Avusturya’nın başkenti Viyana, Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri. Büyüsünü zengin tarihi geçmişine ve olağanüstü coğrafi konumuna borçlu. Yüzyıllardır Batı ile Doğu Avrupa arasında bir kapı olan Viyana, bir zamanların güçlü hanedanlığı Habsburgların doğduğu yerdi. Günümüzde Viyana dünyanın yaşanılabilir şehirleri arasında hep en üst sırada.

Şehir büyüsünü, atmosferini ve muhteşem mimarisin açıkça gözler önüne seriliyor. Bu yüzden şehri aceleye getirmeden ağır ağır gezmenizi tavsiye ederim. Hemen her sokakta karşınıza çıkabilecek küçük Viyana kafeleri ise hem damağa hem de göze hitap eden hem de yaşanması gereken deneyimlerden sadece biri.

viyana blog

Avusturya’nın başkenti ve nüfusuyla en büyük kenti olan Viyana, ülkenin politik, kültürel ve ekonomik merkezi konumunda. Çok yönlü bir kültüre sahip olan Viyana, müzeler, sanat, tarih, eğlence, spor dahası herkesin kendine uygun bir etkinlik bulabileceği, Habsburg Hanedanlığına ait pek çok mimari ve imparatorluk yapılarının yanı sıra çok sayıda yeşil alanın da yer aldığı önemli bir Avrupa kenti.

Süslemeli muhteşem binalar bir zamanlar Mozart, Beethoven, Schubert, Haydn, Strauss gibi Avrupa’nın en büyük müzisyenlerini ağırlıyordu. Bu da zaten Viyana’yı dünyanın klasik müzik başkenti yapmaya yetiyor. Viyana aynı zamanda dünya çapında ünlü orkestralara ve olağanüstü sanat koleksiyonlarına da ev sahipliği yapıyor.

Malta

Viyana Gezilecek Yerler

Viyana görülecek yerleriyle oldukça etkileyici görkemli bir şehir. Şimdiye kadar birkaç defa Viyana’yı ziyaret etme fırsatım olsa da hiçbir zaman vaktim şehri bütünüyle doya doya gezmeye yetmedi. Çünkü ne yana baksanız görkemiyle sizi etkileyen tarihi yapılar, görkemli anıtlar var.

Sadece müzeler bölgesi bile rahatlıkla 1 günü ayırmayı hakkediyor ve ben her gittiğimde de şahane müzelerini ziyaret etmeden duramadım. Bu yüzden kısıtlı vakti olanlar için listeler halinde hazırlanmış gezilecek ve görülecek yerler listesi önemli. Listeyi önemli ölçüde yürüyerek gezebileceğiniz sıraya göre hazırladım.

Viyana’nın kalbi olarak adlandırılan Stephansplatz, şehrin en popüler meydanı. Adını Aziz Stephan’ın mezarının olduğu Aziz Stephan Katedrali’nden alan meydanın etrafı şirin kafeler, publar, barlar ve lüks mağazalar ve hediyelik eşya dükkânlarıyla çevrili.

Ringstrasse (Ring Caddesi), Osmanlı’nın 1683’te bir türlü geçemediği surların 1850’lerde yıkılıp, geniş bir caddeye dönüştürülmesi ile oluşturulmuş bir yol. 5 kilometrelik uzunluğu ile Viyana şehir merkezini dolaşan yol İmparator Franz Joseph tarafından yaptırılmış. Vaktinizin bir kısmını bu caddeyi süsleyen binalara ayırmanızı tavsiye ederim.

Görkemli belediye binası Rathaus, en eski üniversitelerden Viyana Üniversitesi, konukları arasında Queen Elisabeth II, Charlie Chaplin gibi ünlü isimlerin yer aldığı, inşaatında genç Hitler’in çalıştığı söylenen Hotel Imperial, Opera Binası, ünlü posta binası Postsparkasse ve Parlamento Binası gibi şehrin çok önemli yapıları Ringstrasse üzerinde yer alıyor.

İspanyol Binicilik Okulu (Spanish Riding School), İmparator II. Maximilian’ın sosyeteye meşhur Lipizzaner atlarını tanıttığı 1562’de kuruldu. Günümüzde Viyana’nın en önde gelen eğlence yerlerinden biri haline geldi. Hofburg Sarayı’ndaki Barok Kış Binicilik Okulunda olağanüstü gösteriler sunuluyor.

Listeye alabileceğim irili ufaklı onlarca yer daha var aslında. Bizim sabırsız ve aceleci kişiliğimizi düşünerek gezilecek en görülesi yerleri listeye koydum. Rota üzerindeki bir yeri gördükten sonra oraya yakın bir kafede mola verin ve yürüyerek şehri keşfetmeye devam edin.

1. Schönbrunn Sarayı ve Bahçeleri

Viyana gezilmesi gereken yerler
Schönbrunn Sarayı
viyana gezilecek yerler, schonbrunn

Schönbrunn Sarayı (Schönbrunn Palace), 18. yüzyıla ait olan en muhteşem mimarilerden biri. 1696-1712 arasında İmparator I. Leopold’un emri ile yaptırılmış. 1744 ile 1749 yılları arasında Habsburg Hanedanının devleti bizzat yöneten imparatoriçe Maria Theresa tarafından imparatorluk yazlığına dönüştürülmüş. Viyana gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazı.

Barok mimarisinin en güzel örneği saray 1441 odaya sahip devasa bir yer. Bahçesi ise Privy Garden’a, dünyanın en eski hayvanat bahçesine, bir labirente ve 60 metre yükseklikteki Gloriette adında mermer bir yazlığa ev sahipliği yapıyor. 2 farklı tur seçeneği ile ziyaret edilebiliyor.

Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’nin annesi Maria Theresa’nın eşyaların, enfes mobilyalarla döşeli odası ve kızları tarafından tasarlanmış çiçek desenli mutfak turun en ilgi çekici bölümlerinden. Turda imparatorluk evleri, Franz Joseph’in Ceviz Odası ve son nefesini verdiği asker yatağının bulunduğu odayı da görebiliyorsunuz.

Viyana Hayvanat Bahçesi (Tiergarten Schönbrunn) Schonbrunn Sarayı’nın içerisinde bulunan ve kentin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Tarihçesi İmparator Francis’in 1752’de ki açılışına kadar gidiyor ve bu da burayı dünyanın en eski hayvanat bahçesi yapıyor. Bahçede panda, koala, kutup ayısı, orangutan ve aslan gibi hayvanları görme şansınız var. Özellikle Yağmur Ormanı Evi ve Akvaryumdaki inanılmaz ilginç canlıları görün.

2. Stephansplatz

stephansplatz viyana

Stephansplatz, şehrin çevresinde bir yuvarlak çizdiğinizde tam da denge noktasına denk gelen, Viyana’nın kalbi olarak adlandırılan bir bölge. Etrafı şirin kafeler, publar, barlar ve lüks mağazalar ve hediyelik eşya dükkânlarıyla çevrili kentin en gözde meydanı. Viyana şehir merkezini gezmeye buradan başlayın.

Her daim Viyanalılar ve turistlerle dolu olan Stephansplatz, aynı zamanda kentin en ünlü caddelerinden olan Kaerntnerstrasse’nin de başlangıcı. Bitişiğinde ise Veba Anıtı’na ev sahipliği yapan Graben’i barındırıyor. Nefis çikolataların adresi United Chocolates mağazasının ve Cafe Hawelka gibi pek çok güzel mekanın yer aldığı Stephansplatz, Viyana metrosunun U3 ve U1 Nolu hatlarının da ortak durağı.

Sokak, 31 Aralık gecesi yeni yılı Viyana’da karşılamak isteyenlerin toplandığı, operetlerden bölümlerin seslendirildiği, görkemli bir havai fişek gösterilerinin ve nezih sokak eğlencelerinin düzenlendiği bir meydan. Stephansplatz’ın bir diğer önemli noktası ise ünlü müzisyenin 2 buçuk yıl yaşadığı Mozart Evi. Kullandığı eşyaların bozulmadan saklandığı, kendi el yazısı ile yazdığı çalışmaların ve mobilyaların bulunduğu müzenin giriş ücreti ise 10€.

Stephansplatz’ı Karlsplatz’a bağlayan cadde büyük ölçüde trafiğe kapalı olduğundan yürüyerek keşfetmek için nefis. Limon ağaçları, kaldırım üstü kafeleri, en son moda dükkânları, şık butikleri ve hiç durmaksızın akan bir alışveriş kalabalığı var.

3. Graben

viyanada gezilecek yerler

Graben, Viyana’nın en güzel alışveriş caddesi. Aziz Stephan Katedrali ve Viyana Devlet Operası arasında uzanan kısa ancak çok hareketli cadde, Viyana’nın en zarif binalarına ev sahipliği yapıyor. Tüm uluslararası markaların yer aldığı caddede birçok ünlü kafe, pastane ve gurme market yer alıyor.

Meşhur Veba Anıtı, sanat tarihi açısından barok döneme geçişi vurgulayan ve dönem heykel sanatını büyük çapta etkilemiş bir anıt. Çok ilginç ve bir o kadar da zarif bir görüntüye sahip olan Donner Çeşmesi ise 1739’da George Raphael Donner tarafından şehir yönetiminin ‘ilgili ve akılcı’ olduğunun temsili şeklinde yapılmış.

Çoğunlukla 18. yüzyıl binalarıyla çevrili caddenin çevresindeki sokaklarda da görülecek çok yer var. Aralarında 13. yüzyıla ait Malta Kilisesi bunlardan biri. Dikkat çeken diğer bir yer ise 1968 yapımı Palais Esterhazy.

Demel, 1786’da kurulmuş ünlü bir pastane ve çikolata şirketi. Şehrein en eski kafesinde tadacağınız lezzetlerin her biri çok dikkatli bir şekilde yüzlerce yıllık tariflere uygun olarak özenle yapılıyor. Bir zamanlar İmparator Franz Joseph’in vazgeçemediği lezzetler yıllardır hiç değişmeden kafenin misafirlerine sunuluyor.

Bir zamanlar kraliyet bahçesi olarak kullanılan Burggarten, artık insanların piknik yaptığı ve eğlendiği bir mekân haline gelmiş durumda. İngiliz bahçelerinden esinlenilerek yapılan bahçede Avusturyalı besteci Mozart’ın anıtı var. Ayrıca kuzey bölümünde ise olağanüstü bir cam ev olan Palmenhaus ve onun hemen sol yanında da tropik kelebekleri görebileceğiniz Schmettlerlinghaus yer alıyor.

Viyana Kelebek Evi (Viyana Kelebek Evi) ise Burggarten’in yanı başında. Doğal yağmur ormanları şeklinde tasarlanmış bir serada yüzlerce tropik kelebeğin serbest bir şekilde uçtuğuna şahit olabileceğiniz sıra dışı bir yer. Etrafta serbestçe dolaşan rengârenk ve birbirinden güzel birçok tropik kelebeğin uçuştuğu büyülü bir ev.

4. Aziz Stefan Katedrali

viyana gorulecek yeler

Aziz Stefan Katedrali (Domkirche St. Stephan), Viyana’nın simgesi ve Hıristiyan dünyasının en önemli sembollerinden biri. Viyana Stephansplatz Meydanındaki kilise, Roma Gotik tarzı mimar üsluba sahip. Viyana piskoposluk ruhani dairesinin ana kilisesi ve Viyana Başpiskoposu Christoph Schonborn’nun ikametgâhı olarak kullanılıyor.

Romanesk kilisesi olarak 1365’te Avusturya Dükü IV. Rudolf tarafından inşa edilmiş, ancak 13. yüzyılda değişikliğe uğramış. Dev giriş kapısı ve Heathen Kuleleri bu değişiklikten kalma. Sonraki değişim ise 14. yüzyılda Gotik tarzda geldi ve katedrale ek olarak kilise korosu ve Eligius, St. Tirna ve St. Catherine şapelleri eklendi. Meşhur 137 metre yüksekliğindeki Güney Kulesi Steffl ise 15. yüzyıla ait.

Osmanlı kuşatmaları sırasında yerel halkın sığınak olarak kullanılan Aziz Stefan Katedrali’nin çanları, kuşatma 1683’te Osmanlılar kuşatmayı kaldırdığında geride kalan toplar eritilerek yapılmış. II. Dünya Savaşında nerdeyse tamamen yerle bir olan kilise tekrar yenide yapılmış. 343 merdivenle çıkılan Steffl’in Gözlem Odası muhteşem Viyana manzarası görmek için şahane. 14. yüzyıl yeraltı mezarlıkları ve katedral ile ilgili birçok değerli eşyayı bulunduran Katedral Hazinesi de görülecek yerlerden. Giriş ücretsiz.

5. St. Peter Kilisesi

St. Peter's Church Vienna

St. Peter Kilisesi (St. Peter’s Church), Roma’da ki eşine benzer şekilde yapılmış ve 792’de Charlemagne tarafından bulunmuş olan bir Roma kilisesinin olduğu noktada yer alıyor. Günümüzdeki hali 18. yüzyıldan kalma ve devasa bir kubbeye ile çok güzel fresklere sahip. Diğer önemli yerlerden biri de görkemli girişi ile Barbara Şapeli. Şapelde göz alıcı bir sunak ve “kusursuz kavram” adlı bir resim de bulunuyor.

Ayrıca 21 metre uzunluğundaki Veba Sütunu 1679’da ortaya çıkan ve 75,000’den fazla Viyanalıyı ölüme götüren veba hastalığının bir anıtı olarak karşımıza çıkıyor. Hemen yanında bulunan İskoç Manastırı da 12. yüzyıl yapımı ve o günde bugüne sürekli olarak büyüyüp gelişti. Manastırda eğitim alan kişiler arasında Johann Strauss ve Avusturya’nın son imparatoru olan I. Charles gibi isimler yer alıyor. İçerisindeki sanat eserleri ise 16. ila 19. yüzyıllar arasında bir yelpazeye sahip.



6. St. Jerome Kilisesi

Fransisken Church, Vienna

St. Jerome Kilisesi aynı zamanda 17. yüzyıl Roman Katolik Fransisken Kilisesi (Franziskanerkirche) olarak da biliniyor. İç tasarımı Barok mimarisi dış çehresi ise Rönesans tarında olmasıyla şahane görünüme sahip. Kilisenin önemli bölümleri 1707’de yapılan yüksek mihrabı ve 1550’ye ait Meryem Ana ve Çocuğu isimli resim. Diğer önemli resimler arasında da kilisenin en büyük azizi olan St. Capristan’ın bir çalışması bulunuyor.

Kilisedeki en güzel eserlerden biri de 1643’den kalma üzerinde Barok işlemelere sahip olağanüstü güzellikte bir kilise orgu. Görebileceğiniz en güzel oymacılık örneği ise elinde balta ile duran Meryem Ana olabilir. Bu resmin taşıdığı anlam ise, baltanın Avusturya askerleri tarafından Macaristan’ı Türklerden kurtarmak için yol boyunca taşınması. Zaferin bu şekilde kazanıldığına inanılıyor.

7. Hofburg Sarayı

viyana gezilecek yeler

Hofburg İmparatorluk Sarayı (Hofburg Imperial Palace), tam 600 yıldır Habsburgların yönetim merkezi ve aynı zamanda 1275’ten bu yana tüm Avusturya hükümdarlarının ve başkanlarının da yaşadığı yer. Fransız Kraliçelerinden Marie Antoinette’in dünyaya geldiği saray, 1654’te inşa edilmiş. Başta Habsburg hanedanlığı olmak üzere Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun pek çok önemli üyesine ve hanedanına ev sahipliği yaptı.

Hofburg Sarayı daha çok kışlık malikâne olarak kullanılırken Schonbrunn Sarayı yazlık olarak tercih edilmiş. Sarayın sahip olduğu birçok bölüm, farklı yüzyıllarda farklı krallıklar tarafından yapılmış. Saray Gotik, Rönesans, Barok ve Rococo akımlarının hepsinden izler taşıyor. Günümüzde müze olarak hizmet verdiği gibi aynı zamanda da Avusturya başkanının evi olarak kullanılıyor.

Kompleks 59 hektarlık bir alanı kaplıyor ve bu alan içinde aralarında 19 avlu ve 2,600 odanın da bulunduğu 18 bina bulunuyor. Müze olarak ziyarete açık olan 3 bölüm ise, İmparatorluk Evleri, Sisi Müzesi ve İmparatorluk eşyalarının sergilendiği Gümüş Koleksiyonu bölümleri.

Görülmeye değer diğer yerler arasında İmparatorluk Şapeli Burgkapelle, Ulusal Tarih Müzesi, Avusturya Ulusal Kütüphanesi ve Roma İmparatorluğundan birçok eşyanın bulunduğu dev bir koleksiyona sahip olan Hofburg Hazinesi yer alıyor. En az 2 saatinizi ayırsanız iyi edersiniz. Hatta yarım gün rahatlıkla geçirilecek kadar büyük. Çok zengin bir tarihi eser koleksiyonu bulunan saraya internetten online bilet alarak gezebilirsiniz.

8. Viyana Belediye Binası

viyana belediye binasi rathaus

Hem şehir belediyesi hem de Viyana’nın yönetildiği yer olan Wiener Rathaus’u ziyaret edebilir ve şehir için çok önemli olan bu yerin fotoğraflarını çekebilirsiniz. Farklı bölgeler ait birçok yemeklerin yapıldığı restoranlar da yakınlarında bulunuyor. Ve Noel zamanı muhtemelen gidebileceğiniz en güzel yerlerden biri de burası.

Ben bir defasında film gösterimine denk gelmiştim. Bir zamanlar at arabalarının gelip yolcularını indirdikleri dev girişi Schmidt Halle ve toplantı salonuna çıkan iki dev merdiven binanın en göz alıcı yerleri. Diğer ilgi çeken yerler arasında Heraldic Odaları, Şehir Senato Odası ve Valinin kabul odası bulunuyor.

Belediye Binasının karşısındaki görkemli yapı Burgtheater, Viyana’nın en meşhur tiyatrosu. Özellikle Almanca sahnelenen tiyatro ve gösterileri ile tüm Avrupa’da fazlasıyla biliniyor. İmparator Joseph’in 1776’da hükümdarlık tiyatrosu olarak ilan edişinden bu yana çok fazla meşhur isme sahne verdi.

1945’de çıkan büyük yangının ardından 1955’de tekrar kapılarını açtı ve yine ülkenin en önemli tiyatrosu unvanına geri döndü. Dev boyutları ve muhteşem tasarımının yanında tiyatronun dışında da olağanüstü güzellikte sayısız dekoratif figürler, sahneler ve büstler yer alıyor. İçinde çok güzel Gustav Klimt mozaikleri var. Viyana Tiyatro Binasının biraz ilerisinde sağda ise Beethoven’in yaşadığı evlerden birini ziyaret edebilirsiniz.



9. Avusturya Parlamento Binası

austria parliament house

Avusturya Parlamento Binası (Reichsratsgebäude), Ring Caddesinde, Hofburg Sarayı ve Adalet Sarayı’nın yakınında yer alıyor. 1883’te yapımı tamamlanan ve ilk olarak Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun İmparatorluk Meclisi’ne ev sahipliği yapan bina, yüz yılı aşkın tarihinde farklı kamu kurumlarını barındıran yapı,

Neo-Gotik mimari stildeki yapı sütun bakımından çok zengin bir mimariye sahip ve çok güçlü bir Yunan etkilerine sahip. Binanın kulesinde kentin sembollerinden olan Rathausmann bulunuyor. II. Dünya Savaşı sırasında hasar görmeyen bina Viyana belediye meclisinin de ev sahipliği yapıyor. İçerisindeki tarihi meclis, İngilizce ve Almanca rehber eşliğinde gezilebiliyor. Etkileyici mimarisiyle Viyana gezilecek noktalardan.

Binanın önündeki Pallas Athene Çeşmesi, yaldızlı miğferi ve mızrağı ile görkemli bir heykelle süslü. 4 metre yüksekliğindeki heykelin yanında duran figürler ise Danube, Inn, Elbe ve Moldau nehirlerini temsil ediyor.

10. MuseumsQuartier

MuseumsQuartier Viyana
Viyana Ulusal Doğa Tarihi Müzesi
Viyana Ulusal Doğa Tarihi Müzesi

MuseumsQuartier yani müzeler bölgesi, Viyana’nın Avrupa’nın önemli bir kültür-sanat kenti olduğunu ispatladığını gözler önüne seren bir bölge. Güzel sanatlar alanında dünyanın en değerli müzelerinden Viyana Sanat Tarihi Müzesi, Viyana Ulusal Tarih Müzesi, mimarlık müzesi Architekturzentrum Wien, uluslararası çağdaş sanat müzesi Kunsthalle Wien, Egon Schiele’nin dünyadaki en büyük eser koleksiyonu Leopold Museum, modern sanat müzesi MUMOK, interaktif çocuk müzesi Zoom Kindermuseum ve pek çok etkinlik alanları bu bölgede yer alıyor.

Müzik ve sahne sanatları için oluşturulmuş etkinlik noktası Halle E+G, çağdaş dans ve etkinlik merkezi Tanzquartier Wien bölgeyi canlı tutan diğer önemli noktalar. Museumsplatz’da karşı karşıya duran ve Viyana’ya her gittiğimde tekrar tekrar ziyaret ettiğim Sanat Tarihi Müzesi ve Doğa Tarihi Müzesi benim en sevdiğim müzeler. Her ikisi de olağanüstü zengin koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor. Tüm bu müzeleri gezmek 1 gününüzü rahatlıkla alır. Sanatseverler Viyana Müzeleri blog yazımda müzeler hakkında daha geniş bilgiler bulabilir.

Viyana Sanat Tarihi Müzesi (Kunsthistorisches Museum), dekoratif sanatlar ve güzel sanatlar alanlarında dünyanın en önemli müzelerinden. 1891’de Avusturya-Macaristan İmparatoru I. Franz Joseph tarafından açıldı. Gösterişli tavan ve sütunları, mermer kaplı giriş salonu ve mimarlık harikası galerileriyle estetik açısından da hayrete düşüren bir güzelliğe sahip. Mısır ve Yakındoğu Koleksiyonu, Yunan ve Roman Antik Koleksiyonu, Madeni Paralar Koleksiyonu, Dekoratif sanatlar Koleksiyonu ve Kütüphane gibi bölümlerden oluşuyor.

Viyana Ulusal Tarih Müzesi (Naturhistorisches Museum), arkeoloji, antropoloji, mineraloji, zooloji ve jeoloji sergilerinin yanı sıra, dünyanın en değerli taş koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. İçerisinde bilim müzesinden tutun çok çeşitli hayvanlar, insanlığın gelişimi, uzay yolculuğu ve dinozorlar kemikleri görebiliyorsunuz.

İmparatoriçe Maria Theresa Anıtı ise Doğal Tarih Müzesi ile Sanat Tarihi Müzesi arasında yer alıyor. Viyana’nın en etkileyici anıtlarından. Aynı adlı meydanda bulunan anıtı Franz Joseph 1887’de yaptırdı. Tahtında oturan imparatoriçenin etrafında dönemin önemli kişileri Haydn, Gluck ve dahi çocuk Mozart gibi isimlerin rölyefleri süslüyor.

Albertina Müzesi, Viyana’nın ve Avrupa’nın önemli sanat müzelerinden biri. Kapılarını açtığı 1745’ten bu yana pek çok turist ağırlıyor. Daha çok baskı eserlerinin yer aldığı Albertina Müzesinde 1 milyondan fazla eser bulunuyor. Modern grafik çalışmalarına da fazlasıyla yer veren bu müze dünyanın en geniş grafik eser koleksiyonlarından birine sahip.

11. Viyana Devlet Opera Salonu

viyanada gezilecek yerler

Viyana Devlet Opera Salonu, dünyanın en büyük ve en olağanüstü tiyatrolarından. 1869’da yapılan ve oldukça etkileyici bir yapı Fransız Rönesans mimarisinin tüm özelliklerini taşıyor. Kültürü ve sanatı, özellikle de konserleri ve operalarıyla ünlü şehir Viyana’nın Opera Binası, Mozart, Beethoven, Schubert gibi önemli isimlerin heykellerinin yer aldığı, göz alıcı performansları ile tüm sanatseverleri büyüleyen bir yer.



Sanatseverlerin Viyana’da görmesi gereken yerler arasında olan Viyana Opera Binasından içeri girildiğinde ilk kata çıkan devasa bir merdiven ve inanılmaz duvar işlemeleri ile göz dolduran Çay Odası ziyaretçiler tarafından ilk olarak gezilen yerler. 2,211 seyirci ve 110 müzisyeni ağırlayabilen salon aynı zamanda Viyana Filarmoni Orkestrasının da sahne aldığı yer.

Avrupa’nın en iyilerinden biri olan Viyana Opera ve Balesi, yılda 20-25 farklı prodüksiyonu en az 300 kez gösterime sunuyor. Sanata karşı olan bu ilgi 1625’de ilk Viyana Hükümdarlık Operası sahne aldığı güne kadar dayanıyor. Ne yapıp edin en az bir defa burada opera izleyin. Biletlerinizi çok önceden almaya bakın.

12. Karl Kilisesi

viyana gezi notlari, Karlskirche

Karl Kilisesi (Karlskirche), Viyana’nın en güzel kilisesi. Barok mimarisinin en önemli eserlerinden olan kilise Karlsplatz’da yer alıyor. 1713’teki cüzzam salgınında hastaların iyileşmesinde büyük emeği olan Aziz St. Charles Borromeo adına 1716’da Kutsal Roma İmparatoru VI. Karl tarafından yaptırılmış. Ayrıca 1763’te yapılan Gardekirche şehrin güneyinde imparatorluk hastanesi olarak kullanılmaktaydı ve daha sonraları Polonya kongreleri için hizmet verdi.

Dış yüzeyinde Yunan stili Portikus Tapınağı’ndan, iki büyük sütununun Roma Trajan Sütunlarından ve girişi de Roma barok stilinden esinlenilerek tasarlanmış. Kilisede tam 72 metre büyüklüğünde bir kubbe ve meşhur 33 metrelik ikiz kuleler etkileyici. İçeride görebileceğiniz meşhur St. Cecilia freskleri tarihi eser sevenleri çok mutlu edecek nitelikte.

13. Belvedere Sarayı

viyana gezisi belvedere

Belvedere Sarayı, Landstrasse’te yer alıyor. Gösterişli Barok yapı Viyana’da gezilecek en önemli yerlerden. 1668 ile 1745 yılları arasında Savoy Prensi Eugen’in emriyle mimar Johann Lucas von Hildebrand’a yaptırılmış. Savoy Prensi Eugene burayı yazlık ev olarak yaptırmışsa da Fransız Devrimi sırasında Fransız kraliyet mensuplarının kaçıp sığındığı bir ev haline gelmiş.

Muhteşem bahçesi, saray ahırları ve limon seraları da dahil olmak üzere Barok tarzı bir mimariye sahip. Dünyaca ünlü ressam Gustav Klimt’in en önemli tablolarından bazıları bu sarayda. Yukarı Belvedere ve Aşağı Belvedere olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Her iki bölüm çok geniş ve göz alıcı Belvedere Bahçeleri ve çeşmeleriyle birbirine bağlı.

Aşağı Belvedere (Unteres), en dikkat çekici bina olan Barok mimarisine sahip Kış Sarayına ev sahipliği yapıyor. Prens Eugene’nin eski konut dairesi, tören odaları, Groteskensaal (Grotesk Salonu; şimdi müze dükkanı), Marmorsaal (Mermer Salonu), Marmorgalerie (Mermer Galerisi) ve Goldenes Zimmer (Altın Oda) sarayın en önemli yerleri

Bir zamanlar hükümdarlık hazinesi olarak da kullanılmış Aşağı Belvedere Mermer Salonunun (Marble Hall) tavanını kaplayan nefis stucco rölyef ve freskler daha girişte insanı büyülüyor. Seremoni merdivenleri de çok etkileyici. Zemin katta heykellerle donatılmış büyük salon Mermer Galerisinde bulabileceğiniz çok sayıda heykel sergileniyor.

Yukarı Belvedere (Oberes) ise muazzam eserlerin sergilendiği Viyana’nın en önemli yapıları arasında. 15 Mayıs 1955’te Avusturya’nın II. Dünya Savaşı’ndan sonra özgürlüğüne kavuştuğu anlaşma bu binada imzalandı. Ayrıca mutlaka görülmesini tavsiye ettiğim bir yer de Österreichische Galerie Belvedere‘de 12. ve 16. yüzyıllarda yaşayan çok önemli sanatçılar tarafından yapılmış heykel ve resimlerin bulunduğu dev sanat koleksiyonu.

14. Hundertwasserhaus

Hundertwasserhaus, Viyana

Hundertwasserhaus (Hundertwasser Evi), Viyana Meydanının Landstrabe Bölgesinde bulunan rengârenk evlerden oluşuyor. 52 haneden oluşan yapıdaki evlerin her biri farklı renkte, bazılarının ise hem içinde hem dışında ağaçlar yetişmiş. İsmini 20 yüzyıl konsepti geliştiren Avusturyalı sanatçı Friedensreich Hundertwasser’dan alan yapının mimarı ise Krawina.

Everin pencerelerden dışarı çıkan ağaç dalları diğer evlere dek uzanıyor. 52 daire dışında 4 ofis, 16 özel teras ve 3 ortak teras da yer alıyor. Ağaçlandırma için 900 ton toprak ile 250 ağaç kullanılmış. 1985’te yapımı tamamlanan bina, günümüzde Viyana’nın kültürel bütünlüğünün en önemli parçalarından.

15. Prater Parkı

viyana prater

Prater Parkı ziyaret etmek başka bir dünyaya adım atmak gibi. Danube ile Danube kanalı arasında, Leopoldstadt’ta yer alan ve geniş alanı dinlenme için olsa da büyük bir bölümü hala koruma altındaki ormanlardan oluşan Prater, 1766’dan bu yana lunapark olarak kullanılıyor.

Devasa bir alanda bulunan park bir zamanlar kraliyetin avlanma bölgesiydi ancak uzun süredir Viyana’nın en önemli eğlence mekânlarından biri. Çocuklu ailelere özellikle tavsiye ederim. Herkes için bir şeyin mutlaka bulunabileceği parkta heyecan ve sürpriz hiç eksik olmuyor. Hem dans hem yemek için harika yerler bulunuyor ve hatta çocuklarınızı bırakabileceğiniz bir dinozor parkı bile var.

Parkın en özel bölgesi ise Viyana’nın renkli sembolü Wiener Riesenrad, Prater eğlence parkında bulunan dev bir dönme dolap. 1896’da İmparator I. Franz Joseph’in tahta çıkışının 50. yılı dolayısıyla yaptırılan dönme dolap, şahane bir Viyana manzarası sunuyor ve kentin tüm fotoğraf karelerini süslemeye devam ediyor.

16. Kraliyet Mezarlığı ve Kapüsen Kilisesi

Kapuzinerkirche

Kapüsen Kilisesi (Kapuzinerkirche), Viyana’nın en önemli yerlerinden biri olma özelliğini taşıyor ve bunun sebebi de Habsburg ailesine mensup 145 kişinin ebedi istirahat yeri olması. 1663’den beri neredeyse tüm Avusturya imparatorları buraya gömüldü. Mezarlar kronolojik olarak sıralandığından gelişimin takibi kolay.

En önemlileri 1619’da ölen İmparator Matthias ile 1618’de ölen İmparatoriçe Anna’nın mezarları. 1780’de hayatını kaybeden Maria Theresa’nın kabri ise yuvarlak bir kubbe ve Rococo tarzı çift lahit ile göze çarpıyor. Lahit yatak şeklinde ve başında bir melek ile yıldızlardan taç bulunuyor. Etrafında ise Maria Theresa’nın hayatını anlatan rölyefler resmedilmiş.

17. Viyana’dan Günübirlik Gidilebilecek Yerler

Viyana’nın en güzel manzarasının seyredildiği tepe olan Kahlenberg’e eskiden ‘Sauberg’ yani domuz dağı denirmiş. Tuna manzaralı tepede, Viyana’nın Türklerden kurtuluşu şerefine St. Joseph Kilisesi yapılmış. Duvarında Osmanlı ordusunu yenerek şehri kurtaran Polonya Kralı Jan Sobieski’ye şükran tabelası bulunuyor. Kahlenberg Tepesi’ne çıkarken heurigen adı verilen şarap üreticileriyle ünlü Grinzing’e uğrayabilir, küçük bir Avrupa kasabası atmosferi yaşayabilirsiniz.

Viyana’nın Avrupa’nın tam merkezinde, diğer Avrupa şehirlerine de kolaylıkla gidebilirsiniz. Budapeşte ve Prag günü birlik olarak bile ziyaret edilebilir. Slovakya’nın başkenti Bratislava da oldukça şirin ve çok yakın, sadece 1 saat uzaklıkta. Avusturya’nın bir diğer büyük şehri, benim de çok sevdiğim Salzburg ve onun şirin köyü Hallstatt da yine günübirlik gezilecek yerler listesine alabilirsiniz.

Danube Vadisi ve Melk Manastırı şehir hayatından uzaklaşıp şehrin doğanın keyfini çıkarmak isteyenleri bekliyor. Danube Vadisi seyahati, sizleri ormanlara, yaylalara, Wachau Vadisi’nin tarihi manastırlarına götürüyor. Dilerseniz Tuna üzerinde yaklaşık bir saat süren tekne gezisine katılabilirsiniz.

Bratislava, farklı bir kültüre tanıklık etmek için birebir. Yalnızca bir saatlik uzaklıkta olan Slovakya’nın başkenti Bratislava, Viyana’nın elli kilometre doğusunda bulunuyor. Tuna Nehri kıyısında yer alan kent, parlamentosu, devlet binaları, üniversiteleri, müzeleri ve tiyatrolarıyla siyasi ekonomik ve kültürel bir merkez. Viyana seyahatinizi aynı zamanda Bratislava’da düzenlenen çok sayıdaki festivallerden birine denk getirebilirsiniz.



Salzburg, Viyana’ya kadar gelmişken buradan hareket eden turlardan biri ile gidebileceğiniz bir şehir. Alplerin muhteşem manzaraları eşliğinde bir sürüş rotası izleyerek kendinizin de gidebileceğiniz Salzburg’da, Mondsee Gölü, Salzburg Tarihi Şehir Merkezi, ‘The Sound of Music’ filimin çekildiği Mirabell Sarayı’nı görebilirsiniz. Benim için Salzburg ve çevresi başlı başına bir gezi rotası.

Budapeşte, orta Avrupa’nın en şahsına münhasır kentlerinden. Viyana’ya gelmişken, harika bir doğu Avrupa şehrini daha görmek isterseniz eğer Salzburg’dan Budapeşte’ye devam edebilirsiniz. Yine şahane bir sürüş yoluyla ulaşabileceğiniz Budapeşte’de gezebileceğiniz ve hayran kalacağınız pek çok adres var.

Viyana konaklama seçenekleri bakımından oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Lüks otel arıyorsanız Hotel Sacher Wien, Hotel Sans Souci Wien; orta Seviye otel için Hotel Das Tyrol veya Hotel Am Stephansplatz uygun tercih olur. Best Western Premier Kaiserhof Wien ve Ibis Wien Mariahilf iyi alternatifler.

Düşük bütçeli otel olarak Schönbrunn Sarayına yakın olan Starr Inn Hotel veya Austria Trend Parkhotel otelleri tercih edilebilir. Hostelde kalmayı düşünüyorsanız CH-Hostel, Space Home Hostel, Jugendherberge Wien, Vienna Boutique Hostel gibi Viyana merkeze yakın ucuz hosteller tercihiniz olsun.

26 Yorumlar

  1. Halstatt, Salzburg ve Prag sayfalarına da not bıraktığım üzere: Kemal Bey’e sorarak onun tavsiyesiyle bu bayram 1 haftalık Hallstatt, Salzburg ve Viyana turuna çıkmaya karar verdik eşim ve 4 aylık bebeğimizle. Son dakika Prag ve yol güzergahı dolayısıyla Cesky Krumlov’u da programa dahil ettik. Araç kiraladığımız için programda esnek olabildik gördüğümüz güzel yerlerde istediğimiz gibi vakit harcayabilmek açısından. (Tabi not düşmekte fayda var: otopark ücretleri belimizi bükmeye yakındı bu her şehir için.) Açıkçası Kemal Bey’in bu bahsettiğim yerlerin tümüne gitmiş ve gezilebilecek yerleri sıralamış olması işimizi o kadar kolaylaştırdı ki, inanın sadece o şehrin sayfası ile ilgili yazıları takip ederek ve başka bir kaynağa ihtiyaç duymadan gittik, gezdik, gördük ve döndük çok şükür.

    Viyana ile ilgili bir kaç ilave notum olacak: 1.si otopark. Normalde otopark ücretleri gecelik 25 Euro istedi kaldığımız oteller. Biz mesela tam Hauptbahnhof’da kaldık ve otel görevlisine sorduğumda ağzından “şurda arkada gecelik 5Euroluk bi otopark varmış ama bilmiyoruz” cümlesini duyunca hemen arabayla bi tur attım ve çok yakın mesafe de bu açık etrafı çevrili otoparkı buldum ve ciddi tasarruf ettim 3 gece için. Ama tabi not düşeyim: Zoo’ya git otopark parası, Lunapark’a git otopark parası derken yine baya otopark ödemiş olduk.
    2.notum: Spanish Riding School: Kızımız 3 yaşından küçük olduğu için giremedik maalesef, en çok heyecanlandığım şeylerden biriydi, nasipse kızımız büyüyünce tekrar gitmek istiyoruz.
    3.notum: Lunapark için. Lunapark çok güzel kocaman, çok beğendik. Hele de içinde Skydiving (Rüzgar Tüneli) varmış. Kişi başı 49Euro olarak sizi eğitmen eşliğinde 2 dakika uçuruyorlar. Bana pahalı geldi ama denedik beğendik eşimle beraber 🙂

    Buradan Kemal Bey’e bize bu müthiş gezi önerisi için teşekkür ediyorum.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz