Almanya’nın başkenti Berlin, kentin ortasından geçen Spree Nehri’nin iki kıyısında kurulmuş bir kent. 20. yüzyılın ikinci yarısından 1990’a kadar kenti Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayıran Berlin Duvarı ile anılsa da günümüzde doğallığı, farklı kültürleri kucaklayan hoşgörüsü, enerjisi ve dinamizmiyle zarif bir metropol. Şehrin tam ortasında kilometrelerce uzanan güzel parklar ve nefis bahçeler Berlin’in hiçbir zaman eskimeyeceğini gösteriyor.

Berlin, yüzlerce yıllık bir yerleşim yeri olarak köklü tarihinin kanıtlarını 20. yüzyıl tarihinden ince ayrıntılarla birleştiriyor. Mimarisi aslında Görkemli Prusya dönemi sarayları, Hitler devrinin soğuk binaları, soykırım günlerinin sembollü anıtları ve Soğuk Savaş yıllarını anımsatan duvar kalıntıları ve müzeleriyle şehrin geçmişe dair hikayesini de gözler önüne seriliyor.

berlin gezi rehberi

Almanya’nın nüfus bakımından en büyük kenti olan Berlin, çok sayıdaki tiyatro ve sinemanın 35 yaş altı genç nüfusuyla dolup taştığı, cıvıl cıvıl kafe ve barların kentin dört bir yanına yayıldığı, kendine özgü ritmini koruyan cezbedici mekânlarıyla farklı bir Almanya silueti çiziyor.

Berlin Gezi Rehberi

Berlin, bir balıkçı köyü iken 18. yüzyıldan itibaren Prusya’nın güçlenmesiyle önce Kuzey Almanya’nın ve sonra da Avrupa’nın siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda önemli merkezlerinden biri haline geldi.

Malta

II. Dünya Savaşı öncesinde, 4,3 milyon kişinin yaşadığı Berlin’de, 2008 verilerine göre 3,5 milyon kişi yaşıyor. Berlin, Kuzey Almanya’da, Spree ve Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgede kurulmuş. 1961’den 1990’a kadar Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayırmış olan Berlin Duvarı (Utanç duvarı), daha sonra kaldırılarak Doğu Almanya ve Batı Almanya birleşmiş ve Federal Almanya adını almış.

Berlin Duvarının yıkılmasının ardından şehrin kültürel ve yaratıcı enerjisi hemen yükselmeye başladı. Bugün neşeli, canlı ve birazda radikal havasıyla Avrupa’nın etkileyici şehirlerinden biri. Hem sanatsal hem kültürel projeler ve mimari tasarımları o kadar çok hızlı değişiyor ki sürekli değişen bir şehir ve alışılagelmişin dışında bir hayat tarzının ruhunu ortaya çıkarıyor.

Alman İmparatorluğuna ve Nazi Almanya’sına başkentlik yaparak mimari ve şehirleşme anlamında hayli süreçten geçen Berlin’in günümüz Avrupa’sındaki duruşu tamamı ile kendine özgü.

Köklü tarihinin kalıntılarını yirminci yüzyıl çizgisiyle birleştiren, yaratıcılık, ahenk ve hoşgörüyle ülkesini geleceğe taşıyan Berlin, farklı kültürleri, dinamizmi, tarihi dokuları, müzeleri ve sanat galerileriyle günümüz Avrupa’sının en modern başkentlerinden biri. Berlin aynı zamanda uluslararası mimari, güzel sanatlar ve sahne sanatları alanlarında Avrupa’nın kültür başkenti olarak da biliniyor.

Berlin oldukça yeşil bir metropol. Bu şehir alanının nerede ise beşte biri ormanlardan oluşuyor, aynı zamanda bir nehir ve göl labirenti tarafından sarmalanmış bir doğaya sahip. Tiergarten, Grunewald ve Spandauer Forst bölgeleri Berlin şehrinin en büyük yakın mesire yerleri konumunda bulunuyor.

Almanya’nın resmi para birimi Euro. Almanya’nın resmi dili ise Almanca. Berlinliler, az da olsa Almanca’yı aksanlı konuşuyorlar. İngilizce, şehrin batısında yaşayanlarca daha çok biliniyor. Elektrik voltajı 220-250 Volt. Alışılagelmiş iki yuvarlak delikli prizler kullanıldığından yanınızda adaptör almanıza gerek yok.

berlin

Berlin Gezilecek Yerler 📌

Berlin Mimari Rotası: Berlin’in mimari konusunda bu konuyla yakından ilgilenenler için adeta bir cennet. Modern mimari ile tarihi çizgilerin iç içe geçtiği yapılar, yalın olduğu kadar cüretkar, heybetli olduğu kadar da anıtsal bir çerçeve çiziyor. Geniş meydanlar ve yemyeşil parklarla birleştiğinde ise ortaya oldukça karakteristik bir kent çıkıyor.

Berlin’deki mimari denemelerin en iyilerinden olan Tiergarten’daki Reichstag, Spree Nehri kıyısından yükselen Berlin Katedrali, 21. yüzyıl modern mimarisinin en çarpıcı örneği PostDamer Platz, Branderburger Kapısı, Alexanderplatz, Friedrichstrasse, Televizyon Kulesi ve Funktrum.

Sanat Rotası: Sanatsal ve mimari yönü birbirini tamamlayan Berlin, 440 civarında galeri ve yaklaşık 3000 sergi ile sanat sahnesinde Avrupa’nın lideri. Berlin Duvarı’nın birçok sanatçı tarafından boyanan Doğu Yakası Galerisi ile Mitte, Savignyplatz, Auguststraße, Tiergarten Potsdamer Strasse bölgelerindeki sanat galerileri, Barok sanatının en canlı örneklerinden olan görkemli Charlottenburg Sarayı ve Prusya sanatının en ihtişamlı örneklerine sahip Potsdam, Berlin’in aristokrat mimari ve sanatını görmek için doğru adresler.

Almanya’nın ilk neoklasik yapısı olarak öne çıkan Bellevue Sarayı ile Çağdaş Sanat Müzesi, Maxim Gorki, Deutsches, Berliner Ensemble Tiyatroları ile Deutsche ve Komische Operaları şehrin ziyaret edilmesi gereken önemli sanat merkezleri.

Bauhaus Museum fur Gestaltung (Tiergartan), Deutsche Guggenheim Berlin (Mitte), Deutsches Technikmuseum (Kreuzberg), Gemäldegalerie Müzesi (Tiergarten), Jüdisches Müzesi (Avrupa’daki en geniş Yahudi müzesi-Kreuzberg), Pergamon Müzesi (Mitte), Reichstag mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler.

Yeşil Berlin Rotası: Berlin’i diğer Avrupa metropol kentlerinden ayıran bir özellik. Özellikle şehrin akciğeri Tiergarten, güney batıda yer alan Grünewald, Spree ve Havel Nehirleri üzerinde yapılacak nehir turları, Wannsee ve Mügelsee’de bisiklete binmek ve güneşlenmek, Botanik Bahçesinde tropik bitki çeşitlerine tanıklık etmek bu kentte yapılabilecekler arasında.

Diğer yandan Berlin, geniş meydanları ve yemyeşil kent merkeziyle, yoğun kent yaşamında nefes alacak duraklar sunmaktan da geri durmuyor. Berlin Hayvanat Bahçesi ise dünyanın en güzel şehir içinde yer alan hayvanat bahçelerinden birisi.

UNESCO Yaratıcı Şehirler listesinde yer alan Berlin’i meydanları, müzeleri, tarihi dokuları ve yeşil alanlarıyla gezmek için en az 3 gün ayırmak gerekiyor. Özellikle müze gezmeyi düşünüyorsanız Berlin Pass almanızı tavsiye ederim.

1. Brandenburg Gate

berlin rehberi

Branderburg Gate (Brandenburg Kapısı), Berlin’de ayakta kalmayı başarabilmiş nadir yapılardan biri olarak başkentin en önemli simgelerinden. 1791’den bu yana kentin son iki yüzyıllık tarihine şahitlik eden yapı, II. Dünya Savaşında oldukça tahrip olsa da kentin bölünmüşlüğünün simgesiydi. Soğuk savaş boyunca Batı Berlin’de kalan Reichstag’ın aksine, Doğu Berlin topraklarındaydı.

Berlin Duvarının yıkıldığı 1989’dan sonra ise barış ve özgürlüğün, birleşmenin sembolüne dönüştü. Kuzeyinde Reichstag olduğu Brandenburg Gate, kentin önemli binalarına ev sahipliği yapan Pariser Platz’da yer alıyor. Her iki yanında altışar olmak üzere bir düzine kolona sahip olan kapının üzerinde doğuya dönük bir Quadriga Heykeli bulunuyor. Berlin gezilecek yerler arasında yer alan Hotel Adlon ve Akademie der Künste (Sanat Akademisi) de burada yer alıyor.

2. Reichstag

Reichstag

Reichstag (Parlamento Binası), tepesindeki cam kubbeden şehrin hareketliliğini, Berlinlilerin günlük koşuşturmasını kuş bakışı izleyebilirsiniz. Aynı şekilde Reichstag çevresindeki bir dizi kamu binaları olan Bundeskanzleramt (Federal Başbakanlık) ve Brandenburg Gate gibi yapıları da görme fırsatınız var.

3. Potsdam Meydanı

potsdam meydanı

Potsdam Meydanı (Potsdamer Platz), Berlin’in eski kalbi ve en işlek meydanı. Brandenburg Kapısı ile Reichstag olarak bilinen Parlamento Binasının güneyinde, Tiergarten Parkı’nın ise güneydoğusunda bulunuyor. II. Dünya Savaşına kadar çok sayıda birbiriyle kesişen tramvay ve otobüs hattına ve ilk ışık sinyal sistemine sahip aynı ismi taşıyan uzak gar ile Avrupa’nın trafik açısından en zengin yerlerinden biri olmuş.

Duvarın yıkılmasıyla iş, eğlence ve alışveriş merkezlerinin birbiri ardına açılarak renklendirdiği meydan, özellikle geceleri bir yıldız gibi ışıl ışıl parlıyor. 1989’dan sonra tamamen değişen meydan, günümüzde yüksek binaların ve sayısız dükkân, mağaza ve ofislerin yer aldığı bir merkeze dönüştü. Meydanın en ünlü yapısı ise hiç kuşkusuz Berlin’in de simge yapılarından biri haline gelen Sony Center.

4. Checkpoint Charlie

Checkpoint Charlie

Duvar henüz yıkılmamışken Doğu Berlin’den Batı Berlin’e geçiş noktası olan Checkpoint Charlie, Amerikan ve Sovyet askerlerinin bulunduğu sınır geçiş ve kontrol bölgesi. Günümüzde ise 1989’de yıkılan Berlin Duvarı’nın saklanmış parçalarını görebileceğiniz bir yer.

Museum Haus am Checkpoint Charlie’yi gezerken insanların yaşadıklarına tanık olabileceğiniz, halen kaldırılmamış olan ‘Amerikan bölgesini terk ediyorsunuz’ yazan tabelayı bulabileceğiniz ve Soğuk Savaşın kalıntıları olan bariyerleri, sinyal sistemlerini inceleyebileceğiniz adeta tarihi yeni baştan yaşatan bir yer.

1961’de Batı Almanya Meclisi kararıyla örülen, 46 kilometre uzunluğundaki Berlin Duvarı, Doğu ile Batı Almanya arasında, yıllarca “Utanç duvarı” (Schandmauer) olarak anıldı. 1989’da yıkılan duvarın yeri yeşillendirilerek park haline getirilmişse de, temsili olarak anıtsal amaçlı birkaç metrelik duvar halen bulunuyor.

5. Gendarmenmarkt

Gendarmenmarkt

Gendarmenmarkt, kentin kalbindeki bir alışveriş caddesi olan Friedrich Caddesinin yakınlarında yer alıyor. Açık havada müzik konserlerinin yapıldığı, etkinliği eksik olmayan ve şirin kafelerle dolu bir meydan. 17. yüzyılın sonundan bu yana Berlin’i önemli kilit noktalarından oaln meydandaki Oranienburger Caddesi ve Opera Binası Berlin’in gece hayatının ve kültür sanatının kalbi.

Französischer Dom (Fransız Katedrali), Deutscher Dom (Alman Katedrali) ve Konzerthaus’a ev sahipliği yapan meydanın tam ortasında mimar Friedrich Schiller’in heykeli bulunuyor.

6. Berlin Katedrali

berlin katedrali

Berlin Katedrali (Berliner Dom), 15. yüzyıl tarihli, göz alıcılı kubbesiyle adeta parlayan bir yapı. Berlin’in en önemli Protestan Kilisesi olarak Kaiser II. Wilhelm tarafından yaptırılan katedral II. Dünya Savaşında ciddi hasar görmüş. Yenileme çalışmalarıyla 1993’te tekrar açılan yapıda, Hohenzollern Hanedanı ile Prusya krallarına ait lahitler yer alıyor.

Şahane Berlin manzarası izlemek için 270 basamaklı bir merdivenle ulaşılan 114 metre yükseklikteki kubbesine çıkın. Günümüzde konser ve sergi gibi etkinliklere ev sahipliği yapan katedralin yakınlarında Alman Tarih Müzesi ve iki yanında ıhlamur ağaçlarının sıralandığı yürümesi keyifli Unter der Linden bulvarı yer alıyor. Müzeler Adası ve Katolik St. Hedwigs Cathedral’i de yakın.



7. Müzeler Adası

Berlin Müzeleri, bu kenti ziyaret etmek için sanatseverler için başlıca nedenlerden biri olabilir. Avrupa’nın en önemli kültürel enerji merkezlerinden olan ve farklı kültürlerden ilham alan Berlin’de 180 müze yer alıyor. Müzelerin bir çoğu Spree Nehri üzerinde yer alan Müzeler Adası denilen bölgede yer alıyor. 1999’da UNESCO Dünya Miras Listesine giren Müzeler Adası, kültür forumları, operalar, tiyatro ve konser salonları ile kütüphanelerden oluşuyor.

Müzeler Adasında yer alan Eski Müze, Yeni Müze, Bode Müze, Pergamon Müze ve Eski Ulusal Galeri şehrin en önemli müzeleri. Bu müzelerde, 6 bin yıllık sanat eserleri sergiliyor.

Özel bir ilginiz yoksa ve Berlin’de geçireceğiniz zaman kısıtlıysa, önceliğiniz dünyanın en değerli arkeolojik buluntularına ev sahipliği yapan Bergama Müzesi, Eski Müze ve Yeni Müze olmalı. Müze Kart edindiğinizde, sayısız Berlin müzesini de 3 gün boyunca ziyaret edebiliyorsunuz. Müzekart tam bilet ücreti 24€, öğrenci bileti ise 12€.

8. Mitte

Berlin Fersenhturm
Fersenhturm (Meryem Kilisesi) ve Berlin Fersenhturm

Berlin’in en önemli turistik yeri ve kalbi olan Mitte bölgesi, butik otellerin, şık butiklerin, sanat galerilerinin, konsept kafe ve barların, restoranların ve Berlin gece hayatı ile eğlence merkezlerinin bulunduğu yer. Halk arasında Fersenhturm olarak bilinen ve epeyce uzaklardan görülen 368 metrelik bir yapı olan Berlin Televizyon Kulesi, Berlin’in en yüksek binası. Kentin en yüksek binası olan kuleyi yılda yaklaşık 1 milyon kişi ziyaret ediyor.

1960’lı yıllarda yapılan ve kentin 360 derecelik panoramik manzara izlemi fırsatı sunan kuleyi, Berlin WelcomeCard ile ziyaret ettiğinizde %25 indirim alıyorsunuz. Berlin WelcomeCard aynı zamanda, tüm toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlanmanızı ve iki yüzün üzerindeki ortağı ile alışverişlerinizde indirim imkânı kazanmanızı sağlıyor.

9. Alexanderplatz

Berlin’in en önemli meydanlarından biri olan ve Brandenburg Kapısı ve Reichstag’ın doğusunda yer alan Alexanderplatz (Alexander Meydanı), halen sosyalizm döneminin izlerini taşıyan bir meydan. Berlinlilerin Alex olarak adlandırdığı bir meydan. Yıkılan Berlin Duvarı’ndan sonra, pek çok restorasyon işleminden geçirilen yapılarıyla günümüzde oldukça estetik ve turistik bir görünüme kavuşan Alexanderplatz’da ulaşım bakımından yapılan birçok değişiklikler de kendini gösteriyor.

10. Tiergarten

Tiergarten

Berlin’in neredeyse en canlı bölgesi diyebileceğimiz Tiergarten, merkez ilçe olan Mitte’de yer alıyor. Tiergarten Parkı (Großer Tiergarten) ile ünlü olan bölgede pek çok kamu binası, başbakanlık köşkü, Zafer Sütunu (Siegessäule), Bismarck Anıtı ve Prusyalı generallerin heykelleri gibi birçok anıt bulunuyor. Tiergarten Parkı ise 210 hektarlık alanıyla Berlin’in en büyük şehir parkı konumunda.

Hemen bitişiğinde ise Contemporary Fine Arts ve meraklıları için Alman Tarihi Müzesi (German Historical Museum) bulunuyor.

Zoologsche Garten, Tiergarten’in güneydoğusunda yer alan Berlin’in en eski hayvanat bahçesi. Küçük Berlin ziyaretçileri için burası heyecanlı olabilir. 1500 türden oluşan 14 bin hayvana ev sahipliği yapıyor.

11. Charlottenburg Sarayı

berlin gezi rehberi charlottenburg

Schloss Charlottenburg (Charlottenburg Sarayı), Tiergarten’in batısında, Charlottenburg Semti’ne yer alan bir 17. yüzyıl sarayı. Hohenzollern Hanedanının Berlin’deki tek mirası olan saray, barok ve rokoko tarzını taşıyor. Sarayı çevreleyen Spree Nehrinin kenarındaki parkıyla da oldukça güzel.



Kentin en gösterişli saraylarından biri olan Charlottenburg Sarayı, köşk, tiyatro, mozole, sera ve bahçeden oluşuyor. Belvedere ve Schinkel Köşkü, Romantizm Galerisi, Berggruen Koleksiyonu ve Mısır Müzesi görülmeli. Queen Luise Anıtı da görülecek yerler arsında.

12. Sachsenhausen

berlin sachsenhausen camp

Berlin’e 35 kilometre mesafede yer alan Sachsenhausen, Nazi toplama kamplarının idari merkezi ve SS subaylarının eğitim merkezi olarak kullanılmış. 1936 yılında kurulan ve 1945’e kadar 200 binden fazla insanın esir tutulduğu kampta, halen ziyaretçilere kapalı tutulan “İndustie Zentrum” bölümündeki gaz odasının yanı sıra, çeşitli ameliyatların yapıldığı bir patoloji laboratuvarı da bulunuyor.

Berlin kültür ve eğlence

Berlin aynı zamanda uluslararası mimari, güzel sanatlar ve sahne sanatları alanlarında Avrupa’nın kültür başkenti olarak biliniyor. Kentin 1990’de yeniden birleşmesiyle, 35 yaşın altında olan genç nüfus, şehrin kültürel zenginliğini artırmak adına harekete geçmiş. Bu yüzden kentte çok sayıda tiyatro ve sinema bulunuyor.

Sanatsal ve mimari çizgilerin yönü birbirini tamamladığı Berlin’de, Savignyplatz etrafında en eski Berlin Galeri Sahnesi bulunuyor. Auguststraße çevresi ve Tiergarten Potsdamer Platz etrafında bulunan bölge Berlin galeri merkezinin kalbi.

Berlin Duvarı’nın birçok sanatçı tarafından boyanan Doğu Yakası Galerisi; Barok sanatının en canlı örneklerinden olan görkemli Charlottenburg Sarayı ve Prusya sanatının en ihtişamlı örneklerine sahip olan Potsdam; Almanya’nın ilk Neo-Klasik yapısı olarak öne çıkan Bellevue Sarayı ile Çağdaş Sanat Müzesi, Maxim Gorki, Deutsches, Berliner Ensemble Tiyatroları ile Deutsche ve Komische Operaları kentin en önemli kültür-sanat merkezleri arasında.

Güncel sanat rotasında başı çeken Hamburg Garı, Berlin’de modern ve güncel sanata adanan Berlin Galerisi, Kültür Forumu’nda bulunan Resim Galerisi dünya çapında anlamı olan tüm çağlara ait şaheserleri içeren Avrupa resim koleksiyonunu sergiliyor.

Hemen yakındaki Mies van der Rohe’ye ait Yeni Ulusal Galeri adlı cam yapıt, muhteşem özel sergilere ve modern sanat koleksiyonlara yönelik değerli bir koleksiyona sahip. Sürreal sanat çalışmalarını içeren Scharf Gesternberg Koleksiyonu; Yeni Stil, Art Déco ve İşlevselcilikle ilgili otantik bir izlenim kazandıran Bröhan Müzesi’nde ise Berggrün Müzesi, Pablo Picasso, Paul Klee ve Henri Matisse’nin sanat eserlerini sergiliyor.

Berlin, çok sayıda uluslararası festivallere de ev sahipliği yapıyor. Bunların en önemlileri arasında Berlin Tiyatro Buluşması, Edebiyat Festivali, Caz Festivali ve Bienali bulunuyor. Berlinale Uluslararası Film Festivali olarak bilinen etkinlik, dünyanın en büyük seyirci festivali.

Üç opera, 50’den fazla tiyatro, 180 müze ve koleksiyonlar ile sayıları yaklaşık 600 adet olan ticari galeriler; 130 sinema ve sayısız diğer tesislerle Berlin, uluslararası çapta bir kültür metropolü halinde.

Birçok fuar, sanat ve kültür enstitüsünü bir araya getiren Berlin Art Week’in yanı sıra, Gallery Weekend de yüze yakın katılımcıyı Galeriyi Berlin’de en büyük sanat olayında birleştiriyor. Düzenli sergileriyle Berlin’deki en popüler sanat mekanlarından biri olan Berlin Sanat Akademisi; sanatçıları ve galerileri bir araya getiren güncel sanat fuarı.



Her yıl binlerce ziyaretçiyi büyüleyen bir sergi alanı olmasıyla ünlü olan Berlin Sanat Forumu da etkinlikleriyle ünlü özel mekânlar arasında.

Berlin alışveriş

Berlin’de bir çok alışveriş caddesi bulunuyor ancak Kurfürstendamm (Kısaca Ku’damm diye bilinir) şehrin en önemli alışveriş caddesi.

Kurfürstendamm, lüks markaların ve büyük mağaza zincirlerinin bulunduğu Berlin’in en sevilen alışveriş yeri. Avrupa’nın en büyük alışveriş mağazası KaDeWe’de, burasının uzantısında Tauentzien Caddesinde yer alıyor.

Her türlü markayı ve şehrin en iyi otellerini burada bulmak mümkün. Merkezin bir diğer alışveriş caddeside bir çok mağazaya ev sahipliği yapan Friedrichstraße. Genç ve bağımsız tarzda modayı sevenler için en iyi mağazalar da Berlin’de bulunuyor.

Mitte’de, özellikle Neue Schönhauser ve Hackesche Höfe caddelerinde en trend butikleri bulabilirsiniz. Ayrıca görülmeye değer bir diğer yer ise Wittenbergplatz’da ki Farmer’s Market. Eğer aralık ayında gelmişseniz noel alışverişi yapmayı sakın unutmayın, kaçırılmayacak indirimler sunabiliyorlar.

Berlin yeme ve içme

Berlin’de, uluslararası mutfaktan çok sayıda örnekler bulabilirsiniz. Her damak tadına uygun bir mutfağa sahiptir. Fransız, Alman, Hint, Endonezyan, İtalyan, Tayvan, Türk, Arap ve bir çok ülkenin geleneksel mutfaklarından çok farklı lezzetler ile damak tadınıza hitap eder.

Berlin’de öğlen saat 4’e kadar kahvaltı yapabilirsiniz. Şehirdeki kafeler(hem batıdaki eski tarzda olanlar hem de doğudaki yeni olanlar) oldukça çok sayıda hafif lezetler sunuyor ve öğleden sonra çıkıp bir kahve ve kek oldukça güzel bir seçim. Almanya mutfağıyla pek meşhur olmasada, Berlin’de tatlı yemek bir nevi gelenek. Mutfağın gelişmemesinin sebepleri arasında çok fazla etnik restoranların olması nedeniyle dışarıda yemek yeme kültürünün gelişmiş olması.

Sığır eti ve sebze geleneksel kent mutfağının önemli bileşenleridir. Patates salatası, kızartılmış ya da ham kıymalı ekmek ve siyah puding kentin ünlü yemekleri arasındadır. Birçok bira fabrikasına ev sahipliği yapmasının doğal bir sonucu olarak Berlin’de sayısız bira çeşidi bulunur.

Berlin’de, şiir gibi atmosferleriyle çeşit çeşit lezzetlerin, kahvaltıların ve mükemmel Berlin pizzasının sunulduğu çok sayıda restorana rastlayacaksınız.

berlin gece hayatı

Berlin’e nasıl gidilir

Eğer Almanya içinden yada Batı Avrupa’dan geliyorsanız uçakların çoğu Tegel Havaalanına iniyor. 2 saatlik bir yolculukla şehir merkezindeki Mitte bölgesine JetExpressBus kullanarak ulaşılabilir. Eğer Charlottenburg yada Wilmersdorf tarafında kalacaksanız, X9 yada 109 otobüslerini kullanın.

Tegel Havaalanı; Berlin’in kuzeybatısındaki şehir merkezine 8 km’lik bir uzaklıkta Tegel Havaalanı, şehri Batı Avrupa’ya bağlayan bir köprü gibidir. Terminal A, B, C, D ve E olmak üzere 5 terminalden oluşuyor. Uluslararası uçuşların çoğu Terminal A’dan yapılıyor. Oldukça kolay ulaşılabilir bir noktada bulunuyor.

Schönefeld Havaalanı; EasyJet, Ryanair ve Germanwings gibi düşük ücretli havayolu firmalarının uçuşlarının yapıldığı havalimanı. Doğu Avrupa’ya yapılan seferler ağırlıklı buradan yapılıyor. Berlin’in güneydoğusunda ve 19 km uzaklıkta yer alıyor. Uçuşlar Terminal A, B, C ve D olmak üzere 4 terminalden de yapılıyor.

Eğer Doğu Avrupa, Asya yada Afrika tarafından geliyorsanız, Schönefeld Havaalanına ineceksiniz. AirportExpress treni sizi şehir merkezine, Bahnhof Hayvanat Bahçesine, Alexanderplatz ve Ostbahof’a götürebilir.

Otobüs ile; Tegel’den şehir merkezine ulaşmak için X9, 109 ve TXL numaralı hatlardan birine, Schönefeld’den ise X7’ye binebilirsiniz. Otobüsten indikten sonra ise U-Bahn ve S-Bahn metro hatlarını kullanarak şehrin birçok noktasına ulaşım sağlanabilir.

Metro ile; Tegel’den şehir merkezine metro hattı bulunmuyor. Fakat Schönefeld’den S-Bahn’ın S9 veya S45 hatlarını kullanarak birçok merkezi noktaya ulaşmak mümkün.

Şehrin tarihi merkezi çok ufak ve keşfetmek için en iyi yol yürümek. Aynı zamanda Berlin bisikletliler için de cennet gibi. Her yerde bisiklet yolları mevcut.

Berlin’de araç kiralayabilmek için en az 19 yaşında ve 1 yıl önce alınmış bir ehliyete sahip olmak gerekiyor. Tegel ve Schönefeld Havaalanları’nda çok sayıda araç kiralama şirketleri var.

79 Yorumlar

  1. Güzel bir Berlin yazısı olmuş. Özellikle önemli başlıkların linklerini vermeniz, insanların işini kolaylaştırması açısından yerin olmuş. İnternet sayfamız için yazınızı özetleyerek kendi sitemizde de paylaştığımız belirtmek isterim. Aşağıdaki linkten ilgili sayfaya ulaşabilirsiniz.

    gezginlerinnotlari.com/berlin-gezisi

      • İstanbul’a benzemiyor Kemal bey, şu an 14 derece gün içinde 20 derece. Berlin’de yaşayan biri kışın İstanbul’a geldiğinde sweatshirt ile dolaşır. Kuru ve ciddi soğuk geçer. Aralık ayında – lere düşer sıcaklık.

        • Neşe hanım bilgi için çok teşekkür ederim. Peki şubat ayı nasıldır , yani benim çekingem aslında hava soğukluğundan önce gezilecek yerlerde kar ve yağmur yüzünden sıkıntı olması , yoksa soğuk çok sıkıntı değil.. yorumunuzu bekliyorum..

    • İstanbul’dan soğuk olur hava. Mayıs’da bile kar yağdığını biliyorum 2 yıl evvel. Eğer sıkı giyinirseniz şapka eldiven palto hatta pantolon içine içlik rahat edersiniz. Tabi günü hep dışarda geçirecekseniz. Kar bile yağsa gezmesi zevkli oluyor. Yeterki sıkı giyinin. Bir Berlinliden tavsiyedir.

  2. Merhaba arkadaşlar. Yorumların çok faydası oluyor yazan herkes e teşekkür ederim. 3 günlüğü ne geldim ve otel yerine daire tuttum merkezi bir yerden . 6 kişi 200 € civarında bir para ödedik. Otelden daha konforluydu bizim için. Ve neredeyse heryere yürüyüş ile ulaşabildik. Ulaşım için 100 numaralı otobüs en uygun olanı ve city turların güzergahından gidiyor. Birde 3.5 saatlik tekne turuna katıldık oda gayet güzel di fakat uzun sürüyor. Siz 2.5 saat olanını tercih edin. Yemek sıkıntısı yok her yerde türk restaurantlar var zaten ama başka yerlerde de deneyin derim. Ev tutarsanız ve hafta sonuda kalacaksanız lidl gibi yerlerden alışverişinizi yapın su, bira,sigara, aparatif yiyecekler vs muhakkak alın pazar günü her yer kapalı .
    İyi tatiller.

    • Merhaba Akın Bey biz de 6 kişi gitmeyi planlıyoruz. Evi nereden tuttunuz öğrenebilir miyim ? Hatta kaldığınız yerin linki varsa atarsanız çok memnun olurum.

  3. Çok yararlı bilgiler verilmiş gerçekten. 3 kişilik ailemle 7 günlük bir tatil için kalabileceğim oteller ile ilgili deneyimi olan arkadaşların önerilerine gereksinimim var. Şimdiden teşekkür ederim ilgileneceklere.

  4. Berlin’e arkadaşımın daveti üzerine gittim. Davetin yapıldığı ilk gün Berlin hakkında bilgi almak için bu blogu okumuştum. Beni Berlin’e davet eden arkadaşım geleceğim günü, kalacağım gün sayısını bilmesine rağmen ortalarda gözükmedi.

    Noel akşamında Tegel Havaalanında bilmediğim bir ülkede, ne yapacağımı düşünürken blogta okuduklarım ve yorum yazan Neden 40 arkadaşın verdiği bilgiler aklıma geldi.(Allah milyonlarca kez razı olsun). Sınırlı almancamla Tegel Havaalanında Turist İnformationdan Berlin Cart’ımıaldım ve yine internet tarifleriyle Otelime gittim.Otel Mitte bölgesinde yepyeni bir oteldi. WİNTERS WALL.

    Bölge itibarıyla heryere yakın. Çok fazla toplu taşımaya bile ihtiyaç yok.2 gün sabahtan akşama Berlin’i dolaştım. Ama kesinlikle bitirmek mümkün değil. Ulaşım çok kolay. Berlin Cart ABC almışsanız heryerde geçiyor. Ayrıca Müzeler adasına da olacak şekilde almışsanız 5 müzeye bedava girme hakkı veriyor. Ve diğer müzelerle bazı restoranlarda indirim hakkı sağlıyor.

    Berlin’de bayan olarak hiçbir sıkıntı yaşamadan gezebilmek beni çok memnun etti. Gelmeden önce ayrıntılı bir araştırma yapsaydım mükemmel olacaktı. Ama yaşadığım tüm olumsuzluklara rağmen Berlin kesinlikle görülmesi gereken şehirlerin başında geliyor.

  5. Berlin’den unutamadığım 3 şey:
    1)Kreuzberg’de koluma çarpsam herkes Türk’tü :p
    2)Gezi otobüsünde Türkçe anlatım da vardı 🙂
    3)Şehrin göbeğindeki parktaki ağaçları tek tek sayıyorlar ve takip ediyorlar, yeşile saygı had safhada, ayakta alkışladım.
    Berlin’de sadece bir hafta sonu geçirebildim. Umarum bu yazının eşliğinde tekrar giderim…

  6. Avrupa’da pek çok kent görmüş olmama rağmen Berlin benim için hep ilk sırada. Her mevsimi ayrı güzel. Temmuz ayında bile 8 dereceleri görmeniz olası (Gördüm oradan biliyorum :D). Tiergarten’daki her kıtanın simgesi olan ve simgeledikleri kıtalardan gelen dev taşlar oldukça enteresan, deneyin bakalım kıtalarını tahmin edebilecek misiniz?

    Friedrichstrasse alış veriş için ideal olmasının dışında, şık cafeleri ve vietnam lokantaları ile de çok güzel. Gezdiğiniz her yeri sizinle geziyor ve gitmediğim bir yerse notlarımı dikkatle alıyorum. Tur yerine bir kente gidip en az bir hafta o kentte kalarak kenti yaşamayı seven biri olduğumdan sizin gezileriniz bana çok yardımcı oluyor. Teşekkür ederim, gezilecek daha çok yer var, yola devam… 😀

  7. Gezgin olamasam da bir Erasmus olarak faydası inanılmaz. Çok teşekkürler paylaşımınız için. Gitmeden rotamızı önceliklerimizi belirledik. Devamını devamlarını beklemedeyiz. 🙂

  8. Bir çok Avrupa şehrini görmeyi istememe rağmen Almanya bunlar arasında son sıralarda bile yoktu. Berlin yazınızı okuduktan sonra fikrim değişti. İlk sıralarda yer alıyor. Keşfedilecek ne çok doku, ne çok tat, ne çok kültür varmış! Teşekkürler.

  9. Aslında bakıldığı zaman soğuk gibi gözüken şehir aslında sizi içine çekiyor.2 defa gittim ve her gidişimde beni cezbeden birçok duygu yaşadım. Pergamon müzesi sizinde bahsettiğiniz gibi ne değerlerimiz çalınmış ama bizden çok daha iyi baktıkları kesin düşüncesi yaratmakta. Özellikle dünyanın dört bir tarafından merakla gezilen bir müze. Neues Müzesi de oldukça beğendiğim bir müze, özellikle Nefertiti heykeli oldukça görkemli.

    Berliner Dom’un bahsettiğniz gibi üşenmeden merdivenleri merakla çıkılmaı ve şehir yukardan keyifle izlenmeli. Cassambalis Resturant güzel bir Yunan returantı. Oldukça güzel lezzetlere sahip, sıcacık bir ortamı ve oldukça güleryüzlü çalışanlara sahip.

    Berlin’in meşhur Türk Resturantı Hasır Kebapta tavsiyelerim arasında.Orda beni en çok şaşırtan Türklerden çok Almanların bu resturanta dah çok gitmeleri olmuştu. Birçok şubesi bulunuyor. Birgün yolunuzun Berline düşmesi dileklerimle…

  10. Berlin denildiğinde aklıma gelen ilk şey boyaların ucuzluğu ve katılmış olduğum sanat sempozyumu oluyor. Hayatımın en güzel üç haftasını geçirdikten sonra Türkiye’ye dönmek hayli zor oldu. Baş döndüren doğası ve hiç unutamadığım kolum kadar uzun salatalıkları. Kolum kadar salatalık görüp manavın karşısında dakikalarca kala kalınca sanatçı arkadaşlarımın birkaç gün benimle dalga geçtiler. Kolum kadar uzun salatalığın tadı da kötüydü zaten. Hiç tadı olmayan meyvelerin ve sebzelerin ülkesi olabilir Almanya. Ama boya ve içki konusunda hayranlığım dönerken ağlamamam neden oldu. Evet, sanat gönül rahatlığıyla yapılabilinir!

  11. Savaşa, barışa, iki ideolojinin çarpışmasına, bir halkın önce bölünmesine sonra da birleşmesine tanıklık etmiş kent Berlin ve onun alâmet-i fârikası Brandenburg Kapısı ile Charlie Sınır Kapısı. Bunların yanı sıra DDR Müzesi ve Stasi Müzeleri tarih meraklılarına çok farklı hisler yaşatacaktır. Unter den Linden Bulvarı üzerindeki operada bir temsil görecek vakti ayırmak da ziyaretinizi taçlandırır muhakkak.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz