin yapıldığı yer olan Plaza de Toros ziyaretçilerin uğrak noktası.
Şirin sokakları ve beyaz badanalı evleriyle eski Endülüs kasabası olan La Ciudad, Ronda’nın egzotik mirasını keşfetmek için Haydutlar Müzesi (Museo del Bandolero de Ronda) ve Arroyo de las Culebras boyunca yer alan eski Arap hamamları görülecek yerler arasında.
19. Drumnadrochit, İskoçya
Drumnadrochit Köyü, İskoçya’nın batı kıyısında Loch Ness bölgesinde yer alan, yeşillikler içerisinde bir köy. Köyün en önemli tarihi yapısı ise Urquhart Kalesi. Her yıl ağustos ayı sonunda Glenurquhart Highland Oyunlarına ev sahipliği yapan köy, geleneksel kültüre olan bağlılığıyla yerel bir deneyim yaşamak için ideal.
Köy ayrıca, 2018’de açılan Hanging Tree Brewery bira fabrikası ve Birleşik Krallık ve İrlanda’da geleneksel olarak yapılan ve dağıtılan Cobbs Cakes (pasta-kek) fabrikasına da ev sahipliği yapıyor.
18. Folegandros, Yunanistan
Folegandros, aralarında Santorini ve Mikonos‘un da bulunduğu Kiklad Adaları’ndan biri. Uzunluğu yalnızca 13 km olan adanın toplam nüfusu 750’ye yakın. Ada, adanın merkezi Hora, liman bölgesinde yer alan Karavostasis ve Ano Meria köyü olmak üzere yalnızca 3 yerleşim yerinden oluşuyor.
Yunanistan‘ın egemenliğine 19. yüzyılda geçen ada tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Adada bulunan küçük sevimli köyler, beyaz duvarlı, renkli pencereli evleriyle köyün atmosferini yansıtıyor. Ada, aynı zamanda Kiklad Adaları’nın en güzel plajlarına da sahip.
17. Albarracin, İspanya
Albarracin, Avrupa’nın tablo görünümündeki köylerinden. Orta çağ İspanyası’nın merkezi olan Aragon Bölgesi, köyün çorak tepelerle çevrili duvarları arasında korunuyor. Alt Albaraccin’in dar sokakları ve dolambaçlı yollarında ziyaretçileri antik taş kuleler, hardal sarısı renkli kale ve şapel bekliyor.
Bir zamanlar İber Yarımadası’nda Müslümanların hakim olduğu dönemde Mağribi Al Banu Razin Ailesi için adlandırılan bu şirin kasaba, İspanya hükümeti tarafından 1961 yılında ulusal anıt ilan edilmiş.
16. Bled, Slovenya
Bled, Slovenya’da bulunan ve küçük bir Alp kasabası. Bled, buzul mavi suları ve içindeki adada küçük bir Barok Kilisesi’nin bulunduğu gölün kıyısında yer alıyor. Muhteşem panoramik manzaraya sahip orta çağ tepesi yürüyüş ve fotoğraf severler için en doğru nokta.
Slovenya denildiğinde akla gelen ilk yerlerden olan kasabanın çevresi ise yemyeşil sık ormanlarla çevrili. Ayrıca Hotel Park’ta bulunan krem ve muhallebi ile dolu şekerli bir pasta olan ‘kremšnita’ gezginlerin denemesi gereken lezzetlerden.
15. Aveiro, Portekiz
Averio, Portekiz‘in kuzeybatısında, Centro bölgesine bağlı bir yerleşim yeri. Burası, uzun kanalları ve her biri rengarenk boyalarla süslenmiş sandalları ile Portekiz’in Venedik’i olarak da nitelendiriliyor.
17. yüzyıla kadar önemli bir liman kenti olarak kullanılan şehirde halk balıkçılık, porselen yapımı ve sandal üretimiyle geçiniyor. Tren garı ve Aveiro Müzesi ile şehrin hareketli caddeleri mutlaka görülmeli.
14. Gruyères, İsviçre
Gruyères, İsviçre’de yer alan orta çağ köylerinden biri. Burada bulunan geniş taş döşeli sokak, ziyaretçilerini 13. yüzyıldan kalma Gruyères Kalesi’ne ve onun heybetli surlarıyla çevrili Alp eteklerindeki geniş manzarasına götürüyor.
Yemyeşil orman dokusuyla Alp Dağlarının eteklerinde süzülen, İsviçre’nin batısında yer alan Gruyères, ayrıca kendisiyle aynı adı taşıyan hafif, cevizli lezzetiyle fondü yapımında da kullanılan ve ülkemizde Gravyer olarak da bilinen peyniriyle ünlü.
13. Cong, İrlanda
Cong, akarsularla çevrili, tablo güzelliğinde, gölleri ve yemyeşil çayırlarıyla doğayla baş başa bir köy. İrlanda’nın kuzeybatısında yer alan Cong’da onlarca taş köprü, bir orta çağ manastırı, sazdan çatılı yazlık evler, Ashford Kalesi ve romantik bir lüks otele dönüştürülen Büyük Viktorya Malikanesi görülecek yapılar arasında.
Cong şehrinin bir dönem isminin duyulmasında ise John Ford’un 1952 Oscar ödüllü filmi The Quiet Man filminin çekim yeri olması pay sahibi. John Wayne, Maureen O’Hara ve Barry Fitzgerald’ın yer aldığı filmin birçok sahnesi Ashford Kalesi ve çevresinde çekildi.
12. Brousse-le-Château, Fransa
Brousse-le-Château, Fransa’nın güneyinde yer alan, zengin ve iyi korunmuş tarihi ile Orta Çağ mimarisini ve geleneklerini keşfedebileceğiniz harika bir köy. Fransa’nın en güzel köyleri listesinde bulunan Brousse-le-Château, Aveyron’da Tarn ve Alrance’ın kesiştiği noktada, pitoresk karakteriyle ziyaretçileri büyülüyor.
Alrance üzerindeki eski Gotik köprü, tipik arnavut kaldırımlı yan sokaklar, çiçeklerle süslenmiş şirin taş evler, 15. yüzyıldan kalma taş kilise ve köyün tepesindeki kalenin kalıntıları, yürüyüşte hayran kalacağınız yerlerden sadece birkaçı.
11. Telč, Çekya
Telč, Çekya Moravia’da küçük bir kasaba. Telč, ince uzun meydanın çevresinde sıralanan hoş evleriyle tanınan bir yer. Soluk Barok ve Rönesans tarzı cepheler, pastel boyalı yüksek çatılı geleneksel yapılar, hoş küçük dükkanlar ve kafeler meydanın çevresinde.
Kasaba meydanını orta çağdan kalma büyük bir şato ve geniş bir gölet çevreliyor. Kasaba, Bohemya, Moravya ve Avusturya arasındaki yoğun ticari yollarının kesiştiği bir kraliyet yeri olarak 13. yüzyılda kurulmuş.
İngiliz tarzı park ile 17. yüzyıl Rönesans şatosunun yanı sıra, en önemli görülecek yerleri, kent meydanı ve eğlencelerle yerleri ile iyi korunmuş Rönesans ve uzunlamasına Barok evleri ile kent eşsiz görünümünde.
10. Wengen, İsviçre
Wengen, Orta İsviçre’nin Bern Kantonunda, Bernese Oberland’da bulunuyor. Yaklaşık 1300 yıllık geçmişi ile tarih sayfalarında adından söz ettiren ve kışın kayak tutkunlarının oldukça rağbet gösterdiği köy, muhteşem bir doğa içerisinde yer alıyor.
Deniz seviyesinden 1.274 metre yükseklikte yer alan köyün yaz aylarında 5 bin olan nüfusu kış aylarında kayak aktivitesi ve kış sporları alternatifleri nedeniyle 10 bine çıkıyor. Kasaba aynı zamanda ülkenin en köklü kayak okulu Devlet Okulları Alp Spor Kulübüne de ev sahipliği yapıyor.
9. Pucisca, Hırvatistan
Pucisca, Hırvatistan‘ın Dalmaçya Kıyısı’nda, muhteşem manzarası ve doğal güzellikleriyle ilgi gören yerlerden. Brač Adası’nın pişmiş toprak çatılı beyaz taş villaları, Arnavut kaldırımlı dar sokak araları ve taş döşeli meydan görülmeye değer.
Turkuaz renkli Adriyatik Denizi’nde sakinliğin ve huzurun tadını çıkaran Pucisca ziyaretçileri, doğa ile baş başa yüzmek ve sessiz sokaklarda yürüyüş yaparak kasabayı keşfediyor.
8. Reine, Norveç
Reine, Kuzey Kutup Dairesi’nde, saf güzelliği, el değmemiş doğası, safir koyları, fiyortları ve dağlarıyla sevimli bir balıkçı köyü. Bölgede ‘robuer’ olarak da adlandırılan birçok parlak kırmızı balıkçı kabini, ziyaretçilere Norveç Denizi’ne doğrudan erişim sunmak için rahat evlere dönüştürülmüş.
Burada, yazın gece yarısı güneşinden kışın kuzey ışıklarına gökyüzünün büyüleyici görüntüsü rahatlıkla izlenebiliyor. Norveç’in yemyeşil doğası ve masmavi denizini bütünleştiren bakir fotoğraf kareleriyle tanınan köy, son dönemde genç gezginlerin arasında oldukça popüler.
7. Colmar, Fransa
Colmar, Fransız ve Alman etkilerinin bir arada korunduğu Fransa‘nın şirin kasabası. Kuzeydoğu Fransa’da Grand Est bölgesinin üçüncü büyük komünü olan ve orta çağ esintili sokaklara sahip olan Colmar’da, yerel pastaneler hem kruvasan hem Almanya’ya özgü kugelhopf kekini, restoranlarsa kaz ciğeri ve lahana turşusunu birlikte satıyor.
Köyde, II. Dünya Savaşı’nın yıkımından kurtulan birçok tarihi güzellik, yarı ahşap evler, sakin kanallar ve Arnavut kaldırımları bulunuyor. Colmar, Fransa’da en çok fotoğraflanan ve sosyal medyada en çok fotoğrafı paylaşılan yerlerden biri.
6. Filzmoos, Avusturya
Filzmoos, Avusturya’nın Salzburg şehrinde bulunan bir köy. Filzmoos, kartpostalları andıran görünümünün yanı sıra hareketli ve canlı atmosferiyle de dikkat çekiyor. Deniz seviyesinden yaklaşık 1 km yükseklikte bir dağ köyü olan Filzmoos, kış aylarında kayak tutkunları ve kış sporlarıyla ilgilenenlerin, yaz döneminde ise yürüyüş ve doğayla buluşmak isteyenlerin gözdesi.
Filzmoos köyünde, okçuluk, yürüyüş, binicilik gibi etkinlikler de yapılabiliyor. Köy, aynı zamanda bir de izci kampına ev sahipliği yapıyor. Yaz ayları ve ara tatillerde çevre bölgelerden çok sayıda okul grubu köyde kamp yapıypr.
5. Bibury, İngiltere
Bibury, eğimli çatıları, eski taş evleri ve yemyeşil çayırlarıyla İngiltere’deki ‘Üstün Doğal Güzellik Alanı’ da olan sevimli bir köy. Alabalıklarla dolu olan Coln Nehri’nin ikiye böldüğü bölgenin çevresinde el değmemiş yemyeşil topraklar var.
Ünlü yazar William Morris’in ‘İngiltere’nin en güzel yeri’ diye bahsettiği geleneksel kırsal köyde bulunan çay evleri ile Cotswold ilçesindeki korunan binalar İngiltere’nin kırsal yaşamına tanık olmak için ideal.
4. Manarola, İtalya
Manarola, İtalya’da bulunan küçük ve renkli bir kasaba. Büyük bir kayanın üzerine kurulan şehir, değişik mimarisi ve evlerin önünde araba yerine tekne bulunmasıyla denizin insan yaşamında etkilerini en iyi görebileceğiniz yerlerden.
Beş Toprak olarak da bilinen Cinque Terre kasabalarından biri olan Manarola, turistlerin en çok uğradığı ikinci bölge. İtalyan Rivierasının gözde tatil merkezlerinden biri olan Manarola’da çok sayıda butik otel ve ev pansiyonu bulunuyor.
3. Giethoorn, Hollanda
Giethoorn, Hollanda’nın büyüleyici köylerinden biri. ‘Hollanda’nın Venedik’i’ ya da ‘Kuzeyin Venedik’i’ olarak bilinen, araba ve araba yolu olmayan köyde, ulaşım ya yürüyerek ya da köyün çevresini saran kanallardaki sandallar aracılığıyla yapılıyor.
Kasabada yaşayanların gündelik yaşamda işe, okula ya da alışverişe giderken kullandığı botlar, Giethoorn’u gezmek isteyenlerin de favorisi. Whisper Boat (Fısıltı Botu) adı verilen araçlar neredeyse hiç ses çıkartmadan çalışıyor.
2. Sighişoara, Romanya
Sighişoara, ‘Transilvanya’nın incisi’ olarak tabir edilen eşsiz bir Orta Çağ kasabası. 12. yüzyılda inşa edilen, Kazıklı Voyvoda Vlad Tepeş’in doğum yeri olmasıyla da bilinen bu şirin kasaba, her yıl düzenlenen bir Orta Çağ festivaline de ev sahipliği yapıyor.
Transilvanya turlarının rotasında yer alan Sighişoara, Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ kasabalarından biri olarak kabul ediliyor. Sighişoara, rengarenk evleri, Arnavut kaldırımlı sokakları ve tarihi kuleleriyle Romanya’nın en popüler turist rotalarından biri.
1. Hallstatt, Avusturya
Hallstatt, tertemiz göl ve yemyeşil dağların arasında muhteşem bir konuma sahip. Avusturya’nın masal kasabası olan Hallstatt’ta binlerce yıl öncesine dayayan tuz madenciliği öyküsü, meydanında bulunan sarmaşık kaplı binalar ve yazın ayrı kışın ayrı güzel olan manzara büyüleyici güzellikte.
Hallstatt’ın muhteşem manzarasının arka planında yer alan Hallstatt Gölü, Dachstein sıra dağlarının kuzey eteklerinde bulunuyor. 8.5 km uzunluğunda, 1 ile 2 km genişliğindeki gölün en derin noktasında derinlik 125 metreye ulaşıyor. Dik ormanlık yamaçlarla çevrili göl, Alp bölgesinin en çok bilinen yerlerinden.
Beton binaların ve şehrin gürültüsünden uzak, sakin ve huzurlu bir yolculuğa çıkarak, Avrupa’nın az bilinen köyleri ile tanışmanın tadını çıkarın.
Colmar gerçekten hoş yürüyerek heryerini dolaş sakin de.. Her yer çiçek mis..
Ah genc olsaydım gezseydim
Hollanda, Giethorn:)
Henüz Visby’yi görmediğiniz çok belli..
Bakın duymadım bile:( Teşekkürler
Ne güzel bir yermiş! Hiç duymadım ben de!
Ben orada yaşıyorum. Viking adası nüfusu 55-60 Bin, viking kalesi içerisinde mükemmel bir çarşısı var. Tarihi dokusu korunuyor. İçeride Viking evleri var, kimseye satmıyorlar. UNESCO Dünya Miras Listesinde olan bir yerdir.
Ben geçen yaz gemiyle geçtim oralardan; kolay ulaşım nsl adaya?
2 saat süren feribot seferleri var, sadece feribotla ulaşabilirsiniz. Mehmetcan Temel
Yani diyorsun ben Visbye gittim, ben zenginim, ben istedigim yere gidebiliyorum ben.
Bence söyleneni anlayacak IQ’ya sahip değil, ama gezebileni çekemeyen kıskançlığa sahipsin. Evet, zenginse çalışmış, sen de çalış, sen de gez, ki gezmenin pek de parayla ilgisi yok. Bedava gezmenin de yolları var, ancak lafa atarak, yaftalayarak, saldırarak yola çıkarsan ancak klavye başında kalırsın, yolda değil. Blogları okumanı tavsiye ederim.
Hallstatt ve Bibury’e gittim. Favorim Hallstatt değişmeyecek sanırım.
Alsace’ta Colmar’da kalıp Ribauville, Riguewihr, Eguisheim kesin görülmeli.
Sevgili site takipcileri bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederim. Her birinizin verdiği önerileri keyifle not aldım. Uzun zaman önce yaptığımız programımıza yaklaşık 15 gün sonra köy yollarındayım(yaklaşık 800 km.). Sayenizde şimdi daha çok heyecanlandım.
Vallahi ben onu bilmem!! Foça’dan güzeli yok bu dünyada!! ♡♡
han.münden Niedersachsen Almanya.
Melsungen ya da Hessen Almanya.
Halsttat süper hakkaten ama Bled de güzel.
Kesinlikle Hallstat, masallar diyarından fırlamış gibi. İlk fırsatta tekrar gitmek istiyorum…
Ettenheim. Shuttugard’a yakın Swarzwald bölgesinde. Masal kasabası gibi.
1- Brugge 2- Volendam. Tek geçerim.