Salzburg, Alp Dağlarının eteğine, Salzach Nehri kıyısına kurulu, mimarisi ve atmosferiyle Avrupa’nın en karakteristik kentlerinden biri. Daha önce hakkında çokça fotoğraf görmüş olsam da insanın gözleriyle görmesi bir başka. Barok mimari özelliklerini yansıtan yapılarıyla tarihe tanıklık eden UNESCO Listesindeki Altstadt Salzburg’un sokaklarında dolaşınca çok kısa sürede gönlümü fethetti.

Zerafeti ve masalsı atmosferiyle adı Mozart ile anılan Salzburg, başkent Viyana’nın 320 kilometre batısında yer alıyor. Viyana, Graz ve Linz şehirlerinden sonra Avusturya’nın dördüncü büyük kenti burası. Adını burada yaşayan ilk sakinlerinin geçim kaynağı olan zengin tuz çökeltilerinden almış. Alplerin Kuzey ucunda yer alan Salzburg’un nüfusu ise 150,000.

Salzburg

Salzburg, Avusturya’nın en az Viyana kadar etkileyici bir şehri bana göre. Hatta doğa tutkunları için büyüleyici kelimesi bile kendisini tarif etmek için yetersiz kalır. Alp dağlarının eteğinde, Salzach Irmağı kıyısına kurulmuş şehrin birazcık dışına çıktığınızda, karşınıza içerisinde ceylanların koşuşturduğu ormanlar, uzayıp giden yemyeşil çayırlar, zirvesi karlarla kaplı Alpler çıkıyor.

Salzburg Gezi Rehberi

Salzburg, Almanya sınırına yakın, başkent Viyana’nın 320 kilometre batısında yer alıyor. Alplerin Kuzey ucunda yer alan şehrin nüfusu ise 150 bin. Çevresinde tuz madeninin çıkarıldığı Salzburg’un ismi tuzdan kale anlamına gelen Almanca tuz (Salz) ve kale (Burg) kelimelerinin birleşiminden almış.

Malta

Dağlarla çevrili şirin bir kente ilk yerleşenler Keltler olmuş. 789’da Başpiskoposluk (Fürst Erzbistum Salzburg) ilan edilen Salzburg’un etkisi bugünkü Hırvatistan ve Macaristan’a kadar uzanmış. Zengin tuz yatakları sayesinde ekonomik olarak gelişen Salzburg, günümüz Avusturya eyaletleri içinde bir başpiskopos-prens tarafından bağımsız olarak yönetilmiş tek bölge.

Salzburg, klasik müzik dehası Wolfgang Amadeus Mozart’ın doğup büyüdüğü, besteleriyle tüm dünyayı bambaşka diyarlara götürdüğü kent. Salzburg bu yüzden Mozart’ın şehri olarak anılıyor.

Avusturya’nın bu turistik şehri, Almanya’nın Münih şehrine ise 150 km, Venedik’e 280 km, Prag‘a 380 km uzaklıkta bulunuyor. Salzburg’a gelenler, yaklaşık 180 km uzaklıktaki Innsbruck şehrini de ziyaret etmelerini öneriyorum.

SALZBURG’A NASIL GİDİLİR
✈️ Salzburg’a Türk Hava Yolları direk seferler düzenliyor. Salzburg W.A. Mozart International Airport (IATA: SZG), Salzburg’un 5 km kadar dışında, şehir merkezine 20 dakika uzaklıkta yer alıyor. Salzburg Havalimanından şehir merkezine 2, 8 ve 27 numaralı otobüslerle ulaşabiliyorsunuz. Biletler otobüs şoföründen de satın alınabiliyor (2.5€).

2 numaralı otobüs Hauptbahnhof Tren İstasyonu ve havalimanı arasında her 10-20 dakikada bir çalışıyor ve 20 dakikada şehir merkezine ulaştırıyor. 27 numaralı otobüs ise başka bir rota üzerinden 40 dakikada Salzburg merkeze ulaştırıyor. 8 numaralı otobüs ise sadece Cumartesi ve Pazar günleri her 10 dakikada bir kalkıyor ve ulaşım süresi ise sadece 15 dakika.

Hauptbahnhof Tren İstasyonundan şehir merkezine ulaşmak için ise kısa bir yürüyüş yapmak gerekiyor. Dileyen havalimanı taksisinden de faydalanabilir (14€). Havalimanında araba kiralama firmalarından Avis, Europcar, Federal, Hertz, Megadrive, Sixt and Sunny Cars firmaları bulunuyor. Dileyen Salzburg ve çevresindeki nefis doğayı araç kiralayarak gezebilir.

Salzburg Tren İstasyonu, 1860’de açılmış ve Salzach Nehri’nin kuzeyi ile New Salzburg arasında yer alıyor. Zürih, Viyana, Zagreb, Ljubljana, Münih, Budapeşte ve diğer bir çok Avrupa şehrinden Salzburg’a trenle ulaşmak mümkün. Münih-Salzburg 1,5 saat sürüyor. Tren istasyonundan şehir merkezine yürümek 15 dakika kadar sürüyor.

Ben yürümem diyenler 1, 2, 3, 5 ve 6 numaralı otobüslerle Salzburg’un UNESCO Dünya Mirası Old Salzburg bölgesine gidebilirler. Otobüsler tren istasyonunun önünde yer alıyor. Rathaus veya Ferdinand-Hanusch-Platz durakları en merkezi yerler.

Salzburg Turizm Ofisinden turist haritası almanızı tavsiye ederim. Hem tren istasyonunda, hem de Mozartplatz bölgesinde ofisleri bulunuyor. Şehir içinde ulaşım için şoförden bilet almak mümkün, tek bilet alırsanız ücreti 2.50€. Multi biletler almak da mümkün, 5’li bilet alınırsa her bir bilet 1.70€’ya geliyor.

Dileyen 24 saat geçerli otobüs bileti de alabilir, otobüste alırsanız 5.50€, bilet satan tobacconistslerde alırsanız 3.40€. Salzburg, Avusturya’nın bisiklet şehri olarak biliniyor. Halkın %20’si transport aracı olarak bisiklet kullanıyor ve şehirde 170 km’den fazla bisiklet yol ağı bulunuyor. Ben hiç bisiklet kullanmadım, ancak hem şehir merkezinde hem de Salzburg dışındaki yollarda kullanmak isterdim doğrusu.

Salzburg Gezilecek Yerler 📌

Salzburg, 1996’da UNESCO Listesine dâhil ettiği tarihi kent merkeziyle, daracık sokakları, birbirine açılan meydanları, içinden geçen nehri ve çevresini saran dağlarıyla gezilip görülmesi gereken pek çok yere sahip. Tarihi bölge şehrin batı kent kesiminde bulunurken, tren ve otobüs istasyonlarının olduğu Yeni Salzburg olarak adlandırılan yer ise şehrin doğusunda yer alıyor.

Salzach Nehrinin bir yakasında Mirabell Bahçeleri, Makartplatz Meydanı ve Mozart’ın yaşadığı ev, diğer yakasında Mozart’ın doğduğu ev ile Getreidegasse Caddesi yer alıyor. Listede bulunan yerlerin hemen hepsini, eğer güne erken başlayabilirseniz 1 tam günde kolayca görebilirsiniz.

Salzburg kelime anlamıyla Tuz Şehri demek. Kente değer katan tuz, yüzyıllardır kentliler tarafından baş tacı ediliyor. Salzburg’a gelip yapmanız gereken aktivitelerinin başında tuz madenini görmek olmalı. Kilometrelerce derinliğe inip maden hayatına tanıklık edeceğiniz gibi, kentin tarihini de öğrenmiş olursunuz.

Almanya’nın Münih şehrine ise 150 km. uzaklıkta bulunuyor. Salzburg gezi planı yaparken Münih kentini de belki listeye dahil etmek isteyebilirsiniz. Ben Salzburg, Fushl am See, St. Gilgen, Wolfgangsee ve Hallstatt rotasını 3 gün gezmiştim.

Bir tablo gibi görünen gölleri ise beni benden aldı. Fuschlsee ve Wolfgangsee Gölleri çevresinde yaptığım yürüyüşleri ömür boyu unutmam mümkün değil. Doğanın ruhunu en iyi hissettiğim yerlerden birisiydi buralar. Bir açıdan bana sanki Yeni Zelanda’daymışım hissi de uyandırmıştı.

Sonrasında ise Achensee ile Avusturya’nın diğer güzel şehri Innsbruck; Liechtenstein‘in başkenti Vaduz ile Almanya’nın Bodensee Gölü kenarındaki küçük şehri Friedrichshafen‘a geçmiştim. O bölgede de Meersburg, Lindau, Konstanz şehirleriyle Mainau ve Reichenau adalarını ziyaret etmiştim. Bence çok güzel bir rota.

1. Getreidegasse Caddesi

Getreidegasse Caddesi, Salzburg’un kalbi ve en güzel caddesi. Mozartplatz Meydanında şehir merkezine doğru eski şehir (Old Town Salzburg) bölgesinde birkaç kilometre uzayan Getreidegasse Caddesinde pek çok güzel ve renkli mağaza, hediyelik eşya dükkânları, marketler, restoran ve kafeler var. Günün hemen her saati bu cadde kalabalık.

St. Blasius Kilisesinin başında yer aldığı Getreidegasse Caddesinin en önemli özelliği markaların tabelaların hepsinin ferforje olarak tasarlanmış olması. Öyle ki McDonald’s’ın ferforje tabelasını görmek çok ilginç. Kentin en turistik yeri olan Getreidegasse Caddesi cıvıl cıvıl kafelerin, pasajların ve dükkânların bulunduğu rengârenk bir bölge.

Kaldığım otel Hotel Goldener Hirsch, caddenin tam ortasında yer aldığından her gün Salzburg gezime buradan başladım. Getreidegasse’de, ara sokaklarında çok şirin mekânlar var, dalın.

2. Mozart’s Geburtshaus

Mozart’s Geburtshaus (Mozart’s Residence/Mozat’ın Doğduğu Ev), Getreidegasse Caddesi No 9’da yer alan Mozart’ın doğduğu ve 1773’e kadar yaşadığı evin adı. Orta çağ Salzburg’unda Saray bestecisi ve orkestra şef yardımcısı olan Leopold Mozart ve eşi Anna Maria Pertl’in oğlu olarak dünyaya gelen Mozart, ek çok sanatçı gibi dehası ölümünden sonra anlaşılmış bir besteci.

Şimdilerde ise Salzburg’unda festivalinden, binasına, çikolatasından, havalimanı ve üniversitesine kadar her yerde Mozart’ın adı yaşatılıyor. Müze olarak kullanılan binada yer alan ve önceleri Mozart ailesinin yaşadığı, küçük Wolfgang’ın doğduğu daireyi ziyaret etmeniz mümkün. Mozart’ın beşiğinden, biberonuna, piyanosundan kıyafetlerine kadar pek çok eşyası sergileniyor.

Müze, haftanın 7 günü 09.00-17.30 (Son giriş 17.00), Temmuz-Ağustos 08.30-19.00 (Son giriş 18.30), 24 Aralık’ta 09.00-15.00, 31 Aralık’ta 09.00-17.30, 1 Ocak’ta ise 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Mozart’s Geburtshaus giriş ücreti 2€. (Kombine bilet: 18,50€. Bu biletle Mozart’ın Yaşadığı Ev’e de girilebiliyor)

3. Salzburg Katedrali

Salzburg Katedrali (Dom zu Salzburg), Mozart’ın vaftiz töreninin gerçekleştirildiği şahane bir dinsel yapı. Residenzplatz’in yanında yer alan yapı, ilk olarak 774’te inşa edilmiş ve 1614’te yenilenmiş. Çeşitli yangınlardan dolayı zarar görmüş olsa da aslına uygun şekilde restore edilmiş. Slazburg’un en güzel katedrali olarak gösterilen yapı heykelleri, freskleri ve kubbesiyle görmeye değer.

Barok mimarinin en güzel örneklerinden olan katedral, dış cephe kabartmaları, heykelleri ve iç mekânı ile göz alıcı. Kentin önemli sembollerinden olan katedrale giriş ücretsiz. Mayıstan eylüle kadar 08.00-19.00, diğer aylarda ise 08.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilirsiniz. Pazar günleri ise saat 13.00’te açılıyor.

4. Mozartplatz

Mozartplatz (Mozart Meydanı), adından da anlaşılacağı üzere Mozart’ın heykelinin yer aldığı çok güzel bir meydan. Salzburg şehrinin ortasında bulunan ve önemini Ludwig von Schwanthaler tarafından yapılan Mozart anıtından alan meydan günün her saati turistlerle dolu. Birbirinden güzel kafelerin, cıvıl insanların, seyyar kütüphanelerin bulunduğu meydanda Mozart’ın ihtişamlı heykeli var.

Eğer bir de sokakta canlı müzik yapan gençlere denk geldiniz mi keyif katlıyor. 1844’te yapılmış ve Mozart’ın oğlunun huzurunda bir törenle açılmış. Salzburg gezisinde görmeniz gereken yerlerden Salzburg Müzesi de bu meydanda.

Salzburg Müzesi, Mozartplatz’da yer alıyor. Alt katında Salzburg’a iz bırakmış önemli kişiler hakkında bilgiler sunulurken, üst katta şehrin tarihi gelişimi gözler önüne serilmiş. Arkeolojik eserler de yine burada sergileniyor. Panorama Müzesinin de dahil olduğu kombine bilet alarak ikisini de gezin.

5. Residenzplatz ve Kapitelplatz

Residenzplatz Meydanı, Mozartplatz’ın hemen sağında, yakınında yer alıyor. Salzburg Katedrali (Dom zu Salzburg), barok tarzda inşa edilen hükümet konutu DomQuartier Salzburg bu meydanda yer alıyor. DomQuartier’in önünden kalkan faytonlara Salzburg turu yapabilirsiniz. Gofret seviyorsanız meydandaki Manner dükkanına uğrayın.

Hemen yakında yer alan ve ortasında altın bir küre üzerinde adam figürünün olduğu Kapitelplatz‘a da uğrayın. Kapitalplatz’da yer alan Man of Mozartkugel, Mozart çikolatası üzerindeki adam heykeli. 2007’de Stephan Balkenhol tarafından altıncı sanat projesi için yapılan heykel, Salzburg’un simgesi Mozart ve Mozart çikolatasını temsil ediyor.

Residenzgalerie Salzburg (Residence Galeri Salzburg), çeşitli objelerle süslü on beş odasıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. 16. ve 19. yüzyıl Avrupa resim koleksiyonlarının toplandığı bir devlet müzesi olan saray Rönesans ve Barok mimarisini yansıtıyor. Farklı dil seçenekleriyle gezilebilen galerinin devlet odaları görülmeye değer.

Heykelin yanında ise dilerseniz oynayabileceğiniz kocaman bir satranç ve meydanda alışveriş yapabileceğiniz tezgâhlar yer alıyor. Meydanda yer alan ve panoramik Salzburg görüntüsü sunan Panorama Müzesi ise oldukça yaratıcı.

6. St Peter’s Manastırı

St Peter’s Manastırı (The old monastery of Saint Peter) veya Almanca adıyla Stiftskirche Sankt Peter Salzburg’u mutlaka görün. Almanca konuşulan bu coğrafyada kurulmuş en eski manastır burası. Benedikt kiliselerinin güzel örneklerinden birini teşkil eden manastırın tarihi 969 yılına kadar uzuyor.



Saint Peter’e adanmış Roma mimarisi tarzı manastırın kilisesi gezilecek yerler listesinde. Manastıra girer girmez tavanındaki fresklerden gözünüzü alamayacaksınız. Romanesk detayların Rokoko stili sütunlarda, renkli camlarda ve duvar süslemelerinde görüldüğü kilise, Salzburg’un önemli tarihi dokuları arasında.

Hemen girişinde yer alan Salzburg’un en eski mezarlığı Petersfriedhof da görülesi. Hohensalzburg Kalesine çıkmadan burayı ziyaret edebilirsiniz. Manastır, mayıstan eylüle kadar 10.00-12.30, 13.00-18.00, ekimden nisana kadar ise 10.00-12.30, 13.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. 1 Ocak, 24-26 Aralık ve 31 Aralık’ta kapalı. Giriş ücreti 2€, indirimli bilet 1,50€.

7. Hohensalzburg Kalesi

Hohensalzburg Kalesi (Fortress Hohensalzburg), gördüğüm en güzel kalelerden biri. Salzburg’un en önemli ve en gözde gezilesi yerlerinden 900 yıllık kale, yaşadığı savaşlara rağmen ele geçirilemeyip zarar görmeden günümüze ulaşmış. Salzburg’un bu görkemli kalesi, Festunberg zirvesinden kentin pek güzel olan manzarasını ayaklar altına seriyor.

Kaleye Kapitelplatz’dan kalkan 19. yüzyıldan kalma fünikülerle çıkın. Avrupa’nın en büyük Orta çağ kalelerinden biri olan Hohensalzburg Kalesi, prens-başpiskoposlar için inşa edilen, Alp Dağlarının ve kentin pitoresk manzarasına nazır bir yere kondurulmuş. Bir tarafta zirvesi karlı Alplerin olağanüstü manzarası, diğer yanda yemyeşil vadiler ve hemen önünüzde de Slazburg ve Salzach Nehri.

Bu noktadan nehrin diğer tarafında bulunan Mirabell Sarayı’nı da görmek mümkün. Avlusunda muazzam Alp Dağlarının fotoğraflarını çekin. Kaledeki müzeleri gezin. Çok büyük bir kale olduğu için gezmenin hayli zaman aldığı yapının içerisinde bir de kukla müzesi de bulunuyor. En az 2 saatinizi ayırmanızı öneririm.

Kale, ocak – nisan ve kasım – aralık aylarında 09.00-17.00, mayıstan eylüle kadar olan dönemde ise 08.30-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. 24 Aralık’ta saat 14.00’te kapanıyor. Hohensalzburg Kalesi giriş ücreti 12,90€, indirimli bilet ise 7,40€.

8. Mirabell Palace – Mirabell Garden

Mirabell Palace (Schloss Mirabell/Mirabell Sarayı), İtalyan ile Fransız mimari modellerinden esinlenerek Barok tarzında inşa edilmiş görkemli bir saray. 1606’da Avrupa’nın en güzel barok bahçelerinden biri olarak Mirabell Bahçesinin ortasında arzı endam ediyor. Ziyaretçilere açık olmayan sarayın bahçesinde Marble Hall denilen bölümde konserler düzenleniyor.

Mirabell Sarayı ve Melek Merdiveni, haftanın 7 günü 08.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Mermer Salon, pazartesi, çarşamba, perşembe 08.00-16.00; salı ve cuma günlerinde ise 13.00-16.00 saatleri arasında ziyarete açık. Sarayın diğer odaları belediye meclisine ev sahipliği yaptığından bu odalar halka açık değil.

Mirabell Bahçesi, Salzburg’un tek büyük parkı. Salzburg prensinin misafirleri için yaptırdığı sarayın bahçesi göz alıcı bir peyzaja sahip. Papagena Çeşmesi, Reubens ve Bernini’nin resimleri, 17. yüzyıl tarihli Roma heykelleriyle Rönesans mimarisinin başyapıtları var.

Hemen yakınında cüce heykellerin sergilendiği Mirabell Dwarf Garden de ziyaret etmeye değer. Mirabell Bahçesi ise her gün 08.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık. Mirabell Sarayı ve Bahçesi ücretsiz ziyaret edilebiliyor.



9. Mozart Wohnhaus

Mozart Wohnhaus, Salzburg’un nerdeyse her santimetre karesinde yaşadığını hissettiren Mozart’ın doğduğu Getreidegasse Caddesi No:9’daki evden sonra yaşadığı yer. 1773’te Makart Meydanı No:8’de ikamet etmeye başlayan Mozart, altı yaşında başladığı konserleri, 35 yıllık ömründe dünyaya kazandırdığı 626 bestesiyle Salzburg’da yaşamaya devam ediyor.

Mozart Wohnhaus’da ünlü besteciyle ilgili sanat etkinliklerinin düzenlendiği, çaldığı müzik aletlerinin, eşyalarının ve kendisiyle ilgili pek çok objenin sergilendiği bir müze olarak düzenlenmiş. Mozart besteleri eşliğinde ve rehber anlatımıyla ziyaret edebileceğiniz müze, 1700’lerin Salzburg’una doğru bir yolculuğa çıkın.

Mirabell Bahçesinin içinden yürüyüp sondaki kapısından çıktığınızda ulaşabileceğiniz Makartplatz’de yer alıyor. Müze, haftanın 7 günü 09.00-17.30 (Son giriş 17.00) saatlerinde ziyarete açık. Temmuz ve ağustos aylarında 08.30-19.00 (Son giriş 18.30), 24 Aralık’ta 09.00-15.00, 31 Aralık’ta 09.00-17.30, 1 Ocak’ta ise 09.00-17.30 ziyaret edilebiliyor.

Mozart Wohnhaus giriş ücreti 12€, kombine bilet ise 18,50€. Bu biletle Mozart’ın Doğduğu Ev’e de girilebiliyor. Müzeyi dolaşmak yaklaşık 1.5 saat sürüyor.

10. Toy Museum Salzburg

Toy Museum Salzburg (Salzburg Oyuncak Müzesi), Avusturya’nın en büyük oyuncak müzesi. Açılış yılı 1978. Bazı oyuncaklar 250 yıllık. Müze çocuklara yönelik olduğundan sergilerin çoğu çocukların göz seviyesi hizasında sergilenmiş. Haftada iki gün eksantrik kukla tiyatrosuna sahne olmuyor. Müzenin içinde çocuklar için yarış pisti, üç boyutlu sinema ve bir eğlence parkı alanı da var. Yani anlayacağınız tam bir eğlence merkezi.

11. Hangar-7

Hangar-7, Salzburg Havalimanından şehir merkezine geçerken ziyaret ettiğim ilk yer olmuştu. Red Bull’a ait Hangar-7 Müzesi, II. Dünya Savaşından kalma uçaklara, özel ve gösteri uçaklarına, helikopterlere, motosikletlere ve Formula 1 araçları gibi eşine az rastlanan sergiye sahip olmasıyla ünlü.

Salzburg gezilecek yerler listenize almanızı önerdiğim Hangar-7, ünlü atlayışı yapan Felix Baumgartner’ın atlayışta kullandığı kapsül ve kostüm de sergileniyor. Hangar-7, haftanın 7 günü 09.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Hangar-7’ye giriş ücreti alınmıyor.

12. Hellbrunn Palace

Hellbrunn Palace, Salzburg merkeze 5 kilometre mesafede bir saray kompleksi. 1612-1615 yılları arasında yaz sarayı olarak yapılmış. Saraydaki minyatür göletler, fıskiyeler ve büyüleyici güzellikte süs bahçeler etkileyici. Gezip, dolaşırken her an bir su oyunu şakasına kurban gidebilirsiniz.

Bahçe kompleksini gezerken birden bire muhteşem bir su gösterisiyle karşılaşıyorsunuz. Sarayın bahçesinde Avrupa’daki ilk açık hava opera oyununun sergilendiği taştan yapılmış bir açık hava sahnesi bulunuyor.

13. Hallstatt

Hallstatt, büyüleyici dokusuyla Avrupa’nın en güzel yerlerinden biri bana göre. Nefes kesen manzarasıyla Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden olan köy, Avusturya Salzkammergut Göller Bölgesi yer alıyor. Salzburg ve Graz şehirleri arasında, Hallstatt Gölü kıyısında, Alp Dağları manzarasına sahip şirin köy, yüz yıl önce nasıldıysa bugün de aynen öyle duruyor karşınızda.



Hallstatt’a ben Salzburg’dan özel araç ile göller bölgesini geze geze gittim. Salzburg’dan Hallstatt’a giderken Alp Dağlarına nazır, nefis göllerin, ormanlık alanların ve köylerin olduğu muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Turistleri saymazsak sessiz sakin doğayla iç içe ve dinlenmek için ideal bir yer.

Tavsiyem günübirlik değil de başlı başına bir rota olarak burayı ve çevresini seyahat planlarınıza almanız. 1997’de UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilen Hallstatt’ın, Çin’in Guangdong eyaletine bağlı Huizhou’da bire bir kopyası dahi var. Düşünün artık cazibesini. Kasabanın şirin mi şirin tüm sokaklarında dolaşın.

Gölde elektrikli teknelerle tur atın. Hallstatt köyünde Beinhaus (Kemik Evi), tepelerinde eski tuz madenleri görülmeye değer. Hallstatt’ın yamaçlarına kurulduğu Salzberg (Salt Mountain) dağına yapılmış bir Skywalk’a çıkın. Manzaranın keyfini çıkarın.

Salzburg’dan yaklaşık 80 km, Viyana’dan ise 290 km uzaklıkta yer alıyor. Salzburg’dan Hallstatt’a otobüs ile gitmek istiyorsanız Salzburg Merkez Tren İstasyonu / Salzburg Hauptbahnhof yanındaki Südtiroler Platz’dan kalkan 150 nolu otobüse binin (gidiş-dönüş 20,80€). Bölgesel otobüslerde biletler 24 saat geçerli

Fuschlsee ve Wolfgangsee gölleri ve St. Gilgen ve Fushl kasabaları başlı başında gidilmeyi hakkedecek kadar güzel. Bu coğrafyaya bayıldım ben. Yaklaşık 1 saat sürmesi gereken 73 km’lik yolu gitmemiz saatlerimizi aldı. Mümkünse araba kiralayıp bu yolu yavaş yavaş geze geze gidip 1 gece Hallstatt’ta kalmanızı tavsiye ederim.

14. Wolfgangsee

Wolfgangsee, Salzburg şehrine, arabayla yarım saat uzaklıktaki Göller bölgesi olarak bilinen Salzkammergut coğrafyasının bir parçası. Olağanüstü kelimesinin tam olarak anlamını bulduğu bir yer bir coğrafya. Büyüleyici göl Wolfgangsee, sonbaharın o rengarenk güzelliğini bana yaşattı.

İğne yapraklı ağaçlar, ayaklarımın altında hışırdayan yapraklar, nefis güneş, tertemiz hava ve dingin bir göl… Göl çevresindeki 10 dakikalık bir yürüyüş yolunu, ancak 1 saatte yürüyebildim. Yol boyunca kurulu banklarda sık sık oturdum, yorulduğumdan değil; şahane manzarayı hissetmek, içinde olmak, fotoğraf ve video çekmek için…

Evet mutluluktan uçuyordum, ruhsuz binaların arasında ömür çürütüyoruz. Aslında biz doğaya aitiz. Bunu hissetmek için Salzburg’a uçun ve Salzkammergut bölgesini gezin. Ne demek istediğimi anlarsınız.

Salzburg’a ayıracak daha çok vaktiniz varsa Museum of Natural History, Salzburg Zoo, güzel Salzburg manzarasıyla Modern Sanat Müzesi, Doğa Tarihi ve Teknoloji Müzesi, Arenburg Sarayı, The Franciscan ve The University Kiliselerini de gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.

SALZBURG NE YENİR
Salzburg’da, haşlanmış bir et yemeği olan ‘tafelspitz’, patates köftesi olan ‘knödel’, bir çeşit un kurabiyesi ‘vanillekipferl’, elmalı kurabiye çeşidi ‘strudel’ ve elbette bira, en çok tüketilen lezzetler arasında. Kentin kekleri de çok lezzetli.

Benim favori yerim ise memlekette yediğim daha lezzetli menülere sahip Sofra Restoranı oldu. Rainerstraße 23 sokağında, Salzburg Tren istasyonunun tam karşısında şahane Anadolu lezzetleri sunuyor.

Salzburg’un en iyi gurme restoranlarından biri olan Döllerer Restaurant’ta yerel tatlar üzerine uzmanlaşmış, buraya özgü mutfak kültürünü tanımak isteyenler için birebir. Goldene Kugel restoranın şnitzeli oldukça meşhur Salzburg’da. K+K Restaurant Holzmeisterstube ise geleneksel Avusturya mutfağını denemek isteyenlerin gözdesi.

Et yemeği olan tafelspitz ve göl balıklarıyla yapılan topfenknödeli deneyin. Bir diğer mekan Triangel, en iyi lezzetleri ise organik etleri, goulash denen Macar çorbası ve çikolatalı suflesi sunuyor.

Daha sakin bir yer düşünenler Andreas Hofer Weinstrube geleneksel mutfağı ile sizi bekliyor. Avrupa’nın en eski restoranlarından biri olan St. Peter Stiftskeller de yine Avusturya’nın özel lezzetlerini buluşturuyor. Kafe tercihinizi Afrikalı tasarımcılar tarafından yapılan Afro Café, Cafe Mozart, 220 Grad, Kaffee Alchemie, Cafe Bazar, Cafe Sacher ve Cafe Tomaselli’yi tercih edebilirsiniz.

SALZBURG ALIŞVERİŞ
Alışverişten pek anlamasam da Salzburg gezi rehberi yazıma dahil ettim. Benim pek sevdiğim Getreidegasse Caddesi Salzburg’un alışveriş merkezi. Her bir mağazaya girmeyi ve fotoğraf çekmeyi çok sevdim bu caddede. Eski şehir merkezinin dar sokaklara sahip ana alışveriş bölgesinde pek çok ünlü mağaza, hediyelik eşya dükkânları, pasajlar, marketler, restoran ve kafeler var.

Daha yerel seçenek isteyenler Residenzplatz’da bulunan Jahn-Markl’da Salzburg’a özel geleneksel kıyafetler ve en önemlisi de bu bölgede eski dönemlerde sıkça tercih edilen; deri kayışlarla tutturulan kısa deri şortlardan oluşan geleneksel Alman kıyafeti lederhosen’i alabilir.

Ben genelde çikolata dışında hiçbir şey almayı tercih ettim. Salzburg’un çikolatası pek bir meşhur ne de olsa. Salzburg’a özgü alınabilecekler arasında ilk sırada Mozart çikolatası ve Mozart likörü gelir bana göre. Dünyaca ünlü Mirabell markasının ürünlerini buradaki her yerde.

Salzburg meydanlarında kurulmuş minik pazarları gezerek tezgâhları karıştırmak da keyifli. Gelmişken alışveriş merkezi tarzında bir yerler de göreyim derseniz, 140’tan fazla mağazaya ev sahipliği yapan Designer Outlet Center’a gidin.

Salzburg ve Friedrichshafen’a Türk Hava Yolları direk seferler düzenliyor. Salzburg gidiş Friedrichshafen dönüş şeklinde 1 haftalık bir gezide burayı gezebilme fırsatım olmuştu. Mozart’ın şehrini ben çok sevdim, eminim siz de seversiniz.

27 Yorumlar

  1. Viyana, Halstatt ve Prag sayfalarına da not bıraktığım üzere: Kemal Bey’e sorarak onun tavsiyesiyle bu bayram 1 haftalık Hallstatt, Salzburg ve Viyana turuna çıkmaya karar verdik eşim ve 4 aylık bebeğimizle. Son dakika Prag ve yol güzergahı dolayısıyla Cesky Krumlov’u da programa dahil ettik. Araç kiraladığımız için programda esnek olabildik gördüğümüz güzel yerlerde istediğimiz gibi vakit harcayabilmek açısından. (Tabi not düşmekte fayda var: otopark ücretleri belimizi bükmeye yakındı bu her şehir için.) Açıkçası Kemal Bey’in bu bahsettiğim yerlerin tümüne gitmiş ve gezilebilecek yerleri sıralamış olması işimizi o kadar kolaylaştırdı ki, inanın sadece o şehrin sayfası ile ilgili yazıları takip ederek ve başka bir kaynağa ihtiyaç duymadan gittik, gezdik, gördük ve döndük çok şükür.

    Salzburg, güzel ve şirin bir şehir. Çabucak gezilebiliyor. Biz Halstatt’a biraz daha fazla zaman ayırdığımız için mesela maalesef Hangar7’ye uğrayamadık ama nasipse kışın tekrar gitmeyi planlıyoruz Hallstatt tarafina. O zaman telafi edeceğimizi düşünüyoruz.

    Buradan Kemal Bey’e bize bu müthiş gezi önerisi için teşekkür ediyorum. Herkese iyi gezmeler.

  2. Bayram tatiliyle birlikte oradayız, bilgile riçin çok teşekkürler. Rotamızı çıkardık: Hallstatt, Fushl ve çevresi. Araç kiralayıp geziyor olacağız. Çok teşekkürler!

  3. Gerçekten yararlı bir yazı, siteniz ile takipteyiz… Kendi gezi tecrübelerimi paylaştığım kamp, gezi ve keşif üzerine olan delidolugezgin.blogspot.com.tr bloğumu Ziyaret Edip Tavsiye Ederek yardımcı olursanız sevinirim.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz