Malta Gezi Rehberi

Akdeniz’in kalbinde, Sicilya’nın güneyinde yer alan Malta, yüzölçümü olarak çok küçük bir ülke olmasına rağmen coğrafi konumu nedeniyle Arapların, Afrikalıların, Fransızların, İtalyanların, İspanyolların ve birçok Avrupa ülkesinin etkisinde kaldığı için çok kültürlü bir görünüme sahip.

Akdeniz ve Avrupa tarihinde önemli bir yere sahip olan ve binlerce yıllık geçisinde sayısız medeniyete ev sahipliği yapan Malta, çok kültürlü yapısında ağırlıklı olarak İtalyan ve İngiliz etkilerini taşıyor. Deniz, kum, güneş turizmiyle öne çıkan ülke, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve yabancı dil okulları ile de farklı alanlarda turist ağırlıyor.

Malta veya resmî adıyla Malta Cumhuriyeti, Malta, Gozo ve Comino olmak üzere üç büyük ve 2 de küçük adadan oluşan oluşuyor. Adalar 316 kilometrekarelik bir alan üzerine kurulu. Akdeniz’in ortasında, Sicilya ve Kuzey Afrika arasında yer alıyor. İlk yerleşimin Neolitik Döneme kadar uzandığı bir Avrupa ülkesi olan Malta çok sayıda kültürel ve doğal zenginliğe sahip.

Malta, yaz tatilinde gidebileceğiniz en iyi yaz rotalardan birisi. Şahane plajları, inanılmaz tarihi yerleri, capcanlı gece hayatı ve eğlencesi ile Malta, Akdeniz’in yükselen bir tatil destinasyonu. İster ailecek tatil için gidin, ister lüks tatil veya balayı tatili, isterseniz de İngilizce dil eğitimi için Malta beklentileri tümünü karşılayan bir tatil rotası.

Karakteristik mimari dokusu ile Orta Çağ’dan kalma havasını korumayı başaran çok güzel bir ülke. Yerli halkın ‘görkemli’ olarak adlandırdığı, tüm yapıların adaya özgü sarı taş ile inşa edildiği Malta’nın, doğal limanları, ılıman iklimi ve çok kültürlülüğü Akdeniz turizminin parlayan yıldızı bugünlerde.

Malta Gezi Rehberi

Malta, 7 bin yıl öncesine uzanan kadim geçmişiyle köklü bir insanlık tarihi hikayesine sahip. İlk insan izlerinin 1. Neolitik Döneme kadar uzandığı ülke, MÖ 870 ile MÖ 800 yılları arasında medeniyetlerin beşiği olmuş. MÖ 8. yüzyılda adaya Fenikelilerin gelmesiyle birlikte ilk yazılı kaynaklardan kendine yer bulmayı başlamış.

Akdeniz üzerindeki stratejik konumu nedeniyle bölgede hakimiyet kurmak isteyen büyük devletlerin öncelikli hedeflerinden biri olmuş. Sırasıyla Kartacalılar, Doğu Roma İmparatorluğu, St. John Şövalyeleri, Fransızlar ve Britanyalıların egemenliğine girmiş. Arap hakimiyetinin 1090’da Normanların istilası ve adayı fethetmesiyle sona ermesine rağmen etkileri 13. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiş.

Roma Döneminde yerel halk Hristiyanlığı kabul etmiş. Romalılar’dan sonra kısa bir süre Arap hakimiyetinde kalan Malta, 1530’dan itibaren de öncesinde “Rodos Şövalyeleri”, ardından “Malta Şövalyeleri” olarak anılacak St. John Şövalyelerinin evi olmuş.

Akdeniz’de ticaretin ortaya çıkması sonucu konumunun ve limanlarının avantajı nedeniyle ticareti ve sosyal hayatı gelişmiş. Şövalyeler ülkeye farklı bir kültür kazandırmış. Kanuni Sultan Süleyman’ın 1565’de yaptığı kuşatma sırasında şövalyelerin galip gelmesi onların Avrupa’da güç kazanmasını sağlamış.

Adalar, bu dönemde mimarlık, sanat ve kültür açısından altın devrini yaşamış. Daha sonra önce Fransızlar’ın sonra İngilizler’in hakimiyetine giren Malta, 1964’te bağımsızlığını ilan etmiş. Malta’nın günümüze kadar ulaşan mimari yapısı genel olarak şövalyeler döneminden kalma.

Malta, dünyanın en küçük ve yoğun nüfuslu ülkelerinden biri. Yaklaşık 426 bin kişilik nüfusa sahip olan ülkede yaşayanların yüzde 96’sı Maltalılardan, yüzde ikisi İngilizler’den ve kalan yüzde ikisi farklı milletlere mensup kişilerden oluşuyor.

Malta’nın iki resmi dili var bunlardan biri İngilizce diğeri de Maltaca. Uzun bir süre İngiliz sömürgesi olarak var olan Malta’da nüfusun çoğu İngilizceye çok hakim bu durum Malta’da halkla iletişimi çok rahat bir hale getiriyor. Malta dil okulları bugün ülkenin en büyük gelir kaynaklarından birisi. Malta’da 50’den fazla dil okulu bulunuyor.

2004’te Avrupa Birliği ve 2008’den itibaren de Avro Alanına dahil olan Malta, ekonomik bakımdan halkın refah düzeyinde yaşadığı ve ülke gelirlerinin yüzde 97’sini turizmden sağlayan bir ülke.

Bir başka ülkede yaşasam mı acaba diye düşünenlere iyi bir alternatif Malta. Dünyadaki en mutlu ülkeler arasında ilk 50 arasında. Schengen Bölgesinde olması nedeniyle uzun süreli oturumlarda Avrupa Birliği vatandaşı olma hakkı da bulunuyor.

Soğuk ve çok pahalı batı ülkelerini tek kalemde unutturan Malta’da fiyatlar Avrupa’nın birçok merkezinden daha ucuz. Tatil için yılın her mevsimi elverişli olan güzel havası, görece ekonomik yaşam şartları ve Avrupa sınırlarında yer alışı Malta’yı yaşanılacak en iyi ülkelerden biri yapıyor.

Malta hava durumu, tatil için yılın her mevsimi elverişli bir imkân sağlıyor. Ortalama hava sıcaklığı yıl boyunca 18°C sıcaklıkta seyrediyor. Haziran’dan Eylül’e kadar sıcaklık 30°C sıcaklıkta seyrediyor. Yılın 300 gününden fazlası da hava güneşli. Bu nedenle Malta tatil yerleri yılın her mevsimi ilgi görüyor.

Akdeniz’in en temiz plaj ve sularına sahip en iyi yerinden biri olan Malta, kristal berraklığında denize ve pırıl pırıl bir güneşe sahip. Deniz, güneş ve kum kombinasyonunu sevenler için mükemmel bir tatil yer. Mellieha Körfezi, Golden Bay ve Ghajn Tuffieha çevresinde uzanan altın renkli kumsallar, her yıl yüz binlerce tatilciyi kendine çekiyor.

Adrenalin sporları seviyorsanız doğru yerdesiniz. Çok sayıda spor aktivitesiyle Malta, ziyaretçilerine hoşça vakit geçirme fırsatı sunuyor. Yamaç paraşütü, dağ bisikleti, kaya tırmanışı, tüplü dalış ve rüzgar sörfü sevenlerdenseniz Malta tam size göre. Malta Adaları, Akdeniz’in en iyi dalış noktalarından birisi.

Malta Gezilecek Yerler

Malta görünüşte küçük bir ada olsa da sahip olduğu zenginlikler öyle kısa sürede hepsini göreyim türünden dedirtecek yerler değil. Adanın her yanına serpilmiş şehirlerin her birinin kendine münhasır dokusu ve görmeye değer önemli yerleri var. Gezip gördüğünüzde hep bir yerlerinde hala görülecek bir şeyler kaldığını görüp şaşıyorsunuz.

Adaya ayıracağınız vakit 3 günden az ise başkent Valletta’da konaklayın. Ülkede görülecek en önemli yerlerin pek çoğu bu şehirde. Ayrıca araç kiralamayacak iseniz otobüslerin pek çoğunun Valletta’dan kalktığını bilin.

Sliema, St. Julian’s ve Paceville bölgeleri akşamları daha canlı ve eğlenceli oluyor. Ben yine de Valletta’da konaklamayı tercih ederim doğrusu. Malta’ya ikinci gidişimde Valletta’nın kalbindeki 5 yıldızlı otel Rosselli – AX Privilege’de kalmıştım. Bütçeniz uygunsa enfes bir otel.

Eğer bütçeniz düşük ise konaklama tercihi için Valletta yerine Sliema, St. Julians ve Paceville şehirlerini seçin. Buralar mekân ve gece hayatı açısından daha canlı ve renkli. ben ilk gittiğimde St. Julian’s’daki Egali Hostel’de kalmıştım, fena değildi.

Valletta’nın her köşesini yürüyerek rahatlıkla gezebilirsiniz. Tüm sokakları keyifle gezmeniz 1 gününüzü almaz. Önemli müzeler ve tarihi yapıları da eklerseniz Valletta’nın pek çok notasını 2 günde rahatlıkla görebilirsiniz. En az 1 gününüzü Gozo adasına, 1 gününüzü Blue Grotto, hagar Qim-Mnajdra Tapınakları ve Mdina’ya ayırın.

Valletta’nın tam karşısında olan üç şehir bölgesinden Birgu ve St. Angelo Kalesi ile Marsaxlook kasabasına, gidebilecekseniz Tarxien ve Hypogeum tapınaklarına 1 gününüzü ayırın. 5 günde Malta gezilecek yerlerin pek çoğunu görmüş olursunuz. Malta hakkında çok daha detaylı bilgileri maltatatili.com sitesinde bulabilirsiniz.

1. Valletta

Valletta, ülkeyi ziyaret eden birçok kişi için ülkeye adım atılan ilk nokta. Ülkenin başkenti Valletta adını kahraman kurtarıcıları şövalye St. Jean Parisot de la Valette’den alıyor. Ülkenin nüfusunun yarısı Valletta şehrinde yaşıyor. Osmanlı donanmasının 1565’te gerçekleştirdiği Büyük Kuşatma sonrası inşa edilen başkent Valletta, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde bulunuyor.

Malta gezinizde en çok vakit geçireceğiniz şehir muhtemelen burası olacak. Malta taşından inşa edilmiş, yeşil, mavi ve bordo cumbalı evlerin art arda dizildiği dar sokaklar arasında dolaşmak pek keyifliydi. 1 km genişliği, 1.5 km uzunluğu olan şehrin her köşesi görmeye değer hazineler barındırıyor.

Şehir girişindeki İspanyol şövalyelerin hanı olarak kullanılan ve oldukça hoş bir yapı olan Auberge de Castille günümüzde başbakanlık binası olarak hizmet veriyor. Şövalyeler Sarayı (Grandmaster’s Palace) ise dünyanın en büyük zırh koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.

İtalya Aziz Catherine Kilisesi olarak bilinen Azize Catherine Şapeli (St Catherine of Italy), 1576’da St. John Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş. Adada yaşayan Katolik İtalyanları bir araya getiriyor.

Upper Barrakka Gardens, Malta’nın başkenti Valletta’da halka açık en büyük yeşil alanlardan. Büyük Liman bölgesinde yer alan bahçenin tarihi 1560’lı yıllara uzanıyor. Lower Barrakka Gardens ise deniz seviyesinde olan bir başka park ve seyir noktası.

St John’s Co-Cathedral Malta, Valletta’daki Vaftizci Aziz John’a adanmış bir Roma Katolik katedrali. 16. yüzyıl yapısı manastır günümüzde dünyanın en güzel barok kiliselerinden biri kabul ediliyor. Değerli taşlar, altın ve gümüş ile süslenmiş sunağı, Malta taşı üzerine direkt olarak yapılmış yağlıboya tabloları, Caravaggio’nun 2 önemli tablosu ve rengarenk mermerlerle yapılmış olan büyük üstatlara ait mezar kitabeleri ile gerçekten eşsiz bir sanat eseri.

St. Paul Shipwreck Kilisesi (Collegiate Parish Church of St Paul’s Shipwreck), Valletta’nın en eski kiliselerinden biri. 1582’de tamamlanmış kilise, adanın ne en büyük ne de en süslü kilisesi, ancak Roma Katolikleri için oldukça değerli. İsa’nın vaazlarını ve öğretilerini pagan inanışındaki Roma dünyasına öğreten ilk Yahudi din adamı Aziz Paul‘un Roma’ya yargılanmaya götürülürken gemi kazasından kurtularak Malta’ya çıkarak Hristiyanlığı yaymaya başlamasına adanmış.

Malta Savaş Müzesi (Fort St. Elmo ve the National War Museum), Valletta’nın en ucunda, stratejik noktada inşa edilmiş muhteşem St. Elmo Kalesi’nde yer alıyor. 1565 Büyük Kuşatması sırasında muazzam bir rol oynayan kalede, Malta’nın iki Dünya Savaşı ve Osmanlı kuşatması sırasında neler yaşadığına dair bilgiler paylaşılıyor.

Adanın arkeolojik mirası hakkında bilgi edineceğiniz National Museum of Archaeology; otomotiv tarihinde bir yolculuğa çıkacağınız Malta Classic Car Collection Museum; modern ve çağdaş parçalar da dahil olmak üzere erken Rönesans’a uzanan kapsamlı bir koleksiyona sahip The National Museum of Fine Arts görülecek önemli Malta müzeleri arasında.

Asil bir Malta ailesine ev sahipliği yapmış 16. yüzyıldan kalma saray Casa Rocca Piccola da görmeye değer. Malta tarihinin kalbi olarak kabul edilen Büyük Liman kentte gezilecek yerler arasında.

2. Mdina

Mdina, Valletta’ya yarım saat uzaklıkta, UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan, Malta’nın en çok ziyaretçi ağırlayan turistik bölgelerinden. Surlarla çevrili Mdina, MÖ 700 yılında Fenikeliler tarafından kurulmuş. MS 800 civarında Araplar tarafından inşa edilen kent, Malta’nın eski başkentiydi. Mdina’yı görmeden Malta’dan ayrılmayın.

Orta Çağ’dan St. John Şövalyeleri’nin adaya geldiği 1530’a kadar Malta’ya başkentlik yapan bölge dar sokakları ve tarihi yapılarıyla cezbedici. St. Jean Şövalyeleri’nin adaya gelişi sonrası ise asillerin ve ruhban sınıfının yaşadığı bir yere dönüşmüş.

Küçük boyutlu olmasına rağmen görsel cazibesi ve tarih açısından zengin olan Mdina, şehir surlarıyla çevrili. Game of Thrones dizisinde de kullaılmış olan şehrin giriş kapısı Mdina Gate’i geçerek tarihi şehre giriyorsunuz. Yarım günden az bir sürede, labirent gibi sıralanan dar sokaklar boyunca dizili kiliseleri, şapelleri, sarayları, müzeleri, manastırları ve eski evleri görebilirsiniz.

Malta Şövalyeleri’nin kilisesi Saint Paul Katedrali ve Cathedral Museum, Mdina’da görmeniz gereken en önemli yer. Zrif bir Barok cephesinin arkasına gizlenmiş 17. yüzyıl kilisesi Carmelite Priory, Mdina’daki en eski ikinci bina Palazzo Falson Historic House Museum şehirde gezilecek yerler arasında. Mdina’nın Ulusal Doğa Tarihi Müzesi, 18. yüzyıldan kalma etkileyici bir bina içerisinde yer alıyor.

Şehrin tarihi ve yemyeşil parkı Howard Gardens vakit geçirmek için güzel bir yer. Mdina’ya havalimanından X3 ve 201No’lu otobüs hattı, Valletta şehir merkezinden X3 ve Sliema’dan da 203 No’lu otobüslerle gidebilirsiniz.

3. Marsaxlokk

Marsaxlokk, Valletta’dan kara yoluyla yarım saatte ulaşılabilen şirin bir balıkçı kasabası. Yüzlerce renkli balıkçı teknesinin turkuaz renkli denize serpiştiği kartpostalı andıran manzaraya sahip kasaba, canlı pazar yeri ve sakin atmosferiyle Malta’nın en turistik köyü.

Güçlü geleneklerine sıkı sıkıya bağlı köyde, pazar sabahları balık satıcıları ve hediyelik eşya tezgahları sahil boyunca diziliyor. Taze balıklar almak için dışarı çıkan yerliler ve Malta yaşamının bu heyecan verici görüntüsüne aval aval bakan turistlerle pazar yeri capcanlı ve eğlenceli.

Fenikeliler ve Kartacalılar tarafından liman olarak kullanılan, Roma Dönemine ait liman kalıntılarının bulunduğu Marsaxlokk, otantik deniz ürünleri öğle yemeği için mükemmel bir yer. La Nostra Padrona restoranı muhteşem liman manzarasına sahip. Meydandaki Ta’ Victor veya Tartarun Restaurant da oldukça iyi.

Marsaxlokk’un yanı başında yer alan, Malta’nın en gözde yüzme alanlarından St Peter’s Pool, doğal bir yüzme havuzunu andıran muhteşem bir kayalık sahil. Kalabalık olma ihtimaline karşı öğleden önce erken saatlerde gitmeye çalışın.

4. St. Julians

St. Julians, Malta’da gece hayatının kalbi olarak nitelendirilen bir bölge. Malta’nın kuzey kıyı şeridinde, Sliema’nın bitişiğinde ve başkent Valletta’nın birkaç km batısında yer alıyor. Yüksek katlı binaların sıralandığı yeri gezince, Akdeniz bölgesinde tatil beldelerindeymiş gibi hissediyorsunuz.

Butik oteller, kasım ayında bile plajda güneşlenen insanlar, Bay Street adındaki açık hava AVM’si, büfelerde satılan dilim pizzalar, hareketli barlar sokağı ‘tam da ‘tatilde olmak’ hissini yaşatıyor burada.

St. Julians’ın çok sayıda restoran ve gece kulüplerinin bir arada bulunduğu bölgesi Paceville (paçevil diye okunuyor), hem eğlence hem de küçük otel, hostel konaklaması için ideal. Gece kulüplerinin, barların, bistroların sıralandığı Paceville, Budapeşte’deki izbe ama bir o kadar çekici olan ‘ruin pubs’ anlayışına benzeyen eğlence ortamları sunuyor.

Keşfetmesi kolay ve rahat bölge, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha ucuz ve renkli. Spinola Koyu ve St. George Koyu arasında yer alan bölgede hareketlilik akşam saatlerinde başlıyor ve ertesi günün sabahına kadar devam ediyor. Gece hayatına merakınız varsa bu bölge Malta’da mutlaka görmeniz gereken bir yer. Bölgede yer alan Egali Hostel Malta konaklama için uygun fiyatlı bir seçenek.

5. Rabat

Rabat, Malta’nın kuzeyinde, antik başkent Mdina’nın yanı başında yer alan tarihi yerleşimlerden biri. Antik Dönemde Roma İmparatorluğunun bölgedeki şehri Melita’nın bir parçası olan Rabat, Roma Döneminde kalma sayısız kalıntı ve tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Şehir, yüzyıllar boyunca farklı dini tarikatın yerleştiği bir bölge olmuş.

Fransiskenler, Dominikenler ve Agustinciler gibi dini grupların kiliselerinin bulunduğu Rabat, günümüzde adanın ticaret merkezi olmuş. Roma Villası (Domus Romana), şüphesiz sadece Rabat’ta değil, tüm Malta adasında görülmesi gereken en önemli Roma yapısı. İçeride, zemindeki güzel mozaikler var.

St. Paul Yeraltı Mezarları, MS 3. yüzyıldan kalma heybetli yeraltı galerileri. İçeride, iki geniş alana bölünmüş 30 kadar yeraltı mezarı var. Aziz Paul’un bir gemi kazası nedeniyle bir süre bu yeraltı mezarlıklarında saklandığını söyleniyor

Rabat Malta’da mutlaka görülmesi gereken bir yer olan Aziz Paul Kilisesi, 17. yüzyıldan kalma etkileyici bir yapı. Kartaca’dan Roma’ya farklı dönemlere ait kalıntıların olduğu Wignacourt Collegiate Museum da ilginizi çekebilir. Etkileyici Saint Paul Kilisesi’ne bakan bar veya restoranlardan birinde bir şeyler içmek için mola verebilirsiniz.

6. Popeye Village

Popeye Village (Temel Reis Köyü), Malta’da masal köyü olarak anılan bir film seti yerleşimi. Resmi adı Sweethaven Köyü olan Popeye Village, 1980’de başrolde Robin Williams’ın oynadığı Popeye (Temel Reis) müzikal filmi için inşa edilmiş.

Film çekimlerinin bitmesinin ardından müze ve eğlence merkezine dönüştürülen köyde ahşap renkli yapılar muhteşem fotoğraf karelerine hayat veriyor. Köy, Mellie köy merkezine 3 km mesafede, Anchor Koyu’nda yer alıyor.

Popeye Village ziyaret saatleri kış dönemi (Kasım – Mart) 09.30-16.30, yaz dönemi (Nisan – Kasım) 09.30-19.00. Köy, haftanın 7 günü ziyarete açık. Popeye Village giriş ücreti 15€, çocuklar 12€.

7. Hypogeum

Hal Saflieni Hypogeum (Hal-Saflieni Katakompu), dünyanın tek tarih öncesi yeraltı tapınağı. 1902’de inşaat çalışmaları sırasında keşfedilen site ilk olarak 1904 ve 1906 arasında kazılmış. Sitedeki en eski kalıntılar, yaklaşık MÖ 4000’e kadar uzanıyor.

Ħal Saflieni Hypogeum, üç farklı seviyeye yerleştirilmiş birbirine bağlı kayaya oyulmuş odalardan oluşan bir kompleks. Üç katlı yapının en derin odası yerin 10 metre altında bulunuyor. Mahzen kayaların oyulmasıyla oluşturulmuş holler, odalar ve geçitlerden oluşan Hypogeum, tarih öncesi dönemde mezarlık olarak kullanılıyordu.

Bir nekropol olarak kullanıldığı düşünülen yapının içinde 7 bin kadar insana ait kemikler bulunuyor. Saatte sadece 10 ziyaretçiye izin veriliyor. Yalnızca sınırlı sayıda ziyaretçinin kabul edildiği yeraltı odalarına bilet almak için 2-3 hafta beklemek gerekebiliyor.

Ħal-Saflieni Katakompu ziyaret saatleri 09.00-17.00. Katakomp, haftanın 7 günü ziyarete açık. Mezar alanında 09.30, 10.30, 13.30, 14.30 ve 15.30 saatlerinde 20 dakika süren rehberli turlar düzenleniyor. Ħal-Saflieni Katakompu giriş ücreti 35€, 12-17 yaş 20€, 6-11 yaş 15€, rehberli tur 40€.

8. Mnajdra ve Hagar Qim

Hagar Qim ve Mnajdra, Malta’nın güney kıyısında, bir uçurumun tepesine yer alan, adanın tarih öncesi bölgelerinin en iyi korunmuş tapınakları. MÖ 3 bin 800 ve MÖ 2 bin 500 yıllarında inşa edilen ve günümüzde halen ayakta duran dünyanın en eski yapıları arasında bulunan Mnajdra ve Hagar Qim, Malta’da tarih meraklılarının vazgeçilmez durakları.

Tapınakların üzeri, onları hava koşullarından korumak için kalıcı çadırla kapalı. Ħaġar Qim, ziyaretçi merkezinden sonra ulaştığınız ilk tapınak. Tapınak, tek tip bir düzenlemeye sahip olmayan, birbirine bağlı bir dizi oval odadan oluşuyor. Tapınağı oluşturan kayalardan en büyüğü 20 tondan fazla ağırlığıya sahip.

Hagar Qim’in yokuş aşağı 700 metre uzağında bulunan Mnajdra ise daha ayrıntılı bir tapınak. Her biri yonca planlı ve farklı yönlerde yan yana üç tapınak var. Güneybatıda yer alan en eski tapınak, 5 km açıkta yer alan Filfla Adası’na doğru hizalanmış. Malta’nın güney sahillerinde bulunan bu megalitik tapınak kompleksi ile ilgili gizem henüz çözülebilmiş değil.

Mnajdra ve Hagar Qim ziyaret saatleri 09.00-17.00. Tapınaklar, haftanın 7 günü ziyarete açık. Bilet satışı kapanış saatinden yarım saat önce sona eriyor. Mnajdra ve Hagar Qim giriş ücreti 10€, 12-17 yaş 7,50€, 6-11 yaş 5€.

9. Blue Grotto

Blue Grotto (Mavi Mağara), 1950’li yıllarda keşfedildi. Malta’nın güney kıyısında, küçük adacıkların karşısında bulunan ve 6 farklı mağaradan oluşan mağaranın ünü bir İngiliz askeri ile Avrupa’ya taşındı. Malta’nın en çok fotoğraflanan ve aranan manzaralardan Blue Grotto’nun muhteşem görüntüsü Wied iz –Zurrieq adlı izleme noktasından izlenebiliyor.

Bir uçurumun eteğinde bulunan 6 deniz mağarasından oluşan bu mağaralar zincirinin içerisine güneş ışınlarının içeri girebildiğinden, denizin maviliğini yansıtan büyülü bir ışık gösterisi oluşuyor. Küçük Wied iurrieq köyünden kalkan teknelerle Blue Grotto’yu ziyaret edebilirsiniz.

Her gün 09.00-16.30 saatleri arasında tekne turları yapılıyor. Yaklaşık 8 kişilik gruplar halinde yapılan yarım saat süren tekne gezisinde, sahil boyunca ilerleyip ana mağaralara giriyorsunuz. Mağaraların tadını en iyi şekilde çıkarmak için, güneşin gökyüzünde daha alçak olduğu ve denizin daha sakin olduğu sabahın erken saatlerinde gidin.

Otobüsle ulaşmak için 74 veya 201 numaralarını kullanabilirsiniz. 74 sadece Blue Grotto izleme noktasına kadar gider, durağın adı Panorama. 201 nolu otobüs Wied iz-Zurrieq köyüne gidiyor. Burada sahil iskelesine götüren işaretleri takip edin.

10. Sliema

Adanın en hareketli ve popüler şehirlerinden biri olan Sliema, sahil boyunca sıralanan şirin otelleri, hoş ambiyanslara sahip restoran ve kafeleriyle, enerji dolu bir bölge. Pırıl pırıl güneşi, berrak denizi ve hareketli şehir yaşamıyla Sliema, Malta’nın en güzel yerlerinden.

Sliema, Malta Havalimanından 11 km uzaklıkta. Şehir, daha çok deniz, kum, güneş turizmiyle öne çıkıyor. Şehrin çevresinde onlarca farklı koy ve plaj sıralanıyor.

11. Gozo

Gozo, Malta’nın ikinci büyük adası olan. Şirin balıkçı köyleri ve huzurlu koylardan oluşan pastoral bir Akdeniz adası Gozo, pastoral manzarası, kumlu plajları ve küçük koyların bir araya geldiği yeşil, inişli çıkışlı tepelere sahip. Malta Adasından günübirlik Gozo’ya gidebilirsiniz. Arabalı vapur ile karşıya geçebilirsiniz.

Truva, Gladyatör, Monte Cristo Kontu gibi filmlerin çekildiği Dweijra’daki kaya oluşumları, iç deniz ve mercanlar benzersiz güzellikte olmanın yanı sıra Malta’nın en önemli dalış noktası.

Başkent Victoria şehri ise adanın en kalabalık kenti. Sarp konik tepelerden birinin üstüne kurulu olan Gozo’nun en yüksek yerinde Citadella, yer alıyor. MÖ bin 500’lü yıllarda örülmeye başlanan duvarlarıyla yüzyıllar boyunca kenti koruma görevi üstlenmiş kale içerisinde görülecek birkaç müze var.

Gozo Adası’nın geleneksel kostümlerini ve el sanatlarını sunan Folklor Müzesi; 16. yüzyılda Aziz John Şövalyeleri tarafından kullanılan ve hücreleri mahkumların grafitileriyle kaplı Eski Hapishane görülecek yerler olarak listenize ekleyin.

Kale’nin arkasında yer alan Gozo Arkeoloji Müzesi, Gozo Adası’ndaki Neolitik yerleşim yerlerinde bulunan MÖ 4100’den MÖ 2500’e kadar uzanan olağanüstü bir antik sanat, alet ve mimari öğeler koleksiyonu sergileniyor.

Ggantija Tapınağı, Gozo’nun en önemli arkeolojik mirası. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu etkileyici arkeolojik site, insan yaşamının çok erken bir döneminden kalma. MÖ 3600 ila MÖ 3200’den kalma tapınak, İngiltere’deki Stonehenge‘den ve Mısır’daki Piramitlerden önce yapılmış, dünyanın en eski bağımsız anıtları olduğuna inanılıyor.

St. George Bazilikası, iç kısmı mermer işlemeler ve sütunlarla kaplı olduğu için ‘Mermer Bazilika’ olarak bilinen 17. yüzyıldan kalma Barok bir kilise. Gösterişli tavan fresklerine ve Mattia Preti’nin çok sayıda tablosuna sahip.

Victoria şehri festivalleriyle de meşhur. Meryem Ana’ya adanmış olan ünlü St. George’s festivali her yıl St. George Bazilikası’nda kutlanıyor. Meryem Ana’ya adanan bir başka önemli festival de 8 Aralık’ta Aziz Francis Kilisesi’nde kutlanıyor.

12. Comino

Deniz, kum ve güneş için hem trafik hem de gürültü derdi olmayan Comino, berrak denizi ve güzel kumsallarıyla cennet bir ada. Feribotla ulaşılabilen ada, doğal güzellikleriyle etkiliyor.

Beyaz kumların ve kristal berraklıktaki deniz mavisi ile adeta kartpostal görünümüne büründüğü Blue Lagoon (Mavi Lagün), Comino Adası’nda yer alıyor. Birbirinden güzel plajlarıyla büyüleyici bir Malta adası olan Comino’ya feribotla geçebilirsiniz.

Yılın 300 gününün güneşli geçtiği Malta, harika plajlarıyla turistleri cezbediyor. Rüzgar sörfü yapanlardan güneşlenenlere kadar herkes için sayısız seçenek adanın dört bir yanında mevcut. Sığ deniz suyu ve ince taneli kumsalıyla Mellieha Koyu, çocuklu aileler için ideali Pretty Bay.

Adanın en turistik plajı Paradise Bay, geniş kumsalı, su sporu olanaklarıyla Ghajn Tuffieha, Gozo’da, koyu sarı kumlu geniş bir plaj olan San Blas Bay ve Mavi Lagün Malta’da ziyaret edebileceğiniz plajlar arasında.

Malta yeme ve içme

Akdeniz kültürünün hâkim olduğu Malta yemeklerinde deniz ürünleri, domates, zeytinyağı, zeytin ve patatese çokça rastlanıyor. En iyi balık restoranları için Marsaxlokk köyüne uğramalı, kış aylarında lampuka adı verilen Akdeniz lüferini denemelisiniz.

Malta’nın geleneksel mutfağı balık ve sebzelerden oluşuyor. Bunların arasında, lampuki pie (balık böreği), pragioli (zeytinyağlı dana eti), kapunata (vejetaryen yemek çeşidi), gbejniet (atıştırmalık çeşitlerin en önemlisi, keçi ve ya koyun sütünden yapılan peynir), tavşan etini saymak mümkün.

Gozo’da keçi sütünden üretilen karabiberli peynir, makarna ve Malta ketçabı da aklınızda bulunsun. Akdeniz, İtalyan ve Ortadoğu mutfağından lezzetler tadabileceğiniz Malta’da, Peaceville bölgesinde dünya mutfağından her türlü yemek çeşidini ve restoranı bir arada bulabilirsiniz.

Sushi ve noodle bar konseptli Hugo’s Lounge Restoran dingin bir gece geçirmek isteyenlere hitap ediyor. Sessiz, sakin atmosferiyle huşu içerisinde yemeğinizi yiyebilir, içkinizi yudumlayabilir ve keyifle sohbet edebilirsiniz.

Irish pub severler için farklı bir seçenek olan Ryan’s Irish Pub, Salı ila Perşembe günleri 11.30 ile 01:00 saatleri arasında açıkken Cuma ve Cumartesi günleri saat 04:00’a kadar açık kalabiliyor. Ryan’s Irish Pub, maç izleme keyfi eşliğinde Guinness marka bira içmek isteyenlerin uğrak yeri.

Hilton Oteli bünyesinde bulunan Quarterdeck Cocktail & Wine Bar, seçkin bir ortamda Malta’nın dokusunu hissetmek isteyenlere Portomaso Marina’sının manzarasını sunuyor. Lüks severler için hem konaklamayı hem de gece hayatını bir araya getiren bu mekan, şık çizgisiyle ön plana çıkıyor.

Malta gece hayatı, sanatsal ihtiyaçlara da cevap veriyor. Avrupa’nın faal olarak kullanılan en eski üçüncü tiyatrosu olan Teatru Manoel, klasik müzik severler için birçok alternatif sunuyor. Tarihleri denk getirmeniz halinde genellikle Üst Kışla Bahçeleri’nde (Upper Barrakka Gardens) organize edilen şarap festivallerine de katılabilirsiniz.

Malta alışveriş

Malta alışveriş turizmiyle de öne çıkan bir ülke. Fiyatlar genel olarak Avrupa ortalamasında olsa da ülke, yerel ve otantik hediyelik eşyalar konusunda sayısız seçenek sunuyor. Malta’nın yerel makarnası, zeytinyağı, şarap çeşitleri, ketçabı, peynir çeşitleri de ülkeye ait bir şeyler satın almak isterseniz alışveriş alternatifleri arasında.

Ülkenin en büyük alışveriş merkezi The Point Shopping Mall başta olmak üzere Gozo’daki Rabat Arkadia ve The Duke alışveriş merkezleri, Sliema – Plaza Alışveriş Merkezi, Tumas Fenech Caddesi, Valley Road ve Bisazza Caddesi’nde çok sayıda yerel ve uluslararası markanın mağazaları bulunuyor.

Malta gece hayatı

Malta gece hayatı çok canlı ve renkli. Hava karardığında Malta için eğlence başlıyor demektir. Malta’da hemen her kasabanın yaz dönemlerinde düzenlediği kendine özgü bir festivaller, Maltalıların eğlence konusunda ne kadar iddialı olduğunu kanıtlıyor.

St. Julians gece hayatıyla adını duyurmuş bir bölge, sabaha kadar açık olan gece kulüplerini, dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler dolduruyor.

Valletta’nın eğlence ve alışveriş durağı sayılan Paceville, Bay Street isimli dev bir açık hava alışveriş merkezi ve 15-20 gece kulübünden oluşuyor. Yan yana sıralanan gece kulübü, striptiz kulübü, bar, kafe ve restoranlarla çevrili bu bölgede genç nüfus ağırlıkta.

Footlose, Hugo’s ve Havana, buranın en iyi gece hayatı klüpleri. Genelde adım atacak yer bulamayacağınız kadar içi içe olduğu aklınızda bulunsun. Haftanın belirli günleri kadınlar için de striptiz şovlar düzenleyen gentlemen club’lar da ilgi çekici olabilir. Bunun dışında adada Hard Rock Cafe da var. Biraz uzak olan Marrekech de görülmeye değer ve şık bir mekan.

Big G’s Snackbar, Paceville’deki diğer eğlence mekanlarından ucuz fiyat anlayışı ve kaliteli kokteyl sunumuyla ayrılıyor. Bu nedenle turistlerin ve yerlilerin gözdesi. Malta gece hayatını keşfetmeden önce keyifle sohbet edip 5 ila 7 euro arasında değişen fiyatlardaki kokteylleri tatmak için uygun bir yer. Atıştırmalık yiyecekleri de tüketebileceğiniz bu snackbar, birçok şeyi aynı anda hizmetinize sunuyor.

Şehrin en havalı havuz partilerine ev sahipliği yapan Cafe Del Mar Malta, Çarşamba ve Cuma günleri düzenledikleri partilerle denize karşı havuz keyfi yapmak isteyen herkese kapılarını açıyor. Paceville’deki barlar sokağının girişindeki Plush, her zevke hitap ederek 3 ayrı bölümden oluşuyor. Günün yorgunluğunu atmak için Plush Bar, daha sofistike bir atmosfer için Plush Lounge ve özel organizasyonlar içinse Purple Room tercih edilebilir.

Malta gece hayatının en popüler gece kulüplerinden bir diğeri ise Havana Club. Hiphop ve r&b geceleriyle ön plana çıkan bu gece kulübü, techno ve elektronik müzik severler için Cabanas ve 80’ler pop ve rock şarkılarını severler içinse Flashback olmak üzere iki ayrı bölümden oluşuyor.

Paceville’de dans etmek için en ideal eğlence mekanlarından biri de Hugo’s Passion. Tuesday Nights ve VIP Fridays gibi organizasyonlar düzenleyen Hugo’s Passion’da direk dansı hünerleri sergilenebilir, en popüler şarkılarla çılgınca eğlenilebilir.

Her güne ayrı bir temada parti düzenleyen Footloose ise Karayipler konseptli Perşembeleriyle ünlü. Latin kıvraklığını mekanın her köşesinde hissedebileceğiniz gibi Perşembe günlerine özel kokteyllerin de tadını çıkarabilirsiniz.

Şehrin bir elin parmağını geçmeyen caz barlarından biri olan Smooth Jazz, farklı müzikal tatları arayanları kendine çekiyor. Yerel ve yabancı caz sanatçılarını ağırlayan bu mekan, sade bahçesi ve canlı müzik alternatifiyle benzer mekanlar arasından sıyrılıyor.

Malta nerede

Malta, Akdeniz üzerinde, Sicilya’nın güneyinde, Orta Avrupa’nın güneyinde yer alan bir adalar ülkesi. Konum olarak Güney Avrupa’da bulunan Malta, Sicilya Adası’na 93 km, Afrika kıtasındaki Libya’ya ise 497 km uzaklıkta. 3 büyük ve 2 küçük adadan oluşan Malta, Akdeniz üzerinde Kuzey Afrika ile Avrupa arasında önemli bir geçiş rotası.

Malta nasıl gidilir

Malta’ya Türkiye’den direkt uçuş seferleri ile ulaşım sağlanıyor. Türk Hava Yolları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftanın her günü, 2 saat 25 dakika süren direkt uçuşla Malta Havalimanında olabilirsiniz. Valletta şehir merkezine 8 km’lik bir mesafede bulunan Malta Havalimanından merkeze otobüs ve taksi ile ulaşım mümkün.

Malta’ya Alitalia ile Roma Fiumicino Havalimanı aktarması ile gitmek Türkiye’den direkt gitmekten daha uygun fiyatlı. Pegasus Havayolları ile Roma’ya gidip oradan Malta’ya aktarma yapılabilirsiniz. Aktarmalı uçuş süresi beklemeye de bağlı olarak 10 saati bulabiliyor. Malta nasıl gidilir blog yazımda daha detaylı bilgiler paylaştım.

Malta’ya İtalya’nın kuzeyinden, Sicilya’dan ya da diğer Akdeniz şehirlerinden feribot seferleri düzenleniyor. Ayrıca büyük cruise gemileri ile tur paketi alarak Malta’ya gelebiliyorsunuz. İtalya’nın Sicilya adasının Katanya şehrinden Malta’ya ulaşım feribotla 4 saat sürüyor. Sicilya’nın güneyinde yer alan Pozzallo şehrinden hızlı feribotlarla Valletta’ya yaklaşık 90 dakikada ulaşılıyor.

Zengin tarihi, muhteşem plajları, canlı gece hayatı ve benzersiz yeraltı tapınaklarıyla Malta, Avrupa’nın görülmesi gereken ülkelerinden biri.