Antalya, ören yerleri, antik kentleri muhteşem denizi ile Türkiye turizminin gözdesi. Pırıl pırıl güneşiyle yazın hiç bitmediği tatil cenneti Antalya, zengin tarihi mirası, enfes doğal güzellikleri, muhteşem manzaraları, uçsuz bucaksız sahilleri ve dantel gibi koylarıyla Antalya, tarih, kültür ve doğa tutkunları için tam anlamıyla bir cennet.

Tarihi sokaklarına gölgelik yapan uzun uzun palmiye ağaçları, turunçgil kokulu sokakları ve uçsuz bucaksız masmavi denizi ile her geleni kendine aşık eden yaşanacak bir şehir. Tarih ve doğanın inanılmaz bir estetikle kaynaştığı belki de tek Akdeniz kenti. Hareketli gece hayatı, palmiyelerin arasından gülümseyen kumsalları, portakal kokusu sinmiş sokakları ile Antalya, bize yaz mevsimini hep çağrıştırıyor.

Antalya, dünya çapında bir turizm merkezi olmak için gerekli niteliklere fazlasıyla sahip. Görkemli antik kentleri, doğa harikası milli parkları, etkileyici şelaleleri ve 630 km’yi aşan nefis sahilleriyle Antalya, ‘Yeryüzü cenneti’, ‘Akdeniz’in incisi’ ve Türk Rivierası olarak tanınıyor. Her köşesi ağzının tadını bilen turistlerle dolu.

Neden dolu olmasın ki! Ne ararsan var. Şahane doğası, enfes plajları, sıcak iklimi, kıyıların biraz ötesinde yükselen dorukları karla kaplı dağları, binlerce yıllık uygarlıklardan geriye kalan tarihi zenginlikleri, onu turistik şehirler arasında imtiyazlı bir kent yapmış. Akdeniz sahili boyunca uzanan şehir, farklı karakteristik özellikleri olan ilçeleriyle yılın her dönemi tatil yapmaya uygun.

Malta

Serbia

Tarih öncesinden günümüze dek kesintisiz bir biçimde insan yaşamına tanıklık etmiş coğrafya Antalya, bu yüzdendir ki Türkiye’den çok Avrupa’da tanınıyor. Antalya nasıl gezilir, nereleri görmeliyim diye düşünüyorsanız bu rehber tam size göre.

Antalya Gezi Rehberi

Antalya, Toros Dağlarının eteklerinde Akdeniz’i kucaklayan, yüzyıllarca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan cennetten bir köşe. Türkiye’nin güneyinde, Akdeniz Bölgesinin batısında, Akdeniz kıyısında yer alan Antalya, doğuda Mersin ve Karaman, kuzeyde Konya, Isparta ve Burdur, batıda Muğla ile komşu.

Akdeniz sahili boyunca iki ova üzerine kurulu olan şehir, deniz, güneş, kum tatilinin yanı sıra doğa ve tarih meraklıları için çok sayıda alternatif sunuyor. 630 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridiyle yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli turizm merkezlerinden biri. Türkiye’nin en kalabalık beşinci şehri olan Antalya’nın nüfusu 2,5 milyon.

Antalya’nın en az kent kadar değerli olan Akseki, Aksu, Alanya, Demre, Döşemealtı, Elmalı, Finike, Gazipaşa, Gündoğmuş, İbradı, Kaş, Kemer, Kepez, Konyaaltı, Korkuteli, Kumluca, Manavgat, Muratpaşa ve Serik ilçeleri var. Alanya, Kemer, Kaş, Side, Manavgat, Demre, Adrasan, Çıralı, Olimpos ve Belek gibi tatil merkezleri Antalya’nın öne çıkan turizm bölgeleri.

Doğa ve iklimin alabildiğine cömert davrandığı Antalya’da ne yöne giderseniz gidin sizi mutlu edecek muhteşem güzellikler var. Düden, Manavgat ve Kurşunlu şelaleleri, Konyaaltı ve Lara plajları Antalya’yı ziyaret eden turistlerin uğrak noktası. Hem doğal güzelliklere hem de her biri geniş bir alana kurulu, birbirinden önemli eserler barındıran antik kentleri var.

İnsanlık tarihine yön vermiş zengin bir mirasa sahip Antalya’yı gezdiğinizde, Roma’dan Selçuklu’ya, Taş Devrinden Osmanlıya değin bütün geçmiş kültürlerin izlerini görebilirsiniz. Akdeniz Havzasına büyük bir birikim ve estetik getiren Selçuklular ilk tersanesini burada kurmuş. Noel Baba burada yaşamış, Kleopatra burada kulaç atmış.

Antalya’yı marka yapan en önemli özelliklerden biri de muhteşem güzellikteki plajları. Dünyaca ünlü Antalya plajları, harika bir tatil hissi yaşatıyor. Şehir merkezinde konumlanan Konyaaltı ve Lara plajları en çok bilinen plajlar. Phaselis Plajı, Kaputaş Plajı, Damlataş Plajı, Ulaş Plajı ve Kleopatra Plajı ise Antalya dışındaki ilgi çeken plajlar.

Gökbük Kanyonu, Kıbrıs Kanyonu, Göynük Kanyonu ve Güver Uçurumu, Köprülü Kanyon ve Sapadere Kanyonu Antalya’nın en çok ziyaret edilen kanyonları arasında. Doğa ile vakit geçirmek isteyenlerin rotasına giren Üçoluk, Gömbe ve Bezirgan yaylaları görülecek yerler listesine eklenmeli.

ANTALYA’YA NASIL GİDİLİR
Masmavi duru suları, yemyeşil çimenleri, doğal güzellikleri ve tarihi birikimiyle Antalya’nın diğer ünlü tatil yerleri ile Antalya havalimanı arası Kemer 57 km, Finike 125 km, Kaş 200 km, Kalkan 229 km, Serik 30 km, Manavgat 65 km, Alanya 125 km uzaklıkta yer alıyor.

Antalya’ya hava yoluyla ulaşım: Antalya Havalimanı, İstanbul’dan sonra Türkiye’ye en fazla yabancı turistin giriş yaptığı, yoğun yolcu trafiği ile Antalya ve çevresindeki tatil merkezlerine seyahat eden yolcuları ağırlıyor. Antalya’nın doğusunda yer alan Gazipaşa-Alanya Havalimanı ise şehrin doğusundaki turizm merkezleri için hayati önem taşıyor.

Antalya Havalimanından şehir merkezine ulaşım: Antalya Büyükşehir Belediyesi Antobüs ile şehir merkezi-havalimanı arasında otobüsle ulaşım mümkün. 600 numaralı hat Otogar–Yüzüncü Yıl Bulvarı–Aspendos Bulvarı-Havalimanı, 800 numaralı hat ise Sarısu–Lara–Havalimanı güzergahında çalışıyor. 600 numaralı otobüs 24 saat, 800 numaralı otobüs ise 06.15–22.15 saatleri arasında kullanılabiliyor.

Şehir merkezinden Antalya Havalimanına gitmek için bir başka alternatif de HAVAŞ otobüsleri. 5M Migros AVM otoparkı HAVAŞ otobüslerinin kalkış noktası. 24 saat çalışan HAVAŞ otobüsleri Akdeniz Üniversitesi, Otogar ve Hal Kavşağı üzerinden havalimanına gidiyor.

ANTALYA’YA NE ZAMAN GİDİLİR
Antalya, yılın ortalama 300 gününde, güneşin ışıl ışıl parladığı bir şehir. Genelde “Antalya’ya yazın gidilir” gibi bir kanı var. Bence bu ön yargıyı kafanızdan atın. Çünkü Antalya dört mevsim gidilebilecek, hatta tadı çıkarıla çıkarıla yaşanabilecek bir şehir. Topraklarına üç mevsim bahar, bir mevsim yaz yaşatan Antalya’ya gitmek için en güzel ayları bence bahar ayları.

Bahar mevsimde Antalya’yı gezmeye doyamazsınız. Hava sıcaklığının yavaş yavaş toprağa yansımasıyla yeşilin her tonunu bu mevsimle birlikte Antalya’da görebilirsiniz. Kışın Antalya’nın en soğuk aylarında dahi deniz sıcaklığı 17 derece civarında, hava sıcaklığı ise 10 derecenin üstünde.

Böylesine elverişli iklim şartları, Antalya’yı yılın üç ayı dışında turizme açık bir belde haline getiriyor. Mart ya da Nisan aylarında Antalya’ya gelen bir turistin, sabahleyin dağda kayak yapması, öğleden sonra ise Akdeniz’in sularında yüzmesi mümkün.

ANTALYA’DA NEREDE KALINIR
🏡 Kauçuk Otel, eski bir konaktan otele dönüştürülmüş olan nefis bir butik otel. Antalya’ya her gittiğimde çoğunlukla burada kalıyorum ✔︎ Ayrıca Eski Masal Hotel, Hotel Lykia Old Town, Atelya Art Hotel hoşunuza gidebilecek diğer Kaleiçi otelleri. Eğer uygun Antalya otelleri arıyorsanız turna.com sitesinde herkese uygun bir şeyler mutlaka var.

Antalya Gezilecek Yerler 📌

Antalya gezilecek yerler açısından Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri. Türkiye’de yaz turizmi denildiğinde akla gelen ilk gelen yer. Antalya uzun bir süre boyunca paket hizmetlerden faydalanan turistlerin uğrak noktası olarak gölgede kaldı. 640 km kıyı şeridi boyunca uzayan Akdeniz boyunca uzanan sahil şeridindeki ilçelerinin her biri büyüleyici.

Antalya, elliden fazla değerli antik kentiyle ülkemizin tam bir tarih hazinesi bir şehir. Bunlar arasında; Perge, Myra, Simena, Xanthos, Letoon, Apollonia, Olympos, Arykanda, Aspendos, Seleukeia, Soura, Hadrian Kapısı, Antiphellos ve Side antik kentleri sayılabilir. Her yana antik dönemin en güzel yapıları serpilmiş.

Yılın ortalama üç yüz günü güneşin yüzünü esirgemediği Antalya, dünyanın en güzel plajlarına ev sahipliği yapıyor. Akdeniz sahilleri boyunca enfes plajlar güneşe hasret Avrupalıların kemiklerini ısıtıyor. Devasa büyüklükte şehir merkezinin dahi her tarafına yayılmış yemyeşil parkları, enfes kumsalları var. Tam da yaşanacak şehir.

➤ Antalya gezilecek yerler listesinde aşağıda göreceğiniz Manavgat, Side, Alanya, Kemer, Çıralı, Olimpos, Adrasan, Demre ve Kaş aslında her biri başlıbaşına birer tatil rotası. Hatta her birinin kendi içerisinde yer alan ve adını anmadığım küçük kasabaları dahi muhteşem tatil rotası olur. Antalya rehberi hazırlarken coğrafyanın tümünü göz önüne adlığımdan öncelikli gezilecek yerleri size yazmaya çalıştım.

1. Kaleiçi

Kaleiçi, cumbalı, balkonlu, avlulu, bahçeli eski konakların sıralandığı Antalya’nın tarihi merkezi. Restore edilerek turizme kazandırılan geleneksel mimari dokusunu korumuş nadir yerleşim yerlerinden biri. Limon, portakal, turunç ağaçları yetişen bahçelerin duvarları üzerlerinden de portakal, erik, zerdali dalları ya da palmiyeler sarkıyor.

Eski Antalya olarak bilinen Kaleiçi, Bergama Krallığı döneminde kurulmuş. Osmanlı Dönemi eserleri, kalesi ve eski evleriyle, şehir merkezinin cazibe noktası. Otel ve mekan olarak hizmet veren Kaleiçi evleri ise havuzlu iç avluları, sokağa uzayan bezeli cumbaları, ahşap ve taş süslemeleriyle 19. yüzyıl zarafetini günümüze taşıyor. Etrafı surlarla çevrili, birçok girişi var.

Üçkapılar veya Mermer Kapı olarak da bilinen Hadrianus Kapısı, Kaleiçi’nde, Antalya’yı çevreleyen sur üzerindeki anıtsal kapılardan en fazla bilineni ve ilgi çekeni. Roma İmparatoru Hadrianus’un kenti ziyareti esnasında yapılan ve ismini buradan alan kapı, üç gözlü yapısıyla Kaleiçi’ne girişi sağlıyor. Her yerinden tarih fışkıran Kaleiçi, pek çok tarihi yapıya ve müzeye ev sahipliği yapıyor.

Osmanlı konağında hizmet veren Suna İnan Kıraç Müzesine uğrayın. Antalya Etnoğrafya Müzesi, Atatürk Evi Müzesi, Hadrianus Kapısı, Hıdırlık Kulesi, Karaalioğlu Parkı, Kesik Minare ve Oyuncak Müzesi Kaleiçinde görülecek yerlerden sadece birkaçı. Enerjinizin yettiğince hoş sokakları arasında yürüyün. Antalya’nın ilk İslami yapılarından olan Yivli Minarenin de yer aldığı külliyeyi de gezin.

Selçuklu yapısı içerisinde Yivli Camii, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Selçuklu Medresesi, Mevlevihane, Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi bulunuyor. Hepsini gezebilirsiniz. Civarda alışveriş yapabileceğiniz pek çok dükkan var. Kaleiçi Mermerli plajında yüzüp, Kaleiçi Marinadan kalkan teknelerle kısa bir tekne turu yapabilirsiniz.

Kaleiçi’ni doyasıya gezmek için bir gün ayırmak gerek. Gezilip görülecek yerlerin hepsi birbirine yakın ve yürüme mesafesinde. Kaleiçi, Antalya gece hayatının da kalbi gibi. Her gittiğimde açılmış yeni mekanlar görüyorum, hepsi de tarz ve hoş dekorasyona sahip. Gece de vakit geçirmesi zevkli bir atmosferi var.

2. Atatürk Kültür Parkı

Atatürk Kültür Parkı, Kaleiçi’nden başlayıp Konyaaltı plajına kadar uzayan nefis bir park. Bir yanda falezler ve ötesinde Akdeniz, diğer yanda ağaçlar, oturma yerleri, göletler ve tesisler var. Kaleiçi’nden başlayıp 4 km boyunca parkı yürümenizi tavsiye derim. Kıyı kesimi boyunca çok ilginç kayalıklar ve fotoğraf noktaları var.

Yürüyüş alanları, bisiklet yolları, denize nazır restoran ve cafeleriyle günün her saatinde güvenle gezebileceğiniz bir park. Boydan boya yürümek yaklaşık 2 saat sürüyor. Günbatımında parkta yürümek çok keyifli. Dinlenebileceğiniz bolca mekan ve manzaralı bank var. İstediğiniz zaman da tramvay ile geri dönebilirsiniz.

Türkiye’nin en modern Kongre ve Fuar Merkezi olan Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi de bu park alanında yer alıyor. Yılın her günü ilgi çeken etkinlikler, konserler, sergiler düzenleniyor. Altın Portakal Film festivali etkinlikleri de yine burada gerçekleştiriliyor. Denk gelirseniz mutlaka uğrayın!

Yolun orta kesiminde Antalya Müzesi mutlaka Antalya gezilecek yerler listenizde olmalı. Parkın en batı noktası Konyaaltı plajında sonlanıyor. Akdeniz Kent Parkı ve içerisindeki Antalya Akvaryumu belki ilginizi çekebilir.

3. Antalya Müzesi

Antalya Müzesi, Antalya ve çevresinin zengin arkeolojik buluntularının sergilendiği, ülkemizin en güzel müzelerinden biri. 1972’de bugünkü binasına taşındıktan sonra Avrupa Konseyi Özel Ödülünü kazanmış. 13 sergi salonu ve bahçe sergisinden oluşan müzede, Antalya bölgesinde yapılan kazılardan elde edilmiş 7 binden fazla eser kronolojik ve konularına göre teşhir ediliyor.

Paleolitik Çağdan Roma Dönemine kadar uzanan zengin bir koleksiyon var. Müze koleksiyonu o kadar zengin ki büyük bir alanı olmasına rağmen, eserlerin bir kısmı depolarda bekliyor. Bu sayısal çokluk birkaç müzeyi besleyecek kadar büyük. Antalya’nın tarihi yerleri ile ilgili her türlü bilgiyi müzede edinebiliyorsunuz. Antalya Müzesi her gün 08.30-17.30 arası ziyarete açık. Giriş ücreti 90 TL. Müze Kart geçerli.

4. Konyaaltı Plajı ve Lara Plajı

Konyaaltı Plajı, Heybetli Torosların önünden başlayıp Akdeniz’e doğru uzanan enfes bir plaj. Batı’da Tünektepe’den başlayıp, doğuda Antalya’nın meşhur falezlerinin başladığı varyanta kadar 7 km uzanıyor. Denize sıfır mahallelerin plaj boyunca uzandığı Konyaaltı, aynı zamanda Antalya merkeze en yakın mahallenin adı.

Antalya merkezde nerde yüzerim diye düşünüyorsanız önereceğim üç yerden birisi de Konyaaltı olacak. Şehrin göbeğindeki konumuyla yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmezi olan Konyaaltı plajı çevresinde oteller, cafeler, barlar ve gece kulüpleri yer alıyor. Plaja giriş ücretsiz, şemsiye ve şezlong kiralayabiliyorsunuz.

Lara Plajı, Antalya merkezde yüzmeye gideceğiniz diğer nefis bir plaj. Antalya merkezin 12 km doğusunda yer alıyor. Lara plajı, geniş, ince kumlu ve denizi daha sıcak ve daha popüler. Bölgede çok sayıda pansiyon ve otel gibi konaklama tesisleri var. Lara plajına da giriş ücretsiz. Dilerseniz şemsiye, şezlong ve duş olan özel plajları da var.

5. Termessos Antik Kenti

Termessos Antik Kenti, aynı adı taşıyan milli parklar içerisinde koruma altındaki kent, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden biri. Anadolu’nun en eski halklarından Luvi’lerin soyundan gelme Solym’ler tarafından kurulmuş. 4 bin kişilik antik tiyatrosuyla tanınan antik kent, ormanların çevrelediği tapınakları ve agorası ile Antalya’da görmeniz gereken yerler arasında.

Büyük İskender, MÖ 333’de kenti kuşatmasına rağmen Termesosluların güçlü bir savunma yaparak kenti teslim etmemişler. Antik kente ait ilginç lahitler Antalya Müzesinde sergileniyor. İçlerinde bir köpek için hazırlatılmış benzersiz bir lahit bile var. Termessos Antik Kenti, her gün 08.30-17.00 arasında ziyarete açık. Giriş ücreti 20 TL. Müze Kart geçerli.

Karain Mağarası, Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından biri. Termessos Milli Parkı içerisinde yer alan mağara, Antalya’nın 27 kilometre kuzeybatısındaki Korkuteli’ne bağlı Yağca Köyü yakınlarında yer alıyor. Karain Mağarasında bulunan kalıntılar Paleolitik, Mezolitik, Neolitik ve bronz çağlarına ait izlerle dolu.

Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından biri. Güllük Dağının yamacında yer alan mağara, üç galeriden oluşuyor. Karain Mağarası her gün 08.30-17.00 arası ziyarete açık. Karain Mağarası giriş ücreti 15TL. Müze Kart geçerli.

6. Düden Şelalesi

Düden Şelalesi, Antalya’nın en ünlü doğal güzelliklerinden biri. Kimi zaman gürül gürül çağlayıp kimi zaman ipeksi bir beyazlıkta akarak doğanın en güzel hallerine bürünen şelale, huzurlu bir sığınak arayanlar için nadir bulunacak bir yer. Şelalenin gizlendiği çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alan ise ferah bir gezi parkı.

Yaz kış ziyaretçisi eksik olmuyor. Antalya şehir merkezinin 12 kilometre kuzeyinde bulunan ve Yukarı Düden olarak adlandırılan şelale, adını akarsu tabanındaki su yutan deliklere verilen düdenden almış. Yağmurlu ve bulutlu günlerde hem fotoğraf çekmek için ideal hem de böylesi günlerde tropik bir yere gelmişsiniz hissi veriyor.

Denize döküldüğü yer ise Aşağı Düden Şelalesi olarak adlandırılmış. Lara yakınlarında falezlerden denize dökülürken, Yukarı Düden Şelalesinin bulunduğu alan piknik ve mesire yeri olarak popüler bir adres. İkisinin de atmosferi ayrı güzel. Düden Şelalesi ziyaret saatleri 08.00-19.30 Haftanın 7 günü ziyarete açık. Düden Şelalesi giriş ücreti 15 TL, indirimli bilet 10 TL.

7. Perge Antik Kenti

Perge Antik Kenti

Perge Antik Kenti, bir zamanlar Pamfilya Bölgesine başkentlik yapmış, oldukça gösterişli yapıları günümüze ulaşmayı başarmış devasa bir antik kent. Hristiyanlığın yayılmasında en önemli rolü oynayan aziz St. Paul, iki defa burayı ziyaret ettiği için Hıristiyanlık için kutsal bir dini merkez olmuş. Kilikya-Pisidia ticaret yolunun üzerinde olduğundan önemli bir yerleşim yeri olagelmiş.

Görkemli Helenistik giriş kapısından giriliyor. Kentin antik çağdaki heybetini yansıtan yapılar arasında dikdörtgen planlı agora, yüksek kuleler, anıtsal çeşmeler, hamamlar ve sütunlu caddeler var. Perge Antik Kentinin 15 bin seyirci kapasiteli Helen-Roma mimarisindeki antik tiyatrosu, çok iyi korunmuş Stadion, Agora ve ortasında bir su kanalı olan Sütunlu Caddesi görülmeye değer.

Tiyatronun yan tarafında, 12 bin kişilik eski çağlardan günümüze en iyi korunmuş stadyumlardan biri bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine eklenen Perge, heykelleri ile de ünlü. Burada bulunan eserler, bugün Antalya Müzesinde sergileniyor. Perge Antik Kenti her gün 08.30-17.00 arası ziyarete açık. Giriş ücreti 100 TL. Müze Kart geçerli.

8. Kurşunlu Şelalesi

Kurşunlu Şelalesi, gördüğüm en güzel şelalelerden biriydi. Tabi ilk gördüğüm zamanlar bundan 20 yıl öncesine kadar uzuyor. O zaman birer tül gibi ama hoş bir debiyle boydan boya enfes bir şelaleydi. Son yıllarda gördüğüm şelale sadece birkaç noktadan ancak akıyor. Bu haliyle de yine olağanüstü görünüyor. Mutlaka Antalya gezilecek yerler listenizde olsun.

Yeşil ve kuytu bir vadide, 18 m yükseklikten dökülen ana şelale, küçük şelaleciklerle birbirine bağlı 7 küçük göletten oluşuyor. Yaklaşık iki kilometrelik bir kanyon içinde kalan şelale ve 1986 yılında hizmete açılmış. Günümüzde milli park olan bölgede, şahane seyir terasları ve yürüyüş yolları var. Bahar döneminde suyu daha gür akıyor.

İlk ziyaret ettiğim yıllarda çok daha gür akıyordu. Sarmaşıkların arasına saklanmış dar patikalarda yürüyün. Daha önce belki de hiç duymadığınız kuşların sesini dinlemek tam bir terapi. İşaretli yol boyunca vadiyi takip ettiğimde kendimi Asya’nın yağmur ormanlarında hissetmiştim. Kurşunlu Şelalesini her gün 08.00-20.00 arası ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti 15 TL.

9. Aspendos Antik Kenti

Aspendos Antik Kenti, bölgede kendi adına madeni para bastıran ilk şehirlerden biri. Serik ilçesinin Belkıs Köyünde yer alan Aspendos’a, Antalya-Manavgat karayolundan ayrılan yolla ulaşılıyor. Antalya merkezden ulaşmanız araçla 1 saati buluyor. Aspendos’u Yukan Kent ve Aşağı Kent olarak iki bölümden oluşuyor.

Anadolu’nun en iyi korunmuş devasa antik tiyatrosu, Aşağı Kent’teki en önemli yapı. Neredeyse 2 bin yıldır sapasağlam ayakta olan tiyatro MS 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiş. Aspendos adı, akla ilk olarak ünlü tiyatroyu getiriyor hep. Bunda da 1994 yılından beri her yaz sonu düzenlenen Aspendos Uluslararası Opera ve Bale festivalinin çok etkisi olmuş.

Tiyatronun yaslandığı tepenin üzerinde daha başka yapılar da var. Surları, agorası, çeşmesi, hamamları, su kemerleri, tapınak ve nekropolleri ile sayısız eseri bünyesinde barındırıyor. Derin bir vadiyle ikiye ayrılan tepede yer alan diğer antik kalıntıları da gezin. Her gün 08.30-19.00 arası ziyarete açık. Giriş ücreti 100 TL. Müze Kart geçerli.

10. Manavgat Şelalesi

Manavgat Şelalesi, ormanlar arasında kıvrıla kıvrıla akan Manavgat çayının birkaç metrelik falezlerden aşağı düşmesiyle oluşmuş nefis an bir doğa harikası. Manavgat ilçesinde 3 km kuzeyindeki çayı besleyen kaynaklar, karstik yapıdaki yeraltı mağaralarından fışkırıp duman ve köpük halinde ırmağa karışıyor.

Şelale, çok yüksekten düşmediği halde yüksek debisi sayesinde enfes bir manzara sunuyor. Doğal güzelliğiyle ruhu rahatlatıp bedenin pasını temizleyen bir cennet köşesi gibi. Şelalenin kıyısında restoran, kır kahvesi ve piknik alanlarının bulunduğu yemyeşil bir yarımada var. İsterseniz kıyı boyu jeep safari ve rafting yapabiliyorsunuz.

Nehir boyu devam ettiğinizde bir kaç şelale daha görebilirsiniz ama Manavgat kadar büyük değil. Debi yüksek olduğu için suya girmek çok tehlikeli. Haftanın 7 günü 07.30-22.00 arası ziyarete açık. Giriş ücreti 10TL. Köprülü Kanyon Milli Parkı, Seleukeia Antik Kenti, Oymapınar Gölü, Aslanlı Mağara ve Boğaz plajı Manavgat’ta görülmesi gereken diğer noktalar.

11. Side

Side, lüks otelleri, hareketli çarşısı, tarihi kalıntıları ve kumsalları ile Antalya’nın doğu kıyılarının en popüler tatil merkezlerinden. Antalya’nın Manavgat ilçesinin sahil bölümünde yer alıyor. Side Antik Tiyatrosu ve Apollon Tapınağı, Side’de mutlaka görülmesi gereken tarihi yapılar. Gün doğumu ve gün batımı saatlerinde tapınağın en güzel anları.

Kızıla dönen güneşin sütunların üstündeki yansımaları, tılsımlı bir hava yaratıyor sanki. Özellikle Sorgun Plajı, Titreyengöl Plajları ve Kumköy Plajında kendinizi Akdeniz’in kollarına bırakabilirsiniz. Side Tiyatrosu ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.30-19.00, kış dönemi (31 Ekim – 1 Nisan) 08.30-17.30. Haftanın 7 günü ziyarete açık. Side Tiyatrosu giriş ücreti 45TL. Müze Kart geçerli.

12. Köprülü Kanyon

Köprülü Kanyon, Isparta’dan başlayan ve Antalya’da denize dökülen Köprüçay Vadisinde yer alan hoş bir kanyon. Antalya’ya 85 km uzaklıkta, yaklaşık 1,5 saatte gidebileceğiniz bir konumdaki Köprülü Kanyon Milli Parkı içerisinde yer alıyor. Antalya’nın en iyi rafting noktası burası. Rafting için hizmet veren birkaç tane işletme var.

Birbirinden güzel dar vadilerin eşlik ettiği kanyonda yer alan Köprülü Kanyon Antik Köprüsü, kanyonda en çok fotoğraflanan yerler arasında. Köprüçayı’nı besleyen kaynaklar, bu taş köprüye yakın ve buralarda yüzebilirsiniz. Ancak suyu nefes kesecek kadar soğuk. İçerisinde birkaç dakika dahi durmak zor. Yine de girenler var.

13. Alanya

Antalya Alanya

Alanya, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli turistik noktalarından biri oldu. Muhteşem coğrafyası ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Alanya’da Kleopatra Plajı, Kızıl Kule, Alanya Kalesi, Damlataş Plajı ve Mağarası, Fosforlu Mağara, Dim Çayı ve Mağarası, Sapadere Kanyonu, Alanya Müzesi ve Alanya Limanı en çok ziyaret edilen yerler.

En az 2-3 günlük bir zaman ayırmak gerekiyor. Alanya’nın ünlü Kleopatra Plajı, yaklaşık 2 km uzunluğuyla, adını Mısır’ın son kraliçesi Kleopatra’dan alan, mavi bayraklı çok güzel bir plaj. Denizinin ve sahilinin altın renkli kumuyla geniş bir sahil alanından oluşması, berrak ve sığ denizi ile büyüleyici.

Surlarının uzunluğu 6.5 km’yi bulan Alanya Kalesi, 1221’de kenti alıp yeniden inşa ettiren Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmış, 83 kulesi ve 140 burcuyla Alanya’nın en görkemli yapısı. Kale ile birlikte Alanya’nın simgesi olan Kızıl Kule ise Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor.

14. Saklıkent Kayak Merkezi

Saklıkent Kayak Merkezi, Türkiye’nin ve dünyanın denize en yakın kayak merkezlerinden. Beydağları üzerinde, 2 bin rakımlı kayak merkezi, bir günde iki mevsimi birden yaşanabileceğiniz ender yerlerden. Şubat ve Mart gibi Antalya’ya giderseniz Saklıkent kayak Merkezinde kayak yapıp, aynı gün içerisinde aşağıya inip denize de girebilirsiniz.

Kayak merkezinin Antalya’ya uzaklığı 50 km. Özel araçla gidebileceğiniz gibi Antalya otogarından kalkan otobüslerle de ulaşım sağlayabilirsiniz.

15. Kemer

Kemer, uzun tatil sezonu, her yaşa, her türlü tatil ve eğlence anlayışına hitap eden ortamı ile yaz tatillerinin vazgeçilmez adreslerinden biri. Deniz, orman ve dağların bir noktada birleştiği müthiş güzelliklere sahip. Kemer ilçe merkezi, gerek otel ve motelleri, gerek restoran ve barlan bakımından çok zengin ve hareketli. Ama yine de Kemer denince, akla hemen dillere destan tatil köyleri geliyor.

Çağımız insanının dinlenme ve eğlenme ihtiyacına en iyi cevap veren tesis türlerinden biri olan tatil köylerinde günün ve gecenin hiçbir saatinde eğlence eksik olmaz. Yerli ve yabancı animasyon gruplan tatilcileri eğlendirmek için çeşitli gösteriler, yarışmalar, defileler düzenleniyor. Antalya’ya gelen turistler genelde bu tatil köylerini tercih ediyor.

Phaselis Koyuna lüks yatlarını bağlayanlar, kampçılar, mesireciler, Çıralı plajına yumurtlamaya gelen deniz kaplumbağaları bayılıyor bu ilçeye. Kemer çevresi, arkeolojik açıdan da son derece zengin bir bölge, adeta bir açık hava müzesi gibi. Barları, kafeleri, plajları özellikle yaz sezonunda çok hareketli. Kemer’in gece kulüpleri de çok meşhur.

Phaselis Antik Kenti, kaynaklara göre bölgenin en eski yerleşimlerinden biri. Kalıntılar yoğun orman içinde. Su getiren su kemerleri, agoranın karşısında yolun solunda yer alan tiyatrosu ve caddenin sonunda Hadrian zamanında yapılmış bir kapıya ait kalıntılar görülebilir. Antik kent içerisinde yüzebileceğiniz birkaç tane de plaja var üstelik.

Kermer coğrafyası kutsanmış gibi. Beldibi’nden başlayıp Tekirova’ya kadar uzanan muhteşem plajlar var. Hepsi de deniz keyfiniz için ziyadesiyle davetkâr ama bir tekne turuna katılıp saklı koyların serin sularına dalmazsanız bu iş yarım kalır. Beydağları Milli Parkı, Göynük Kanyonu, Üçoluk Yaylası, Beldibi ve Sırtlanini Mağaraları, dünyaca ünlü Paris Batığı için Kemer’deki Sualtı Müzesini ziyaret edin.

Kemer çarşısında ve çevresinde farklı segmentte çok sayıda otel seçeneği var. Kemer’de bir değişiklik yapın ve pansiyon tarifesiyle ağaç evlerde konaklayın. Çıralı ve Kumluca’ya bağlı Olimpos bu tür konaklama ve ekoturizm için enfes bölgeler.

16. Çıralı

Antalya Çıralı

Çıralı, bakir doğası, cam gibi denizi, dört bir yanı çam ormanlarıyla çevrilmiş Antalya’nın güzel koylarından biri. Beydağlarının eteklerinde inci gibi sıralanmış ağaç evleri ve lüks pansiyonlarıyla, son yıllarda tatil için Antalya’da en çok tercih edilen yerlerin arasına girdi. Sakin denizi, dağ manzaralı kumsalı, narenciye ve çam ağaçları ile çok huzurlu.

Göz alabildiğine yemyeşil çam ormanlara sırtını dayamış, ülkemizin en güzel milli parklarında biri olan Beydağları milli parkının sınırları içindeki Çıralı, Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı. Ulupınar mahallesinin bir beldesi olan Çıralı, Antalya-Kemer yolunun Ulupınar kavşağını geçer geçmez sahile inen kıvrımlı yolun bitiminde mütevazi güzelliği ile karşınıza çıkıyor.

Deniz kenarına inen düz bir ovaya kurulmuş. Çıralı’nın merkezi her iki yanında çam ağaçlarının sıralandığı birkaç sokaktan oluşuyor. Çıralı gibi sessiz sakin olan sahile birkaç dakika yürüme mesafesindeki bu küçük bir çarşıda et ve balık restoranları, gözleme satan salaş mekanlar, şirin kafeler yer alıyor.

Yarım pansiyon konaklamayı seçip otel dışında yemek isteyenler için her damağa uygun lezzet bulmak mümkün. Hediyelik eşya dükkanları, mayo-şort gibi denizde ihtiyacınız olacak eşyaların satıldığı mağazaları da bulabilirsiniz. Çıralı çarşıda Bisiklet/Atv ve araç kiralamak için de pek çok seçenek var.

Denizinin güzelliği, harika doğası ve her şey dahil sisteminin dayattığı sisteme inat duruşuyla Çıralı huzurlu bir tatil arayanlara hitap ediyor. Trafik ışığı, korna sesi, beachclub, özel plajların gürültüden uzak kalıp kafa dinlemek isteyenler için huzurlu bir tatil yeri Çıralı. Yeşilin mavinin her tonunu görebileceğiniz insana yaşama sevinci veren nadir yerlerden.

Efsanelerle anılan, yüzyıllardır sönmeyen ateşi Yanartaş’ı, carettaların yurdu upuzun sahili ile ünlü Çıralı, yaklaşık 3 km uzunlukta bir sahil şeridine sahip. Muhteşem mavilikteki Akdeniz’e bakan kasaba, Olimpos ile aynı sahili paylaştıyor. Çıralı sahili deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı olarak koruma altında.

Bir gece de el fenerinizi alıp Yanartaş’a gidin. Bellerophontes’un ağızdan alev püskürten Chimera’yı haklayıp yerin yedi kat dibine gömdüğü günden beri taşların arasından çıkarak yanmakta olan ateşi bulun. Volkanik bir yamacın farklı noktalarında hiç sönmeden yanan ateş öbeklerine, yarım saatlik tırmanışla ulaşılıyor. Gün batımı saatlerinde yanan ateşin etrafında oturmak Çıralı için bir ritüel.

Ulupınar ise Çıralı’ya 9 km uzaklıkta, yeşillikler içinde şırıl şırıl akan tertemiz derenin yanında kurulu çardaklarıyla ünlü Ulupınar yeme-içme işlerine meraklıların da uğrak yeri. Alabalık konusunda iddialı olan Ulupınar’da çok sayıda lokanta var ve hepsi Toroslardan gelen buz gibi derenin hemen yanında.

ÇIRALI’DA NEREDE KALINIR
🏡 Çıralı, ağaç evleri ve doğa içerisindeki konforlu otelleriyle ünlü. Olympos Lodge Otel, tam anlamıyla cennet bahçesi. Ülkemizin en benzersiz butik otellerinden biri. Balayı ve romantik bir tatil için şahane ✔︎ Villa Lukka, kaldığım diğer bir nefis Çıralı oteli. Lukkies Lodge Cirali ve çok defa kaldığım Baraka House da hoşunuza gidebilecek diğer seçenekleriniz ✔︎

🏡 Uygun fiyatlı, bungalov tarzı bir konaklama arıyorsanız Arlin Bugalov, gayet uygun bir tercih ✔︎ Çıralı sahiline 8-9 dakika yürüyüş mesafesinde yer alan bungalovlar, 4 kişinin ihtiyaçlarını karşılayacak ev konseptinde, bir yatak odası, salon-mutfak, banyo-tuvalet ve veranda yer alıyor. Yolda Olmak sitesinde sizi buldum derseniz Hasan abim elinden gelen kolaylığı gösterir. (☎️ 532 6774429)

17. Olympos

Olimpos, Antalya’nın güneyinde, Çıralı sapağının ucunda bulunan pek sevdiğim bir tatil rotası. Narenciye bahçeleri gölgesinde vadi boyunca serpilmiş ağaç evleri, beyaz çakıl taşlı kumsalı ve çabuk derinleşen cam gibi deniziyle muhteşem denizi ve antik kentiyle Akdeniz’de eşi benzeri olmayan bir coğrafya. Doğa severler için bir cennet.

Bir zamanlar yerli yabancı sırt çantalı gezginlerin neredeyse mabedi olan Olimpos, vadi boyu uzanan bungalov adı verilen ağaç evleri, Olympos Antik Kenti, nefis sahili, denize akan buz gibi deresi ile Antalya’nın en popüler yerleri arasında öne çıkıyor. Olimpos’da görmeniz gereken yerlerin başında ise antik kent geliyor.

Olympos Antik Kenti, MÖ 168’de, Likya Birliğinde üç oy hakkına sahip 6 şehrinden biriydi. Likya birliğinin önemli limanlarından olan antik kent deniz kenarından başlayıp nehir kıyısının her iki yanında vadinin içlerine kadar uzanıyor. Antalya Havzasında hayat bulan Likya Uygarlığının yönetim modelleri ve mimarisiyle Akdeniz toplumlarının ufkunu açtığı biliniyor.

Yerleşim yerinin ortasında geçen Olimpos çayının iki yamacına yayılmış. Son yıllarda çalılardan ve ağaçlardan temizlenerek restore edildi. Antik tapınak, mezar ve kalıntılarını görebileceğiniz Olympos Antik Kenti 1. derece sit alanı olarak koruma altında. Olimpos Antik Kenti’nin içinden 20 dakikada yürüyerek Olimpos plajın gidebilirsiniz.

Olimpos Plajı, beyaz taşlı kumsalı ve cam gibi deniziyle muhteşem bir Akdeniz plajı. Vadi boyunca akıp denize kavuşan derenin batısından başlayıp Çıralı’ya kadar uzanıyor. Çakıl taşlarından oluşan sahili, berrak denizi, kıyıdan yükselen dik kayalıkları ile kendine özgü bir güzelliğe sahip. Kale denilen hemen kıyının yanındaki yamaç üzerinden plajın görünümü ise benzersiz.

Kumsal, Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının da yaşam alanı. Renkli deniz kabukları ve deniz taşlarıyla süslü incecik kum taneciklerinden oluşan üç kilometre uzunluğundaki kumsalın diğer ucunda Çıralı kasabası yer alıyor.

🏡 Olimpos’a her gittiğimde Olympos Çamlık Pansiyon‘da kalıyorum (☎️ 0543 5733110). Narenciye bahçesi içerisinde yer alan, uygun fiyatlı bungalovları var ✔︎ Kadir’s Family House ve Kadir’s Top Tree Houses, Olimpos’ta en beğenilen ağaç evler arasında. Yine Yakamoz Pansiyon, Bayrams Tree Houses, Defne Pansiyon ve Koyevi Pansiyon önerebileceğim diğer pansiyonlar.

Beydağları Olimpos Sahil Milli Parkı, Olimpos’u da kapsayan oldukça geniş ve parçalı bir alana yayılan devasa bir milli park. Antalya’dan yüzünüzü batıya çevirdiğinizde, tüm ihtişamı, şehre ve Akdeniz mavisine hakim konumu ile Beydağları’nı görürsünüz. Teke Yarımadasında V şeklinde iki koldan oluşmuş Beydağları, 1972’de milli park ilan edilmiş.

Yamaçları sedir ağacı ve çamlarla örtülü Beydağları, pek çok yürüyüş noktasıyla tüm güzelliğiyle gözler önünüze seriliyor. Parktaki Olimpos Teleferiği sizi Tahtalı Dağının 2,365 metre yükseklikteki zirvesine çıkarır. Akdeniz’e ve dağlara hâkim panoramik manzarasıyla enfes. Akşamüstü alacasında dağlar mora, sular derin bir maviye boyanıyor.

Likya Yolu, Fethiye’den başlayıp Antalya’ya kadar uzanan 535 km uzunluğa sahip antik bir ticaret yolu. Günümüzde ise dünyanın en güzel yürüyüş yollarından biri. Yolun büyük bir bölümü Antalya sınırlarında yer alıyor. Bahar ve sonbahar ayları yürüyüş için en iyi zamanlar. Yaz aylarında yüksek sıcaklar çok zorlayıcı olabilir.

Farklı uzunlukta parkurlar dan oluşan Likya yolunun tamamını tek seferde yürümek çok zor olduğu için, yürüyüşçüler her yıl kendilerine uygun etapları seçip ona göre bir yürüyüş rotası oluşturuyorlar. Yolda yerli, yabancı, grup halinde ya da tek başına yürüyen çok sayıda insanla karşılaşabilirsiniz.

18. Adrasan

Adrasan, Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı, Musa Dağının gölgesinde uzayan, Akdeniz’in en güzel kumsallarından birine sahip bir tatil merkezi. Olimpos’un 8 km güneyinde, Kumluca’ya bağlı bir mahalle olan Adrasan, 2 km uzunluğundaki kumsalı ve üç yanı çam ormanlarıyla kaplı masmavi denizi ile ünlü. Antalya merkeze uzaklığı 95 km, Çıralı ve Olimpos ile komşu.

Deniz kenarındaki bu güzel koy, kumdan oluşan plajı, sakin denizi, çam ağaçlarının arasındaki patika yolları, dere boyu dizilmiş restoranları ile çok keyifli. Yeşilin, mavinin ve denizden doğan güneşin keyfini çıkarabileceğiniz sakin bir tatil cenneti. Korunaklı bir liman olan Adrasan koyu sığ ve berrak denizi uzun süren deniz sezonu ile de tatilcilerin gözdesi.

Adrasan koyunun güneyi, ince kumlu ve metrelerce açılsanız bile ayaklarınızın yere basacağı kadar sığ. Taşlı kumsalı ve denizin aniden derinleştiği kuzey kesimine göre, kumluk, taşlık ve daha sığ olan orta kesimi ise daha ılık. Koyun sol tarafı sağ kısma göre daha uzun ama birbirinden güzel plajları ve güzellikleriyle adeta büyülüyor.

Sahilden kalkan tekne turlarıyla etrafındaki küçüklü büyüklü koyları keşfedebileceğiniz Suluada ve Koylar turu Adrasan’ın en sevilen aktivitelerinden. Neredeyse her gün düzenlenen günübirlik tekne turlarıyla Adrasan’ın Suluada, Sazak, Ceneviz Koyu gibi muhteşem doğal güzelliklerini keşfedebiliyorsunuz.

Adrasan Deresi, aynı ismi taşıyan koya dökülüyor. Kışın yağışlar nedeniyle zaman zaman taşan bu derenin iki kıyısı boyunca, geniş teraslı otel ve restoranlar sıralanmış. Yaz sıcağında, ambiyansı ve atmosferiyle buradan daha serinletici doğal bir yer bulmak zor.

Adrasan Koyunun iki yakasında bulunan burunlar ve koylar, meraklılarına farklı yürüyüş rotalarına sahip. Koyun sağ tarafını takip ederseniz 45 dakikalık bir yürüyüşle Gelidonya Feneri‘ne ulaşıyorsunuz.

🏡 Sakin tatil arayanlar için vazgeçilmez noktalardan biri olan beldede yapılaşma yasak ama konaklamak için bölge halkı tarafından işletilen bungolov, pansiyon ve oteller farklı alternatifler bulunuyor. Adrasan’da tercih ettiğim Papirus Otel, keyifle konaklayabileceğiniz bir aile işletmesi. ✔︎ Adrasan Shambala Hotel, On Hotel ve Swiss Eviniz Hotel hoşunuza gidebilecek diğer oteller.

19. Demre ve Kekova

Demre, halkının uzun yıllardır seracılıkla ilgilendiği, ama son yıllarda güzelliğinin keşfedilmesiyle turizm yıldızı parlamaya başlayan hoş bir ilçe. Kasa merkezinin turizm ile ilgisi yok, ancak kasaba içerisinde dahi görmeniz gereken çok değerli iki mirasa sahip. Likya Uygarlığının 6 büyük şehrinden biri olan Myra Antik Kenti, bunlardan biri.

Myra Antik Kenti, Hristiyanlıkta Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolas’ın psikoposluk yaptığı bir Likya şehri. Yardımseverliğiyle bilinen bir din adamı olan Aziz Nikolas’nın, ölümünden sonra mezarının yanına inşa edilen St. Nicholaos Kilisesi, Demre’de görmeniz gereken diğer değerli bir miras. Hristiyanların haç rotasında yer alan kiliseye Ruslar çok önem veriyor.

Kekova, Kaş ve Demre arasında uzanan pek çok irili ufaklı ada ve koydan oluşan muhteşem bir coğrafya. Antik Dolkisthe kentinden kalma batıkların bulunduğu Kekova’ya Demre’den kiralanan teknelerle gidebilirsiniz. Denizin rengi inanılmaz güzel. Turkuazla zümrüt yeşili arasında geniş bir yelpaze sunuyor.

Demre, mavi tur gezilerinin önemli rotalarından da biri. Kekova civarında çok sayıda enfes koylar var. Tekne turlarında koyları, Kaleköy ve Üçağız köylerini geziyorsunuz. Tekne ile gezerken kıyıda suyun içinde kalmış tarihi kalıntılar görmek mümkün.

DEMRE’DE NEREDE KALINIR
Demre’ye her gittiğimde Villa Noble‘de kalıyorum ✔︎ Tam teşekküllü mutfağı, full eşyalı ve havuzu olan apart tipli villa (☎️ 0552 696 69 96). Deniz Apart, Villa d’Mare ve Likya Sedir Evleri hem uygun fiyatlı hem de denize birkaç dakikalık yürüme mesafesinde olan diğer seçenekleriniz. Bayraktar Konağı City Center, Demre merkezde yer alan uygun bir seçenek.

20. Kaş

Antalya Kaş

Kaş, Antalya’nın en batıdaki ilçesi. Hakkında ne anlatsam az kalır. Çok uzun yıllar önceden bu yana her sene ziyaret ettiğim ilçe son birkaç yılda Akdeniz’in en ünlü kasabalarından birine hızlıca dönüştü. Kaş Antik Tiyatrosu, Antiphellos Antik Kenti, Xanthos Antik Kenti, Kaputaş ve Patara başlıca görülecek yerler arasında.

Kaputaş Plajı, Kaş’ın en popüler turistik noktası. Kaş ile Kalkan arasında yer alan plaj, yeraltı sularının kumlar arasından süzüldüğü serin, turkuaz renkli denizi ile muhteşem. Kalkan ise Kaş’a yalnızca 25 km uzaklıkta son yıllarda en az Kaş kadar ilgi çeken bir tatil kasabasına dönüştü. İngilizlerin sevdiği bir kasaba burası.

Meis Adası da Kaş’ın tam karşısında yer alıyor. Schengen vizeniz yoksa Yunan Adaları Kapıda vize uygulaması ile Yunanistan’ın bu hoş adasını günübirlik ziyaret edebilirsiniz.

Xanthos Antik Kenti, Kaş’a 45 km mesafedeki Kınık’ta yer alan, Lykia bölgesinin en büyük dini ve idari merkezi. Pek çok eserin İngiltere’deki British Museum‘a kaçırıldığı Xanthos’ta Zafer Kemeri, Lykia Akropolü ve Bizans Kilisesi görülmeye değer.

KAŞ’TA NEREDE KALINIR
🏡 FLY INN, Neva Boutique Hotel, Sole Suites ve Carruba Boutique Hotel oldukça şahane seçenekler. Kaş’ta iyi otelde kalmak istiyorum diyorsanız Luff Suites nefis. Ayrıca Chateau Kas Peninsula, Club Hotel Barbarossa bakabileceğiniz lükse segmentte oteller. Apart isteyen için Kasinn Apart Turuncu ve Duygu Apart ilginizi çekebilir.

Türkiye’nin güney kıyılarında her yıl milyonlarca yerli ve yabancı tatilciyi ağırlayan Antalya, kültür turizmi meraklıları için adeta bir cennet. Zümrüt yeşili ormanların Akdeniz’in berrak turkuaz sularıyla buluştuğu ve dört mevsimin bir arada yaşanabildiği Antalya’ya yolunuz düşerse seveceğinize eminim.

Serbia

11 Yorumlar

  1. Merhabalar. Ben okumakla bitiremedim. Sizler yazmak için epey uğraşmışsınız. Elinize sağlık. Küresel önemi ile doğal ve tarihi güzellikleri zaten bu kadar kısa değinmek imkansız. Teşekkürler.

  2. antalya’da gezılecek yerlere gıtmek ıstıyorsanız mutlaka vasıtanız olacak. toplu tasıma aracları ıle bır yerden bı yere gıtmek cok zor ve zaman alıcı. taksı ıle gıtsenız cok pahalı oluyor. uber yok burada. ozel soforlu arac kıralayabılırsınız gunubırlık. veya dırek arac kıralama hızmetı alarak kıralık arac ıle etraftakı dogal guzellıklerı gezebılırsınız. oncelıklı olarak Duden selalesı, kursunlu selalesı, perge, aspendo gıbı yerler gezılmelıdır. rentacarantalya.net sıtesınden de ucuz arac bulabılırsınız

  3. Perge antik kentine mutlaka gitmelisiniz arkadaşlar. Antalya merkezden kalkan AC03 nolu otobüsler ile Aksu ilçesine gideceksiniz. Normalde 17 km olan mesafe, Antalya şehir merkezinin yoğunluğu nedeniyle yaklaşık olarak 1 saat sürüyor. Aksu ilçesine geldikten sonra Perge tabelasını takip edip 2 km yürüdükten sonra antik kente ulaşacaksınız.

  4. Antalya looks a charming place to visit. The photos and the landscapes are giving me real travel goals to plan a trip soon to this hidden paradise.

  5. Antalya’da gezilecek yerleri kiralık araç ile gezebilirsini şayet aracınız yok ise. Dolmuş taksi otobus ile olmaz. Bunun içinde en ekonomik araç kiralama firmaların oldugu yer Isıklar Eskı Stadyum alanı. Mutlaka oraya gıdıp oradan AKKDER ve ATSO uyesı fırmalardan kıralayınız.

  6. Kaş’a tatil için 2018 haziran ayında gitmiştim 7 günlük villa kiraladım ve huzurlu bir tatil geçirdim bu sene de eylül ayında gideceğim. Ulaşım bir sorun bu yüzden mutlaka araç kiralayın. Antalya havalimanına indim araç fiyatlarına baktım ortalama 200 TL civarındaydı, hemen google amcaya sordum ‘ antalya rent a car ‘ diye çıkan 3 4 yeri aradım ve en uygun Yüce rent a car diye bir firmadan kiralama hizmeti aldım 125 TL den yeni dizel bir araç getirdiler. ve kaş kalkan demre fethiye doyasıya gezdik 7 gunde 1000 km yol yaptık tatilimiz çok iyi geçti. ha bu arada Kaş da araç kiralama yerine girdim sordum kaç para diye günlük 250 TL benzinli araçlar dediler 😉 onceden ucagınızı vıllanızı aracınızı ayarlayın otobus dolmus taksı ıle ugrasmayın derım.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz